Previous Page  76-77 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 76-77 / 132 Next Page
Page Background

76

77

Yılın En Büyük Sürprizi: İzlanda’nın Çeyrek Final Başarısı

eicester City kusura bakmasın

ama ‘Yılın Sürprizi Oscarı’ son

anda onların elinden kayıp

Avrupa’nın en kuzeybatı ucuna

gidiverdi. İzlanda Millî Takımı,

EURO 2016’ya katılarak zaten

başlı başına bir sürprize imzasını

atmıştı ama burada da rahat

durmayan Viking torunları

çeyrek finale kadar ilerleyerek

turnuva tarihinin unutulmazları

arasına adlarını yazdırdı.

İzlanda, yıllar boyunca Avrupa

futbolunun en zayıf halkaların-

dan biri olmuştu. Haliyle böyle

bir ülkenin kendisini uluslararası

bir turnuvada gösterebilmesi de

akıllara dahi gelecek bir şey de-

ğildi. Zaman zaman İzlanda’dan

önemli futbolcular çıkıp

Avrupa’nın büyük liglerinde

kendilerini gösterseler de millî

takımın Dünya Kupası veya

Avrupa Şampiyonası elemele-

rinde neredeyse hiç şansı olmu-

yordu. Elbette bundaki en büyük

etken, ülkenin nüfusunun 300

bin civarında olmasıydı.

Şeytanın bacağının kırılması

yolunda ilk umut verici adımsa,

2011 U21 Avrupa Şampiyonası

elemelerinde atılıyordu.

U21 takımı, eleme grubunda

Almanya gibi bir markayı geride

bırakmayı başarmış ve Çek

Cumhuriyeti’nin ardından ikinci

sırayı alarak play-off’a kalmıştı.

Play-off’ta da İskoçya’yı iki

maçta da mağlup eden takım,

turnuvada yer alacak sekiz ekip-

ten biri olmaya hak kazanmıştı.

Turnuvada da ilk tur gruplarında

bir galibiyet alan İzlanda, yarı

finali üçlü averaj neticesinde

kaçırmıştı. O turnuvada

İzlanda’nın kadrosunda yer alan

Birkir Bjarnason, Johann Berg

Gudmundsson, Aron Gunnars-

son, Kolbeinn Sigthorsson,

Alfred Finnbogason ve Gylfi

Sigurdsson, EURO 2016’da

çeyrek final oynayacak olan

İzlanda Millî Takımı’nın da

belkemiğini teşkil edecek isimler

olacaktı.

İzlanda, bu oyuncuları Amillî

takıma tam anlamıyla monte et-

tikten sonra ilk ciddi sınavını, 2014

Dünya Kupası elemelerinde verdi.

Sonuç gerçekten de hayli parlaktı. O

güne dek büyük bir turnuvaya ka-

tılmaya bile doğru dürüst yaklaşa-

mamış olan takım, eleme grubunu

İsviçre’nin ardından ikinci sırada

tamamlayıp play-off’a kalıyordu.

Play-off’ta Hırvatistan’a 2-0 ve

0-0’lık skorlarla elenseler dahi ile-

risi için fazlasıyla umut vermişlerdi.

Nitekimbeklenen başarı, EURO

2016 elemelerinde geldi. Eleme gru-

bunda Türkiye ve Hollanda’yı geride

bırakmayı başaran, bunu yaparken

Hollanda’yı her iki maçta da mağlup

eden İzlanda, böylelikle grupta Çek

Cumhuriyeti’nin ardından ikinci

sırayı alarak finallere katılma ve ta-

rihinde ilk kez bir büyük turnuvada

boy gösterme hakkını elde etti.

Mucize bu kadarıyla da sınırlı

kalmadı. Fransa’daki turnuvada ilk

maçında daha sonradan şampiyon

olacak Portekiz ile 1-1 berabere

kalan İzlanda, ardından Macaristan

ile de uzun süre önde götürdüğü

mücadeleden 1-1’lik bir beraberlik

çıkardı, sonmaçında da Avus-

turya’yı 2-1 mağlup ederek gru-

bunda ikinci olarak son 16’ya kaldı.

İzlanda’nın ikinci turdaki rakibiyse

İngiltere olmuştu.

Her ne kadar İzlanda gerek eleme-

lerde, gerekse turnuvanın ilk tu-

runda, futbol kamuoyunda sağlam

bir takım izlenimi oluşturduysa da

İngiltere ile yapacakları maç önce-

sinde kendilerine şans tanıyan ne-

redeyse kimse yoktu. Maçın hemen

başlarında Rooney’den yedikleri

penaltı golü de hemen herkeste

İzlanda için yolun sonuna gelindiği

düşüncesini oluşturmuştu. Ancak

bu golden kısa bir süre sonra Rag-

nar Sigurdsson ile skora dengeyi

getiren İzlanda, çok geçmeden Kol-

beinn Sigthorsson ile bir gol daha

bularak 2-1 öne geçiyordu. Bu skoru

maçın bitimine kadar da korumayı

başaran İzlandalılar, İngilizleri adeta

futbolu icat ettikleri pişman ederek

turnuvanın dışına iterken futbol

tarihinin en büyük şoklarından da

birini gerçekleştirmişti. Çeyrek

finalde peri masalı daha fazla

devam etmese ve ev sahibi

Fransa’ya 5-2 kaybetseler de

İzlanda çoktan futbolda yılın

sürprizine imzasını atmıştı bile.

L