Bir istatistiki
araştırmaya
göre hakem
oyun
içerisindeki bir
hareket
sırasında 45
kriteri düşünerek
karar veriyor.
Onların
arasından
seçim
yapması
lâzım.
Peki bir futbolcu
kaç kriter
düşünür top
kendisine
geldiği zaman?
4 tane!
Doğan Babacan
Bundan 2-3 sene sonra gerek basın olarak yapılan tenkitler, gerekse seyirci
tarafından yapılan tenkitler azalmaya . Çünkü düdük çalan kişilerin de bu işi
profesyonel olarak yaptıkları ve işi bildikleri intibaı uyanacak…
Ama profesyonel diye hiç protesto edilmeyecek gibi bir durumda yok.
88
89
zanı görmüşüz… Onun için benim
özel görüşüm şudur. Türk hakemi,
Türk futbolundan ileridedir… Şu
veya bu devir demiyorum. Devam
eden süreç dâhil… Bakın ben
1937’de başladım futbola… Devam
eden süreç içerisinde hakemler
çok büyük aşama kaydetti. Şart-
lar da lehine oluştu. Hakemler her
zaman futbolun önünde oldu. Size
birkaç hakemmeselesi anlatayım.
Siz maçları köstekli saatle idare
eden hakemgördünüz mü? Siz bir
hakemin sahaya çıkarken ağzının
koklandığını gördünüz mü? Başka
bir mesele anlatıyım. Yılı hatırla-
mıyorum; Baba Hakkı’yı anlataca-
ğım. Beşiktaş bir maç yapıyor.
Karşıyaka rakip. Hakkı, Türki-
ye’ye gelmiş geçmiş en büyük
oyunculardan biri. Hepimiz seve-
riz. Maça gidiyor. Karşıyaka’da Ton
Dündar diye birisi var. Ton Dündar
yakışıklı, Tarzan gibi bir adam.
Hatta benden de küçük. Oyun
başlıyor. Ton Dündar, Hakkı’ya bir
giriyor. Hakkı yerde. Dizleri kanı-
yor. “Doğru oynasana lan” diyor.
Oyun devam ediyor. Hakkı bu kez
Ton Dündar’a giriyor. Hakemdü-
düğü çalıyor, “Dışarı” diyor Hak-
kı’ya… O da hakeme, “Sen çık”
diyor. Hakkı’yı çıkaramadılar, ha-
kemi sahadan aldılar. Tribünden
başka bir hakemgönderdiler ve
maça böyle devam ettiler! 1945’le
1950 arasında oldu bu olay…
Doğan Hocam, eskiyle yeni ara-
sındaki farkı bir de sizden dinle-
yelim.
Doğan Babacan:
Bu iş her dö-
nemde dalgalıdır! İyi hakemler
vardır, vasat hakemler vardır,
oynak hakemler vardır! Bu inkâr
edilemez. Sağlamkarakter yapı-
sıyla oynak karakter yapısı ara-
sında değişir bu durum. Yürek
olmaz! Maçtan korkar bazısı.
Maçtan korkan her şeyi yapabilir.
Ama mutlaka menfaat temin ede-
rek olmaz bunlar. Korkudan olur.
Şimdi de var bu… Bundan 10, 20,
30 sene evvel de vardı… Bu değiş-
mez! Bütün dünyada böyledir.
Halit Deringör:
Hakemdipten
gelen adam… Ya bir fabrikada ya
bir ticari müessesede çalışan işçi
alit Bey, “Doğan Babacan” de-
yince aklınıza ilk gelenler ne-
lerdir?
Halit Deringör:
Doğan Babacan
deyince herkesin kafasında,
“Bu adam atar kardeşim” dü-
şüncesi vardı. Halkın kafasında
kalan bu… Doğan Babacan eşit-
tir kırmızı kart.
Peki, hiç beraber sahaya çıktı-
nız mı?
Halit Deringör:
Sanmıyorum.
Benim zamanımın hakemle-
rinden ilk aklıma gelenler Mus-
tafa Güventürk, Şazi Tezcan,
Sulhi Garan, Feridun Kılıç, Bin-
başı Nazım, Bahriyeli Kenan…
Bizimkuşağımızın hakemleri
bunlardı.
Doğan Hocambu hakemlerin
hepsi sizden önceydi değil mi?
Doğan Babacan:
Benim futbol
oynadığımdönemde de vardı
bu hakemler… Mesela Sulhi
Garan, Şazi Tezcan, Feridun
Kılıç… Bunların hepsi bizim
maçlarımızı idare etmiştir.
Halit Deringör:
Şimdi Türki-
ye’de ne kadar spor yapmış
adamvar? Birçok sporcu…
Ama Türkiye’de iki devri gör-
müş adam artık yok. Hepsi
gitti. Şahsen ben bir şeyi eleşti-
rirken, tartışırken bunun rea-
lizmini koyuyorum ortaya.
Çünkü neden? Gördüm… Bizzat
yaşadım. Benimmukayese ve
eleştiri imkânım çok fazla.
Çünkü yaşadık bu dönemleri.
Yani biz hembaharı hemha-
H
Halit Deringör
Hakemin gittiği yerde güvenlik tedbirleri alınmışsa korkmuyor! Gittiği
yerde birinci sınıf restoranda yemek yiyeceği içinmotivasyonu artıyor.
Birinci sınıf uçakla seyahat ettiği zaman, birinci sınıf otelde yattığı zaman
hakembunlardan zevk duyuyor. Aynı zamanda da şevk geliyor.