1920’de 14’e, 1924’teyse 22’ye kadar
yükselecekti. FIFA, olimpiyatlardaki
futbol turnuvasının organizasyo-
nunu ev sahibi
ülkenin omuzlarından alıp kendisi
üstlenmeyi kabul ettiğinde takvim-
ler 1914’ü gösteriyordu ama Birinci
Dünya Savaşı yüzünden 1916 oyun-
larının iptal edilmesi nedeniyle
FIFA’nın yapacağı ilk olimpik futbol
organizasyonu 1920’ye sarkacaktı.
FIFA, olimpiyatlardaki futbol turnu-
vasını organize etmeyi kabul etti-
ğinde aynı zamanda bu turnuvayı
amatörler arasında dünya şampiyo-
nunu belirleyen bir turnuva olarak
kabul edeceğini de açıklamıştı. 1924
Paris Olimpiyatlarından itibarense
profesyonel futbolcuların da turnu-
vaya katılmasına izin çıkmasıyla
birlikte olimpik futbol turnuvası
futbolda dünya şampiyonunun res-
men belirlendiği bir organizasyon
halini alacaktı. 1924 ve 1928 yılla-
rında düzenlenen olimpiyat oyunla-
rındaki futbol müsabakalarına
seyirci bazındaki ilgi de önceki
oyunlardakine kıyasla gitgide
artmaktaydı.
Fakat 1932’deki oyunların Los An-
geles’ta yapılacak olması, işleri
biraz karıştırdı. Zira ABD, dünyada
futbolun Britanya dışında oynan-
maya başlandığı ilk noktalardan biri
olmasına karşın, oyunun bir türlü
fazla popülarite kazanamadığı,
hatta beyzbol, basketbol ve Ameri-
kan futbolu gibi sporların da geliş-
mesiyle iyiden iyiye arka planda
kaldığı bir ülkeydi. Bunun dışında,
FIFA ve IOC (Uluslararası Olimpiyat
Komitesi) arasında, profesyonel fut-
bolcuların olimpiyatlarda boy gös-
termesi hususunda da anlaşmazlık
çıkmıştı. IOC, 1924 ve 1928 oyunla-
rına profesyonel futbolcuların katıl-
mış olmasından rahatsızdı ve bu
durumun devam etmesini isteme-
diğini de açıkça ifade etmişti. FIFA
ise aksi yönde düşünüyordu. Netice
itibarıyla 1932 Los Angeles Olimpi-
yatları’nda futbol, gerek ABD’de
popüler bir spor olmaması gerekse
IOC ve FIFA arasındaki anlaşmazlık
nedeniyle programdan çıkarıldı.
FIFA, futbolda dünyanın en iyisini
belirlemek adına artık tüm inisiya-
tifi kendi ellerine alarak bir turnuva
düzenlemek durumundaydı ve bu
durum, Dünya Kupası’nın da doğu-
munun habercisiydi. Sonuçta 1928
yılında beklenen karar alındı ve
FIFA, iki sene sonra ilk dünya futbol
şampiyonasını düzenleyeceğini du-
yurdu. Turnuvanın ev sahipliği-
neyse Uruguay lâyık görülmüştü.
Bunda da iki ana sebep vardı; birin-
cisi, Uruguay’ın 1924 ve 1928 Olim-
piyatları’nın altınmadalyalı takımı
olması, yani dünyanın en iyi futbol
ülkesi olarak kabul edilmesiydi.
İkincisiyse, turnuvanın düzenlen-
mesi planlanan 1930 yılının, aynı
zamanda Uruguay’ın bağımsızlığı-
nın 100. yılına denk geliyor
olmasıydı. Turnuvayı şampiyon
tamamlayacak takıma takdim
edilecek kupanın adınıysa, mevcut
FIFA Başkanı Jules Rimet’den
alması kararlaştırılmıştı.
URUGUAY 1930
İlk ev sahibi, ilk şampiyon
Uruguay’ın ev sahipliğinde düzen-
lenecek ilk Dünya Kupası öncesinde
eleme maçları oynanmamış ve FIFA
üyesi bütün ülkeler turnuvaya
davet edilmişti. Ancak o yıllarda
hava taşımacılığının yeterince ge-
lişmiş olmaması nedeniyle
Avrupa’dan Uruguay’a seyahatler
ancak deniz yoluyla mümkündü ve
bu tip transatlantik yolculuklar
hemvakitten hemde nakitten faz-
lasıyla kaybettiriyordu. Sonuçta Av-
rupa’dan sadece dört ülke; Fransa,
Belçika, Yugoslavya ve Romanya
turnuvaya takımlarını gönderme
kararı aldı. Kuzey Amerika’dan ABD
ve Meksika da FIFA’nın davetine
icabet ederken, FIFA üyesi sekiz
Güney Amerika ülkesinden yedisi
turnuvada yer alacaktı. Ev sahibi
Uruguay haricinde Arjantin, Bre-
zilya, Şili, Paraguay, Bolivya ve Peru
bu ilk dünya kupası organizasyo-
nunda boy gösterecekken davet
karşısında çekimser kalan tek FIFA
üyesi Güney Amerika ülkesi Ekva-
dor olmuştu (o tarihlerde Kolom-
biya ve Venezüella federasyonları
henüz FIFA üyesi değildi).
Böylelikle ortaya 13 takımlı bir tur-
nuva çıkmıştı. FIFA’nın, ilk turda 13
takımın dört gruba dağılmasını
kararlaştırması üzerine de üç adet
üçer ve bir adet dört takımlı grup
oluşacaktı. Gruplarda maçlar tek
devreli lig usulüne göre oynanacak
ve gruplarını lider bitiren dört takım
yarı finale yükselecekti.
Sonunda Dünya Kupası, 13 Temmuz
1930 tarihinde, yerel saatle 15.00’te,
ilk vuruşları yapılan Fransa-Mek-
sika ve ABD-Belçika maçlarıyla
resmen başlayacaktı. Turnuvanın
merakla beklenen ilk golü de
Fransa-Meksika maçının 19’uncu
dakikasında Fransız forvet Lucien
Laurent tarafından Meksika ağla-
rına gönderilecekti. Meksika kale-
cisi Oscar Bonfiglio ise bu ilk golü
kalesinde görme şerefine nail
olmuştu! Bu golden sadece dört
dakika sonraysa aynı anda oynan-
makta olan ABD-Belçika maçından
bir gol haberi geldi. ABD, Bart
McGhee’nin attığı golle 1-0 öne geç-
mişti. Lâkin McGhee, zamanlama
açısından belki de kupanın en talih-
siz gollerinden birine imza atmıştı.
Öyle ya, o golü beş dakika evvel
atabilmiş olsaydı bugün Dünya
Kupası ile ilgili her kaynakta
kendisinden bahsediliyor olacaktı!
Dört takımdan oluşan tek ilk tur
grubu olan A Grubu’nda Fransa ile
Meksika’nın yanı sıra Arjantin ve
Şili yer almaktaydı. Fransızlar her
ne kadar az önce bahsi geçenmü-
cadele sonucunda Meksika’yı 4-1
yendilerse de bundan iki gün sonra
oynananmaçta Arjantin’e tek golle
mağlup oldular. Öte yandan Şili de
Meksika’yı 3-0’la devirmiş ve tur-
nuvaya galibiyetle başlamıştı. Son-
raki maçlarda Arjantin, Meksika’yı
6-3, Şili de Fransa’yı 1-0 yenince
22 Temmuz’daki Arjantin-Şili maçı
adeta grubun finali niteliğine bü-
rünmüştü. Bumaçı 3-1 kazanan
Arjantin, liderliği ve yarı final vize-
sini elde edecekti.
Yugoslavya, Brezilya ve Bolivya’nın
mücadele ettiği B Grubu’nun ilk
maçında Yugoslavya, Brezilya’yı 2-1
mağlup etmeyi başarmış, üç gün
sonra da Bolivya’yı 4-0’la geçerek
erkenden yarı final rezervasyonunu
yaptırmıştı. Grubun formalite niteli-
ğindeki sonmaçındaysa Brezilya,
Bolivya’yı 4-0 yenecekti.
Ev sahibi Uruguay’ın da bulunduğu
C Grubu’nda ilkmaç, grubun diğer
iki takımı Romanya ve Peru arasın-
daydı ve Rumenler bu karşılaşma-
dan 3-1 galip ayrılan taraftı. Ancak
Uruguay önce Peru’yu 1-0, sonra da
Romanya’yı 4-0mağlup ederek
evinde oynanan bu turnuvada, son
iki olimpiyatta kazandığı altınma-
dalyaların yanına bir de Jules Rimet
Kupası eklemekte ne kadar istekli
olduğunu açıkça gösterecekti.
Son olarak ABD, Belçika ve Paragu-
ay’dan oluşan D Grubu’nda Birleşik
Devletler, her iki rakibini de 3-0’lık
sonuçlarla devirerek yarı finaldeki
yerini ayırtacaktı. Paraguay ile
Belçika arasındaki sonmaçsa 1-0
Güney Amerika temsilcisinin lehine
sonuçlanacaktı.
Gruplarını lider tamamlayan dört
takımın ortaya çıkması sonrasında
23 Temmuz’da çekilen kuraya göre
yarı final eşleşmeleri de belli olu-
yordu. Buna göre ev sahibi Uruguay,
Yugoslavya ile karşılaşacakken
1930’daki ilk Dünya Kupası’nın sahibi Uruguay
Jules Rimet, ilk Dünya Kupası’nı Uruguay’a veriyor
51
50