TamSaha Dergisi - 134 - page 96-97

96
97
pressing”, çok koşan oyuncular
ve rakip kaleye şimşek hızıyla gi-
debilen bir takımgeliyor. Klopp’un
bunları ekibine sorunsuzca uygu-
latabilmesi için ise motivasyon
gibi itici bir güce ihtiyacı var. İşte
bu nokta, belki de Alman teknik
adamın en az zorlandığı alan ola-
rak göze çarpıyor. Sinirlendiğinde
veya sevindiğinde, heyecanlandı-
ğında ya da üzüldüğünde dahi bu
hislerini o kadar doğal ve uçlara
kadar yaşıyor ki Klopp, takımını
ve tribünleri peşinden sürükle-
mesi kaçınılmaz hale geliyor.
Herhangi bir basın toplantısında
veya maç esnasında onu izlemek
gerçekten başlı başına bir zevk
olabiliyor.
Klopp’un Anfield’da çıktığı henüz
ikinci ligmaçında Crystal Palace’a
kaybetmesini pek kimse bekle-
miyordu. Tribünler de İngiltere’de
alışık olunduğu şekilde maçın son
dakikalarında boşalmaya başla-
mıştı. Ancakmağlubiyetten çok
daha fazla ses getiren şey
Klopp’un bu konu üzerine yaptığı
açıklamalar oldu. “O an kendimi
çok yalnız hissettim” diye serze-
nişte bulunuyordu çiçeği bur-
nunda teknik adam. Tümdünyaya
“Asla Yalnız Yürümeyeceksin” di-
zeleriyle nam salmış Kop tribü-
nüne daha ilk günlerden bu çıkışı
yapmak herkesin cesaret edebi-
leceği bir şey değildi. Fakat Klopp
doğallığı işte… Ona metroya veya
otobüse erkenden yetişmeyi
amaçlayan taraftardan ziyade,
Dortmund’da alıştığı üzere hasta-
lıkta ve sağlıkta yanında duranlar
lâzımdı.
O günden yaklaşık bir ay sonra
yine Anfield’daWest Brom’a karşı
oynadığı maçı son dakikada attığı
golle berabere bitirdi Liverpool. Bu
sefer oyuncularını el ele tribünleri
selamlamaya götürdü Klopp.
Azımsanmayacak bir kesime göre
bu hareket Liverpool’u küçülten
türdendi. Hatta kimileri dalga bile
geçti. Fakat Klopp adeta Kop’a
bakıp “Siz son saniyeye kadar ya-
nımızda olun, biz gerekeni yapa-
rız” der gibiydi. Başka bir deyişle
gelecekteki daha büyük zaferlere
beraber yürüyeceği taraftarları
önce küçük lokmalarla besliyordu
sanki. Motive etme işine önce tri-
bünlerden başlamıştı.
Takım içi motivasyona bakmak
gerekirse bireysel anlamda akıl-
lara ilk olarak Jordan Ibe geliyor.
Hâlâ görmeyen kaldıysa daha ilk
idmanlarından birinde Klopp’un
Ibe’a yaptığı şakayı isteyen video
paylaşımplatformlarından izleye-
bilir. Topu nişanladığından çok
alâkasız bir noktaya yollayan
Ibe’a gözlüğünü çıkarıp uzatı-
yordu Klopp! Bu hareketi Ibe’a
başka bir teknik adamyapsa veya
Klopp farklı bir oyuncusuna aynı
şeyi yapsa sonuç farklı olabilirdi.
Ne var ki yeni hocasındaki sami-
miyeti hisseden Ibe için bu tür şa-
Mustafa Akkaya
Bill Shankly ile filizlenip Bob Paisley ile köklerini derinleştiren ve Kenny Dalglish’e kadar uzanan
dönem, Liverpool’un İngiltere ve Avrupa futbolunu kırmızının en güzel tonuyla boyadığı yıllardı.
90’ların başında rengi solan Anfield, o aranan kırmızıya en çok Rafael Benitez ile yaklaşabilmişti.
Bugün Merseyside’da fırçayı eline alıp tuvalin başına geçen son kişi Jürgen Klopp. Tribünlerin
ondan beklentisi ise enerjik ve gözleri kamaştıran kızıl bir sanat eserinden başkası değil.
lişe söylemle çocukluğunu 80’lerde ve
90’larda geçirmiş efsane nesle men-
sup birinin Bob Ross’la tanışmamış
olması pekmümkün değil. Elinde tut-
tuğu paletteki renkleri kıvamında ka-
rıştırarak çoğu kişinin ilk kez duyduğu
tonları yaratan kıvırcık saçlı usta, sa-
dece yarım saatte imkânsız gibi görü-
nen peyzaj çalışmasını bitirerek bizi
her defasında şaşırtmayı bilirdi. “Şu-
rayaminik bir nehir çizelim, bu kadim
ağaç da ona arkadaşlık etsin” gibi
cümle kalıpları da saçları ve yetene-
ğiyle beraber Ross’u eşsiz yapan ay-
rıntılar arasındaydı.
Liverpool’a ayak bastığı günden beri
Jürgen Klopp da Bob Ross’tan hafif
esintiler sunuyor. Kısa sürede takıma
kattığı canlılık, şimdiden Anfield’ı
“Klopp Kırmızısı”na boyamaya başla-
dığının işareti olarak algılanabilir.
Liverpool’un şampiyonluk yarışına
tekrar dâhil olacağını söylemek için
henüz çok erken fakat Klopp’un bu-
güne kadarki kariyeri, taraftarı bunun
için çok da bekletmeyeceğinin sinya-
lini veriyor. Zira motivasyon gücü,
oyun anlayışı ve gençliğe sarılması
Klopp’un DNA’sındaki en baskın gen-
ler ve aynı zamanda Anfield’da aranan
o kırmızı tonun gerekli bileşenleri.
İtici güç: Motivasyon
Jürgen Klopp denince taktik anlamda
artık hemen herkesin aklına “gegen-
K
Klopp Kırmızısı
Liverpool
1...,76-77,78-79,80-81,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91,92-93,94-95 98-99,100-101,102-103,104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,114-115,116-117,...148
Powered by FlippingBook