92
93
eşinci Avrupa Şampiyonası’nın
elemelerinde de iki aşamalı sis-
teme devam ediliyordu. Gruplar-
dan oluşan ilk aşama sonrasında
grup liderleri ikinci aşamaya
geçmiş ve burada da Çekoslo-
vakya-SSCB, Yugoslavya-Galler,
İspanya-Federal Almanya ve
Hollanda-Belçika eşleşmeleri or-
taya çıkmıştı. Son Dünya Ku-
pası’nın finalistleri Federal
Almanya ile Hollanda’nın yanı
sıra Çekoslovakya ile Yugoslavya
da bu aşamadan alınlarının
akıyla çıkacaktı. Bu dört ülke
arasından da turnuvanın ev sa-
hibi olarak Yugoslavya seçildi.
Yarı final için yapılan kura çeki-
minde de Çekoslovakya ile Hol-
landa, Yugoslavya ile de Federal
Almanya birbirlerine düştü.
Şampiyonanın ilkmaçı, 19 Hazi-
ran 1976’da Zagreb’de oynandı.
Hollanda, dönemin en görkemli
kadrosuna sahipti belki ama Çe-
koslovakya da Avrupa’nın en
sağlam takımlarından birisiydi
ve son 20 ayda yaptıkları 18
maçta yenilgi yüzü görmemiş-
lerdi. Bu 18maçın 12’sinde bera-
bere kalmış olmaları, öncelikle
rakibin oyununu bozmaya yöne-
lik bir oyun anlayışını benimse-
diklerini de net bir biçimde
ortaya koyuyordu.
Çekoslovakya, defansif açıdan
bütün tedbirleri almasına rağ-
men hücumda da etkili olabilen
bir takımdı ve maçtaki ilk gol de
19. dakikada, savunmadan ileri
çıkan oyuncuları Ondrus’tan
geldi. Skor avantajının da elde
edilmesiyle birlikte iyice rakibini
kilitlemeye konsantre olan Çe-
koslovaklar, bunda bir hayli ba-
şarı sağlıyordu. Ancak 60.
dakikada orta saha oyuncuları
Jaroslav Pollak’ın gördüğü kır-
mızı kart, Çekoslovakya’nın işini
biraz zorlaştırdı.
Bu kırmızı karttan yaklaşık 15
dakika sonra, bu sefer de Johan
Neeskens oyundan atılınca,
takımkadroları arasında sayısal
eşitlik yeniden sağlanmış oldu.
Ne var ki Hollanda, 10 kişi kalıp
sayısal avantajını yitirmesinden
sadece bir dakika sonra, skordaki
dezavantajını ortadan kaldıran golü
buluverdi. Üstelik gol, Çekoslovak-
ya’nınmaçtaki golünü atan Ond-
rus’tan gelmişti. Ondrus bu kez bir
şuta ters bir biçimde ayak koyarak
topu kendi kalesine göndermişti.
Normal süre 1-1 sona erince uzat-
malara geçildi. Uzatmaların da biti-
mine altı dakika kala Nehoda’nın
Çekoslovakya’yı yeniden öne geçir-
mesi, hemen ardından da Van
Hanegem’in kırmızı kart görerek
takımını dokuz kişi bırakması
sonucunda da Hollanda’nın direnci
kırıldı. Son dakikada bir gol de
Vesely atınca, Çekoslovakya 3-1’lik
sürpriz bir galibiyetle adını finale
yazdıran taraf oldu.
Ertesi günkü diğer yarı final ma-
çında, ev sahibi Yugoslavya, Belg-
rad’da Federal Almanya’yı konuk
ediyordu. 70 bin seyircisinin deste-
ğini arkasına alan Yugoslavlar
maça müthiş bir tempoyla başlaya-
rak Federal Almanya kalesini adeta
abluka altına aldı ve bu baskının so-
nucunda da gol gelmekte fazla ge-
cikmedi. Dakikalar 19’u gösterirken
sol kanatta hızla ilerleyen Oblak
ceza sahası içine güzel bir orta kesi-
yor, Beckenbauer’dan daha atik
davranarak topa dokunan Popivoda
da Maier’i avlayarak Yugoslavya’yı
öne geçiriyordu.
Yugoslavya, golü bulmasına rağ-
men oyununa aynı hızla devam etti.
Son Avrupa ve dünya şampiyonu
Federal Almanya belki de yıllardır
ilk defa bir maçta bu denli aciz du-
rumlara düşüyordu. 32. dakikada bu
kez sağ kanattan Zungul’un kestiği
ortaya Maier’in vurduğu tokat kısa
düştü ve topu önünde bulan Dzajic,
ikinci Yugoslavya golünü Federal
Almanya filelerine gönderdi. İlk yarı
sonuna kadar bunaltıcı baskısını
sürdüren Yugoslavların, biraz daha
becerikli olmaları durumunda tarihi
bir farka ulaşmaları işten bile de-
ğildi.
İkinci yarıya gelindiğindeyse Yu-
goslavya teknik direktörü Ante
Mladinic büyük bir gaflette buluna-
rak takımına oyunu rölantiye al-
ması talimatını verdi ve bunun
üzerine Almanlar önce nefes al-
maya, sonra da Yugoslavya kalesi
önünde görünmeye başladılar.
. dakikada Flohe’nin çektiği şut,
Hölzenbein’ın da göğsünden seke-
rek Yugoslavya ağlarıyla buluştu-
ğunda fark bire inmişti. Bitime yedi
dakika kalaysa, henüz üç dakika
evvel oyuna girmiş olan Dieter
Müller skora dengeyi getirdi.
Kalan sürede başka gol olmayınca,
tıpkı bir gün önceki öteki yarı final
maçında olduğu gibi bumaç da
uzatmalara gitti. Uzatmalarda
Federal Almanya’nın fiziksel üstün-
lüğü kendisini gitgide daha çok belli
eder hale gelmiş ve Yugoslavlar
oyunun kontrolünü tamamen kay-
betmişti. Son beş dakika içerisinde
Dieter Müller iki gol daha atarak
Federal Almanya’yı finale taşıyan
isim, yani günün kahramanı olu-
yordu ve adeta artıkmillî takımda
oynamayan soyadaşı Gerd Müller’e
1976: Panenka’nın efsanevi son noktası
B