TamSaha 127. Sayı - page 122-123

da böylesine mükemmel top
oynar? Bugün “Benim” diyen in-
sanda sendeki top tekniği yok. Bu
doğuştanmı, yoksa çalışarak ka-
zanılan bir yetenekmi?
Hasan Şavat:
Tabiî ki bir yetenek
var. Herkes bu şekilde oynaya-
maz. Normal bir futbolcu da yete-
neksizse bir yere kadar gelebilir.
Cristiano Ronaldo’nun gözlerini
kapatın, ancak 1-2 yılda bizimgibi
oynayabilir. (Gülüyor) Yetenek
varsa oynar!
Serkan Gümüş:
Antrenörlerin en
büyük etkisi; Hasan’a yeteneğini
fark ettirebilmek. Hasan bir şeyler
yapıyor kendi adına. Ama “Hasan
sen şu yönde çok iyisin. Buna
yönel” dediğimizde çok daha ba-
şarılı bir sonuca ulaşıyor.
Hasan Şavat:
Bir yetenek var ama
o yeteneğin fark edilmesi lâzım.
Biz okulda eskiden topun peşinde
koşardık. Biraz daha profesyonel
olunca üstüne koyduk. Ben
2012’de başladığımda 10 dakika
koşamıyordum sahada… Ama
şimdi 40 dakikayı çıkartıyorum.
Bir Millî Takım oyuncusu olarak
kariyer hedeflerin nedir?
Hasan Şavat:
Nereye kadar gi-
derse ağabey. 1994 doğumluyum,
21 yaşındayım. Hocalarıma bağlı
ama 30 yaşına kadar oynarım
diye düşünüyorum. O zaman yeni
gençler çıkar, bizden sonra onlar
oynar.
Futbola olan yeteneğini kendin
mi keşfettin, bir hocanmı seni
yönlendirdi?
Hasan Şavat:
İlkokulda zaten topa
poşeti takar, onun peşinde koşar-
dık. Halı sahamız yoktu, toprak
sahamız vardı. O zamanlar tabiî ki
görmeyenler kaleye geçiyordu.
Kendi kendimize oynuyorduk. İz-
mir’de yaşıyorum. Aşık Veysel
Görme Engelliler Okulu’nda oku-
yordum. 8. sınıfa kadar deliler gibi
oynadık. Ondan sonra lise çağında
dağıldık hepimiz. Ben futbolu bı-
raktım. Böyle bir oluşumoldu-
ğunu bilmiyordum. Ege Üniver-
sitesi’nde Uluslararası İlişkiler
okuyorum. Aynı zamanda da Eş-
refpaşa Hastanesi’nde çalışıyo-
rum. Lise bittikten sonra bir
arkadaşım aradı ve beni çağırdı.
Birkaç gün top oynadık ama
idman yapmıyoruz bir şey yapmı-
yoruz. Zaten İzmir’in yazı sıcak.
Ramazan girdi araya. Olimpiyat-
ları izlemeye başladık. Olimpiyat-
larda bizim takımyeni yeni
gelişiyor. Dedimki, “2016’da inşal-
lah olimpiyatlardaki ilk golü ben
atacağım.” Bakalım ilk hedefim o!
2012 Eylül’de Mersin’de bir tur-
nuva oldu. İzmir Çağdaş Görme-
yenler Spor Kulübü’ndeydim.
Şampiyon olduk; İkinci Lig’e çık-
tık. Şampiyon olduk, Birinci Lig’e
çıktık. İlk sezonumuzda üçüncü
olduk. Yavaş yavaş futbolumuz
gelişiyor. Millî Takım’a geldikçe
ben daha çok geliştim.
Sosyal hayatta karşılaştığın zor-
luklar neler? İnsanlar sana nasıl
bakıyor, nasıl yaklaşıyor?
Hasan Şavat:
İnsanlar bizi tanı-
madıkları için farklı bakıyorlar.
Neler duymadık ki? “Senin sahi-
bin yokmu?” diyor adamın birisi…
Ama bazıları da çok bilgili. “Yar-
dım edeyimmi?” diyor. Ben zaten
“Olur, yardım et” diyorum. İzmir
bu konuda çok duyarlı. İzmir’i bu
konuda çok beğeniyorum. Bazen
çok zorluk da çekiyoruz. Sarı çiz-
giler işimize yaradığı gibi bazen
yaramıyor da… Bazı yerlerde çok
abartıyorlar. Mesela şuraya gide-
ceksiniz (eliyle gösteriyor), bura-
dan kısa yoldan gidebiliyorken illa
ki yolun sonuna kadar gidip, ora-
dan dönmemiz gerek. Çizgileri
öyle yapmışlar. Labirent gibi! Bir
yere kadar geliyoruz, bir yerden
sonra bitiyor! Ege Üniversitesi’nin
çıkışında metrodan sonra çizgiler
bitiyor. Yani diyorlar ki, elinle koy-
muş gibi bundan sonrasını bula-
caksın. Bize ortam sağlansın,
başka bir şey istemiyoruz. Şurada
bir yol varsa, bize de yapılması
lâzım. Bize, “Hafız bu tarafa gel”
denmesine gerek yok. Biz olmu-
şuz ‘hafız…’ Herkes öyle diyor.
Turkcell’in size sponsor olması
nasıl bir artı sağladı?
Hasan Yıldırım:
Turkcell’inmedya
ayağı güçlü. Bizimbiraz daha po-
püler olupmedyada yer alabilme-
miz için böyle bir şey şarttı. Onu
da sağ olsun Türkiye Futbol Fede-
rasyonu karşıladı… Önayak oldu.
Şu anda maddi getirisi fazla olma-
yabilir ama manevi getirisi çok
büyük. Bugün Turkcell’in yanına
başka markalar da gelebilir spon-
sor olarak. İki yıl oldu ligimiz açı-
lalı… O günden bugüne muazzam
farklar var. Ben aynı zamanda
Çankaya Belediyesi Görme Engel-
liler Spor Kulübü’nün antrenörlü-
ğünü yapıyorum. Bu işin içinde ne
kadar çok yerel yönetim olursa
başarı daha da artar. Böyle bir
spor kulübünün bütçesi 50 bin lira
bile tutmaz. Bir belediye için bu
rakamhiçbir şey değil. Sosyal
devletin en önemli görevlerinden
biri engelli bireylerini refah ve
huzur içinde yaşatmaktır. Bu ço-
cukların günlük harcırahları 10
lira 25 kuruş. Bu para ya hiç veril-
mesin ya da veriliyorsa hayatın
gerçeklerine uygun bir rakambe-
lirlensin. Çünkü bu şekilde değer-
sizleştiriliyoruz. Zaten bu çocuk-
lar parasında değil ki, gönüllü ya-
pıyorlar bu işi. Evimizden, ailemiz-
den uzağız. Buradan ekstra bir
gelirimiz yok. Cebimizden para
harcıyoruz. Ancakmaalesef yö-
netmelikler böyle. Bakanlığın bu
konuya el atması gerekir. Ayrıca
malzeme sorunumuz var.
Aileler nasıl bakıyor olaya?
Hasan Yıldırım:
Bilinçsiz aile çok…
“Benim oğlumgitmesin” diyor-
lar… Neden gitmesin? “Oğluma
araba çarpar… Bir şey olur, düşer
kafasını yarar.” Olaya buman-
tıkla bakamayız.
Serkan Gümüş:
Ben bir örnek
vermek istiyorum. Bizimbir spor-
cumuz var; Mehmet Soymaz. Bi-
zimle tanışmadan önce bir dö-
nümlük bir alanda yaşıyordu. O
bahçede arkadaşlarıyla top oynu-
yordu. “Hayatta baston kullan-
mam. Oradan oraya bastonla gi-
demem” diyen bir çocuktu. Bi-
zimle tanıştıktan sonra Türki-
ye’de gitmediği şehir kalmadı.
Bastonla istediği yere gidiyor. An-
kara’ya gitsin, istediği yeri bulur.
Müthiş bir özgüveni var. Sporla
tanıştıktan sonra okuma-yazma
kursuna gitti. Orada tanıştığı bir
kadınla evlendi. Şu anda çocuk
sahibi… Yani bir anda ufak bir do-
kunuş, bir engellinin hayatını
müthiş bir derecede değiştirebili-
yor. İşte burada belediyelerin, ye-
rel yönetimlerin çok önemi var.
Destek olmaları gerekir. Bunu
sağdıkları zaman gerçekten yapı-
lamayacak hiçbir şey yok.
Hasan Yıldırım:
Başarı da büt-
çeyle oluyor. Çankaya Belediyesi
olarak iki yıldır şampiyon oluyo-
ruz. Belediyemiz bütün imkânları
sağlıyor. Konaklamamız, aracımız,
yemeğimiz, malzememiz… İnanır
mısınız, malzememiz Millî
Takım’dan daha iyi… Kulüp baş-
kanına diyorumki, “Bana dört
takım şort-forma gerekli.” Gidi-
yorum alıyorum. Hiç sorun değil.
Ayakkabı sıkıntım zaten hiç yok.
Devlette ise böyle değil. Bir yıl için
bir ayakkabı veriyorlar. Bakın bu
çocuk zaten görmeden oynuyor.
122
123
1...,102-103,104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,114-115,116-117,118-119,120-121 124-125,126-127,128-129,130-131,132-133,134-135,136-137,138-139,140-141,142-143,...178
Powered by FlippingBook