72
73
rseneWenger, Kasım 1996’da
Arsenal’in başına geçmesinin
ardından Ocak 1997 transfer
döneminde ilk iş olarak Fransız
futbolunun genç yıldız adayı
Nicolas Anelka’yı Paris St.
Germain’den transfer etmişti.
Anelka o dönemde PSG’de bile
henüz düzenli olarak forma
giyemeyen 17 yaşında bir gençti
ve bu oyuncu için yarımmilyon
sterlin bonservis bedeli öden-
mesi başlarda bir hayli tartışma
konusu bile olmuştu.
Ancak uyum süreciyle geçen ilk
yarım sezon sonrasında Anelka
Arsenal’in forvet rotasyonunun
önemli parçalarından biri oluyor
ve ertesi sezon, takımın Arsene
Wenger yönetiminde kazandığı
ilk lig şampiyonluğuna da kat-
kıda bulunuyordu. 1998-99 se-
zonundaysa Premier Lig’de 17
kez rakip fileleri havalandırarak
maç başına yarımgol ortalaması
yakalamış ve Premier Lig’de
yılın genç oyuncusu da seçil-
mişti. Tabiî bu veriler de, nerede
yıldız görse elini atmaya çalışan
Real Madrid yönetiminin ilgisini
cezbetmek için fazlasıyla yeterli
olacaktı. Sonuçta Real Madrid,
1999 yazında Anelka için Arse-
nal’e 22 milyon sterlin ödedi ve
genç yıldızı kadrosuna kattı.
Elbette Real Madrid Anelka’yı
alırken ondan birkaç sene içeri-
sinde dünyanın en büyük santr-
foru olmasını bekliyordu. Ancak
Anelka bırakın omertebeye
ulaşmayı, Real Madrid kadro-
sunda kendisine düzenli olarak
yer bulmakta bile zorlandı. Gol
yollarında bir türlü etkili olama-
yan genç oyuncu, La Liga’da oy-
nadığı 19maçta sadece iki kez
rakip kalecileri mağlup edebildi.
Saha içerisindeki başarısızlıkla-
rının yanına Anelka’nın saha dı-
şında da sürekli huzursuz ve
geçimsiz bir yapıda olması ekle-
nince Fransız oyuncunun Mad-
rid günleri sadece bir sene sürdü
ve 2000 yazında, yetiştiği yer
olan PSG’ye geri döndü. Ayrılığın
Real Madrid açısından olumlu
noktasıysa, PSG’den, Arsenal’e
ödemiş oldukları bonservis be-
delinin neredeyse aynısını almış
olmalarıydı.
oyuncularından biri haline gelmiş
ve Newcastle’ın Premier Lig’e dön-
mesinde de büyük pay sahibi ol-
muştu. Carroll, formunu Premier
Lig’deki yeni sezonda da sürdürür-
ken 19maçta 11 kez gol sevinci ya-
şamıştı. Hatta kendisi bu sayede
İngiltere Millî Takımı’na da davet
edilmişti.
Sonuçta ortada gelişmeye açık gö-
züken genç bir santrfor vardı belki
ama oyuncunun o ana kadar yap-
mış oldukları hiç de öyle 35 milyon
sterlin edecek cinsten değildi.
Üstelik kariyerindeki gollerin
yarıdan fazlasını da alt kümede
kaydetmişti. Buna rağmen Liver-
pool, Carroll’a o güne dek bir Britan-
yalı futbolcuya ödenmiş en yüksek
transfer bedelini ödedi. Gelgelelim
Liverpool yönetiminin oynadığı bu
kumar tutmadı. Bir buçuk sene bo-
yunca Anfield’da sahaya çıkan Car-
roll, 60’a yakınmaçta oynamasına
karşın sadece 10 kez rakip ağları
sarsabildi. Sonunda Liverpool da
Carroll’a daha fazla sabır göstere-
medi ve 2012 yazında kendisini
West HamUnited’a kiraladı. Bir yıl
sonra da Carroll, 15 milyon sterlin
karşılığında ikametini Londra’ya
aldırdı. Liverpool da saha içerisinde
neredeyse hiçbir ciddi katkısını
göremediği bir oyuncu üzerinden
net 20milyon sterlin zarar ettiğiyle
kaldı.
A
NICOLAS ANELKA
(
Arsenal Real Madrid
)
DENILSON
(
Sao Paulo
Real Betis
)
B
rezilya, dünya futbolunda
gelmiş geçmiş en başarılı
ülke olduğu gibi, yeni
yıldızlar çıkarma
konusunda da haliyle
en üretken ülkelerin
başında geliyor ve bu
durum, Brezilya’dan
çıkan gelecek vaat eden
oyuncuların da değerle-
rinin normalin üzerinde
olmasına yol açıyor.
Ancak bazen Brezilyalı
genç yetenekler için
öylesine paralar harcanı-
yor ki, buna futbol dün-
yasında, harcayan hariç
neredeyse hiç kimse
kendince bir açıklama
getiremiyor. Bu tip
transferlerin en büyük
örneğiyse belki de
Denilson’un 1998’de Real
Betis’e gitmesiydi.
Futbol kariyerine Sao Pau-
lo’da başlayan Denilson,
Brezilya Ligi’nin etkili sol
açıklarından biri olarak
dikkat çekmiş ve 1996’da,
henüz 19 yaşındaykenmillî
takımda dahi oynamaya
başlamıştı. Brezilya’nın final
oynadığı 1998 Dünya Kupası
kadrosunda da kendisine
yer bulan Denilson’un bir
sonraki durağının Avrupa
olmasıysa kaçınılmazdı.
Ancak kimse, genç oyuncu-
nun dünya transfer rekorunu
kıracak kadar yüksek bir
potansiyeli olduğunu da
düşünmüyordu. Real Betis
yöneticileri hariç! O dönem
La Liga’da iddialı bir takım
kurmak isteyen Endülüs
ekibi, alanında dünyanın en
iyisi olmasını bekledikleri
Denilson için 1998 yazında
kesenin ağzını ardına kadar
açacaklar ve oyuncuyu
Sao Paulo’dan Sevilla’ya
getirebilmek için tam 21 mil-
yon 500 bin sterlin harcaya-
caktı. Ne var ki Denilson,
beklentilerin tavan yapma-
sının da etkisiyle, Betis’te bir
türlü kendisi için yapılan
harcamanın karşılığını
veremedi. Yedi sezon bo-
yunca giydiği yeşil-beyazlı
forma altında La Liga’da
sadece 13 gol atabildi ki, aynı
süre zarfında kendisinden
daha fazla skor üreten bıra-
kın kanat oyuncularını, bir-
çok stoper bile mevcuttu.
Aynı dönemde Betis de
herhangi bir ciddi başarı
kazanamayınca Denilson’un
Endülüs macerası 2005
yılında Bordeaux’ya transfer
olmasıyla sessiz sedasız son
buldu. Transfer rekoru
kırarak gelen oyuncunun
yok pahasına kulüpten
ayrılması da tarihe tabiî ki en
büyük transfer fiyaskoların-
dan biri olarak not düşüldü.
