TamSaha 145. Sayı

ikinci kez Avrupa’nın en büyüğü

olacaktı. Manchester United ayrıca

bir sezonda üç büyük kupayı bir-

den kazanma başarısını gösteren

ilk ve bugüne kadarki tek İngiliz

kulübü oluyordu. Bu başarıdan kısa

süre sonra Ferguson “Sir” unva-

nıyla da ödüllendirilecekti.

Manchester United, bundan son-

raki iki sezonda da ligde şampiyon-

luğa uzanarak 1920’lerde

Huddersfield Town ve 1930’larda

Arsenal’den sonra İngiltere’de bunu

başaran üçüncü takım olacaktı.

2002’de şampiyonluk bir kez daha

Arsenal’e kaptırıldıysa da bir

sonraki sezon United tekrar ligin

zirvesindeydi. Öte yandan zamanın

ilerlemesiyle birlikte, Ferguson’ın

ilk şampiyon jenerasyonu da

neredeyse tamamen değişmişti.

Takımda artık Ruud van Nistelrooy,

Rio Ferdinand gibi rekor ücretle

transfer edilen yıldızlarla Cristiano

Ronaldo veWayne Rooney gibi

geleceğin süperstar adayları göze

batmaktaydı. Ancak takım 2003-

2006 arasındaki dönemde önce

Arsenal, sonra da Chelsea’nin geri-

sinde kalacaktı. 1993-2003 arası

11 sezonda sekiz zafer yaşayan

Kırmızı Şeytanlar için bu pek de

alışıldık bir durumdeğildi. Fakat

2006-2009 arasında özellikle Ro-

naldo-Rooney ortaklığınınmüthiş

bir grafik yakalamasıyla birlikte

United yeniden alıştığı zirveye geri

dönüyor ve peş peşe üç şampiyon-

luk daha yaşıyordu.

Şampiyonlar Ligi’nde

ikinci zafer

Daha da önemlisi, Manchester Uni-

ted 2007-2008 sezonunda Şampi-

yonlar Ligi’nde finale kadar gelecek

ve burada da Chelsea’yi penaltılarla

geçerek bu kupayı Ferguson yöne-

timinde ikinci, tarihinde de üçüncü

kez müzesine götürecekti. Kırmızı

Şeytanlar 2009’da da bu başarıya

çok yaklaşacak fakat bu kez

finalde Barcelona’ya kaybedecekti.

Cristiano Ronaldo’nun 2009 ya-

zında dünya transfer rekorunu

kırarak Real Madrid’e gitmesi,

United’ın gücünü elbette büyük öl-

çüde azaltmıştı. Bunun da etkisiyle

United, 2009-2010 sezonunu Chel-

sea’nin 1 puan gerisinde ikinci sı-

rada bitirecekti. Fakat Ferguson bir

defa daha takımı güçlü bir şekilde

ayağa kaldırmayı başaracak ve

2010-11’de yeniden şampiyonluğu

kucaklayan taraf olacaktı. Şampi-

yonlar Ligi’ndeyse iki yıl önce ol-

duğu gibi yine finalde Barcelona

engeline takılınmıştı. Sonraki

sezon ise belki de futbol tarihinin

en unutulmaz lig finallerinden biri

yaşanırken Manchester City, son

saniyede bulduğu golle ezeli rakibi-

nin önünde averajla mutlu sona

ulaşıyordu. Fakat Ferguson yine

yılmıyor, 2012-13 sezonunda Manc-

hester United’a kendi dönemindeki

13. lig şampiyonluğunu kazandırı-

yordu. Bu aynı zamanda efsane

teknik adamın eşsiz kariyerindeki

son zaferdi zira Ferguson, sezon

bitiminde emekliye ayrılacaktı.

1986’da Manchester United’da

göreve başladığında Kırmızı

Şeytanların yedi şampiyonluğu

bulunmaktaydı. Liverpool 16 şam-

piyonlukla bu alanda rakipsizdi ve

onları da sekizer şampiyonlukla

Everton ve Arsenal takip etmek-

teydi. United anca Aston Villa ile

birlikte piramidin dördüncü basa-

mağını paylaşmaktaydı. 2013’te

emekli olduğundaysa Manchester

United, 20 defayla en çok şampi-

yonluk yaşayan İngiliz takımı ol-

muştu. Liverpool 18’de kalmış,

Arsenal ise anca 13’e kadar gelebil-

mişti. Bir kulübün çehresi daha ne

kadar değiştirilebilirdi ki? Tabiî tüm

kariyerine bakıldığında iki Şampi-

yonlar Ligi, iki Kupa Galipleri Ku-

pası, iki Süper Kupa, bir Kıtalararası

Kupa, bir Dünya Kulüpler Kupası,

biri alt kategoride olmak üzere 18

lig şampiyonluğu, dokuz ulusal

kupa, beş lig kupası ve 10 da Com-

munity Shield ile birlikte tam 50

farklı kupa kazanan bir teknik

adam için bu belki de gayet olağan

bir işti!

Ferguson’a

Sir unvanını

kazandıran

1999 zaferi