nun aksine bu sefer turu geçen
taraf, Atletico Madrid oldu. Berna-
beu’daki maç 2-2 sona ererken
Vicente Calderon’daysa Atletico
Madrid 2-0 galip gelmişti. Öte
yandan ligdeki ikinci maçta da At-
letico rakibini hüsrana uğratıyor
ve 4-0’lıkmüthiş bir galibiyet elde
ediyordu. 27 yıl sonra ilk kez bir
Madrid derbisi, Atletico lehine
dört farkla sonuçlanmıştı.
Real Şampiyonlar Ligi’nde
bir başka
Ve nihayet iki ezeli rakibin Şampi-
yonlar Ligi’ndeki randevusuna
gelmişti sıra. Elbette maçlardan
önce en çok konuşulan şey, Atle-
tico Madrid’in Real Madrid önünde
geçen yılki finalin rövanşını alıp
alamayacağıydı. Omaçtan sonra
taraflar ligde, Kral Kupası’nda ve
İspanya Kupası’nda olmak üzere
altı kez kozlarını paylaşmış, bu
maçlardan dördünü Atletico ka-
zanırken ikisiyse berbere sona
ermişti. Dolayısıyla en azından bu
sezon bazında Atletico’nun Real’e
karşı bir psikolojik üstünlüğü ol-
duğundan söz edilebilirdi. Ancak
Şampiyonlar Ligi de Real Mad-
rid’in etkisini gösterdiği başlıca
alandı ve geçen sezon da Atletico
Madrid La Liga’da şampiyon olur-
ken Real Madrid, Şampiyonlar Ligi
finalinde rakibini hüsrana uğrat-
mayı bilmişti.
Heyecanla beklenen eşleşme, fut-
bol anlamında “dağ fare doğurdu”
dedirtecek türdendi belki ama
mücadele yine de üst düzeydeydi.
14 Nisan’da Vicente Calderon’da
oynanan ilkmaçta, ligdeki 4-0’lık
karşılaşmadaki görüntüden eser
yoktu. Real Madrid gerçekten de
söz konusu Şampiyonlar Ligi ol-
duğunda bambaşka bir kimliğe
bürünebildiğini gösteriyordu.
Maçın büyük bölümünde Atletico
Madrid oyunu kendi sahasında
kabullenmeye razı olurken, ha-
liyle Real Madrid daha çok gol po-
zisyonuna giriyordu. Ancak
Atletico’nun genç kalecisi Ob-
lak’ın yıldızlaşması neticesinde
Real Madrid’in çerçeveyi bulan
şutları bir türlü ağlarla kucakla-
şamıyor ve Atletico Madrid’in bir-
kaç cılız atağından da aynı ölçüde
sonuç gelmeyince karşılaşma
golsüz sona eriyordu.
Bir hafta sonra Bernabeu’da oy-
nanan rövanştaysa Real Madrid
seyircisinin de desteğiyle daha da
baskılıydı. Atleticolu oyuncular
aslında bir gol bulabilseler rakip-
lerine iki gol gerekecekti ama
bunun için fırsat yaratmakta bile
zorlanıyorlardı. Tabiî diğer yandan
Real Madrid de son vuruşlarda bir
türlü verimli olamıyordu ve bu
maç da uzun süre golsüz devam
etti. Ancak 88. dakikada Cristiano
Ronaldo, ceza sahasına girerken
James Rodriguez ile yaptığı ver-
kaç sonrasında topumüsait du-
rumdaki Javier Hernandez’in
önüne yuvarladı ve Meksikalı
golcü de Atletico’nun file bekçisi
Oblak’ı mağlup etmeyi başararak
yarı finale yükselen tarafın Real
Madrid olduğunu ilân etti.
Yakın gelecekte ne olur?
Sezonun bundan sonrası içinse
Atletico Madrid cephesinde artık
merak edilen çok bir şeyin kaldı-
ğını söylemek güç. Kırmızı-be-
yazlılar ligde Barcelona ile Real
Madrid’in epey gerisinde sezonu
tamamladı.
Madrid’in şöhretlisi Real için de
çok parlak bir sezon geçtiğini
söylemekmümkün değil. Ligde
Barcelona’nın 2 puan gerisinde
kalan Beyaz Şimşekler, Şampi-
yonlar Ligi yarı finalinde ise Ju-
ventus’a kendi altyapısından
yetişen Alvaro Morata’nın attığı
gollerle boyun eğdi.
Buna karşın başkent temsilcileri
arasındaki üst düzey rekabet
devam edecek gibi görünüyor.
Real Madrid ile Atletico Madrid
son üç sezonda 16 kez karşı kar-
şıya geldi ve bumaçlarda her iki
taraf da altışar galibiyet elde etti.
Üç finalde kozlarını paylaştılar,
bunların en önemlisinde gülen
Real Madrid olurken diğer ikisin-
deyse kupayı alan Atletico oldu.
Dolayısıyla son üç sezonda, ondan
önceki sezonlara kıyasla hayli
dengeli bir rekabet olduğu açık.
Bunda Diego Simeone’nin de kuş-
kusuz büyük bir payı var ve ken-
disi Atletico’nun başında
bulunduğumüddetçe de Madrid
derbilerindeki tansiyonun son
birkaç yılda olduğu gibi yüksek
seyretmeye devam etmesi de
kuvvetle muhtemel.
84