TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Tahkim Kurulu Kararları - 26.05.2011  26.05.2011
Tahkim Kurulu Kararları - 26.05.2011 
Tahkim Kurulu 26 Mayıs 2011 günü (32) Sayılı toplantısında gündemindeki maddeleri inceleyerek aşağıdaki kararları almıştır.

I- Foça Bld.spor Kulübü'nün, TFF Yönetim Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 108 sayılı toplantısında aldığı karara karşı E.2011/197 numaraya kayıtlı dosyası incelendi. Yapılan müzakere sonucunda; İzmirspor Kulübü'nün 01.04.2011 tarihinde Y. Milasspor Kulübü, 10.04.2011 tarihinde Yeşilköyspor Kulübü ile yaptığı müsabakalarda lisans süresi 26.03.2011 tarihinde sona eren Friday Nsisong Enyong isimli futbolcuyu oynattığı dosya içeriği ile sabittir. FMT madde 13, f.IV hükmü uyarınca "müsabakaya girecek futbolcunun, temsil edeceği kulüp adına o sezon için tescil, vize işlemlerini yaptırmış ve lisansını almış ve herhangi bir sebeple müsabakaya girmekten men edilmemiş olması zorunludur". Uyuşmazlıkta İzmirspor Kulübünün, Friday Nsisong Enyong isimli futbolcuyu lisansı 26.03.2011 tarihinde sona erdiği halde yukarıda anılan 01.04.2011 tarihli Y.Milasspor müsabakası ile 10.04.2011 tarihli Yeşilköyspor müsabakasında oynattığı, Futbolcunun yeni lisansını zikredilen müsabakalardan sonraki bir tarihte aldığı, böylece İzmirspor Kulübünün Talimatın yoruma kapalı amir hükmüne aykırı davrandığı anlaşılmakla itirazın kabulü ile TFF Yönetim Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 108 sayılı toplantısında aldığı kararın oybirliğiyle kaldırılmasına (K.2011/202);

II- Bursaspor Kulübü'nün, TFF Yönetim Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 108 sayılı toplantısında alınmış olan 3-0 hükmen mağlubiyet, 5 resmi müsabakayı tarafsız bir sahada seyircisiz oynama ve deplasmanda oynayacağı 3 resmi müsabakayı seyircisiz oynama cezaları ile PFDK tarafından verilen 1 resmi müsabakayı seyircisiz oynama cezasına karşı yaptığı E.2011/203 numaraya kayıtlı itiraz dosyasında daha önce kararlaştırıldığı üzere duruşma açıldı. Duruşmaya katılan Bursaspor Kulübü vekilleri Av. Öztürk Yazıcı ve Av. Jale Demir ile TFF'yi temsilen Av.Ergin Akçay ve Av.Levent Polat'ın sözlü açıklamaları dinlendi. Kulüp vekilleri ve TFF vekilleri tarafından ayrı ayrı dosyaya sunulan olay gününe ilişkin görüntüler izlendi. Dosya incelendi. Yapılan müzakere neticesinde ve ayrıntısı gerekçeli kararda belirtilmek üzere;

1) Bursaspor Kulübü, TFF Yönetim Kurulu'nun 07.05.2011 tarihinde oynanması gereken müsabaka öncesinde meydana gelen olaylar nedeniyle 12.05.2011 tarih ve 108 sayılı toplantısında aldığı karar ile PFDK'nun 12.05.2011 tarih 2010-2011/1199 sayılı kararına itiraz etmektedir.

2) Somut olayımızda, Bursaspor Kulübü taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle TFF Yönetim Kurulu tarafından Bursaspor Kulübü'nün 3-0 hükmen mağlubiyetine, 5 resmi müsabakayı tarafsız bir sahada seyircisiz oynamasına ve deplasmanda oynayacağı 3 resmi müsabakayı seyircisiz oynamasına karar verilmiş ve ayrıca PFDK'ya sevk edilerek, PFDK tarafından FDT'nin 51/3. maddesi uyarınca 1 resmi müsabakayı tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmıştır. Kurulumuza başvuran kulüp, öncelikli olarak usul yönünden yürütülen soruşturmaya ve TFF Yönetim Kurulu ile PFDK tarafından verilen kararlara itiraz etmiştir.

Kulüp tarafından yapılan itirazın özü, "saha dışında meydana gelen olaylarla ilgili medyada yer alan haberlere istinaden kulüplerine ceza verilemeyeceği, esasen TFF kurullarının stadyum dışı olaylar hakkında soruşturma yapma ve disiplin cezası verme yetkisinin olmadığı, TFF talimat ve kurallarına aykırılık içeren hükmen mağlubiyet ve tarafsız sahada seyircisiz müsabaka ile rakip sahada seyirci yasaklarına dair TFF Yönetim Kurulu ve PFDK kararlarının iptali" ni içermektedir.

3) Futbol Disiplin Talimatı'nın "Deliller" başlıklı 74. maddesine göre; "müsabaka görevlilerinin raporları tarafların ve tanıkların beyanları, maddi deliller, uzman görüşleri ve ses ya da video kayıtları kabul edilebilir delillerdir." Maddenin düzenleniş biçiminden ilgili kurulların bu bulguların delil niteliğini haiz olup olmadığı hususunda yapacakları değerlendirmede mutlak takdir yetkisine sahip oldukları belirtilmiştir. Bu durum karşısında Kurulumuz, itiraz eden kulüp tarafından ileri sürülen ve temsilci ve hakem raporlarının dışında dosyadaki diğer delillerin dikkate alınamayacağı ve delilerin takdirinde, hukuka aykırı davrandığı itirazını haklı ve yerinde görmemiştir. Bu nedenle ilgili müsabaka öncesinde meydana gelen olaylar hakkında müsabaka görevlilerinin raporları, dosya içindeki olaylara ilişkin her türlü bilgi ve belge, müsabakanın oynanmadığına ilişkin 07.05.2011 tarihli tutanak, resmi yayıncı kuruluş ile diğer yazılı ve görsel medya kuruluşlarının olaylara ilişkin haber ve görüntüleri kurulumuz tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir.

4) 07.05.2011 tarihinde oynanması gereken Bursaspor - Beşiktaş müsabakası öncesinde meydana gelen olaylar vahim niteliktedir. Beşiktaş kulübü sporcuların ve diğer görevlilerden oluşan kafilenin stada geliş güzergahında toplanan Bursaspor taraftarlarının, stadyum kapılarının seyirci alımına açık olmasına rağmen stada girmedikleri, yaya trafiğine kapalı alanda Beşiktaş takımı kafilesini bekledikleri, emniyet kuvvetlerinin dağılmalarına yönelik uyarılarını dikkate almadıkları, taraftarların emniyet güçlerine mukavemet gösterdikleri, taraftarların resmi güvenlik görevlilerine çok sayıda taş, su şişesi, bira şisesi ve buna benzer yaralayıcı maddeler attıkları, taraftarların attığı yaralayıcı maddeler nedeniyle birçok resmi güvenlik görevlisinin yaralandığı, birçok taraftarın elinde kesici ve delici aletlerle resmi güvenlik görevlilerine saldırdığı, yaşanan bu olaylar nedeniyle misafir takımın stada gelişinin engellendiği, müsabakada görevli temsilcilerin resmi güvenlik amiri tarafından tahsis edilen araçla misafir takımın kaldığı otele gitmek için hareket ettikleri sırada, stadyum önünde Bursaspor taraftarları ile güvenlik güçleri arasında cereyan eden çatışmalar nedeniyle geri dönmek zorunda kaldıkları, sonrasında temsilcilerin aynı araçla tekrar stadyum dışına çıktıkları esnada bu kez birçok Bursaspor taraftarı tarafından araçlarının tekmelenerek hasara uğratıldığı, protokol tribününe doğru yürüyen taraftarların birinci güvenlik şeridini oluşturan saç bariyerleri sökerek etrafa fırlattıkları, misafir takım kafilesinin can güvenliğinin sağlanamadığının anlaşılması üzerine kafilenin stadyuma intikalinin gerçekleştirilmediği, kafilenin otelden çıkışına dahi izin verilmediği, müsabaka başlama saatine 25 dakika kala her iki kale arkası ve maraton tribününde yer alan yaklaşık 2000 civarında Bursaspor taraftarından yaklaşık 200-250 kişinin sahaya girdiği, yeşil zeminde kontrolsüz hareketlerde bulunduğu, bu topluluğun sahadan çıkmaması üzerine resmi güvenlik görevlilerinin biber gazı kullanmak suretiyle bu taraftarları saha dışına çıkarmaya çalıştığı, kullanılan biber gazından stada daha önce gelen misafir takım görevlilerinden bazılarının etkilendiği, ambulansta ilk müdahalelerinin yapıldığı, meydana gelen olaylar neticesinde birçok kişinin yaralandığı, Beşiktaş taraftarlarının Bursa iline sokulmayarak yolda bekletildiği ve daha sonra geri döndürüldüğü, olayların münferit olmaktan ziyade, önemli sayıda taraftarın katılımı ile organize şekilde gerçekleştiği, netice itibarıyla Bursaspor taraftarlarının sebep olduğu olaylar neticesinde ilgili müsabakanın oynanamadığı anlaşılmıştır.

5) Müsabaka öncesinde meydana gelen olayların bu noktaya ulaşması üzerine, TFF, Bursaspor ile Beşiktaş arasında Bursa Atatürk Stadı'nda yapılması gereken 32. hafta müsabakasının; meydana gelen olaylar neticesinde karşılaşma güvenliğinin sağlanamadığının anlaşılması sebebiyle, Futbol Müsabaka Talimatı hükümleri uyarınca oynatılmamasına karar vermiştir. İlgili müsabakanın görevlileri olan TFF temsilcileri ile müsabaka hakemleri tarafından tanzim edilen 07.05.2011 tarihli tutanakta da "Bursaspor-Beşiktaş Spor Toto Süper Lig müsabakası, Beşiktaş futbol takımının müsabaka için güvenli bir biçimde stadyuma gelişişinin sağlanamaması nedeniyle TFF tarafından oynatılmamasına karar verildiği" belirtilmiştir.

6) Futbol Disiplin Talimatı'nın "Sorumluluk" başlıklı 6. maddesine göre "Ev sahibi kulüp, müsabakanın oynanacağı stadın ve çevresinin düzeninden ve güvenliğinden sorumludur. Kulüpler, müsabaka öncesinde, esnasında ve sonrasında meydana gelebilecek her türlü olaydan sorumlu olup müsabakanın organizasyonuna ve güvenliğine ilişkin tüm talimatlara uymakla yükümlüdür. Kulüpler, futbolcularının, görevlilerinin, yöneticilerinin, üyelerinin, özel güvenlik görevlilerinin ve taraftarlarının ihlallerinden dolayı objektif olarak sorumludur." FDT'nın "Sorumluluk" başlıklı 6. maddesi esasen UEFA Disiplin Talimatı'nın 6. maddesinin tekrarından ibaret olup, FIFA Disiplin Talimatı ve diğer üye Federasyonların düzenlemelerinin de benzerlik taşıdığı anlaşılmaktadır.

Müsabaka öncesinde meydana gelen olayların, ulusal ve uluslararası düzenlemeler açısından spor alanına dahil olduğu konusunda hiçbir kuşku bulunmayan "stadyum çevresinde" gerçekleştiği açıktır. Kulübe, taraftarlarının eylemleri nedeniyle yüklenen sorumluluk, spor alanı kapsamındaki seyirci taşkınlıklarında geçerli olup, spor alanı kavramı geniş bir şekilde yorumlanmaktadır. Nitekim Tahkim Kurulu'nun da geçmiş kararlarında da bu kavram geniş bir şekilde yorumlanmış ve bu yorum ile bu yönde emsal kararlara imza atılmıştır. Örneğin, müsabakadan bir gün önce geldikleri şehirde antrenmana gitmek için yola çıkan misafir takım otobüsünün, yolda ev sahibi takımın taraftarlarınca durdurularak dövülmeleri ve hastanelik olmaları sonucunu doğuran olay, maçtan bir gün önce meydana gelmesine rağmen sadece normal bir polisiye vak'a olarak değil, "maç öncesi gerçekleşen TFF disiplin kurallarına tabi sportif nitelikte bir olay" ve olayın meydana geldiği yer de "spor alanı" olarak değerlendirilmiştir. Benzer şekilde, iki Anadolu kulübünün maçından sonra ev sahibi takımın taraftarlarının, o ilin emniyet güçlerinin il sınırına kadar götürdüğü misafir takım otobüsünü, il sınırını biraz geçtikten sonra çevirerek tüm kafileye saldırmaları halinde de ev sahibi kulübe aynı nedenlerle ceza verilmiştir. Bu nedenle, itiraz eden kulübün olayların stadyum dışında gerçekleştiğini ileri sürerek soruşturma açılamayacağı ve ceza verilemeyeceğine ilişkin savunmasına katılmak mümkün olmamıştır.

7) Saha Olayları ile ilgili olarak UEFA tarafından düzenlenen "Stadlarda Düzen ve Güvenlik" başlıklı Talimatın başlangıç bölümünde yer alan temel ilkeye göre, kulüpler müsabakanın yapılması ile ilgili bütün düzenleme görevlerini kendi sorumlulukları altında yerine getirmekle yükümlüdür. Özellikle müsabakanın öncesinde, sırasında ve sonrasında düzenin ve güvenliğin sağlanmasından sadece kulüpler sorumludur. Türkiye'de yapılan profesyonel futbol faaliyetleri yönünden de bağlayıcı olan bu ilke Kurulumuzca; kulüplerin kendi seyircilerinin eylemlerinden kaynaklanan olaylardan, objektif olarak sorumlu bulunduklarını gösterir nitelikte değerlendirilmiştir. Nitekim, Futbol Disiplin Talimatı'nın "Sorumluluk" başlıklı 6. maddesi ve "Saha Olayları" başlıklı 51. maddesi hükmü de bu anlayış ve sorumluluk esasına göre düzenlenmiştir.

8) Yukarıda da belirtildiği üzere, FDT'nin 6. maddesinin üçüncü fıkrasında da "Kulüplerin, futbolcularının, görevlilerinin, üyelerinin ve taraftarlarının ihlallerinden dolayı objektif olarak sorumlu olacakları" açıkça hükme bağlanmıştır. Gerek uluslararası düzenlemeler ve gerekse Futbol Disiplin Talimatı'nda, taraftar eylemlerinden dolayı, kulüplerin sorumluluğunu öngören hükümlerde kusur unsuruna yer verilmeden objektif sorumluluk esası kabul edilmiştir. Hattâ, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nin (CAS) bazı kararlarında, taraftarlarının sebebiyet verdiği olaylardan ötürü kulüplerin UEFA Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesine göre kusursuz sorumlu oldukları ve bu kusursuz sorumluluğun tehlike esasına dayandığının kabul edildiği görülmektedir.

Türk Hukuku'nda da FDT'nin 6. maddesinde, yukarıda belirtilen prensiplere uygun şekilde, kulüplerin objektif sorumluluğu açıkça düzenlenmiştir. Böylelikle, kulüpler yönünden kusursuz sorumluluk hâli düzenlendiğinde hiçbir tereddüt yoktur. Bu kusursuz sorumluluk hâli; objektif özenin ihlaline dayalı, kurtuluş kanıtı getirilemeyen (ağırlaştırılmış) olağan sebep sorumluluğu şeklinde nitelendirilebilir.

Saha olayı sebebi ile kulübün sorumlu tutulabilmesi için, sporcuların, seyirci veya mensuplarının olayları başlatmış olması da şart olmayıp, bu olaylara katılmış olmaları yeterlidir. Bunun için müsabakanın oynanmasına engel olunmuş olması veya tatil edilmiş olması da gerekli değildir. Ev sahibi kulüplerin, misafir kulüplere karşı maça geliş, müsabakanın oynanması ve müsabaka dönüşünde güvenliği sağlamak konusunda objektif sorumlulukları olduğu açıktır.

Uluslararası Futbol Oyun Kurallarının, futbol oyununun esas amacı olan; topluma barış, kardeşlik, dayanışma ve hoşgörü gibi ilkeleri hayata geçirebilmesi koşulunun "Fair Play" kuralları ile birlikte uygulanması gerekliliği izahtan varestedir. Her ne kadar futbol oyunu içinde yarışma, geçme ve yenme öğelerini taşısa da, kişiler ve toplumlararası barışın ve hoşgörünün ve centilmenliğin olmadığı alanlarda bu unsurların varlığından söz edilemez. Bu nedenle Fair Play Kural ve Talimatlarının düzenlenmesindeki hassasiyetin, bu kuralların uygulanmasında da gözetilmesi hukuki ve sosyal bir gerekliliktir. Bu amacın gerçekleşmesinde, spor kamuoyuna ve seyircilere karşı örnek olmaları gereken spor kulüplerine, yöneticilerine, teknik sorumlulara ve futbolculara büyük sorumluluklar düşmektedir.

9) Diğer taraftan, futbol müsabakalarında şiddete yönelen eylemler ve seyirci taşkınlıklarının önlenmesi amaçlı imza altına alınan bir diğer Uluslararası Düzenleme de "Sportif Karşılaşmalarda ve özellikle Futbol maçlarında Seyircilerin Şiddet Göstermelerine ve Taşkınlıklarına Dair Avrupa Sözleşmesidir." Türkiye'nin de imzaladığı sözleşme Bakanlar Kurulu'nun 23.07.1990 tarih ve 90/676 sayılı karar ile onaylanmış ve Resmi Gazetenin 26.08.1990 tarih ve 20617 sayılı nüshasında yayınlanmıştır.

10) Somut olayımızda, dosyada mevcut temsilci raporları, diğer belge ve bilgiler, medyada yer alan fotoğraflar ve görüntü kayıtlarına göre, stadyuma girmeyerek stadyum çevresinde Beşiktaş kafilesine saldırıda bulunmak amacıyla bekleyen çok sayıda Bursaspor taraftarının güvenlik kuvvetleri ile çatıştığı, olayların güçlükle yatıştırabildiği, sportif rekabet koşullarının ağır şekilde ihlal edildiği, müsabakanın TFF kararı ile iptal edilmemesi halinde telafisi mümkün olmayan olayların meydana gelmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır. Ulusal ve uluslar arası futbol mevzuatına göre, Bursaspor Kulübü'nün ev sahibi kulüp olarak, müsabakanın güvenli biçimde oynanmasından sorumlu olduğu, gerek misafir takım kafilesinin, gerekse misafir takım seyircilerinin güvenli biçimde stada ulaşımını, stattan ayrılmasını ve bu hususta gerekli koordinasyonu sağlamakla yükümlü olduğu ortadadır. Açıklanan sebeplerle ve genel olarak FDT'nin 6. maddesinde düzenlenen objektif sorumluluğu kapsamındaki vaki eylemlerden dolayı Bursaspor Kulübü'nün sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.

TFF Yönetim Kurulu, 07.05.2011 tarihinde oynanması gereken Bursaspor - Beşiktaş müsabakasını, müsabaka öncesinde meydana gelen olaylar nedeniyle verdiği kararını Futbol Müsabaka Talimatı'nın 17/2. maddesine dayandırmıştır. TFF Yönetim Kurulu'nun, müsabaka güvenliğinin yerel idareler tarafından sağlanamadığı, sağlanamayacağı veya müsabaka güvenliğinin seyirciler tarafından bozulduğuna kanaat getirdiği hallerde müsabakaları iptal etmeye, bu konuda her türlü tedbiri almaya yetkili olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Futbol Müsabaka Talimatı'nın 24. maddesinin "e" bendinde Türkiye Futbol Federasyonu'nun, FMT'nın 17. maddenin 2. fıkrasında belirtildiği şekilde "kendi seyircileri tarafından herhangi bir bölgenin emniyet ve güvenliğini, hakemlerin, futbolcuların, idareci ve görevlilerin veya müsabakayı izleyen diğer kişilerin can güvenliğini zedeleyecek derecede, sahaların içinde veya dışında, ciddi olaylar çıkarıldığında kanaat getirilen takımların sezon sonuna kadar yapacakları müsabakaları iptal etmeye ve devam eden sezonda da bir alt lige indirilmelerine veya en alt ligde bulunanlar için de lig dışı bırakılmalarına" karar vermeye yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtilenler çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde; TFF Yönetim Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 108 sayılı toplantısında aldığı kararında sübut ve hukuki tavsif bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, olayların çıkışı ve gelişimi, olaylara karışan seyircilerin sayısı, olayda yaralananların olması gibi özellikler dikkate alındığında, Bursaspor Kulübü'nün 3-0 hükmen mağlubiyetine, 5 resmi müsabakayı tarafsız bir sahada seyircisiz oynamasına ve deplasmanda oynayacağı 3 resmi müsabakayı seyircisiz oynamasına dair kararında da bir hukuka aykırılık olmadığı anlaşılmakla karara yapılan itirazın oybirliğiyle reddine;

Bununla birlikte, PFDK'nın 12.05.2011 tarih 2010-2011/1199 sayılı kararında TFF Yönetim Kurulu'nca verilen karara ilave olarak 1 resmi müsabakayı tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verildiği görülmüştür. Yapılan inceleme neticesinde, TFF Yönetim Kurulu'nun dayandığı hukuki sebebe ve karara esas teşkil eden olayların bir kısmının PFDK kararında da cezanın gerekçesi olarak dayanak yapıldığı anlaşılmıştır. Bu hukuki tespitler tahtında TFF Yönetim Kurulu tarafından verilen tedbir kararı ve gerekçesinin, PFDK karar ve gerekçesini de kapsadığı anlaşıldığından PFDK kararının (Suat Sarı, Yener Ünver ve Tanju Güvendiren'in kararın aynen onanması yönündeki karşı oyları ile) oyçokluğuyla kaldırılmasına (2011/203 );

Gelecek toplantının 01.06.2011 Çarşamba günü saat 16.00'da yapılmasına karar verilmiştir.