TamSaha 127. Sayı - page 140-141

S
140
141
Michel Platini
NICE MUTLU SENELERE
Platini - Tigana - Camacho - Cafu
Bu ay tüm zamanların en ihtişamlı 10 numaralarından Michel Platini, aynı yıllarda
Fransa Millî Takımı’nda parlayan bir diğer yıldız Jean Tigana ve Real Madrid’in
Roberto Carlos öncesindeki en büyük sol beki Jose Antonio Camacho 60, gelmiş geçmiş
en önemli sağ beklerden Cafu ise 45 yaşını geride bırakmaya hazırlanıyor.
TamSaha olarak yaşayan efsaneleri tebrik ediyor, uzun ömürler diliyoruz.
Onur Erdem
on yıllarda geldiği konumve al-
dığı kararlar nedeniyle Michel
Platini futbol dünyasının her-
halde en çok tartışılan isimle-
rinden biri haline geldi. Yaklaşık
30 yıl evvel, futbolseverler ara-
sında en çok sempatiyle bakı-
lan isimlerdenken günümüzde
belki de aynı ölçüde antipatiyle
bakılan bir figüre dönüşmesi
nedeniyle kendisi için belki
“futbol dünyasının Anakin
Skywalker’ı” benzetmesi bile
yapılabilir. Elbette bu köşenin
genel amacı “güzelleme” oldu-
ğundan Platini’nin hayat hikâ-
yesinde ağırlıklı olarak “gücün
karanlık tarafına” geçmeden
önceki yılları, yani futbolculuk
kariyerine odaklanacağız.
Platini, 21 Haziran 1955’te, Fran-
sa’nın Lüksemburg sınırındaki
Joeuf kentinde İtalyan asıllı bir
ailenin çocuğu olarak dünyaya
geldi. Babası Aldo, kentin yerel
takımında amatör seviyede fut-
bol oynamış, daha sonra da bu
kulübünminikler takımını ça-
lıştırmaya başlamıştı. Plati-
ni’nin küçük yaşta futbola
merak sarmasında da babası-
nın etkisi büyüktü. Çocuklu-
ğunda, altyapı eğitimini de
babasının yanında, Joeuf takı-
mında almaya başlayan Platini,
17 yaşına geldiğinde Nancy ku-
lübü tarafından keşfedilmiş ve
1972-73 sezonunda transfer ol-
duğu yeni takımında da bir sene
içerisinde ilk on birde forma gi-
yecek seviyeye gelmişti.
Oyun görüşü, top tekniği, pas,
frikik, şut… Platini’de bu özellik-
lerin hepsi, sırtında taşıdığı for-
mada da yazdığı üzere 10 nu-
maraydı. Ancak onu, genelde
oyun kuran ve forvetlere ser-
viste bulunan birçok klasik
10 numaranın bir adımdaha
ötesine taşıyan ekstra bir
özelliği vardı ki o da golcülü-
ğüydü. 1974’ten 1986’ya kadar
neredeyse her sezon, oynadığı
takımın en skorer ismi olmayı ba-
şarması da bunun en net örne-
ğiydi.
Yine de bu parlak niteliklere kar-
şın Platini’nin Nancymacerası
biraz buruk başlamıştı. Takımda
düzenli olarak oynamaya başla-
dığı 1973-74 sezonunun son çey-
reğine girilirken kolunu kıran
genç oyuncu, bundan sonraki kri-
tik haftalarda takımına yardımcı
olamamış ve Nancy de ligi sondan
üçüncü sırada tamamlayarak
küme düşmüştü. Lâkin sonraki
sezonda birinci lige kıyasla daha
az zorlayıcı, daha az kırıcı bir
yapıdaki ikinci ligde oynamak,
belki de Platini’nin çok daha hızlı
bir biçimde gelişip yükselmesine
de yol açacaktı.
Zaten genç yıldız adayının Fransa
çapında dikkat çekmesi de bu
sezon gerçekleşti. Özellikle Fransa
Kupası’nda takımının altı maçta
attığı 22 golden 13’ünde imzası
bulunması ve daha sonradan
kupayı da kazanacak olan, o
dönemFransa’nın en güçlü takımı
konumundaki St. Etienne’e
elenirlerken Yeşillerin filelerini iki
güzel frikik golüyle havalandır-
ması, Platini’nin adını çoğu Fransız
futbolseverin akıllarının bir köşe-
sine yazması için yetmiş de art-
mıştı bile.
Nancy, aynı sezon ikinci ligde de
şampiyonluğa ulaşmış ve bir yıllık
molanın ardından yeniden birinci
ligdeki yerini almıştı. Platini de
artık ülke çapında bir yıldıza dö-
nüşmekteydi. Takımının yeniden
birinci lige yükselmesi sonrasın-
daki ilk iki sezonda sadece lig
maçlarında rakip fileleri 47 kez
havalandırmayı başarıyor ve söz
konusu sezonlardaki gol krallığı
yarışlarında da önce dördüncü,
sonra da ikinci sırayı alıyordu. Bu
başarıları, bir sonraki sezon kaza-
nılan Fransa Kupası takip ede-
cekti.
Bu hızlı yükselişe, Fransa Millî Ta-
kımı kurmayları da elbette kayıt-
sız kalamayacaktı ve 1976’dan
itibaren Platini ülkesini de yeşil
sahalarda temsil etmeye başlaya-
caktı. Bu yoldaki ilk büyük sına-
vıysa 1978 Dünya Kupası’ydı
ancak Fransa turnuvada Arjantin,
İtalya ve Macaristan’la birlikte yer
aldığı ilk tur grubundan çıkama-
yınca bu ilk sınav başarısızlıkla
sonuçlanmış oldu.
Öte yandan Platini artık Nancy’ye
de büyük gelmeye başlamıştı ve
Dünya Kupası sonrasında kariye-
rinin ilk önemli transferini yapa-
rak St. Etienne saflarına
katılacaktı. Yeşillerde geçirdiği
dört sezonda bir lig şampiyonluğu
yaşamasının ardındansa artık
bütün dünyanın kendisini hayran-
lıkla seyretmeye başlayacağı yere,
Juventus’a imzayı atacaktı.
Yenidenmillî takıma dönecek
olursak, Platini’nin Fransa’yla elde
ettiği ilk önemli başarının 1982
Dünya Kupası’nda geldiğini gör-
mekteyiz. Turnuvada ilk turda İn-
giltere, Çekoslovakya ve Kuveyt
ile eşleşen Fransızlar, İngiltere’nin
ardından grubu ikinci sırada ta-
mamlarken fazla tat vermeseler
de sonrasında ikinci tur grupla-
rında açılmışlar ve hemAvustur-
ya’yı hemde Kuzey İrlanda’yı dize
getirerek yarı final vizesini kap-
mışlardı.
Yarı finaldeyse Federal Almanya
ile Fransa arasında Dünya Kupa-
ları tarihinin en nefes kesenmaç-
larından birisi oynandı.
Karşılaşmanın ilk yarısında Litt-
barski’nin golüyle yenik duruma
düşen fakat kısa süre içinde Plati-
ni’nin penaltısıyla skora dengeyi
getiren Fransa, 90 dakikanın bu
skorla tamamlanması sonrasında
uzatmaların başlarında Tresor ve
Giresse’le peş peşe iki gol bulmuş
ve final kapısını neredeyse ardına
kadar aralamıştı. Ancak Almanlar
her zaman olduğu gibi bir kez
daha pes etmeyecek ve Fischer ile
Rummenigge’den gelen goller, fi-
nalistin penaltılarla belirlenme-
sine vesile olacaktı. Penaltılarda
da Almanlar Stielike’nin kaçırdığı
penaltıyla geriye düşeler de ardın-
dan Fransızlar da Six ve Bossis ile
hedefi ıskalamış ve finale çıkan
taraf, Federal Almanya olmuştu.
Fransa daha sonra üçüncülük
10 numaranın en çok yakıştığı Avrupalı
1...,120-121,122-123,124-125,126-127,128-129,130-131,132-133,134-135,136-137,138-139 142-143,144-145,146-147,148-149,150-151,152-153,154-155,156-157,158-159,160-161,...178
Powered by FlippingBook