TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Mevlüt Erdinç: "Türkiye'ye bu aşamada gelmem hata olur" 1.05.2009
Mevlüt Erdinç: "Türkiyeye bu aşamada gelmem hata olur"

Milli Takımımıza bugüne kadar Fransa Ligi'nden gelen tek oyuncu. Çok kısa sürede Sochaux altyapısından A takıma sıçradı ve bu sıçrayış onun Milli Takımlardaki basamakları da hızla tırmanmasını sağladı. Euro 2008'de ay-yıldızlı formayı giymeyi başardı. Sezon sonunda yüzde 80 ihtimalle Sochaux'dan ayrılacağını ancak Süper Lig'de oynamayı düşünmediğini söylüyor, hedefini İspanya veya İtalya ligleri olarak gösteriyor.

Röportaj: Türker Tozar / TamSaha

1.5 yıl önce yaptığımız röportajda "A Milli Takım'da oynayabilirim" demiştin. Aradan çok geçmeden de birçok kişiye sürpriz gelen bir biçimde A Milli Takım kadrosunda yer aldın ve Avrupa Futbol Şampiyonası gibi çok üst düzey bir turnuvada oynadın. O gün sana "A Milli Takım'da oynarım" dedirten bu güveninin altında yatan düşünce nedir?

O ifadeyi Fransa'da başarılı bir futbol oynar ve kendimi ispatlarsam, A Milli Takım'a çağrılmam gündeme gelebilir, anlamında kullanmıştım. Röportajın yapıldığı zaman ben zaten Sochaux'da henüz altyapı oyuncusuydum, A takımda oynamıyordum. A takıma geçişimin ardından performansımda da artış oldu ve dikkati çektim. A Milli Takım'a seçilmem de bundan sonra oldu.

A Milli Takım'a ilk seçildiğinde neler hissettin?

2007-08 sezonunda Sochaux'da 8-9 gole ulaşmıştım ve iyi oynuyordum. Fatih Hoca da beni bu dönemde ilk kez A Milli Takım'a davet etti. Bundan ötürü çok mutlu oldum. Kendisi, bana güvendiğini söyledi, hep destekleyici oldu. Bu da benim adaptasyon sürecimi hem kısalttı hem de kolaylaştırdı. Bu sayede, kendimi daha güçlü hissettim.

Öğreneceğim çok şey var

İlk maçta şans buldun ama sonrasında yedek kulübesinde kaldın. Yedek kaldığın anlarda neler düşündün?

Yedek kalmayı hiçbir zaman sorun etmedim. Çünkü öğreneceğim çok şey olduğunu düşünüyorum. Zaten Milli Takım kadrosunda çok yetenekli futbolcular var. Nihat ve Semih gibi kalitesi belli olan oyuncuların yanında bulunarak ben de kendimi geliştiriyorum. İlk on birde yer aldığım zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyorum. Henüz 22 yaşındayım ve her geçen gün daha fazla deneyim kazanacağım.

Milli Takım'dan arkadaşların Nihat ve Semih'le ilgili neler söylersin?

Bildiğiniz gibi takımım Fransa 1. Ligi'nde mücadele ediyor. Oradaki golcülerin seviyesini görüyorum. Nihat zaten İspanya Ligi'nde forma giyiyor. Semih'in de Avrupa'nın üst düzey liglerinde rahatlıkla oynayabilecek kalitede olduğunu düşünüyorum. Onlarla sohbetlerimizde, bana Avrupa'da kalmaya devam etmemi, hatta kariyerimi İngiltere ya da İspanya liglerinde sürdürmemi tavsiye ediyorlar. "Türkiye'ye sonra da gelebilirsin" diye de ekliyorlar.

2008 Avrupa Şampiyonası deneyimini nasıl değerlendiriyorsun?

Takımımızın yarı final oynaması tüm Türkiye gibi beni de çok mutlu etti. Her ne kadar çok fazla maçta oynama şansı bulamasam da 21 yaşında bir Avrupa Şampiyonası görmüş olmak önemliydi. Kariyerime olumlu yönde etki eden bir turnuva oldu.

Türkiye'nin elde ettiği başarı nasıl açıklanmalı?

Oyuncuların profesyonelliği çok etkili oldu. Maçlara çok iyi konsantre olduk. Bu da bitiş düdüğü çalana dek mücadeleyi hiç bırakmamamızı sağladı.

Fransa'nın şampiyonaya erken havlu atmasını nasıl yorumluyorsun?

Fransa, herkes tarafından 2008 Avrupa Şampiyonası'nın favorisi olarak gösteriliyordu. Ancak, bizim yaptığımızın tam aksine yeterince profesyonel davranmadılar ve turnuva maçlarına iyi konsantre olamadılar. Çok kaliteli futbolculara sahip oldukları açık ama kendilerine fazla güvenmelerinin ve belki de rakipleri hafife almalarının bir sonucu olarak şampiyonaya erken havlu attılar.

Dünya Kupası elemelerinde İspanya'ya kaybettiğimiz iki maçla ilgili nasıl bir değerlendirme yaparsın? Dünya Kupası'na katılma ihtimalimiz hakkında neler söyleyebilirsin?

Santiago Bernabeu'da oynanan ilk maçta çok zorlu bir ortam vardı. Sonuç olarak sahadaki mücadelemizin karşılığı en azından bir puan olmalıydı diye düşünüyorum. Özellikle ikinci yarıda İspanya fazla gol pozisyonuna giremedi ama yine de golü buldu. İstanbul'daki ikinci maç da berabere bitmeliydi. Son dakikada kötü bir gol yedik. Mağlubiyetler sonrası işi zora soktuk ama şansımız hâlâ devam ediyor. Avrupa Şampiyonu olan İspanya'nın galibiyet serisi sürecektir. Biz de diğer iki önemli rakibimiz Bosna-Hersek ve Belçika'yı yenebilecek güçteyiz.

Her transfer sezonunda ismin gündeme getiriliyor. Hiç Türkiye'den teklif aldın mı?

Resmi teklif hiçbir zaman gelemedi, çünkü benimle ilgilenen kulüp başkanlarıyla yaptığım görüşmelerde Türkiye'ye transfer olmak istemediğimi açıkça belirttim.

Türkiye'de oynama düşüncesine nasıl bakıyorsun? Daha önce "Şimdi gelmeyi düşünmüyorum, çünkü alışmam kolay olmaz" demiştin. Bu görüşlerinde bir değişiklik oldu mu?

Fransa'da futbol oynuyorum. Bundan sonra da Avrupa'da kalmaya devam edersem, hatta İspanya veya İtalya'ya transfer olursam, kendimi geliştirme imkânım daha fazla olur diye düşünüyorum. Bir Türk olarak, bir gün Türkiye'de oynamayı çok isterim ama bunun için henüz erken. Bence, şimdiden Türkiye'ye gitmek hata olur.

Türkiye Ligi'ni izliyor musun? Beğendiğin forvetler var mı?

Evet, izliyorum. Anadolu takımların yükselişini rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Artık Türkiye'de de futbola yavaş yavaş Avrupa'daki gibi olmaya başladı. Gerek teknik gerekse de fizik faktörler bakımından zorlu bir lig olduğunu söyleyebiliriz. Semih Şentürk, Gökhan Ünal ve Mehmet Yıldız ise çok beğendiğim golcüler.

Ya Dünya ve Avrupa futbolunda beğendiklerin?

Nicolas Anelka ve Didier Drogba'yı beğeniyorum.

Fransa Ligi'nde önemli bir başarı elde ettin. Orada oynanan futbol daha mı ofansif? Nasıl değerlendiriyorsun?

Fransa Ligi'nde taktik ve fizik önemli bir yer teşkil ediyor. Çok fazla hata yapılmıyor. Maçlar son derece zorlu geçiyor ve 1-0 ya da 2-1 gibi skorlarla bitiyor. Açık farklı sonuçlara nadiren rastlanıyor. İngiltere'de de taktik ve fizik önemli olmasına rağmen orada daha fazla gol olabiliyor. O da enteresan bir fark.

Fransa futbol ülkesi değil

Günümüzde birçok Fransız futbolcuyu ülke dışında oynarken görüyoruz. Neden kendi liglerinde kalmıyorlar sence?

Bence Fransa futbol ülkesi değil. Türkiye, İspanya, Almanya futbol ülkesi ama onlar değil. Fransa, 1998 yılında Dünya Kupası'nı kazandıktan sonra insanlar futbolu izlemeye başladı. O dönemden önce stadyumlardaki seyirci sayıları bile düşüktü. Statlar dolmuyordu. Bugün bile İspanya ve Almanya'yla karşılaştırıldığında seyircilerin maçlara ilgisi az. Bu durum, kişisel gelişim ve daha iyi bir kariyer amacına ulaşmanın yanında etkili oluyordur.

Lyon 7 senedir üst üste şampiyon oluyor ve rakipsiz gidiyor sanki. Lyon'a karşı koyacak bir rakip Fransız futbolunda nasıl oluyor da çıkmıyor?

Evet, geçtiğimiz yıllarda bir Lyon hegemonyası vardı. Ancak bu sezon Marsilya ve Bordeaux da Lyon'la başa baş mücadele veriyor. Bu sezon şampiyon olmaları o kadar da kolay olmayacak.

Sochaux'dan ayrılacağım

Kariyerini Fransa'da mı sürdürmeyi düşünüyorsun? Başka bir lige geçiş yapmayı planlıyor musun?

Sezon sonunda yüzde 80 ihtimalle Sochaux'dan ayrılıyorum çünkü kontratım buna izin veriyor. Kulübüme de bu kararımı bildirdim. Fransa'da başka bir takıma gidebilirim, ayrıca yurtdışına transfer olma olasılığım da var.

Sochaux'da oynadığın bölge ve sistemle Milli Takım'daki oyun anlayışı birbirine yakın mı?

Fazla farklı değil. Sochaux'da sadece forvet olarak oynuyorum ama Milli Takım'da bu özelliğimin yanında sağ kulvarı da kullanıyorum.

Takım arkadaşlarınla olan ilişkilerin nasıl?

Herkesle aram iyi. Semih, Mehmet Aurelio ve Kazım en iyi arkadaşlarım.

Fatih Hoca ile ilişkilerin nasıl, sana neler söylüyor?

Bana güvendiğini söylüyor. Beni kadroya düzenli olarak çağırması da bunu gösteriyor.

Çok sessiz-sakin bir kişiliğin var ve hakkında çok az şey biliniyor. Futbol dışında Mevlüt neler yapar?

Maçlar bittikten sonra fazlaca futbolu düşünmüyorum. Çünkü hayat sadece futboldan ibaret değil. Arkadaşlarımla buluşup sohbet ediyorum, geziyorum. Zaman zaman Lyon yakınlarında oturan ailemi ziyarete gidiyorum. Bunun yanında Playstation oynamayı seviyorum.

Türkiye ile Fransa arasında bir futbolcu olarak gördüğün en temel fark neydi?

Türkiye'de Milli Takım kamplarında genellikle 10.00'da kalkılır ve idmanlar akşam yapılır. Ama Fransa'da 08.30'da kalkış verilir. Sabah 10.00'da ise antrenman yapılır, akşama hiç bırakılmaz. Bu durum, belki de Türkiye'nin sıcak, Fransa'nın soğuk bir ülke olmasından dolayıdır.