![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0031.jpg)
şansı bulduğunuzda da iyi değerlen-
dirmeniz gibi faktörler var. Bazen
oynayamadığınız hatta kadroya bile
giremediğiniz dönemler de oluyor.
Ama o zaman da küsmemeniz, çok
çalışmaya devametmeniz ve kendi-
nizi her zaman oynayacakmış gibi
hazır tutmanız gerekiyor. Şans gel-
diğinde bunu en iyi şekilde değer-
lendirmeniz ve kendinizi
ispatlamanız lâzım. Ben o şansı iyi
kullandığımı düşünüyorum.
Teknik direktör Lucescu, 2020
Avrupa Şampiyonası elemelerine
kadar geçecek süreçte 8-9 hazırlık
maçıyla yeni bir kadro ve yeni bir
oyun anlayışı oturtmayı planlıyor.
Sen bu planın içinde kendini nerede
görüyorsun?
Öncelikle hedefimMillî Takım’da
kalıcı olmak. Burada verilecek şans-
ları en iyi şekilde kullanmak zorun-
dayım. Lucescu’nun disiplinli bir
teknik adamolduğunu biliyorum.
Futbol anlayışıyla kendisini dün-
yaya kabul ettirmiş bir hoca. Onun
isteklerini anlamak ve sahada ye-
rine getirebilmek için çok dikkatli ve
konsantre olmak gerekiyor. Eğer
hocanın isteklerini sahada uygula-
yabilirsemhemMillî Takım’a katkı
sağlayabileceğimi hemde kalıcı ola-
cağımı düşünüyorum. En önemli
nokta, hocanın aklındaki sistemi
bir oyuncu olarak sahaya nasıl
koyacağım.
2018 Dünya Kupası’na gidemedik
ama geleceğe umutla bakmaya ça-
lışıyoruz. Gerçi henüz EURO 2020
elemelerindeki rakiplerimiz belli
değil ama Türk futbolunun potansi-
yeline baktığında gelecekle ilgili
nasıl bir perspektif çizersin?
Bugünkü kadroda yer alan oyuncu-
ların bir bölümünü de Genç ve Ümit
Millî Takımlardan tanıyorsun…
Kadroda çok sayıda kaliteli oyuncu
olduğunu görüyorumama ben asıl
meselenin takımolarak sahaya ne
yansıttığımızla ilgili olduğunu düşü-
nüyorum. Geçtiğimiz yıllarda da
Millî Takımımızda çok büyük
isimler, çok kaliteli oyuncular var
oldu. Ama takımolarak istenenleri
sahaya koyamıyorsanız sonuç
almanız zorlaşıyor. Takım ruhu ve
arkadaş grubu çok önemli. Bu kad-
rodaki birçok oyuncu birbirini tanı-
yor. Bu da önümüzdeki dönem için
bir avantaj olabilir. Alt kategorilerde
beraber oynadık, beraber zaman
geçirdik. Millî Takım’a gelen her
oyuncunun zaten belirli bir kaliteye
sahip olduğunu düşünüyorum.
Dediğimgibi, önemli olan bu kaliteyi
takım ruhuna ve takımoyununa
dönüştürebilmek. Ama yeni bir ta-
kımız ve antrenmanlarda hocamızın
istediklerini ne kadar sürede sahaya
yansıtabiliriz; bu da ayrı bir konu.
“Hoca ve kadro değişikliği oldu,
hemen her şey değişsin” diye büyük
beklentilere girmemek gerekiyor.
Hocanın aklında bir sistemvar ve
bunun oturması, oyuncuların
bu sisteme alışması için zamana
ihtiyaç var.
Genç Millî Takımlarda seni santrfor
olarak izliyorduk ama yavaş yavaş
bir kanat oyuncusuna dönüştüğünü
görüyoruz. Bu senin tercihinmi
yoksa o bölgede görev verildiği için
mi kanatlarda oynuyorsun? Futbol
becerilerini sahaya en iyi biçimde
yansıttığınmevki neresi?
Dediğiniz gibi, Genç Millî Takımlara
geldiğim ilk dönemlerde santrfor-
dum. Ama zamanla forvetin her
bölgesinde görev alabilen bir oyun-
cuya dönüştüm. Sağ-sol açık ya da
santrfor arkasında da görev yapıyo-
rum. Bundesliga’da çoğumaçımı
kanatlarda oynadım. Ancak ben en
çok santrfor oynamaktan hoşlanı-
yorum. Hocalar süratimi ve tekni-
ğimi de beğendiği için beni kanatta
değerlendirmeyi tercih ediyor.
Türkiye’den pek çok takımın da
seninle ilgilendiğini biliyoruz.
Gelecekle ilgili nasıl planlar
kuruyorsun?
Ben geleceğimi Avrupa’da görüyo-
rum. Orada kendimi daha fazla
kanıtlamak, daha iyi takımlarda
oynamak istiyorum. Tabiî Türki-
ye’de oynamak da güzel bir duygu.
Orada da çok güzel statlarla birlikte
harika bir atmosfer oluştu ama
benimönceliğimAvrupa’da kalmak.
Kendine örnek aldığın, beğendiğin
oyuncular var mı?
Cenk Tosun gerçekten çok iyi yer-
lere geldi. Bu yıl en iyi sezonlarından
birisini yaşıyor. HemSüper Lig’de
hemde Şampiyonlar Ligi’nde çok iyi
işler çıkartıyor. Bu onun kalitesini
gösteriyor. O da benimgibi Alman-
ya’da doğdu, büyüdü ve yetişti.
Türkiye’ye de genç yaşta geldi.
Bu aslında hiç de kolay bir iş değil.
Almanya’daki ortama alıştıysanız
Türkiye’ye gelmek de bir risk. Ama
burada çok çalıştığını düşünüyo-
rum. Beşiktaş’ta her zaman önüne
bir santrfor konuldu ama asla
yılmadı, pes etmedi, küsmedi ve
bununmeyvelerini şimdi yiyor.
Cenk ağabey her anlamda önemli
ve örnek alınacak bir oyuncu.
Lucescu, TamSaha’ya verdiği rö-
portajda Türk oyunculara “Kendile-
rini Millî Takım’a gelmeye, daha iyi
oynamayamotive etmeleri lâzım.
Türk oyuncuların hepsi için söylü-
yorum. Kendilerini kabul ettirsin-
ler, potansiyellerini göstersinler”
çağrısını yapıyor. Cenk Tosun
örneği, bu anlamda yabancı oyun-
cularla Türk oyuncuların rekabe-
tindeki abidevî bir örnek olarak çok
dikkat çekici diye düşünüyorum.
Bu insanın içinde olacak. Biraz da
karakter meselesi. Ne yazık ki biz
Türklerinmantalitesinde küsme
duygusu çok fazla. Kendimizi
hemen bırakıveriyoruz. Bu nokta
çok kritik. Ama o dönemlerde
ayakta kalmak, hemsaha içinde
hemde özel hayatında futbol için
yaşamak, disiplinli olmak ve çalış-
mak gerekiyor. Cenk ağabeyin bunu
başardığını düşünüyorum. Türki-
ye’de oynayan her Türk futbolcu
için çok iyi bir örnek. Sonuçta hoca-
nızı etkileyecek olan şey sahadaki
performansınızdır. Yabancı oyuncu
geldi diye kenara çekildiğinizde
zaten kaybedersiniz.
Almanmedyasının sana yaklaşımı
nasıl?
Benimle ilgili çok pozitif yayınlar
yapılıyor. Disiplin bir oyuncu oldu-
ğumve Almanlar da disipline önem
verdiği için sanırımbeni beğeniyor-
lar. Elbette Türkümama orada
başarılı olmak için Almanmantali-
tesiyle düşünmemgerekiyor.
Sanırımbunu başarabildiğim için
de olumlu yansımalarla karşılaşıyo-
rum.
Geçtiğimiz yıllarda da
Millî Takımımızda çok
büyük isimler, çok kaliteli
oyuncular var oldu.
Ama takım olarak
istenenleri sahaya
koyamıyorsanız sonuç
almanız zorlaşıyor. Takım
ruhu ve arkadaş grubu çok
önemli. Bu kadrodaki
birçok oyuncu birbirini
tanıyor. Bu da önümüzdeki
dönem için bir avantaj
olabilir.
“
Ben geleceğimi Avrupa’da görüyorum. Orada kendimi
daha fazla kanıtlamak, daha iyi takımlarda oynamak
istiyorum. Tabiî Türkiye’de oynamak da güzel bir duygu.
Orada da çok güzel statlarla birlikte harika bir atmosfer
oluştu ama benimönceliğimAvrupa’da kalmak.
“
Cenk Tosun Türkiye’ye genç yaşta geldi. Bu aslında
hiç de kolay bir iş değil. Almanya’daki ortama
alıştıysanız Türkiye’ye gelmek de bir risk. Ama
burada çok çalıştığını düşünüyorum. Her zaman
önüne bir santrfor konuldu ama asla yılmadı, pes
etmedi, küsmedi ve bununmeyvelerini şimdi yiyor.
Cenk ağabey her anlamda önemli ve örnek
alınacak bir oyuncu.
“
60
61