Önce Futsal, ardından da Plaj Futbol Millî Takımımızın kalecisi oldu. Amatör olarak futbol oynamayı da sürdürüyor. 38 yaşındaki usta eldiven genç kalecilere futsal veya plaj futbolundan başlamalarını tavsiye ediyor ve "Bu sayede çabukluk ve refleksler gelişiyor. Bacaklar daha kuvvetli oluyor. Yere daha sağlam basıyor, topa daha iyi vuruşlar yapabiliyorsunuz" diye konuşuyor.

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

 Rize'de 13 Ocak 1985'te doğduğunu biliyoruz. İstanbul'da yaşıyorsun. Öncelikle Rize'de nasıl bir çocukluk geçirdin. Ailen hakkında biraz bilgi verir misin?

6 yaşıma kadar Rize'de yaşadım. Sonra ailece İstanbul'a göç ettik. Babam gemilerde makineci olarak çalışıyordu. İstanbul'a geldikten sonra ticaretle uğraştı. Annem ev hanımı. Bir erkek, bir de kız kardeşim var. Evliyim. İlk oğlum Mehmet Akif 7 yaşında, ikinci oğlum Gökdeniz 1.5 yaşında.

Öğrenim hayatın?

Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra eğitimimle alâkalı bir şey yapmadım. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Kamu Yönetimi mezunuyum.

Futbol hayatına ne zaman girdi?

12 yaşında Beylerbeyi Spor Kulübü'nde futbola başladım. 26 yıldır oynamaktayım.

Başlar başlamaz kaleye mi geçtin?

İlk antrenmanda forvet oynadım ama başarısız oldum. Beni kulübe götüren akrabam Seyfi Erdoğan, "Hoca ile konuş. Bir sonraki idmana kaleci gel" diye telkinde bulundu. Antrenman sonrası hoca ile konuştuk. Mahalle maçlarında kaleye geçiyordum zaten. Harçlıklarımdan biriktirdiğim parayla kaleci malzemelerimi alıp bir sonraki idmana kaleci olarak geldim. Çok iyi bir antrenman geçirdim. Ondan sonra kalede oynamaya devam ettim.

Kaleye geçmeden önce kalecilikle ilgili meziyetlerin olduğunu biliyor muydun?

Kaleciliğe karşı isteğimin ve yeteneğimin olduğunu çevremdeki insanlar söylüyordu. Hatta doğum günümde hediye olarak kaleci eldiveni bile alınmıştı.

Beylerbeyi'nde başladıktan sonra kariyerin nasıl gelişti?

Altyapıda 6-7 yıl oynadım. Liseden mezun olduktan sonra A takıma yükselme fırsatım oldu. A takımla idmanlara, altyapıda maçlara çıktım. Kulüpten ayrıldıktan sonra çeşitli amatör takımlarda görev aldım. Şu an 38 yaşındayım. Amatör olarak kariyerime devam ediyorum.

Plaj Millî Takımı ve Futsal Millî Takımı nasıl başladı? Seni ilk kim çağırdı?

2012'de Futsal Millî Takımı ile millî takım kariyerim başladı. Marmara Üniversitesi Futsal Takımı ile üniversiteler arası futsal maçlarına katıldık. O yıl Eskişehir'de şampiyon olduk. Yarı final ve final maçlarında Millî Takım hocaları Ömer Kaner ile Suat Okyar müsabakaları izlemeye geldi. Takım hâlinde çok iyiydik. Futsal Millî Takımı'nın deneme kampına çağırıldık. Kaleci hocası Eser Özaltındere'ydi. Deneme kampında iyi performans gösterince hocalarım beni düzenli olarak çağırdı. O dönem Millî Takım'da kaleci açığı vardı. Daimi çağrılan kalecilerden biri kısa dönem askere gitmişti. Bu sebeple şans bana geldi diyebilirim. Beş yıl görev aldım. 2014'te Fatih Terim Hocamız göreve geldiğinde Millî Takımlarda yeni bir oluşuma gidildi. Kaleci departmanı kuruldu. Departmandaki hocalarım beni Plaj Futbolu Millî Takımı'na davet etti. Sezonun ilk kamplarından bir tanesinde eksiklerime rağmen iyi performans gösterdim. Sonrasında düzenli olarak çağırılmaya devam ettim.

Sen hem kumda hem de parkede oynamış kalecisin. İki oyunda da kale ebatları küçük. Oyun ritmini nasıl anlatırsın? Bu röportajı okuyan ve kaleci olmak isteyen çocuklar, yarın plaj ya da futsala geldiklerinde neyle karşılaşacaklar?

Futboldaki kalecilik tekniğimde karşı karşıya kaldığımdaki özelliklerim iyiydi. Bunun meyvesini futsalda topladım diyebilirim. Bu bana büyük avantaj sağladı. Futbolda erken yatma gibi kötü bir huy oluyor kalecilerde. Ama plaj futbolu oynarken son ana kadar beklemeniz gerekiyor. Topun ne zaman sekeceği belli olmuyor. Top bir anda önünüzde kumdan sekip gol olabiliyor. O yüzden plaj futbolu ve futsalın futbol kaleciliğini olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum. Çünkü seni ani reflekse mecbur bırakıyor. Futsalda saha küçük olduğu için daha fazla pozisyon oluyor. Reflekslerinin çok iyi olması gerekiyor. Bunun meyvesini de plaj futboluna geçtikten sonra daha fazla topluyorsun. Bugün genç kalecilere futsal ya da plajdan başlamalarını, hatta futbol oynuyorken bile futsal ya da plaj futbolu oynamalarını tavsiye ediyorum. Katkısı çok büyük. Çabukluk ve refleksler gelişiyor. Bacaklar daha kuvvetli oluyor. Normal futbol oynadığınız zaman yere daha sağlam basıyorsunuz. Topa daha iyi vuruşlar yapabiliyorsunuz.

Seni uzun süredir tanıyorum. İlk tanıdığımda da fittin, bugün 38 yaşına geldin ve hâlen çok fitsin. Kendini her daim zinde ve diri tutuyorsun. Çok aktifsin. Biraz öğretici olsun diye bu konuyu açıyorum. Bu fitliği nasıl sağlıyorsun? Nasıl bu kadar genç bir bedene sahipsin?

30'lu yaşlardan sonra kilo problemleri yaşamaya başladım. Uzun süreli kamplarda kilo alıyordum. Yıl içerisinde inişli çıkışlı bir kilo grafiğim vardı. Yorgunluk şikâyetlerim arttı. Antrenman yapmayı seven ve yaşantısına dikkat eden biriyim. Tek eksik parça beslenmeydi. 32 yaşımda beslenmeme daha fazla dikkat etme kararı aldım. Beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim. Beslenme planımı kilo kontrolü ve takviye edici gıdalarla destekledim. Muhteşem sonuçlar elde ettim. Kendimi daha fit ve enerjik hissetmeye başladım. Beslenmeyi sporla birlikte yaşam tarzı hâline getirdim.

Sana bakınca uzun süre daha kalecilik yapacak gibi görünüyorsun. Ne kadar daha plaj futbolu ve futbolda kalmayı planlıyorsun?

Vücudum elverdiği sürece bu işin içinde olmak istiyorum. Üç kale direğinin arasında mutluyum. Geçmişte antrenörlükle ilgili gelişmeler oldu. Ama futbolu bırakmak zorunda kalacaktım. Kaleciliği çok seviyorum. Vücudum elverdiğince bu işin içinde olmak istiyorum. En az 4-5 yıl daha oynamayı planlıyorum.

Artık çok tecrübeli bir isimsin. Kaleciliğin bütün detaylarını biliyorsun. Sonrası için ne planlıyorsun?

Bu tecrübelerimi genç kardeşlerime aktarmayı düşünüyorum. Kısmet olursa antrenörlükle kariyerime devam etmek niyetindeyim. Üniversiteden mezun olduğum için C lisansım var. Ama diğer belgeleri almak için de girişimim olacak.

Türkiye'de plaj futbolunun gelişimini nasıl görüyorsun? 2014'te neredeydi, 2023'te nerede?

Plaj futbolunda değişen kurallar gelişimi de etkiliyor. Ben başladığımda kalecilikle alâkalı farklı kurallar vardı. Oyun temposu daha düşüktü. Başladığım yıl "Topu sarı bayrak içerisinde 4 saniye tutabiliyorsun" kuralı getirildi. Bu da kalecilerin ayak tekniğinin daha iyi olmasını zorunlu kıldı. 2021'de de kural değişikliğine gidildi. Bu sefer kırmızı bayrağa kadar bütün alanda yani kendi yarı sahanda top kalecinin ayağında 4 saniye kalabiliyor. Bu değişiklik oyunu çok daha hızlandırdı ve kalecilerin daha hızlı oynamasına neden oldu.

Plaj futbolu sence ülkemizde nasıl ilerler?

Plaj futbolunun gelişimi için uzun soluklu bir lig olması gerekiyor. Ülkemizdeki en büyük sıkıntı bu. Çünkü bir sezonda toplam 7-8 maçla Türkiye şampiyonu belli oluyor. Mesela Rusya'da dışarıda kar olmasına rağmen üstü kapalı plaj sahalarında oynadıkları için plaj sezonu bize nazaran daha uzun süre devam ediyor. Uzun soluklu bir Türkiye Ligi olursa plaj futbolu da o kadar hızlı gelişir. Ne kadar çok topla antrenman yaparsak teknik becerilerimiz o kadar gelişecektir. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen çok zor şartlarda idman yapıyoruz. İstanbul'da yaşıyorum. Bu konuda Antalya daha şanslı. Oturduğum yere yakın tesislere gidip veya atletizm sahasında 3 adım atlama kum havuzunda idman yapabiliyorum.

Aslında bu ülkemiz için büyük bir eksiklik. Aynı zamanda senin ne kadar özverili çalıştığını ve bu işi gönülden yaptığını gösteriyor.

Evet, kesinlikle… Eşimden, çocuklarımdan zaman ayırıp evimden 15 kilometre uzaklıktaki plaj sahasına idman yapmaya gidiyorum. 1.5-2 saat idman yapıyorum. Çok seviyoruz plaj futbolunu. O yüzden mümkün oldukça zaman ayırmaya çalışıyoruz.

Benim unuttuğum senin eklemek istediğin bir şey var mı?

Beni Millî Takım'a kazandıran, bu zamana kadar Millî Takımlarda üzerimde emeği olan bütün hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Bana çok şey kattılar. Desteklerinden dolayı eşime, aileme ve sevdiklerime de çok teşekkür ediyorum.