

millî takımlar kariyerinde bir
Dünya Kupası’nda oynayamamış
olması nedeniyle bu ikili arasın-
dan kimin daha iyi olduğuna dair
yapılan kıyaslamalarda da çoğu
kez ibre Puşkaş’tan yana kayabi-
liyordu.
Başarılarla dolu futbolculuk kari-
yerini 39 yaşına kadar sürdüren
Puşkaş, sonrasında birçok emekli
futbolcunun yaptığı gibi şansını
teknik adamlıkta da denemişti.
Bu dönemdeyse futbolculuğun-
daki kadar parlak günler yaşa-
madı belki ama Yunan futbolunun
adının bile doğru dürüst duyul-
madığı bir dönemde Panathi-
naikos’u Şampiyon Kulüpler
Kupası’nda finale taşıyarak,
teknik direktörlükteki belki de en
büyük şanssızlığının, kulübedeki
Puşkaş’ın, yeşil sahadaki
Puşkaş’ın gölgesinde kalmaya
mahkûm olması olduğunu da bir
bakıma gösterdi.
Teknik adamlık serüvenini de 66
yaşına kadar sürdüren Puşkaş’ın
ömrünün kalan 13 yıllık kısmının
büyük bölümüyse, alzheimer
hastalığıyla mücadelesine sahne
oldu. Büyük oyuncu, 17 Kasım
2006 tarihinde son nefesini verdi.
Geriye dönüp bakıldığında ölümü-
nün üzerinden tam 10 yıl geçtiğini
görmekteyiz fakat adı ne zaman
anılırsa anılsın, futbol kamuo-
yunda hâlâ azami düzeyde saygı
uyandırmayı sürdürüyor. FIFA’nın
bir süredir düzenlediği “Dünyada
Yılın Golü” yarışmasına da bizzat
onun adını vermesi, Puşkaş efsa-
nesinin daha nice nesiller boyu
hatırlanacağına dair onlarca gös-
tergeden biri.
Purczeld’den Puşkaş’a
Ferenc Puşkaş, 1 Nisan 1927 tari-
hinde Budapeşte’de, Biro-Ferenc
Purczeld çiftinin ilk çocuğu olarak
Rokus hastanesinde dünyaya
geldi. Puşkaş, dikkat edileceği
üzere adını direkt babasından al-
mıştı. Ne var ki babasının soyadı-
nın o esnada Puşkaş olmadığı da
gözlerden kaçmayacaktır. Bunun
nedenine birazdan değineceğiz.
Puşkaş’ın nüfus kaydında ger-
çekten farklı olan bir diğer
noktaysa doğum tarihiydi. Zira
annesi, çocuğunun doğumgünle-
rinde 1 Nisan şakalarından rahat-
sız olabileceği hissine kapılarak
küçük Ferenc’in doğum tarihini
2 Nisan olarak kaydettirmişti.
Baba Ferenc Purczeld, yarı Macar,
yarı Alman bir aileden gelmek-
teydi. Asıl mesleği çilingirlikti
ama bir yandan da şarap üretimi
denetimi yapan bir müfettişti.
1930’larda futbolun Avrupa’da en
çok geliştiği bölgenin kıtanın orta
kısmı, yani Çekoslovakya, Avus-
turya, Kuzey İtalya ve Macaristan
olmasının da etkisiyle Baba Fe-
renc’in bu oyuna karşı ilgisi de
gitgide artmaktaydı ve oğlu Fe-
renc 10 yaşına geldiğinde, artık bu
ilgiyi mesleğe de dönüştürmeye
karar vermiş ve futbol antrenör-
lüğü kurslarına gitmeye başla-
mıştı. İşte bu dönemde, Macar
yetkililer ona, isminin Alman kö-
kenlerini belli ettiğini ve bunun
kendisi için bir sorun teşkil edebi-
leceğini, bu sorunu aşmak isti-
yorsa bir Macar ismi seçmesi
gerekeceğini söylemişlerdi.
Bu yönde sunulan seçenekler de
Pusztai ve Puşkaş isimleriydi.
Tahmin edilebileceği üzere bu
isimlerden ikincisinde karar kılı-
nacaktı. Tabiî Ferenc Purczeld’e
utbol dünyasında büyük bir turnuvada
zafer kazanamamış takımlar içeri-
sinde belki de enmeşhuru, en gör-
kemlisi, 1950’li yıllara damgasını
vurmuş olan Macaristan Millî Takı-
mı’ydı. Gerek kadrosundaki çok sayı-
daki yıldız futbolcu, gerek taktiksel
açıdan getirdikleri yeniliklerle yeşil
sahaların tozunu atmalarının üzerin-
den 60 küsur yıl geçmesine rağmen
hâlâ söz kendilerinden açıldığında
büyük bir heyecana neden olan takı-
mın o yıldızları içerisinde en çok ön
plana çıkan kişiyse Ferenc Puşkaş’tı.
Puşkaş, sadece millî takımda yaptık-
larıyla futbol tarihine geçmekle de
yetinmeyecekti. 1950’lerin ikinci
yarısında Avrupa futbolunda kulüpler
düzeyinde fırtınalar estiren Real Mad-
rid’de de Alfredo di Stefano ile başrolü
paylaşan ve Beyaz Şimşeklerin Avru-
pa’nın zirvesinde günümüze kadar
kalmayı başarmasında da belki de
temele en çok harcı katanlardan biri
olmuştu.
Uzun yıllar boyunca “Pele mi, Mara-
dona mı?” sorusunun sorulduğunu
gördük. Günümüzde bu soruya Mes-
si’nin de dâhil edilip edilemeyeceğinin
tartışıldığına tanıklık etmekteyiz.
Pele ortaya çıkmadan önceyse futbol
âleminin o ana kadarki süper starı
Puşkaş’tan başkası değildi. Real Mad-
rid’den takım arkadaşı olan di Stefano
ile birlikte “en iyi” olarak adlandırılan
başlıca yıldız oydu ve di Stefano’nun
Ferenc Puşkaş
Onur Erdem
Efsane takımların efsane ismi
F
Futbol dünyasında 1950’lere damgasını vuran Macaristan Millî Takımı’yla Real
Madrid’in 10 numarası olan unutulmaz solak Ferenc Puşkaş’ın bu ay ölümünün 10.
sene-i devriyesi… TamSaha olarak büyük yıldızın hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.
92
93