TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Spor Toto Süper Lig Değerlendirmesi
TamSaha/Mayıs 2012
2.05.2012

Bu sezon formatı değiştirilen Spor Toto Süper Lig'de 34 maçlık periyot tamamlandı. Ligi ilk sırada bitiren Galatasaray'ın yanı sıra Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu'nda, Eskişehirspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Sivasspor ve Bursaspor ise Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nu mücadele etme hakkını kazandı. Samsunspor, Manisaspor ve Ankaragücü ise küme düştü. Gelin 306 maçlık maratonda neler yaşandığına yakından bakalım.

İlk gülen Galatasaray

Spor Toto Süper Lig'de 2011-2012 sezonunun 34 haftalık Lig Grubu karşılaşmaları Galatasaray'ın liderliğinde tamamlandı. Statüsü değiştirilerek oynanan ligde Galatasaray'ın yanı sıra ilk dörde giren Fenerbahçe, Trabzonspor ve Beşiktaş Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu'nda mücadele etme hakkını elde ederken, 5 ile 8. sıralar arasında yer alan Eskişehirspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Sivasspor ve Bursaspor da Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nu oluşturdu. 34 maçlık normal sezonda son üç sırada kalan Samsunspor, Manisaspor ve Ankaragücü ise küme düştü. Önce genel duruma bir göz atalım, sonra da takımların performanslarını inceleyelim.

İstikrar abidesi Tolga Zengin

34 haftalık normal sezon maratonunda dakika kaçırmadan oynayan tek oyuncu var. Trabzonspor kalecisi Tolga Zengin 34 maçın tümünde 90'ar dakika oynayan tek oyuncu olarak kayıtlara geçti. Tolga'nın dışında Bursasporlu Pablo Batalla, İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu Doka, Sivassporlu Kadir Bekmezci ve Kamil Grosicki de 34 maçta da oynayan diğer oyuncular oldu. Tolga Zengin'in 3060 dakikayla firesiz olarak başı çektiği en fazla oynama kriterinde 2800 dakika barajını aşan 18 oyuncu oldu. 2973 dakikayla İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu Samuel Holmen ikinci sırayı alırken, Fenerbahçeli Yobo ve Kayserisporlu Hasan Ali Kaldırım da 2970'er dakikayla üçüncü sırayı paylaştı. 2800 dakika sınırını geçen diğer oyuncular ise Bursasporlu Scott Carson, Eskişehirsporlu Diego, Dede, Vanja Ivesa, Fenerbahçeli Volkan Demirel, Galatasaraylı Selçuk İnan, Tomas Ujfalusi, Fernando Muslera, İstanbul BBSK'lı Doka, Kayserisporlu Cristian Riveros, Ordusporlu Yalçın Ayhan, Sivassporlu Jakub Navratil ve Trabzonsporlu Serkan Balcı oldu.

Kadro istikrarının önemi bu sezonun verileriyle de bir kez daha kanıtlandı. Ligi ilk dört sırada bitirerek Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu'na katılan takımlardan Trabzonspor'da 7 oyuncu 30 maç oynama barajını geçerken,Galatasaray'da 6, Fenerbahçe'de de 5 oyuncu 30 maçın üzerinde oynadı. Dört takım arasında en alt sırada kalan Beşiktaş'ta ise 30 maçın üzerine çıkabilen iki oyuncu Egemen Korkmaz ve Mustafa Pektemek'ti.

Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi'ne giren takımlara bakıldığında da Sivasspor'da 7, Eskişehirspor ve Bursaspor'da 6'şar, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da da 5 oyuncu 30 maç barajını geçti. 6 oyuncusu 30 maç sınırını aşan Gençlerbirliği, Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nu averajla kaçırdı.

Ligin küme düşme hattının üzerinde kalan takımları Gaziantepspor ve Kayserispor'da 4'er, Orduspor ve Medical Park Antalyaspor'da 3'er, Kardemir Karabükspor'da 2, Mersin İdman Yurdu'nda ise 1 oyuncu 30 maç barajını geçebildi. Küme düşen takımlardan Manisaspor ve Samsunspor'da 30 maç ve üzerinde oynayan 3'er oyuncu bulunurken, Ankaragücü'nde en fazla forma giyen oyuncu olan Aydın Toscalı 29 maça çıkıp 2597 dakika sahada kaldı. Aydın'ın hemen arkasından gelen İshak Doğan ise 1900 dakika oynadı.

Gol yoğunluğu ikinci yarıda

Spor Toto Süper Lig'de bu sezon toplam 789 gol atıldı. Maçların ilk yarılarında 336 gol kaydedilirken, ikinci yarılarda bu rakam 453'ü buldu. Yani gollerin yüzde 57.4'ü ikinci, yüzde 42.6'sı ilk yarılarda atıldı. Topun ağlarla en fazla buluştuğu dakika 89 oldu. 89. dakikalarda tam 42 gol atılırken, 88 ve 44. dakikalarda da 18'er gol kaydedildi. Golleri 15'er dakikalık periyotlara böldüğümüzde 76 ile 90 artılı dakikalar arası açık ara birinci sırayı aldı. Maçların son çeyreğinde 187 gol atılırken, 61-75. dakikalar arasında 142, 31-45. dakikalar arasında 130, 46-60. dakikalar arasında 124, 16-30. dakikalar arasında 108, 1-15. dakikalar arasında da 98 gol kaydedildi.

Gollerin haftalara göre dağılımına baktığımızda ise 21. hafta en bereketlisi olarak karşımıza çıkıyor. 21. haftada 36 gol atılırken, maç başına gol ortalaması 4'ü buldu. En az gol ise 11. haftada atıldı. Bu haftada top ağlarla sadece 15 kez buluştu ve maç başına ortalama 1.6 gol düştü. 26, 27, 28 ve 29. haftalarda 30 gol barajı aşılırken, 11. hafta dışında 4, 9, 10, 14, 16, 19, 30 ve 32. haftalarda 20 golün altında kalındı.

Burak Yılmaz'ın marifeti

Golden söz etmişken, krallık yarışına değinmemek olmaz. Normal sezonu 32 golle tamamlayan Burak Yılmaz, bu gol sayısına forma giydiği 30 maçta ulaştı.  Burak'a en fazla yaklaşan oyuncu ise 14 gol kaydeden Gençlerbirliği'nin santrforu Herve Tum oldu.

Spor Toto Süper Lig'in 34 haftalık normal sezonunda hakemler 1352 sarı, 93 kırmızı kart gösterdi. 7. haftada hakemlerin cebinden 50 sarı kart çıktı ve sezonun rekoru kırıldı. 15. hafta ise 26 sarı kartla en az sarı kartın çıktığı hafta oldu. 10, 29 ve 30. haftalarda hiç kırmızı kart gösterilmezken, 3. haftada 7 kırmızı kart, sezon rekoru olarak kayıtlara geçti.

Sarı kartların kulüplere dağılımında Mersin İdman Yurdu oyuncuları gördükleri 108 kartla açık ara öne çıktı. Gaziantepsporlu oyuncular 88, Medical Park Antalyaspor ve Kayserisporlu oyuncular da 81'er sarı kart gördü. Oyuncuları en az sarı kart gören takım 57 sarı kartla Galatasaray oldu. Kırmızı kartlarda ise ilk sırayı oyuncuları 9'ar kez kırmızı kart gören Beşiktaş ve Manisaspor aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Mersin İdman Yurdu ve Sivasspor'un oyuncuları ise 8'er kırmızı kart gördü. Kayserispor ve Ordusporlu oyuncular ise sadece 1'er kırmızı kart görerek bu alanda centilmen bir tablo çizdi.

Kartları oyuncular üzerinden değerlendirmeye aldığımızda Manisasporlu Yiğit İncedemir, oynadığı 29 maçta gördüğü 15 sarı, 2 kırmızı kartla en hırçın oyuncu olarak dikkati çekti. Yiğit'i 11 sarı, 2 kırmızı kart gören Mersin İdman Yurdu'ndan İbrahim Kaş, 10 sarı, 2 kırmızı kart gören Eskişehirspor Veysel Sarı, 8 sarı, 2 kırmızı kart gören İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu Efe İnanç izledi. Bu oyuncuların yanı sıra Beşiktaş'tan İsmail Köybaşı ve Ricardo Quaresma , İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan Pierre Webo ve Kamil Zayette, Kardemir Karabükspor'dan Larry Mabiala, Mersin İdman Yurdu'ndan Mert Nobre ve Trabzonspor'dan Didier Zokora sezonu 2'şer kırmızı kartla tamamladı.

Sarı kart sıralamasında ise adı daha önce geçen oyuncuların ardından 11 sarı kartla Sivasspor'dan Uğur Kavuk, 10 sarı kartla Galatasaray'dan Felipe Melo, Kayserispor'dan Zurab Khizanishvili, 9 sarı kartla Bursaspor'dan Serdar Aziz, Gaziantepspor'dan Emre Güngör, Gençlerbirliği'nden Aykut Demir, Kayserispor'dan Eren Güngör, Medical Park Antalyaspor'dan Ali Turan, Uğur İnceman, Mersin İdman Yurdu'ndan Joseph Boum, Andre Moritz ve Christian Zurita sıralandı.

Galatasaray

77 puana ulaşarak ilk raundu en yakın rakibi Fenerbahçe'nin 9 puan önünde tamamlayan Galatasaray en çok gol atan (69), en az gol yiyen (24), en çok galibiyet alan (23), en az mağlup olan (3), en iyi averaja sahip (45), deplasmanda en çok puan toplayan (35), deplasmanda en çok kazanan (10),

deplasmanda en az mağlup olan (2), deplasmanda en az gol yiyen (10), deplasmanda en iyi averaja sahip olan (17) takım unvanlarıyla 9 puanlık farka ulaştı.

Sarı-kırmızılı takımın en büyük avantajı, yakaladığı kadro istikrarıydı. Fatih Terim 27 farklı oyuncuya şans verse de 10 oyuncu 25 ve üzerinde maça çıktı. Bu oyuncuların 20'si, kaleci Muslera da dâhil gol attı. 12 golle başı çeken ancak gol atmakla kalmayıp takım oyununa da müthiş katkı yapan Johan Elmander'i izleyen iki oyuncunun 11 gollü Selçuk İnan ve 10 gollü Felipe Melo olması da ilginçti. Orta sahanın ortasında iki yönlü görev yapan bu iki oyuncunun gol bölgelerindeki etkinliği, sarı-kırmızılı takımın arayı açmasında en önemli etkenlerden birisiydi. Sezona 2-0'lık Belediyespor yenilgisiyle başladılar, 8. haftada evlerinde Gaziantepspor'a 2-0 kaybettiler ancak 12. haftada 2-1'lik Sivasspor galibiyetiyle başlayan kazanma serisini 9 maça çıkartıp, 14. haftada Fenerbahçe galibiyetiyle ele geçirdikleri liderliği normal sezonun sonuna kadar bırakmadılar. Üç büyük rakipleriyle oynadıkları 6 maçın hiçbirini kaybetmediler, derbiler serisinden 3 galibiyet, 3 beraberlikle ayrıldılar. Bu sezon onları yenebilen üçüncü takım Bursaspor oldu ama bu yenilgi de normal sezonu 9 puan farkla önde bitirmelerini önleyemedi. Tam 14 maçı gol yemeden tamamlayan kaleci Muslera, 13 maçta gol yemeyen Taffarel'in rekorunu kırarak tarihe geçti. En farklı galibiyetlerini K. Karabükspor'u 5-1, Sivasspor'u da 4-0 yenerek elde ederken, en ağır yenilgilerini evlerinde Gaziantepspor'a 4-2 kaybederek yaşadılar.

Fenerbahçe

İkinci sıradaki Fenerbahçe, arkasından gelen Trabzonspor'a 12, Beşiktaş'a da 13 puan fark yaparken, bu başarısını iç sahadaki müthiş performansına borçluydu. Sarı-lacivertli takım, evinde yenilmeme serisini 2 sezona çıkartarak büyük bir başarı elde ederken, sezonu sahasında en çok puan toplayan (45), sahasında en çok kazanan (14), sahasında hiç yenilmeyen, sahasında en çok gol atan (39), sahasında en az gol yiyen (12 - Bursaspor'la birlikte), sahasında en iyi averaja sahip (27) takım unvanlarıyla tamamladı.

Galatasaray'la aralarındaki 9 puanlık fark, uğradıkları 3 fazla yenilgi nedeniyle oluştu. 17 deplasman maçının 6'sında yenildiler. Şampiyonluk yolundaki üç rakipleriyle oynadıkları 6 maçta sadece Galatasaray'a mağlup olup Beşiktaş ve Trabzonspor'u birer kez yenmelerine rağmen deplasmanlardaki Sivasspor, İstanbul BBSK, Samsunspor, K. Karabükspor ve Eskişehirspor yenilgileri onları zirvenin 9 puan arkasında tuttu. En farklı galibiyetleri, Sivasspor'u 6-1 yenerek elde ettiler. En farklı yenilgilerine ise aynı rakibe 2-0 mağlup olarak uğradılar. 30 maçın üzerinde oynayan 5 oyuncuları vardı ancak bunlardan Bienvenu sadece 1423 dakika forma giydi. 61 golü 13 oyuncu atarken, Alex 14 golle bu alanda yine başı çekti. Stoch 10, az süre almasına rağmen Bienvenu 7, ikinci yarıda gelen Sow da 6 golle Alex'i izledi. Yerli oyunculardan Emre Belözoğlu 5 golle kendisine beşinci sırada yer bulabildi.

Trabzonspor

Geçtiğimiz sezon 82 puan topladıkları 34 maçlık periyodu bu sezon sadece 56 puanla tamamlayıp 26 puanlık fire vermelerinin en önemli nedeni Avni Aker'de uğradıkları şok yenilgilerdi. Takımın önemli oyuncularını kaybettikten sonra yeni bir kadro oluşturmaları ve bir taraftan da Avrupa'da verdikleri mücadele, onları yarışta geride bıraktı. 5'i ilk yarıda olmak üzere 8 yenilgilerinin 5'ine Avni Aker'de uğradılar. Sezonun ilk yarısında büyük rakiplerinin üçüne de kaybedip ikinci yarısında bu üç maçtan 1 galibiyet, 2 beraberlikle ayrıldılar. Aslında kadrosu en istikrarlı takımlardan birisi Trabzonspor. Tam 7 oyuncu 30 maç barajının üzerine çıktı, bu oyunculardan 6'sı da 2300 dakikanın üzerinde oynadı. Ancak gol yükünü dengeli bir biçimde paylaşamadılar. 60 golle ligin en fazla gol atan üçünçü takımı oldular ama bu gollerin yarıdan fazlasının altında sadece 1 oyuncunun, Burak Yılmaz'ın imzası vardı. 32 gol atarak Trabzonspor tarihinde Fatih Tekke'nin rekorunu kıran Burak, tek başına Manisaspor, Ankaragücü ve Orduspor'dan fazla, Medical Park Antalyaspor'la da eşit sayıda gol attı. Burak dışındaki oyuncuların 6. haftada gol atmaya başlaması ve ikinci sıradaki Halil Altıntop'un 5, Olcan Adın'ın 4 golde kalması, Trabzonspor'un bu alandaki denge sorunun en açık göstergesiydi. Son dört maçlarını beraberlikle bitirmeleri de lider Galatasaray'la aralarındaki farkın 21 puana kadar çıkmasına yol açtı.

Beşiktaş

Beşiktaş'ı 34 maçta 10 beraberlik, 9 yenilgiyle 55 puanda tutan en önemli etken kadro istikrarının bir türlü sağlanamaması oldu. Kadroda 30 maç barajının üzerine çıkan iki oyuncu Egemen Korkmaz ve Mustafa Pektemek'ti. Egemen 2500 dakikanın üzerinde oynayabilen tek oyuncu oldu. Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu'nda yer alan dört takım arasında 50 golle en az atan onlardı. Yedikleri 39 gol de daha alt sıralarda yer alan Bursaspor, Orduspor ve Gaziantepspor'dan fazlaydı. Averajları da 11'de kaldı. Şampiyonluk yarışındaki rakipleriyle oynadıkları maçlarda sadece Trabzonspor'u deplasmanda yenebildiler, buna karşılık Galatasaray ve Fenerbahçe'ye deplasmanda, Trabzonspor'a da iç sahada kaybettiler. Büyük takımlar karşısında uğradıkları 3 yenilginin yanı sıra lige Eskişehirspor yenilgisiyle başlayıp Kayserispor'a iki, Gençlerbirliği, Mersin İdman Yurdu ve Samsunspor'a da birer kez kaybettiler. Sondan bir önceki hafta oynanan Samsunspor maçındaki yenilgi bardağı taşırınca Teknik Direktör Carlos Carvalhal'in işine son verip takımın başına Tayfur Havutçu'yu getirdiler. Takımın attığı 50 golü 14 oyuncu paylaştı, ilk sırayı 10 gollü Hugo Almeida aldı. Onu 8 golle Mustafa Pektemek izledi. Manuel Fernandes ve çok şey beklenen Ricardo Quaresma da 5'er gollük katkıda bulundu. En farklı galibiyetlerini Manisaspor'u deplasmanda 4-1 yenerek elde ettiler, en farklı yenilgilerine ise evlerinde Kayserispor'a 2-0 kaybederek uğradılar.

Eskişehirspor

Sezona Alman Teknik Direktör Michael Skibbe yönetiminde giren Eskişehirspor, ilk maçta Beşiktaş galibiyetiyle iyi bir başlangıç yaptı ve üçüncü haftada liderlik koltuğuna oturdu. Sonrasında arka arkaya 4 maç kaybederek büyük bir sarsıntı yaşadılar. Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin yanı sıra Manisaspor ve Orduspor'a da yenildiler. 12. haftada Ankaragücü galibiyetiyle bir seri yakalayıp üst üste 5 galibiyetle yükselişe geçerek ilk yarıyı dördüncü sırada tamamladılar. Skibbe'nin bırakmasının ardından ikinci yarıya Ersun Yanal'la girdiler ve üst üste 6 maçtan sadece 2 puan alarak 9. sıraya kadar gerilediler. Bu konum onların ligdeki en dip noktası oldu. Sonrasında aralarında Fenerbahçe'nin de bulunduğu 11 maçtan 5 galibiyet, 3 beraberlik, 3 yenilgiyle çıkarak normal sezonu beşinci sırada bitirip Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nda kaldılar. Devre arasındaki teknik direktör değişimine rağmen normal sezonu 24 oyuncuyla tamamlamaları kadro açısından istikrarlı bir tablo çizdiklerini gösteriyor. Chris Boyd transferi tutmasa da tam 6 oyuncuları hem 30 maçın hem de 2500 dakikanın üzerinde oynadı ve iskeletin sağlam durmasını sağladı. En farklı galibiyetlerini deplasmanda Sivasspor'u 4-0 yenerek alırken, en farklı mağlubiyetlerine Trabzonspor'a deplasmanda 4-1 yenilerek uğradılar. İç sahada 28, deplasmanlarda 22 puan topladılar ama deplasmanlarda attıkları gol, içeride attıklarından 6 adet fazlaydı. Toplam 42 gollerini 12 oyuncu paylaşırken, hücumdaki yükü 13 gol atan Diomansy Kamara çekti. Santrfor Batuhan Karadeniz 3 golde kalırken, stoper Diego'nun 6, zaman zaman sağ bek oynayan Veysel Sarı'nın 4 ve sol bek Dede'nin 3 gol atması takımın farklı bölgelerden hücum desteği aldığını göstermesi açısından ilginç bir veriydi.

İstanbul BBSK

Teknik direktör sarsıntısı yaşadılar ancak toparlanmasını bilip son haftadaki final maçında Gençlerbirliği'ni tek golle yenerek Süper Final Avrupa Ligi Grubu'na katılmayı başardılar. Bu başarılarını da iç sahada elde ettikleri başarılı sonuçlara borçlular. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda sadece Trabzonspor'a yenildiler, diğer maçlardan 9 galibiyet, 7 beraberlikle 34 puan çıkardılar. Bu da onları iç sahanın en başarılı dördüncü takımı yaptı. Deplasmanlarda ise 5 galibiyet, 1 beraberlikle 16 puan topladılar ki bu galibiyetlerin arasında bir de Trabzonspor zaferi vardı. Dört büyüklerle oynadıkları maçlarda Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u birer kez yenmeyi başarırken, Beşiktaş'la iki maçta da berabere kaldılar. Sezona Abdullah Avcı yönetiminde başlayıp 4. haftada liderlik koltuğunda oturmuşlardı. 10. hafta sonunda Avcı Millî Takım Teknik Direktörlüğü'ne getirildiğinde 4. sıradaydılar. Arif Erdem yönetiminde bir süre bocaladılar, 10 maçta sadece 1 kez kazanırken, 3 beraberlik, 6 da yenilgi alıp 13. sıraya kadar gerilediler. Kalan 14 maçta ise 8 kez kazanarak ciddi bir çıkış yaptılar ve sezonu 6. sırada tamamlamayı başardılar. Yeni transferlerden en çok yararlanan takım onlardı. Webo 13, Doka da 9 golle takımın hücum yükünü omuzladı. Sezon boyunca 28 oyuncuya görev verdiler ama 30 maçın üzerine çıkan 5 oyuncuyla da kadro istikrarını sağladılar.

Sivasspor

Her deplasmanda gol atmayı başaran ve ligin en fazla gol atan dördüncü takımı olan Sivasspor, Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi Grubu'na katılma hakkını son maçta elde etti. Yeni sezonda da Rıza Çalımbay'la yola devam eden Yiğidoların sorunu, Ankaragücü ve Kardemir Karabükspor'da sonra ligin en fazla gol yiyen üçüncü takımı olmalarıydı. Sezona iki yenilgiyle çok kötü başladılar, 7. haftada Kayserispor'dan 6-2'lik ağır bir yenilgi aldılar. Fenerbahçe'yi yenip Trabzonspor'la berabere kaldıkları ilk yarıyı inişli çıkışlı bir grafikle 11. sırada kapattılar. İkinci yarıya 5 maçta 4 galibiyet, 1 beraberlikle çok başarılı bir başlangıç yaparak 4. sıraya kadar çıktılar. Ancak 4 büyük takıma karşı oynadıkları maçlarda sadece Beşiktaş'tan bir beraberlik kopartabildikleri bu devrenin sondan bir önceki haftasında evlerinde İstanbul BBSK'ya kaybetmeleri onları ateşe attı. Yine de son haftada Samsunspor'u deplasmanda yenmeyi başararak Avrupa Ligi Grubu'na kalmayı başardılar. 28 oyuncuya şans verdikleri normal sezonda 30 maçın üzerine çıkan 7 oyuncuyla kadro istikrarını yakaladılar. En farklı galibiyetlerini deplasmanda Mersin İdman Yurdu'nu 5-1 yenerek elde ederken, Kayserispor'a 6-2, Eskişehirspor'a da 4-0 yenildikleri maçlarda ağır mağlubiyetler yaşadılar. 14 oyuncuya dağılan 57 gollerinin 11'ini Michael Eneramo, 9'unu Erman Kılıç, 6'şar tanesini de Grosicki ve Pedriel'le buldular.

Bursaspor

İki sezon öncesinin şampiyonu, bu sezon ilk 8'in içine güçlükle girebildi. Dört büyükten sonra averajı en iyi beşinci takım olmalarına rağmen ne iç sahada ne de deplasmanlarda dominant bir ekip haline gelebildiler. Sezona iki galibiyetle başarılı bir başlangıç yapmalarına karşılık daha sonra oynadıkları 15 maçta sadece iki kez kazanabildiler ve ilk yarıyı 13. sırada tamamladılar. Sezon boyunca dört büyük rakipleriyle oynadıkları maçlarda Galatasaray'ı 1 kez yenip, Trabzonspor'la da 1 kez berabere kaldılar. 25 hafta boyunca üst üste 3 maç kazanmayı başaramadılar. 26. haftada Manisaspor'u deplasmanda yendikten sonra İstanbul BBSK, Samsunspor ve Kardemir Karabükspor'u mağlup edip 4 maçlık bir seri yakaladılar ve kendilerini ilk sekize attılar. Onlar için kritik virajlardan birisi son dakika golüyle kazandıkları Ankaragücü maçı oldu. Sondan bir önceki haftada Medical Park Antalyaspor'u yenerek ilk 8'de olmayı garantilediler ve Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi'nde yer aldılar. En farklı galibiyetlerin Gençlerbirliği'ni 4-0 yenerek elde ederken, en farklı yenilgilerine Sivasspor deplasmanında 3-0'la uğradılar. Takımın 44 golünü 13 oyuncu paylaşırken Batalla 9, Pinto 7, Bangura 6, Ozan İpek de 5 golle ilk dört sırayı aldı. Savunma ağırlıklı oyuncuların 10 gollük katkısı da dikkate değerdi. 6 oyuncunun 30 ve 2500 dakika barajını aşması da takım iskeletinin sağlam olduğunun göstergesiydi.

Gençlerbirliği

Avrupa Ligi Grubu'na katılma hakkını, beraberliğin yettiği son maçlarını kaybederek ve Bursaspor'un ikili averajda gerisinde kalarak yetirdiler. Oysa genç teknik direktörleri Fuat Çapa yönetiminde sezon boyunca dikkat çekici bir grafik tutturmuşlardı. İç sahada sadece iki kez kaybettiler ama deplasmanlarda aynı başarıyı gösteremediler. Öyle ki, iç saha-dış saha ayrımında attıkları ile yedikleri arasında neredeyse iki katını bulan bir fark vardı. Sezona Samsunspor yenilgisiyle kötü başlasalar da ilk yarıda son dört maçın tümünü kazanarak 8 galibiyet elde ettiler ve devreyi beşinci sırada tamamladılar. İkinci yarının ilk 8 maçında da 4 galibiyet daha aldılar. Ancak son düzlükteki 9 maçtan sadece 1 galibiyetle ayrılmaları onları ilk 8'in dışında bıraktı. İlk yarı ile ikinci yarı arasındaki çarpıcı farkı şöyle de anlatabiliriz. Dört büyük takımla oynadıkları maçlardan ilk yarıda 7, ikinci yarıda ise sadece 1 puan alabildiler. İstanbul BBSK maçını 4-0 kazanarak en farklı galibiyetlerini elde ederken, Fenerbahçe'ye 6-1 yenildikleri maç en ağır mağlubiyetleri oldu. Attıkları 49 golün altında 11 oyuncunun imzası vardı. Herve Tum 14 golle normal sezonu Burak Yılmaz'ın ardından ikinci sırada tamamlarken, Yasin Öztekin 6, Hurşut Meriç ve Randall Azofeifa 5'er gol kaydetti. 9 oyuncularının 2200 dakikanın üzerine çıkması istikrar açısından önemli bir göstergeydi ancak son düzlükteki Mersin İdman Yurdu ve Sivasspor maçlarında yedikleri son dakika golleriyle kaybettikleri puanlar çok pahalıya mâloldu.

Gaziantepspor

Sezonu üç teknik adamla ve birbirinden çok farklı görüntülerle tamamlayan takım oldu Gaziantepspor. Önce düşme korkusu yaşadı, sonra Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi'ne katılma heyecanını. Belki bu hedefine ulaşamadı ama son düzlükteki finişi müthişti. Tolunay Kafkas'la başladıkları sezonda ilk 4 maçı kaybettiler. Beşiktaş beraberliğiyle ve puanla başlayan Abdullah Ercan döneminde Galatasaray'ı deplasmanda yenerek büyük sükse de yaptılar ama 18 maçlık bu periyotta 5 galibiyet, 5 beraberlik, 8 yenilgiyle toplanan 20 puan onları tehlike bölgesinin yakınında tutunca bir teknik adam değişikliği daha yaşadılar. 22 haftada 23 puan toplayan takım, Hikmet Karaman döneminde 12 maçta 25 puana ulaşarak müthiş bir başarı elde etti. Önce düşme korkusu attılar, son 8 haftada 7 galibiyet, 1 beraberlikle 22 puan toplayarak Avrupa Ligi'nin kapısını zorladılar ancak açamadılar. Bu 8 maçta kalelerine tek gol bile görmediler. Toplamda yedikleri 33 gol onları Galatasaray'ın ardından bu alanın ikincisi yaptı. Attıkları 39 golü 12 oyuncu paylaşırken ilk sırayı 10 golle genç oyuncu Muhammet Demir aldı, onu bir başka genç isim Cenk Tosun 6 golle izledi. En farklı galibiyetlerini İstanbul BBSK'yı 5-0 yenerek elde ederken, en farklı yenilgilerine ise Trabzonspor'a 4-1 kaybederek uğradılar.

Kayserispor

Genç Teknik Direktörleri Şota Arveladze yönetiminde Millî Takımların genç oyuncularını bünyesinde barındıran Kayserispor, beklentilerin çok altında bir noktada normal sezonu 11. sırada tamamlayabildi. Sezona iki yenilgiyle başlamalarına rağmen ilk yarıda 25 puan toplamayı başardılar. İkinci yarıda ise 19 puanda kaldılar. Büyüklerle oynadıkları maçlarda Fenerbahçe ve Galatasaray'dan puan alamazken, Beşiktaş'ı iki maçta da yendiler, Trabzonspor'la bir kez berabere kaldılar. Takımın en önemli hücum gücü Amrabat'ın uzun süre kadro dışı kalması da onları olumsuz etkiledi. En başarılı periyodu ilk yarının son 7 haftasında 5 galibiyet elde ederek yaşadılar, ikinci yarıda ise bir kez üst üste iki galibiyet alabildiler. Ankaragücü'nü 5-0, Sivasspor'u 6-2 yendikleri maçlarda en farklı galibiyetlerini alırken, en farklı yenilgiyi Fenerbahçe'ye karşı 4-0'lık skorla yaşadılar. Attıkları 42 golü 11 oyuncu paylaşırken James Troisi 10, ikinci yarıdan itibaren oynamaya başlayan Emir Kujovic 8, Gökhan Ünal 7, Amrabat da 5 gol kaydetti. 29 farklı oyuncunun forma giydiği takımda 30 maç barajını 4 oyuncu geçebildi.

Kardemir D.Ç. Karabükspor

Onlar da Gaziantepspor gibi geç açılan ve ligde tutunmayı başaran takımlardan birisiydi. Sezona Yücel İldiz yönetiminde başladılar ancak 10 haftada 8 puan toplayabilince teknik adam değişikliğine gittiler. Bülent Korkmaz'ın etkisi ise ancak ikinci yarıda kendini gösterebildi. Çünkü Korkmaz yönetiminde ilk yarıda çıktıkları 7 maçta da sadece 1 galibiyet alabildiler. İlk yarıda 12 puan toplayan takımın ligde kalabileceğini düşünenlerin sayısı fazla değildi. Lâkin ara transferde doğru isimleri takıma kazandırdılar ve ikinci yarıda ilk yarının iki kat fazlasına ulaşarak 24 puan topladılar. 26. haftada çıktıkları düşme potasına bir daha uğramadan ligi 12. sırada tamamladılar. İkinci yarıdaki 10 galibiyetleri arasında Trabzonspor ve Fenerbahçe ile oynadıkları iki büyük maç da vardı. İç sahada 36 puana ulaşarak Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ardından üçüncü sırada yer aldılar. 8 puanlık deplasman karneleri ise sadece Ankaragücü'nden iyiydi. Sezon boyunca 36 farklı oyuncuya yer vermelerinin nedeni ara transferde geçirdikleri büyük değişimdi. 30 maç, 2500 dakika sınırını geçebilen sadece iki oyuncuları vardı. Bu oyunculardan Florin Cernat aynı zamanda 9 golle takımın 1 numaralı golcüsü oldu. Ara transferde gelen Mehmet Yıldız da takımına 6 gollük katkı yaptı.

Mersin İdman Yurdu

Onlar için "iyi başladılar, kötü bitirdiler" sözü tam yerine oturuyor. Tabii bir de "deplasman takımı" tâbiri... Lige deplasmandaki Ankaragücü galibiyetiyle başladılar, ilk yarıyı 7 galibiyet, 6 beraberlikle 27 puan toplayarak 6. sırada bitirdiler. 7 galibiyetin 4'ünü deplasmanlarda elde ettiler. İkinci yarıda ise gerçek bir düşüş yaşadılar. İlk 6 maçlarını kaybettiler. Hiç berabere kalmadan 5 galibiyet, 12 yenilgiyle 15 puan toplayabildiler ve normal sezonu 13. sırada bitirerek Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nun dışında kaldılar. İkinci yarıdaki 5 galibiyetlerinin 3'ünü de yine deplasmanlarda elde ettiler. Galatasaray'ın ardından Trabzonspor'la birlikte deplasmanda en fazla puan toplayan takım oldular. İç sahada ise Ankaragücü'nün ardından Manisaspor'la birlikte en az puan alan takım yine onlardı. Deplasman başarıları dört büyük takım karşısında da belirgindi. İç sahada Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'a yenilip Trabzonspor'la berabere kalırken, deplasmanda Beşiktaş ve Trabzonspor'u yenip, Galatasaray'la berabere kaldılar. Attıkları 34 golü 12 farklı oyuncu kaydetti. 10 gollü Nobre'yi 4'er golle diğer Brezilyalılar Moritz ve Beto izledi. 29 farklı oyuncunun forma giydiği takımda 30 maçın üzerine çıkan tek oyuncu Moritz, 2500 dakikanın üzerine çıkan tek oyuncu ise Joseph Boum oldu.

Orduspor

Spor Toto Süper Lig'e yeni yükselen takımlar arasında en iyi başlangıcı onlar yapmıştı. Fenerbahçe'ye yenilerek başlasalar da daha sonra oynadıkları 6 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlikle 14 puan topladılar ve 7. haftanın sonunda lider Fenerbahçe'nin arkasında Galatasaray'la birlikte averajla üçüncü sıraya oturdular. Ancak sonrası kötü geldi. Tam 12 hafta boyunca galibiyet yüzü göremediler. 15. haftada Teknik Direktör Metin Diyadin görevden ayrılırken, ikinci yarıdan itibaren Hector Cuper takımın başına geçti. İlk yarıyı 17 puanla tamamlayan takım, ikinci yarıda Hector Cuper yönetiminde 25 puan daha toplayarak ligde kalmayı başardı. İkinci yarıda 6 maç kazanırken, 7 maçı da beraberlikle tamamladılar ve sadece 4 kez yenildiler. Büyük takımlarla ilk yarıda oynadıkları 4 maçı da kaybederken, ikinci yarıda sadece Galatasaray'a yenilip 3 beraberlik aldılar. Fenerbahçe gibi sadece 34 gol yiyerek Galatasaray ve Gaziantepspor'un ardından en iyi takım savunmasını yaptılar. En farklı yenilgilerini 4-1'le Trabzonspor'dan aldılar. Attıkları 28 gol ise sadece Ankaragücü'nden fazlaydı. Bu golleri 10 oyuncu paylaşırken, 10 gol atan Stancu takımın gol yükünü omuzladı. 30 farklı oyuncunun forma giydiği takımda 4 oyuncu 30 maç ve 2600 dakika sınırının üzerine çıktı.

Antalyaspor

Sahip oldukları tecrübeli oyuncularla kurulu kadroları, onları ancak son hafta sonuçlarıyla ligde tuttu. Üstelik son haftada Fenerbahçe'ye yenilmelerine rağmen Samsunspor'un da evinde Sivasspor'a kaybetmesi sayesinde ligde kaldılar. Oysa lige iki galibiyetle başarılı bir başlangıç yapmışlardı. Ama sonrasında tam 8 hafta galip gelemediler. İlk yarıda 21 puan toplarken, ikinci yarıda 18 puanda kaldılar. İç saha maçlarında 27 puan toplarken deplasmanlardan ancak 12 puan çıkartabildiler. Büyüklerle oynadıkları maçlarda Beşiktaş'a 2, Fenerbahçe'yi 1 kez yenilirken, Trabzonspor'u mağlup ettiler, 4 maçtan da beraberlikle ayrıldılar e rakiplerine önemli kayıplar yaşattılar. En farklı galibiyetlerini Ankaragücü'nü deplasmanda 3-0 yenerek elde ederken, en farklı yenilgilerine İstanbul BBSK deplasmanında 4-0'lık skorla uğradılar. Manisaspor, Orduspor ve Ankaragücü'nün ardından en az gol atan takım oldular. Attıkları 32 golü 11 oyuncu paylaşırken, Tita 9 golle başı çekti. Ara transferde Galatasaray'a giden Necati Ateş 5, Mehmet Eren Boyraz da 4 gollük katkı yaptı. Sezon boyunca 27 oyuncuya forma şansı bulurken, 30 maçın üzerine 3 oyuncu çıkabildi. Ancak bu oyunculardan ikisi 2500, biri de 1400 dakikanın üzerini göremedi.

Samsunspor

Karadeniz ekibi, ilk yarısını çok kötü geçirdiği sezonun sonunda bir peri masalı yaşamak üzereydi ki, son 90 dakikada evinde aldığı yenilgiyle bu masal kabusa dönüştü ve Samsunspor 1 sezon kalabildiği Spor Toto Süper Lig'e veda etti. Sezona Vladimir Petkovic yönetiminde Gençlerbirliği galibiyetiyle girdiler ancak ilk yarı boyunca sadece 1 galibiyet daha elde edebildiler ve 17 maçlık periyodu 12 puanla 17. sırada tamamladılar. İkinci galibiyetleri için 10 maç beklemişlerdi, üçüncü galibiyetleri için de 9 maç geçmesi gerekti. 21. haftadaki Orduspor galibiyetinin ardından Petkoviç'in görevine son verildi. 24. haftada iş başı yapan Mesut Bakkal, göreve Fenerbahçe zaferiyle başladı ve 11 maçlık periyotta 6 galibiyet, 1 beraberlikle takımını son haftaya umutla taşıdı. Ancak Samsun'da öne geçtikleri maçta Sivasspor'a yenildiler ve 25. haftada 12 puan gerisinde bulundukları Medical Park Antalyaspor'u yakalama fırsatını kaçırarak küme düştüler. Oysa büyüklerle oynadıkları maçlarda sadece Galatasaray'a iki kez kaybetmiş, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarından 4 puan çıkarmış, Trabzonspor'la da bir kez berabere kalmışlardı. Devre arasında gelip 8 gol atan Gekas'ın sakatlığı nedeniyle son maçlarda oynayamaması onlar adına bir şanssızlıktı. Toplamda attıkları 36 golün altında 12 oyuncunun imzası vardı. En golcü oyuncuları ise 9 gollü Ekigho oldu. Sezon boyunca 31 oyuncuya şans verdiler ve bu oyunculardan sadece üçü 30 maçtan fazla oynayabildi.

Manisaspor

Sezonun 12. haftasında 22 puanla üçüncü sırada yer alan bir takımın küme düşeceği hiç kimsenin aklına gelmezdi. Ancak Manisaspor kalan 22 haftada sadece 10 puan toplayabildi ve lige veda etti. Sezona genç teknik adam Kemal Özdeş yönetiminde başladılar, ilk 4 haftada kazanamasalar da iyi futbol oynadılar ve bunun semeresini de 9 maçlık bir yenilmezlik serisinin içine 4'ü peş peşe 6 galibiyet sığdırarak aldılar. 12 hafta geride kaldığında Manisaspor, lider Fenerbahçe'nin 3 puan gerisinde Galatasaray'la eşit averajda üçüncü sıradaydı. Ancak sonrasında kazanmak için tam 12 hafta beklemek zorunda kaldılar. Bu süreçte sadece 3 beraberlik alabildiler. 12. haftanın sonunda Kemal Özdeş görevi Ümit Özat'a devretti 6 maçlık Özat döneminde takım sadece Ankaragücü'nü yenip 3 puan toplayabildi. Kalan 6 maça Reha Kemal Erginer'le çıktılar ve sadece 1 galibiyet alıp lige veda ettiler. İç sahada 18, deplasmanda 14 puan toplarken, iç saha avantajını kullanamadılar. Ankaragücü ve Sivasspor'dan sonra ligin en çok gol yiyen üçüncü takımı onlardı. Attıkları 31 gol de sadece Orduspor ve Ankaragücü'nden fazlaydı. 11 gollü Promise Isaac ve 7 gollü Murat Erdoğan takımın en golcü oyuncuları oldu. Sezon boyunca 30 oyuncu forma şansı bulurken 2500 dakikanın üzerinde oynayabilen sadece iki oyuncuları vardı.

MKE Ankaragücü

Yaşadığı yönetim krizine bağlı olarak oyuncularının neredeyse tümünü kaybeden ve ligi A2 takımı oyuncularıyla tamamlayan bir takımı değerlendirmek ne kadar doğru olur bilinmez. 1910 yılında kurulan 102 yaşındaki Ankaragücü, sezonun en az gol atan, en çok gol yiyen, en çok mağlup olan, en az maç kazanan takımı olarak lige veda etti. Sezona Ziya Doğan yönetiminde giren takım, ilk puanını 4. hatada, ilk galibiyetini 11. haftada aldı. 15. hafta sonunda toplanan puan sadece 6'ydı ve Ziya Doğan istifa etti, takımın başına Hakan Kutlu getirildi. Ancak paralarını alamayan oyuncular birer birer ayrılınca Ankaragücü ikinci yarıda sahaya A2 takımının oyuncularıyla çıkmaya başladı. Buna rağmen ilk maçlarında Mersin İdman Yurdu'nu deplasmanda yenmeyi başardılar. Ardından da Beşiktaş'la golsüz berabere kaldılar. Acaba bir rüya gerçeğe mi dönecek denilirken, kalan 15 maçta acı gerçekle yüzleşilmek zorunda kalındı. Sarı-lacivertli takım, 15 maçını da kaybederek lige veda etti. Sadece 22 gol atabilen takımın en golcü oyuncusu 5 gol kaydeden Atilla Aybars Garhan'dı. Sezon boyunca tam 41 oyuncunun forma giydiği takımda en uzun süre görev alan isim, gemiyi terk etmeyen ve 2597 dakika ter döken Aydın Toscalı oldu.