TamSaha 131. Sayı - page 102-103

102
103
Avrupa’nın dev kulüpleri bu genç
süper starı almak için Boca’nın
kapısını aşındırmaktaydı. 1982’nin
Haziran ayına gelindiğinde Boca,
teklifler karşısında daha fazla di-
renemedi ve Maradona’yı, kendi-
lerine bonservisi için o dönemde
rekor sayılabilecek bir meblağ
olan 7.2 milyon doları öneren
Barcelona’ya satma kararı aldı.
1982 Dünya Kupası ve
Barça’da bir hayal kırıklığı
1982 yılının Maradona adına en
önemli noktasıysa, kariyerindeki
ilk Dünya Kupası macerasını ya-
şayacak olmasıydı. Ne var ki son
şampiyon, kupaya tökezleyerek
başlayacak ve ilkmaçında Belçi-
ka’ya tek golle mağlup olacaktı.
Beş gün sonra Macaristan önünde
alınan 4-1’lik galibiyet ve ardın-
dan El Salvador’un 2-0’la geçil-
mesi üzerineyse Arjantin yeniden
rayına oturmuştu. Ancak ikinci
tur gruplarında sırasıyla İtalya’ya
2-1, Brezilya’ya da 3-1 mağlup
olunması Arjantin’in sonunu
getirmiş ve Maradona’yı da bir
anda eleştiri bombardımanıyla
karşı karşıya bırakmıştı.
Maradona, Dünya Kupası’nın ar-
dından formasını giymeye başla-
dığı Barcelona’da da yine birçok
talihsizlikle yüz yüze kalacaktı.
Kulüpteki ilk sezonunda perfor-
mansının gitgide arttığı ve nere-
deyse herkesin ondan ligdeki en
heyecan verici oyuncu olarak
bahsetmeye başladığı bir sırada
sarılık hastalığına yakalandı ve üç
ay boyunca sahalardan ayrı kaldı.
Sezonun son bölümünde forma-
sına yeniden kavuşan Maradona
takımını önce o zamanlar düzen-
lenmekte olan İspanya Lig Ku-
pası’nda, ardından da İspanya Kral
Kupası’nda zafere taşıdı. İki kupa-
nın da finalinde Barcelona’nın en
büyük rakibi Real Madrid’i mağlup
etmesi, söz konusu zaferlerin an-
lamını bir kat daha arttırıyordu.
Bumaçlarda Maradona da attığı
ve attırdığı gollerle Barcelona hal-
kının Kubala ve Cruyff gibi efsa-
nelerden sonra yeni kahramanı
olma yolunda dev adımlarla ilerli-
yordu. Ancak ligin bitiminde
Barcelona şampiyon Athletic
Bilbao’nun iki puanlı sistemde altı
puan gerisinde kalarak sezonu
dördüncü sırada tamamladı ve
bunda hiç şüphesiz Maradona’nın
hastalığı nedeniyle takımından
ayrı kaldığı dönemin çok büyük
etkisi vardı.
Barcelona ertesi sezona Athletic
Bilbao’yumağlup edip İspanya
Süper Kupası’nı kazanarak girse
de lâle devri çok kısa sürdü ve 24
Eylül 1983 tarihine gelindiğinde
Maradona kariyerindeki en büyük
darbelerden birini yedi. Darbeyi
indiren Athletic Bilbao’nun haşin
defans oyuncusu Andoni Goikot-
xea Olaskoaga’ydı. Bilbao Kasabı
olarak da anılan Goikotxea’nın
darbesi Maradona’nın sol ayak
bileğinin kırılmasına, yine aynı
bölgedeki bağların da kopmasına
neden olmuştu. Sakatlığın ardın-
dan Maradona’nın futbol hayatı-
nın bitebileceğinden korkulu-
yordu. Fakat o, kuvvetli bünyesi
sayesinde, üç buçuk ay gibi kısa
bir sürede sahalara dönmeyi
başardı.
Buna rağmen Maradona’sız geçen
haftalar, tıpkı bir önceki sezonki
gibi, Barcelona’nın şampiyonluğu
bir kez daha ıskalamasına neden
oluyordu. Sezon bittiğinde Katalan
ekibi, şampiyon olan Athletic Bil-
bao’nun bir puan gerisinde,
üçüncü sırada kalmıştı. Kral Ku-
pası da finalde, yine Bilbao’ya
kaybedilmişti.
Napoli’de yeniden doğuş
Maradona’nın aksiliklerle geçen
Barcelona serüveni, başkan Nu-
nez’le de arasının bozulması neti-
cesinde daha fazla sürmeyecekti.
1984 yazına gelindiğinde süper
yıldız kulüpten ayrılmak istediğini
açıkladı ve başkan da bu isteği
geri çevirmedi. İşin garibi, Mara-
dona’yı transfer etmek için elini
en çabuk tutan taraf, İtalya
Ligi’nde önceki sezonu küme
düşmeme mücadelesi vererek
geçiren ve tarihindeki en büyük
başarısı iki kere İtalya Kupası’nı
kazanmak olan Napoli’ydi.
Bu durumdaki Napoli’nin Marado-
na’ya harcadığı yaklaşık yedi mil-
yon sterlinlik rekor transfer ücreti
tümdünya futbol kamuoyu tara-
fından şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Napoli bu yatırımının karşılığı-
nıysa özellikle bir sonraki sezon-
dan itibaren almaya başlayacak
ve bir anda kendini şampiyonluk
yarışının içinde bulacaktı. Uçuk
mavililer, sezonu şampiyon Ju-
ventus’un altı puan gerisinde
üçüncü sırada tamamladı.
Meksika ‘86 ve
‘Tanrının Eli’
Beklentilerin çok gerisinde kalı-
nan 1982 Dünya Kupası’nın ardın-
dan Arjantin’de gözler Meksika’da
düzenlenecek olan yeni kupaya
çevrilmişti. Kupada bütün Arjan-
tinlilerin tabiî ki en büyük güven-
cesi Maradona’ydı ve sekiz yıl
aranın ardından yeni bir dünya
şampiyonluğu bekleniyordu.
Kupadaysa Arjantin ilk tur grup-
larında İtalya, Bulgaristan ve
Güney Kore ile eşleşirken rakiple-
rinden sadece İtalya’yla berabere
kaldı ve diğer iki maçını da kaza-
narak grubunu lider tamamladı.
Tangocular, ikinci turdaysa
Uruguay’ı tek golle geçmesini
bilecekti.
Arjantin çeyrek finaldeyse İngil-
tere karşısına çıkıyordu. Dahası
bumaçın önemi sadece futbolla
da sınırlı değildi. 1982 yılında iki
ülke, Arjantin açıklarında bulunan
ve İngilizlerin deniz aşırı toprak-
ları statüsündeki Falkland ve
Güney Georgia Adaları üzerinde
Arjantin’in hak iddia etmesi so-
nucu savaşa tutuşmuşlardı ve
savaş sonucunda topraklardaki
hâkimiyette bir değişiklik olmaz-
ken 250 İngiliz ve 650 Arjantinli
asker hayatlarını kaybetmişti.
Bu olayın da yarattığı husumet
sonucumaç öncesi ortam fazla-
sıyla gerilmişti.
22 Haziran 1986 tarihinde iki tarafı
Mexico City’nin Azteca Stadı’nda
karşı karşıya getiren bu unutul-
maz müsabakada ilk devrenin
büyük bir kısmında Maradona’nın
yönettiği Arjantin, İngilizleri yarı
sahalarına hapsettiyse de 45 da-
kika golsüz sona eriyordu. Ancak
ikinci yarının başlamasıyla bir-
likte işler değişecekti ve dört
dakika içinde Maradona Dünya
Kupaları tarihinin belki de en çok
konuşulan iki golüne imza ata-
caktı. Önce dakikalar 51’i göste-
rirken Jorge Valdano ile bir
verkaça girdi ve takım arkadaşı-
nın attığı aşırtma pasa İngiliz ka-
leci Shilton’la birlikte aynı anda
yükseldi. Ve kısacık boyuna rağ-
men topa dokunarak takımını 1-0
öne geçiren golü kaydetti.
Tabiî ki Maradona gibi 1.65mbo-
yundaki bir oyuncunun kendisin-
1...,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91,92-93,94-95,96-97,98-99,100-101 104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,114-115,116-117,118-119,120-121,122-123,...146
Powered by FlippingBook