TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Ferhat Çökmüş; Futbolun entelektüeli 1.05.2008
Ferhat Çökmüş; Futbolun entelektüeli

20 yaşına kadar İsviçre Milli Takımı'nın bütün yaş gruplarında forma giydikten sonra Türkiye'den gelen Ümit Milli Takım teklifini kabul etti. Ardından "futbol şehri" olarak gördüğü Trabzon'dan aldığı teklife "Evet" dedi. Üç sezondur Trabzonspor formasını giyiyor ve hangi mevkide görev alırsa alsın terinin son damlasına kadar mücadele ediyor. Hayatının futbol dışındaki bölümünü kitaplar, satranç ve tenis kaplıyor.

Öncelikle bize biraz geçmişinden ve ailenden söz eder misin?

14 Şubat 1985 yılında İsviçre'nin başkenti Bern'de doğdum. 3 kardeşiz. Bir ağabeyim, bir de kız kardeşim var. Ağabeyimde doğuştan kalça çıkıklığı bulunuyor. Kız kardeşim ise okuyor. O da benim gibi futbola çok meraklı. Babam bir fabrikada çalışıyor. Annem ev hanımı.

Sevgililer gününde doğmuşsun.

Evet, güzel bir gün. Ama ben genelde bu günü yalnız geçiririm.

Futbolla ilk buluşman nasıl oldu?

5 yaşında babamdan gizli olarak FC Ostermundigen takımında futbola başladım. Kuzenlerim idmana giderken ben de onlara katıldım. İlk gittiğimde bizi denediler. Beğenilince takımda kaldım ve 7 yıl forma giydim. Babam da yeteneğimi görünce futbol oynamama izin verdi. 12 yaşında Young Boys takımı tarafından beğenildim. O şekilde geçiş yaptım.

Bize biraz Young Boys'daki günlerinden söz eder misin?

Çok güzel bir ortam vardı. Yabancılara karşı ön yargı yoktu. Çabuk benimsendim. Uzun yıllar mutlu bir şekilde forma giydim.

Hangi mevkide görev alıyordun?

Futbola ön libero olarak başlamıştım. O şekilde devam etti. Young Boys PAF takımında bazen oyun kurucu olarak da görev alıyordum. Önümde çok iyi iki forvet vardı. Biri Hollanda ve İtalya liglerinde oynamış İsviçreli Johan Fonlanten'di. Onlarla birlikte çok iyi bir uyum içerisindeydik.

Takımda başka gurbetçiler de var mıydı?

Altyapıda birçok Türk oyuncu vardı. A takımda ise Hakan Yakın ve Gürkan Sermeter oynuyordu. İsviçre'de takımların altyapılarını yabancı oyuncular oluşturur. Her milletten futbolcu bulabilirsiniz.

İsviçre'de top koşturan gurbetçi futbolcuların durumu nasıl? Yeni yıldız adayları var mı?

İsviçre'de yabancı olmak hiç sorun değil. Çünkü insanları ırklarıyla değil oynadıkları futbolla değerlendiriyorlar. Bu nedenle gurbetçi futbolcular gayet iyi durumda. Birçok önemli oyuncunun da olduğuna inanıyorum. Onlara örnek olarak Basel'de oynayan gurbetçi Eren Derdiyok'u gösterebiliriz. Çok iyi bir oyuncu. Bana göre ileride çok daha iyi duruma gelecektir. Bir de İsviçre'de yetişip İtalya'da oynayan Gökhan İnler var.

Trabzonspor'a transferin nasıl gerçekleşti?

Tam 3 yıl önce Trabzonspor İsviçre'ye kamp yapmak için geldi. Teknik Direktör Şenol Güneş'ti. Bir hazırlık maçı yaptık. Orada iyi bir performans sergiledim. Üstelik o müsabakada stoper olarak görev yaptım. Maç sonrası Trabzonsporlu yöneticiler beni transfer etmek için girişimlerde bulundu. İlk zamanlar yaşımın küçük olması nedeniyle teklife sıcak bakmadım. Türkiye'de kaybolacağımı düşündüm. Bir yıl aradan sonra Antalya'da geniş kapsamlı yapılan Ümit Milli Takım seçmelerine davet edildim. Yaklaşık 250 oyuncu vardı. En iyiler arasına seçildim. Burada beni Türkiye'den birçok takım takip ederek transfer teklifinde bulundu. Gördüğüm ilgi sonrası fikirlerim değişti. Trabzonspor'un teklifini kabul ettim.

Başka hangi takımlardan teklif almıştın?

Beşiktaş, Kayserispor, Gençlerbirliği, Malatyaspor gibi ligdeki birçok takımdan teklif aldım.

Trabzonspor'u tercih etmendeki sebep neydi?

Trabzonspor ülkenin dört büyük takımından bir tanesiydi. Ayrıca şehir tamamen futbolla yatıp kalkıyordu. Ben pek sosyal hayatı olan biri değilim. Hayatım tamamen futbola endeksli. Bu nedenlerden dolayı kendi yaşam ve futbol tarzıma uyduğu için Trabzonspor'u tercih ettim. Ailem de aynı düşüncelerle bana destek verdi.

Uyum sorunu yaşadın mı?

İlk zamanlar biraz sıkıntı çektim. Çünkü ilk defa ailemden ayrı kalıyordum. Türkçem iyi olmadığı için arkadaşlarımla iletişim kurmakta zorlandım. Sonra takımda Aykut Akgün'le iyi arkadaş oldum. O da benim gibi gurbetçiydi. Zamanla tüm futbolcularla kaynaştım. Şimdi çok mutluyum. Hiçbir sorunum yok.

Şimdi Teknik Direktör Ersun Yanal'la birlikte çalışıyorsun. Onunla ilgili düşüncelerin neler?

Trabzonspor'a geldikten sonra sırasıyla Halilhodziç, Lazaroni, Ziya Doğan ve şimdi de Ersun Yanal'la çalışıyorum. Hiçbiriyle en ufak sorun yaşamadım. Benim görevim teknik direktörün verdiği direktifler doğrultusunda hareket etmek. Ersun Hocaya gelince, onun her şeyden önce çok kaliteli bir insan olduğunu düşünüyorum. Bizimle iletişimi iyi. Antrenmanları zevkli. Kendisinden çok şey öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz.

Trabzonspor bu sezon hedeflerinden uzak kaldı. Sana göre bunun nedeni neydi?

Lige çok kötü başladık. Sivasspor maçında talihsiz bir olay yaşadık. Bunun neticesinde işlerimiz bir türlü planladığımız gibi gitmedi. Sorunlar oldu. Bugünlere geldik. Ama biz bu sezon taraftarlarımıza iyi futbol izlettirmek istiyoruz. Gelecek sezon ise yine tek hedefimiz zirve mücadelesi olacaktır.

Türkiye'de genç oyunculara gereken fırsat veriliyor mu?

Eskiye oranla Türkiye'de genç oyunculara büyük önem veriliyor. Büyük takımlara baktığımızda hepsinin genç oyunculara güvenip forma verdiğini görüyoruz. Bu, Türk futbolunun gelişmesi açısından çok önemli. Genç oyuncuların da buldukları şansı iyi değerlendirmesi gerekiyor.

İsviçre'deki futbol anlayışının sana katkıları neler oldu?

İsviçre'de altyapıya büyük önem veriliyor. Oyuncular küçük yaşlardan itibaren disiplinli bir şekilde teknik ve taktiğin yanı sıra psikolojik eğitim alıyor. Orada önce altyapı, sonra üst yapı geliyor.

İsviçre Genç Milli Takımı'nda oynamanı nasıl değerlendiriyorsun?

Orada U15'ten başladım, sırasıyla tüm yaş grubu takımlarında oynadım. U20 Milli Takımı'yla Dünya Şampiyonası'na katıldım. Ancak tüm bunlara rağmen Türkiye'de oynamak istiyordum. Ümit Milli Takım'a kadar ülkemden hiç teklif almadım. Bu nedenle ilk dönemde İsviçre'yi tercih ettim.

Çok futbolcunun örnek aldığı, kendi oyun biçimini özdeşleştirdiği bir idolü vardır. Sen hangi futbolcuları kendine örnek alıyorsun?

Real Madrid takımında orta sahada oynayan Guti'yi ve Sevilla'da savunmanın sağ kanadında oynayan Daniel Alves'i çok beğeniyorum.

Trabzonspor'da senin birçok mevkide oynadığını gördük. Farklı mevkilerde oynamak senin için sorun oluşturuyor mu?

Bir yandan avantaj, bir yandan da dezavantaj. Ama benim bu konularda yorum yapmam doğru değil. Hocamız hangi mevkide görev verirse, işimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım.

Sen kendi futbolunu nasıl anlatırsın?

Her şeyden önce iyi mücadele etmeye çalışırım. Hem hücuma hem de savunmaya destek olmak önceliğim. Kısacası kolektif futbola uygun oynamaya çalışırım.

Turkcell Süper Lig'de oynanan futbolu nasıl buluyorsun?

Kalite gayet iyi. Her geçen yıl biraz daha ileriye gidiyor. Ligin en büyük özelliği mücadelenin ön planda olması. Her takım elinden geldiğince çok koşup bu şekilde sonuca gitmeyi planlıyor. Sürekli pres yapmak zorundasınız. Bunu düşünürsek birçok ligden zor.

En beğendiğin lig hangisi?

Bundesliga'yı çok beğeniyorum. Orada oynamak hedeflerimden biri.

Trabzon'daki sosyal hayatın nasıl?

Genelde tesislerde ve evde zaman geçiriyorum. Gece hayatım yok. Sade bir yaşam tarzı sürdürüyorum.

Futbol dışında nelerle uğraşıyorsun?

Satranç ve tenis oynamayı severim. Bunun dışında bol bol kitap okurum.