TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Defansın jokeri; Orhan Şam 1.08.2007
Defansın jokeri; Orhan Şam
Orhan Şam, Genç Milli Takımların tüm kademelerinden geçerek bugünkü Ümit Milli Takım'a yükselen tek oyuncu. Erdemirspor'da başlayan kariyerinini çok genç yaşta Gençelrbirliği'nde sürdürdü. Süper Lig'de ilk maçına çıktığında 16 yaşındaydı. Mardinspor'da piştikten sonar geçtiğimiz sezon Lig A'da şampiyon olan Gençlerbirliği Oftaşspor'un bu zaferine önemli bir katkıda bulundu. Sol bek hariç defansın tüm bölgelerinde görev yapabiliyor. 21 yaşında, evil ve üniversite öğrencisi.

Röportaj: Mazlum Uluç

Genç Milli Takımlardan itibaren ay-yıldızlı formayı giymeye başlayan ve Ümit Milli Takım'a yükselen, Gençlerbirliği Oftaşspor'la da bu sezon Süper Lig'de boy gösterecek bir oyuncusun. Öncelikle seni biraz tanıyalım.

1986 Karadeniz Ereğli doğumluyum. Bir ablam, bir de kız kardeşim var. Futbola 10 yaşımda Erdemirspor'da başladım. O dönemde annem futbol oynamama hep karşı çıkardı. Altyapı takımları toprak sahalarda çalışırdı ve biz de antrenmanlardan sonra eve çamur içinde dönerdik. Annem bu nedenle kızardı ve futbolu bırakmamı isterdi.

O zaman babanın desteği olmalı arkanda. Ailende senden başka futbolcu var mı?

Hayır, ailemde başka futbolcu yok ama babam futbolcu olmamı çok istedi ve bana büyük destek verdi. Erdemirspor'daki antrenörüm Ahmet Uzun dört yıl boyunca bana büyük emek verdi ve sonra da elimden tutup Ankara'daki Bölge Karması seçmelerine getirdi. Bölge Karması'nda oynadığım futbolu beğenen Fenerbahçe ve Ankaragücü de bana talip olmuştu ama Ahmet Hocam Gençlerbirliği'ne gitmemi istedi.

16 yaşımda Süper Lig maçı oynadım

Sence iyi bir tercih miydi bu?

Evet, iyi ki beni Gençlerbirliği'ne vermiş. Kulüp yapısı ve takımdaki arkadaşlık itibariyle Gençlerbirliği mükemmel bir camia. Orada da Seçkin Topçu ve Avni Okumuş'la çalıştım. 1.5 sezon sonra Ersun Yanal döneminde A takıma yükseldim. 16 yaşımda Süper Lig'de iki maça çıktım.

O dönemde de sağ bek mi oynuyordun?

Hayır, futbola başladığımda stoperdim, sonradan sağ bekte görev almaya başladım ve kendimi artık sağ bek olarak görüyorum.

Peki, Süper Lig'de 16 yaşında oynadığın o ilk iki maça dönelim istersen.

İlk maçım Samsunspor'a karşıydı. Savunma Ümit Bozkurt, El Saka, Baki şeklindeydi. Ümit ağabey kırmızı kart görünce Ersun Yanal beni sahaya sürdü. O maçta oldukça iyi oynamıştım. Ertesi hafta da Ümit ağabey cezalı olduğu için ilk onbirde sahaya çıktım. Rakibimiz Bursaspor'du ve yenilirse küme düşecekti. Stattaki atmosfer müthişti. Tribünlere bakınca adeta şoke oldum. Müthiş heyecanlıydım. 3-1 kaybettik ve doğrusunu söylemek gerekirse çok da başarılı bir oyun sergileyemedim.

Sonrasında Gençlerbirliği'nde devamını bu nedenle mi getiremedin?

Sezon bitmişti ve yeni sezon için transferler yapılmıştı. Bursaspor'dan Erkan Özbey gelmişti. Zaten takımda El Saka, Deniz Barış, Baki Mercimek ve Ümit Bozkurt vardı. Ben de henüz 16 yaşındaydım ve onların arasında pek şansım yoktu doğrusu. O sezon

A takım kadrosunda kaldım ama ikisi ligde, biri kupada 3 maçtaoynayabildim. Oğuz Çetin göreve geldikten sonra Gençlerbirliği Asaş'a gönderildim ve Lig B'de 6 ay oynadıktan sonra geri döndüm. O dönemde takımın başına Ziya Doğan gelmişti. Kamptan sonra beni Mardinspor'a gönderdi, bir gün sonra da geri çağırdı ama oynatmadı. Ziya Doğan kısa süre sonra ayrılınca yeniden Mardinspor'a gönderildim ve 31 maçta oynadım.

Mardin'e alışma sürecinden bahseder misin biraz. Alıştığından farklı bir ortama gidiyorsun çünkü.

Ankara'dan uçakla Diyarbakır'a gittim. Kimseyi tanımıyordum ve beni karşılamaya gelen de yoktu. Neredeyse ağlayacaktım. Aslında beni almaya gelmişler ama tanıyamamışlar. Kulübe telefon açtım, sonuçta buluştuk. Diyarbakır'dan Mardin'e giderken nereye baksam kıraç toprakları görüyorum. Sadece ortada bir yol var. İlk haftada çok zorlandım ama sonra ortama alıştım ve çok başarılı bir sezon geçirdim Mardinspor'da.

Futbola stoper olarak başladığını söylemiştin, hangi antrenör seni sağ bek yapmaya karar verdi?

Asaş'ta da 6 aylık dönemde sağ bek oynamıştım. Mardinspor'da da son 10 haftada sağ bek olarak görev yaptım.

Sen hangi mevkiyi kendine daha yakın görüyorsun?

Stoperde hâlâ daha rahat oynadığımı düşünüyorum ama artık kendimi sağ bek olarak görüyorum. Aslında sağ ayaklı bir stoperin sağ bek oynaması zor değil, ancak ofansif yönde sıkıntı yaşıyorsunuz. Çünkü kafanızda hep defansif bir düşünce var.

Son yıllarda stoperden bek yapmak gibi yeni bir moda var. Özellikle Ersun Yanal döneminde Gençlerbirliği'nde başlamıştı. Erkan Özbey'in sağ bek, Deniz Barış'ın, Baki Mercimek'in sol bek oynaması gibi. Sonrasında başka takımlarda bu uygulamayı gördük. Ancak modern futbol hücum eden bekler istiyor. Sen kendini bu açıdan geliştirebildin mi?

Asaş'taki 6 aylık dönemde çok iyi olduğumu söyleyemem. Mardinspor'da da defansif açıdan iyi olmakla birlikte hücuma yeterince çıkamıyordum. Ama geçtiğimiz sezon Oftaşspor'da Metin Diyadin hocamız sağolsun bana çok yardımcı oldu. Bana "Topu kaybetsen de önemli değil, sürekli öne çık" diyordu. Halen ofansif yönde eksiklerim var ama başlangıç noktasına göre oldukça gelişme kaydettim.

Peki, sağbek mevki için örnek aldığın oyuncular var mı?

Fenerbahçeli Önder Turacı'yı beğeniyorum. Gerçi o da benim gibi stoperden sağ bek oldu ve ofansif yönü pek yok ancak defansif anlamda çok beğendiğim bir oyuncu. Zaten ülkemizde çok fazla bek yetişmiyor. Ama bir Sabri sağ bek oynadığında çok farklı işler

yapabiliyor. Yabancılardan ise Cafu, Belletti gibi oyuncuları izliyorum. Özellikle Barcelona'nın maçlarını hiç kaçırmam ama orada da gözüm yine öncelikle Puyol'a takılıyor. Yüreğini ortaya koyması çok hoşuma gidiyor.

Yaşın gereği çok uzun bir futbol geçmişin yok ama yine de "En iyi sezonum" diyeceğin sezon geçtiğimiz sezon muydu? Sonuçta şampiyon olup Süper Lig'e geldiniz.

Mardinspor'da da çok iyi bir sezon geçirmiştim ama Oftaşspor'daki sezonum çok farklıydı tabii ki.

Peki bu performansınla Gençlerbirliği'ne geçmek gibi bir düşünce doğmadı mı?

Hayır, çünkü Oftaşspor Süper Lig'de kalıcı olmak isteyen bir takım. Dolayısıyla iskeletin bozulmaması gerekiyordu.

Uluslararası deneyim çok işime yaradı

Senin bir de Milli Takım oyunculuğun var. Genç Milli Takımlara seçilmen nasıl oldu?

Gençlerbirliği PAF takımında oynarken Serpil Hamdi Tüzün döneminde U16 Takımına çağrıldım ve ilk kez Mısır'a karşı oynadım. Ondan sonra da 55 defa Genç Milli Takımlarda forma giydim. Finalde İspanya'ya kaybedip Avrupa ikincisi olan U19 Milli Takımı'nda da yer aldım. Sonra da 6 kez Ümit milli oldum.

Milli Takım oyuncusu olmak sana ayrı bir hava ve özgüven getiriyor mu?

Milli Takım çok farklı bir yer. Kesinlikle kulüple hiç ilgisi yok. Orada bir temsil görevini yerine getiriyorsunuz ve her hareketinize çok daha fazla dikkat etmek zorundasınız. Bir de binlerce gencin içinden seçilip geliyorsunuz. Ayrıca son dönemde Genç Milli Takımlar düzeyinde çok fazla maç oynanıyor ve uluslararası tecrübeniz artıyor. Sadece futbol anlamında değil, gittiğiniz ülkelerde gördükleriniz ve yaşadıklarınızla dünyaya bakış açınız da genişliyor.

Eğitimle futbolu birlikte yürütebildin mi?

Şu anda üniversite öğrencisiyim. Bizim takımın yarısından fazlası üniversite öğrencisi zaten. Mardinspor'a gittiğim sene Gazi Üniversitesi BESYO antrenörlük bölümünü kazanmıştım ancak okula gidemiyorum. Bu büyük bir sıkıntı.

Gençlerbirliği Oftaşspor ilginç bir takım. Geçtiğimiz sezon kadrodaki oyuncuların yaş ortalaması 20'ydi ve o takım Süper Lig'e yükselmeyi başardı. Bu başarıyı neye bağlıyorsun?

Şampiyonluğu kadrodaki uyuma bağlıyorum. Takımda mükemmel bir arkadaşlık var. Ne derdiniz olursa olsun arkadaşımızla konuşabiliriz. Biz her şeyi kendi içimizde çözen bir grubuz. Bu da bizi takım haline getiriyor. Tek tek baktığınızda oyuncuları tanımazsınız ama bu takım 3. Lig'den buraya 4 sezonda 3 şampiyonluk yaşayarak geldi. Dolayısıyla bu başarıya tesadüf demek de mümkün değil.

Uzun süredir birlikte oynayıp Süper Lig'e gelen bu genç grup bu sezon neler yapabilir?

İlk onbirde oynayanlardan Bülent Kahraman, Doğa ve Gökhan Gönül ayrıldı. Yeni transferin de tümü genç. Yaş ortalamamız 21'i geçmiyor. Süper Lig'in çok zor olduğunu biliyoruz. Çünkü burada çok usta futbolcular var. Ama biz geçtiğimiz sezon Lig A'nın da zor olduğunu biliyorduk ve sonuçta şampiyon olmayı başardık. Süper Lig'de kaybedeceğimiz bir şey yok. Sahaya çıkıp elimizden geleni yapacağız. Tıpkı geçen sezon olduğu gibi sadece iyi futbol oynamayı düşüneceğiz ve sonucunda nerede olacağımızı hep birlikte göreceğiz.

Bundan sonrası için kendi adına neler planlıyorsun?

İlk hedefim A Milli Takım'da oynayabilmek. Ümit Milli Takım'da oynayarak ilk adımı attığımı düşünüyorum. Bu sezon iyi performans gösterebilirsem A Milli Takım hedefime de ulaşabileceğimi düşünüyorum.

A Milli Takım'da Hamit Altıntop gibi bir oyuncuyla rekabet edeceksin.

Hamit benim en çok beğendiğim oyunculardan birisi zaten. Hem defansif hem de ofansif yönden mükemmel bir oyuncu. Üstelik çok akıllı ve kuvvetli.

Açım ve avantajlıyım

Hamit'in bu özellikleri sende bir endişeye yol açmıyor mu?

Hayır, asla. Çünkü ben ondan 4-5 yaş daha gencim. Hamit kendini kanıtlamış birisi, bense başarıya açım. Dolayısıyla o formaya ulaşabilmek için vargücümle mücadele edeceğim.

Kulüp bazındaki hedeflerin neler?

İspanya veya İngiltere Ligi'nde oynamak en büyük hayalim. Elbette ülkemizdeki büyük takımlarda oynamayı da çok isterim. Zaten Beşiktaş'a karşı ayrı bir sevgim var. Çünkü bütün ailem Beşiktaşlı. Ancak ille de önce İstanbul takımlarında oynamak gibi bir saplantım yok. Bu sezon Gençlerbirliği Oftaşspor'da iyi bir performans gösterip de teklif alırsam direkt Avrupa'ya giderim.

21 yaşındasın ve evlisin. Bu çok sık rastladığımız bir durum değil futbol camiasında.

İçkim, sigaram, gece hayatım yok. Evimde oturmaktan hoşlanan bir insanım. Eşimi de çok seviyordum.

Nasıl tanıştınız?

Eşim Ankaralı ama Antalya'da oturuyordu. Takım arkadaşım Ali Öztürk tanışmamıza vesile oldu. Üç yıl arkadaşlık yaptıktan sonra 20 yaşında evlendim.

Evlilik bana şampiyonluk getirdi

Evlilik futbol yaşamında bir şeyleri değiştirdi mi?

İlk sezonumda şampiyonluk yaşadım, daha ne olsun? Üstümde büyük bir yük vardı, herkes "Bu yaşta neden evlendin?" diye soruyordu. Ben de kendi kendime "Başarılı olmak zorundayım" diyordum ve ödülünü de şampiyonlukla aldım.

Genç bir oyuncu olarak yabancı sayısı hakkında ne düşünüyorsun?

Sınırsız yabancıya karşıyım. O zaman genç Türk oyunculara hiç kimse bakmaz herhalde. Zaten Türkiye'de genç oyunculara önem veren birkaç yerli teknik adam var. Aykut Kocaman ve Ertuğrul Sağlam gibi. Ben yabancı teknik adamları bu konuda daha cesur buluyorum. Mesela Gerets geldi ve Galatasaray'da birçok gençoyuncuyu gözünü kırpmadan oynattı. Tigana da Serdar ve Burak'a görev verdi.

Merak ettiğim bir şey de taraftar meselesi. Süper Lig'de taraftar desteği bulabilecek misiniz?

Geçtiğimiz sezon Lig A'da da taraftarımız yoktu, hep biz bizeydik. Benim eşim geliyordu, futbolcuların annesi babası geliyordu. Herhalde bu sezon da aynı tabloyu yaşayacağız.

Peki, taraftar desteğinin olmaması sıkıntıya yol açmıyor mu?

Buna alıştık, zaten deplasman maçlarında daha iyi oynuyoruz. Herhalde taraftara aç olduğumuz için. Rakip taraftarın tezahüratını kafamızda kendimize çeviriyoruz. "Bizim için bağırıyorlar" diye düşünüyoruz. Mesela geçtiğimiz sezon içeride 3-4 maç berabere kalırken deplasmanda sürekli kazanarak şampiyon olduk.

Medyadan yeterince ilgi gördüğünüzü düşünüyor musun? Aslında siz örnek gösterilmesi gereken bir takımsınız.

Hiçbir ilgi görmüyoruz. Bizi umursamıyorlar. Çok fazla ilgi beklemiyoruz ama bu takımın yaptıkları da ortada. 20 yaşındaki gençlerden oluşan bir takım 4 sezonda 3 şampiyonluk yaşamış. Bence inceleme konusu olabilecek bir takımla karşı karşıyayız ama sanki hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor her şey.