TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Ömer Kaner: "UEFA bizi örnek gösterdi" 1.03.2007
Ömer Kaner: "UEFA bizi örnek gösterdi"
Türkiye'nin yeni tanıştığı bir spor futsal. Ya da diğer adıyla salon futbolu. Kaleci dahil 5 kişiyle oynanan bir oyun. Henüz ligi yok ama ilk sınavından yüzünün akıyla çıkan bir Milli Takım'ı var. Teknik Direktörlüğünü ise bir zamanların ünlü golcüsü Ömer Kaner yapıyor. Kaner, futsalı futbolun ardından ikinci sıraya yükseltecek projelerden söz ediyor ve "Salonda basketbolun rakibi olacağız" diyor.

Futsalın başlangıç noktası Güney Amerika ama bugün Avrupa'da da futsalla öne çıkan ülkeler var değil mi?

Evet, başlangıç noktası Brezilya, Venezüella gibi Güney Amerika ülkeleri, ama futsal artık Avrupa'da da oldukça yaygın. İspanya ve İtalya'nın dünya şampiyonlukları var. Bu iki ülkede futsal profesyonel olarak oynanıyor. İspanya'da 1, 2 ve 3.Ligleri var. Azerbaycan Milli Takımı'nın hemen hemen tüm oyuncuları Rus kökenli ve iki tane de Brezilyalı oyuncuları var.

Futsaldan başlayan iyi futbolcu olur

Futbol dünyanın 1 numaralı sporu. Futsalın bugünkü konumu neresi? Gelecekte nerede olması öngörülüyor?

Futsala futbolun kardeşi diye bakabiliriz. Futsal bugün basketbol ve voleybolla yarışıyor. Burada çok önemli bir nokta var. 8-14 yaşları arasındaki çocuklar büyük sahalarda futbol oynadıkları zaman maç boyunca topla 10-15 kez buluşabiliyor. Ama futsalda bunun 5-6 misli daha fazla topla buluşma imkanları var. Dolayısıyla teknik, oyun anlayışı ve reaksiyon açısından büyük aşama kaydedebiliyorlar. Topu kaybettiğinizde hemen geri gelmek zorundasınız. Futsaldan futbola geçmek bir oyuncu için büyük bir avantaj. Mesela Ronaldinho, Robinho, Zico, Figo, Juninho gibi oyuncular hep futsaldan gelen yetenekler.

O zaman futsal, futbolun altyapısıdır gibi bir sonuç çıkıyor ortaya. Futsal, futbolun altyapısı niteliğinde mi olmalı yoksa futboldan ayrı bir branş olarak mı gelişmeli?

Bence futbola geçecek oyuncular için futsalla başlamak çok büyük bir avantaj olur. Ama belirli bir yaştan sonra bunu sağlamak zor. Mesela Brezilya'da Falcao diye mükemmel bir futsal oyuncusu var. Sao Paulo tarafından transfer ediliyor ve ilk maçını izlemek üzere 100 kişi stada doluyor. Çünkü futsalda inanılmaz klas hareketler yapan bir oyuncu. Fakat Sao Paulo'daki ilk maçında sadece 45 dakika oynayabiliyor. Çünkü büyük sahaya adapte olamıyor. Yani bir yaştan sonra futsaldan futbola geçmek zor. Ama belirli bir yaşa kadar futsal tekniğini ve oyun disiplinini kazanan bir oyuncu futbolda bunun büyük faydasını görür.

Dünya sıralamasında Brezilya birinci, İspanya ikinci, İtalya üçüncü. İlgimi çeken, Japonya, Tayland ve İran'ın da çok üst sıralarda bulunması. İlk üçe baktığımızda futbolla bir benzerlik söz konusu ama diğer takımlar, futsalda başka ülkelerin de öne çıkabileceğini gösteriyor.

Bugün Belçika'da futsal oynayanlar futbol oynamıyor. Futbol oynayanlar da futsal oynayamıyor. Avrupa'nın birçok ülkesinde böyle bir ayrım var. Mesela futbolun beşiği İngiltere futsalın Avrupa sıralamasında sonuncu. Ama İran, Azerbaycan, Japonya gibi takımlar futsalda çok önde.

Futbolcular dünyanın oldukça yüksek para kazanan sporcuları. Futsal oyuncularının durumu nedir peki?

Avrupa'nın önde gelen ülkelerinde İtalya'da, İspanya'da, Belçika'da, Hollanda'da futsal oyuncuları profesyonel olabiliyor ve para kazanabiliyor. Ama bu paraları futboldan kazanılanla kıyaslamak mümkün değil. Milli Takım'daki oyuncularımızın birçoğu Belçika'dan geldiği için biliyorum, 2 bin 500 euro civarında maaş alıyorlar. Ama futsalın dışında başka işleri de var.

Kura çekilirken takımımız yoktu

TFF'nin Futsal Milli Takımı kurulması kararından söz edelim biraz da. Bu fikir nasıl gelişti? Şu anda 5. Avrupa Şampiyonası'nın elemeleri oynanıyor. Biz biraz geciktik sanırım.

Gecikmenin nedeni, yakın zamana kadar ülkemizde futsalın pek gündemde olmamasıydı. Ama Grasroots'la ilgili UEFA'dan Alman bir yetkili geldi ve bize "UEFA toplantılarına her gittiğimizde Başkan bize 'Futsal takımınız nerede?" diye soruyor. Biz 6 yıldır bir Futsal Milli Takımı kuramadık" dedi. Bizdeyse çok farklı oldu. AR-PEG Koordinatörü Gündüz Tekin Onay Hocamız beni Beylerbeyi'ne çağırdı ve önüme bir top atıp "Bunun üstesinden gelebilir misin?" diye sordu. Önüme attığı top biraz farklıydı. "Bu nedir?" diye sordum. "Futsal topu" cevabını verdi. Bunun üzerine, "Siz yanımda olduktan sonra başarırız" dedim. Dolayısıyla biz yukarıdan başladık. Hatta Avrupa Şampiyonası elemelerinin kura çekimi için Nyon'a gittiğimde kurulmuş bir takımımız yoktu. Önce rakiplerimiz belli oldu, biz daha sonra takımı kurduk. Bizim de futsalın içine girmemiz büyük bir sevinçle karşılandı, hatta "Türkiye geldi" diye boynuma sarılanlar oldu. Kura çekimi sırasında da ilginç bir olay yaşadık. Arnavutluk'la eşleştiğimizde "Eyvah, yandık" dediler. Oysa dediğim gibi bizim henüz bir takımımız bile yoktu. Diğer ülkeler ise önce liglerini kuruyor ve oyuncularını da o ligden seçiyor.

Yani bizde Milli Takım'ın bir misyonu da lokomotif rolünü üstlenmesi mi?

Evet. Ama bizde de 2007-2008 sezonunda Futsal Ligi kurulacak. Zaten şu anda üniversiteler arasında 3 senedir futsal oynanıyor. Ancak öncelikle futsalın kurallarını ve oyun içinde neler yapılması gerektiğini çok iyi bilmek lazım. Seçme yaptığımda çok yetenekli gençlerle karşılaştım ama bizim anlayışımız çok farklı. Mesela bir Romanya'ya karşı oynadığımız zaman çok zayıf kalabiliyoruz. Çünkü futsal sadece yetenekle oynanabilecek bir oyun değil. Devamlı dönerek oynanıyor. Rakibi her an, her dakika kontrol etmek zorundasınız. Konsantrasyonunuzu bir saniye bile kaybetmemeniz gerekiyor.

Futsaldaki taktik anlayışlar da futboldan farklı olmalı. Bu konudan söz edebilir misiniz biraz da.

Futsalda 1-2-1, 3-1, 4-0, 2-2 gibi taktik dizilişler var. Mesela topu ayak içi, üstü ve dışıyla değil de ayağınızın altıyla stop ediyorsunuz. Çünkü bu stop şekli size ikinci hareket için zaman kazandırıyor. Futsalda bir saniye bile kaybetmemek çok önemli. Bir de dönerek oynuyorsunuz. Topu arkadaşına veren ileriye koşarken bir kişi mutlaka onun yerine geriye geliyor. Bu yer değiştirmelerle rakibi şaşırtmanız çok önemli. Bir anlık konsantrasyon kaybı telâfi edilemez sonuçlar doğurabilir.

Bu kadar fazla yer değiştirilerek oyunda bir oyunda kondisyon da çok önemli olmalı.

Evet, anaerobik dayanıklılık çok önemli. Çünkü devamlı hareket halindesiniz. Topu kaybettiğinizde dört kişiyle kendi sahanızda bulunmanız gerekiyor. Futsalın bunca farklılığına ve bizim de 4 aylık bir mazimiz olmasına rağmen Finlandiya'da çok önemli bir iş başardık. Dünya sıralamasında bizden önde bulunan Finlandiya, Arnavutluk ve Ermenistan gibi rakiplerin arasında birinci olarak Elit Tur'a kaldık. Bu turnuvanın ardından da Avrupa'da 25. sıraya yükseldik.

Kulüplerin lige katılımı çok önemli

Futsal Ligi'nin kurulacağını söylediniz. Buradaki yapılanmanın nasıl olmasını öngörüyorsunuz? Mevcut kulüplerin futsal şubeleri açmaları mı daha verimli olur yoksa yeni futsal kulüplerinin kurulması mı?

Önce bir talimat hazırlamamız gerekiyor. Bunun çalışmaları oldukça ilerledi. Türkiye'yi bölgelere ayırmamız lazım. Bölgeler kendi aralarında oynayacak ve onların birincileri de bir şehirde düzenlenecek turnuvada karşı karşıya gelecek. Şampiyon olan takım da Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne katılacak. Tabii burada kulüplerimizden destek görmemiz önemli. Çok geniş kadrolara sahip kulüplerimiz var. Hem oyuncuları antrenmansız kalmaz, hem de oyun zekâlarını geliştirebilir. Eğer kulüplerimizden destek görürsek 3-4 sene sonra dünya sıralamasında çok üst noktalarda olabiliriz.

Bugün profesyonel futbol oynayanlar da futsal oyuncusu olabilir mi?

Tabii olabilir ama önce seminerler açmamız ve oyunun kurallarını, ruhunu öğretmemiz lazım. Hakem ve antrenör yetiştirmemiz lazım. Daha önce 20 hakemimiz iki günlük seminer görmüş ama o noktada kalmışlar. FIFA ile yapılan temaslar sonucunda yeniden bir kurs ve seminer açılacak.

Futsal antrenörlüğümüz hangi düzeyde? Mesela biz sizi iyi bir golcü ve ardından da futbol antrenörü olarak tanıyoruz. Futboldan futsala geçişiniz nasıl oldu? Bu konudaki bilgi ve eğitimi nerede aldınız?

Eğitimim yoktu. Futsalla ilgim ise Almanya'da katıldığımız salon turnuvalarından geliyordu. Ama Gündüz Hoca topu bana atınca futsala başladım ve artık tamamen bu konuyla iç içeyim. İnternetten, kitaplardan faydalanıyorum. Gittiğim maçlarda gördüğüm antrenmanları takip ediyorum ve ciddi bir ilerleme kaydettiğimi söyleyebilirim. Sonuçta bu da futbolun bir parçası.

UEFA bizi örnek gösterdi

Peki, antrenör yetiştirmeye dönük seminerler de düzenlenecek mi?

Elbette düzenlenecek. Fakat çok önemli bir şey var. Geçtiğimiz günlerde UEFA'dan bir faks aldık. Helsinki'deki turnuvayı bitirdikten sonra Futsal Komitesi Başkanı da dâhil bir toplantı yapmışlar. Konu Türkiye ve şunu söylüyorlar: "Türkiye Futbol Federasyonu bu işi nasıl başardı? Eğer kısa sürede başarı istiyorsanız Türkiye Futbol Federasyonu'nu örnek alın." Bu konuşmayı içeren bir yazıyı UEFA bize gönderdi. Tabii hem sevindirici hem de motive edici bir gelişme bu. Biz başarıyı çabuk isteyen bir ülkeyiz. İlk etap açısından bunu sağladığımız için çok mutluyuz.

UEFA ve FIFA futsalı neden bu kadar önemsiyor? Futbola bir altyapı olarak mı değerlendiriyorlar yoksa futbolun yanında yürüyen başka bir branş olarak mı değerlendiriyorlar?

Bu olaya çok ciddi bakıyorlar ve iki amacı birlikte güdüyorlar. Hem futbolun altyapısı hem de ayrı bir branş olarak görüyorlar. Başka ülkelerin U21 takımları da var. Futbolun kardeşi olduğu için belli bir yaştan sonra futsaldan futbola geçiş olabiliyor. Ama bunun yanında seyir zevki açısından futsal başlı başına farklı bir branş. Hem salonda, nezih bir ortamda izliyorsunuz hem de son derece heyecanlı ve aksiyon içeren bir oyun.

Milli Takım'ı seçerken oyuncu bulmakta zorlanıyor musunuz? Kadroda genellikle Avrupa'da oynayan oyuncuların yer aldığını görüyoruz. Türkiye'den ise sadece iki oyuncu var.

Üniversite takımlarında oynayan gençlerimiz var. Bunları birer-ikişer kadroya alıp futsalın nasıl oynandığını öğretmeye çalışıyoruz. Çünkü hakikaten bizim anlayışımızla futsal farklı. Onun için oyuncuları iyi eğitmemiz ve futsalın nasıl oynandığını göstermemiz lazım. Bizim avantajımız, Belçika'dan kadroya aldığımız arkadaşlarımızın hepsinin ligde oynaması. Hollanda'dan ve Almanya'dan gelen oyuncularımız da var. Sürekli bir arada bulunma imkânımız olmasa bile inanılmaz bir uyum gösterdiler ve bir takım haline gelmeyi başardık.

Peki, futsalı tabana yaymak için neler yapacaksınız? Mesela futsal okullara girecek mi? Bunun yanında futsal oynamak için bir de salon lazım.

Bir Grassroots projesi var ve UEFA bunu 6. kriter olarak tüm kulüplere şart koşuyor. Grassroots herkese futbol oynatmayı hedefliyor. Dolayısıyla futsal da okullara girecek. Altyapılardan başlayacağız. Eğer kulüplerimiz de bu işin içine girerse ilerleme çok daha kolay ve çabuk gerçekleşecek. Salon dediğiniz zaman aileler de daha sıcak bakıyor. Ben futsalın iki-üç yıl içinde basketbolla aynı seviyeye geleceğine inanıyorum. Dört ayda bu noktaya gelmek, benim inancımı artırıyor.

Türkiye'de futsalın gelişmesi için yeterince salonumuz var mı?

Var. Gündüz Hocamızın büyük projeleri çerçevesinde bölgelerimize "Futsal maçları oynatın" dedik. Birçok bölgemizde futsal büyük rağbet gördü. Özellikle Trabzon bölgesinde 20 tane bayan takımı futsal oynamaya başladı. Futsal bu şekilde gündeme gelecek ve insanlar oyunun zevkine vardığında biz de hedeflediğimiz noktalara ulaşabileceğiz.

Futsal oyuncusunun özellikleri açısından bir öncelik sıralaması yapabilir misiniz? Bir oyuncu futsal oynayabilmek için nelere ihtiyaç duyar?

Teknik, sürat, çabukluk, fizik-kondisyon, dayanıklılık ve oyun anlayışı. Bizim bir an önce futsal antrenörlerimizi yetiştirip, bu özelliklere sahip olduğuna inandığımız gençleri doğru bir biçimde eğitmemiz gerekiyor.

Ütopik bir şey ama bugünün futbolcularından bir futsal takımı kuracak olsaydınız hangi oyuncuları tercih ederdiniz?

Galatasaraylı Ergün, Okan olabilirdi. Emre Belözoğlu, Tugay Kerimoğlu olabilirdi. Eskilerden Oğuz Çetin, Mehmet Özdilek olabilirdi.

Sergen Yalçın da bu kategoriye girer mi?

Tabii Sergen'den çok faydalanabilirsiniz. Topu ona attığınız zaman kaybetme ihtimali çok düşük. Ama futsalda bir de topu kaybettikten sonra geriye dönüş çok önemli. Diğer ülkelerde futsalı sadece futsal oyuncuları oynuyor. Futsal oyununun özünü benimsemek çok önemli.

Ünlü futbolcuları bu oyunun içine çekmek futsala olan ilgiyi arttırabilir. Sizin bu yönde çalışmalarınız olacak mı?

Evet, bu tip oyuncuların varlığı futsala olan ilgiyi artırır. Eğer kulüpler bu işe soyunur da geniş kadrolarında yararlanamadıkları futbolcuları futsala kaydırırsa bu spor da büyük bir gelişme gösterecektir. O oyuncuların futboldaki gelişimi açısından da futsalın büyük katkısı olacaktır.

Futsal nasıl oynanır?

*Futsal alanının uluslararası ölçülerinde sahanın uzunluğu en az 38 en çok 42, genişliği ise en az 18, en fazla 25 metredir. Penaltı noktası kaleye 6 metre, ikinci penaltı noktası ise 10 metre mesafededir. Kaleler 3 metre eninde, 2 metre yüksekliğindedir.

*Futsal topunun çevresi en çok 64, en az 62 santimetre, ağırlığı ise oyunun başlangıcında en fazla 440, en az 400 gramdır. Topun 2 metre yükseklikten bırakıldığında en az 50, en fazla 65 santimetre zıplaması gerekir.

*Oyun biri kaleci olmak üzere her biri en çok 5 oyuncudan oluşan iki takım arasında oynanır. Yedek oyuncu sayısı en fazla 7'dir. Maç boyunca oyuncu değişikliği yapma hakkı sınırsızdır. Oyundan değiştirilmek suretiyle ayrılmış bir oyuncu oyun alanına başka bir oyuncunun yedeği olarak tekrar girebilir. Kaleci herhangi bir başka oyuncuyla yer değiştirebilir.

Eğer oyuncular oyundan dışarı gönderiliyorsa ve oyun içinde sadece 2 oyuncu kalırsa oyun tatil edilir.

*Bir oyuncunun mutlaka giymesi gereken giysiler, forma veya gömlek, şort, tozluklar, tekmelikler ve salon ayakkabısıdır. Forma numaraları 1'den 15'e kadar sıralanır. Kalecilerin uzun eşofman altı giyme izni vardır.

*Maçlar dört hakem tarafından yönetilir. Birinci hakem tam yetkilidir. Oyun alanının taç çizgileri üzerinde karşılıklı görev yapmak üzere ikinci hakem görevlendirilir. İkinci hakem de düdük çalabilir. İkinci hakem hakemin oyunu oyun kurallarına uygun bir biçimde yönetmesi için yardımcı olur.

*Kuralların ihlali halinde oyunu durdurma yetkisi vardır. Eğer ikinci hakem aşırı ve uygun olmayan davranış sergilerse hakem ikinci hakemin yetkilerini kısıtlar veya görevine son verip başka bir hakemle değiştirebilir.

*Zaman tutucu ile üçüncü hakem oyuncu değişikliği alanları ile aynı tarafta yarı saha çizgisinin hizasında oturur. Zaman tutucu ve üçüncü hakem ev sahibi kulüp tarafından veya Federasyon tarafından sağlanacak uygun bir kronometre ve takip eden (birikmiş) faullerin kayıtlarını tutabileceği malzemeleri kullanır. Uluslararası maçlar için ikinci, üçüncü hakem ve zaman hakemi zorunludur.

*Maç birbirine eşit 20 dakikalık iki devre oynanır. Top oyun dışındayken kronometre durdurulur.

*Her takımın her devrede birer kez, 1 dakika süreli mola kullanma hakkı vardır. Molaya izin verilmesi için topu kullanma hakkının molayı isteyen takımda olması şarttır. Devre arası 15 dakikayı geçemez.

*Oyun para atışı yapılması ve atışı kazanan takımın hücum edeceği kaleyi seçmesiyle başlar. Başlama vuruşundan doğrudan doğruya gol yapılabilir.

*Top tavana temas ettiğinde oyun dışında sayılır ve taç kararı verilir.

*Eğer bir oyuncu 10 kusurlu hareketten birisini yaparsa rakip takım lehine bir direkt serbest vuruş verilir. 10 ihlalden birisi bir oyuncu tarafından kendi ceza alanı içinde yapılırsa, topun oyunda olması koşuluyla, topun pozisyonuna bakılmaksızın penaltı vuruşu verilir.

*İhraç edilen oyuncu yeniden oyuna giremez ve yedek bölgesinde oturamaz. İhraç edilen oyuncu dışarı çıktıktan 2 dakika sonra yerine değiştirilecek oyuncu girer. İki dakikadan önce gol atılırsa girecek olan oyuncunun oyuna dâhil edilmesi kararı verilir.

*Serbest vuruşlarda rakip oyuncular toptan en az 5 metre uzakta durmalıdır. Bir takım serbest vuruşu 4 saniye içinde kullanmazsa karşı takım lehine endirekt serbest vuruş verilir.

*Takımların her devrede yaptığı ilk 5 faul kaydedilir. 6 ve 6'dan fazla birikmiş faullerde rakip takım oyuncuları baraj kuramaz. Topa vuran oyuncu gol atma amacıyla atışı kullanmalıdır; takım arkadaşına pas veremez. Eğer bir oyucu takımının 6. faulünü rakip sahada ya da ikinci penaltı noktasından geçen ve yarı saha çizgisine paralel olduğu varsayılan hayali çizginin önünde yaparsa; serbest vuruş ikinci penaltı noktasından kullanılır. Eğer bir oyucu takımının 6. faulünü ikinci penaltı noktasından geçen ve yarı saha çizgisine paralel olduğu varsayılan hayali çizginin gerisinde işlerse; serbest vuruşu kullanacak takım ister ikinci penaltı noktasından, isterse de ihlalin olduğu yerden vuruşu kullanır.

*Taç atışı ayakla kullanılır ve bu vuruşla direkt gol yapılamaz. Rakip oyuncular toptan en az 5 metre mesafede olmalıdır.

*Kale atışı, kaleci tarafından ve kale alanının herhangi bir noktasından kullanılır, bu atıştan gol yapılamaz.

*Müsabaka kuralları mutlaka bir galibin belirlenmesini gerektiriyorsa uzatma devreleri ve penaltı noktasından yapılan vuruşlarla kazanan takımı belirleme yöntemleri kullanılır. Uzatmalar 5'er dakikalık 2 devre şeklinde oynanır. Eğer uzatma devrelerinde de eşitlik bozulmazsa penaltı noktasından yapılan vuruşlarla maçın sonucu belirlenir.

Röportaj: Mazlum Uluç