

84
çalışmak önemli bir fırsat. Cüneyt
Hoca bize bir şeylerin yapılabilir
olduğunu gösterdi. Bu durum alt-
tan gelen hakemkardeşlerimizi
ve bizleri olumlu yönde etkiliyor.
Çakır’ın bu başarılarından sonra,
“Bir Türk hakemine bu finali de
vermezler” düşüncesi kafanızdan
silinmiş oldumu?
Kesinlikle öyle oldu. Hatta bir
düşünce daha vardı ister istemez.
“HemTürk hemde Müslüman bir
hakeme büyükmaçları vermez-
ler” düşüncesi de yerle bir oldu.
Bu konuda kendimize olan güve-
nimiz arttı. “Başarabiliriz” duy-
gusu artık çok daha hâkim.
Her futbolcunun olduğu gibi her
hakemin de mutlaka bir rol
modeli vardır. Sizin en çok örnek
aldığınız hakemya da hakemler
kimler?
Tek bir isimveremem. Çünkü çok
maç izliyorumve birçok hakemin
birçok özelliğini fark ediyorum.
Bunları da kendime örnek alıyo-
rum. O yüzden bir ya da birkaç
isim sayamam. Türkiye’den ve
dünyadan birçok ismin olumlu ya
da beğendiğimyanlarını örnek
alıyorum.
Kimi hakemler daha sert, kimileri
güler yüzlüdür; kimisi sakin,
kimisi heyecanlıdır. Saha içeri-
sinde size göre futbolculara karşı
sizin nasıl bir duruşunuz var?
Bu biraz kişinin dışarıdaki karak-
teriyle de ilgili… Dışarıda nasıl bir
karakteriniz varsa genelde maç-
larda da öyle bir karakteriniz
oluyor. Bir duruş sergiliyorsunuz.
Bu duruş da sizin karakterinizi
yansıtıyor aslında. Ben oyuncu-
larla diyalog kurmaktan yanayım
genelde.
Mühendislik eğitimi gördünüz.
Mühendis olabilmek analitik dü-
şünmeyi gerektiriyor. Olasılıkları
iyi değerlendirebilmek için dema-
tematiğin çok güçlü bir yanı var.
Hakemlik kariyerinizdemühen-
disliğin katkılarını gördünüzmü?
Matematik hayatımızın birçok
alanında var. Ancak futbol bir
matematik oyunudur diyemeyiz
bence. Futbolu hislerinizle oynar-
sınız ya da yönetirsiniz. Ben bu-
rada hislerime güveniyorum.
Geçmişte atletizmyaptınız.
Peki, bunun hakemliğinize ne gibi
katkılarını gördünüz?
İyi bir hakemolabilmek için ada-
letli bir yönetimin yanı sıra iyi bir
fiziksel performans da gösterme-
niz gerekiyor. Yo-Yo testlerinde
başarılı olmanız gerekiyor. Bu se-
beple geçmişte yaptığım atletizm
sporunun çok katkısını gördüm.
Aslında hayatıma hedefler koyar-
ken en üst sıraya sporu yazmış-
tım. Hayatımın her döneminde
sporun içinde olmamgerekiyordu.
Hakemlik tercihimde bunun etkisi
de kesinlikle var. Hayal ettiğimbir
işi yapıyorumve işimin içerisinde
hep spor yapmak var. Vücudu
zinde tutmak, sağlıklı ve mutlu bir
hayat yaşamanızı da sağlıyor.
Boş zamanlarınızda neler yapar-
sınız? Günleriniz nasıl geçer ve
hobileriniz nelerdir?
Boş zamanlarımda vaktimi ai-
leme ve kızlarıma ayırıyorum.
İzmir Karşıyaka’da oturuyorum.
Günlerimkızlarımla ve eşimle
birlikte İzmir’de geçiyor. Tenis ve
langırt oynamayı çok severim.
Onun dışında Play-Station oyna-
mayı seviyorum. Arda Kardeşler,
Ümit Öztürk ve Halil Umut Me-
ler’le birlikte Riva’daki boş za-
manlarımızda Play-Station
oynuyoruz. Yaptığımız maçlar
genelde ortada geçiyor. Herkes
birbirini yenebiliyor. Kitap da
hayatımda önemli bir yer tutar.
En son hangi kitabı okudunuz?
David Eagleman’ın Beyin adlı kita-
bını okudum. Beyinde neler oluyor
ve beyinle aslında neler yapabilir-
siniz onu anlatıyor. Çok faydalı bir
kitap. Gerçekten herkese okuma-
sını tavsiye ediyorum.
Hobilere değinmişken fobilere
değinmemek olmaz. En büyük
korkularınız nelerdir?
İnsanlar bilmedikleri şeyden
korkar. Artık 34 yaşındayımve
bilmediğim çok az şey kaldı. Öyle
büyük korkularımyok.