

70
71
1972 elemeleri: Keskin inişler ve çıkışlar
1976 elemeleri: Yine arkası gelmeyen iyi bir başlangıç
1980 elemeleri: Heyecan sonmaça kadar sürdü
T
ürkiye, 1972 Avrupa Şam-
piyonası elemelerinde de
hayli zorlu bir grupta yer
alıyordu. Rakipleri Federal
Almanya, Polonya ve Ar-
navutluk’tu. Avrupa’nın en zayıf
futbol ülkelerinden biri olan Arna-
vutları bir kenara koyacak olursak,
diğer iki rakip de dönemin en güç-
lüleri arasındaydı. Öyle ki Federal
Almanya, 1972’de Avrupa Şampi-
yonu olacak, üstüne iki yıl sonra
dünya şampiyonluğuna da ulaşa-
caktı. Keza Polonya da 1974 Dünya
Kupası’nda üçüncü olacaktı.
Bu zorlu gruba karşınmillîlerimiz,
elemelere kimsenin beklemediği
derecede iyi bir giriş yapacaktı.
17 Ekim 1970’te Köln’de Federal
Almanya karşısında çıkan Türkiye,
16. dakikada Kamuran Yavuz’un
golüyle öne geçiyor, 36. dakikada
Gerd Müller’in penaltıdan gelen go-
lüne engel olamasa da kalan uzun
sürede rakibine karşı çok iyi bir di-
renç göstererekmaçı 1-1 bitiriyor ve
kâğıt üzerindeki en zor maçını bir
puanla kapatıyordu.
Ay-yıldızlılar bir sonraki maçın-
daysa 13 Aralık’ta İstanbul Dolma-
bahçe Stadı’nda Arnavutluk’u
Metin Kurt ve Cemil Turan’ın golle-
riyle 2-1 yenecek ve grupta yavaş
yavaş iddialı bir konuma gelmekte
olduğunu gösterecekti. Ne var ki 25
Nisan’da İstanbul’da oynanan Fede-
ral Almanya maçı, bu pembe tab-
loya büyük bir kara çalacaktı.
Konuk ekip, 43. ve 47. dakikalarda
Gerd Müller, 72. dakikada da Horst
Köppel’in golleriyle 3-0’lık net bir
galibiyet elde etti. Böylece Millî Ta-
kımımızın filizlenmekte olan
Avrupa Şampiyonası umutları da
bir anda çürümüş oldu.
Daha kötüsü ise 22 Eylül’de Varşo-
va’da başımıza gelecekti. Grubun
diğer iddialı ekibi Polonya önünde
sahada neredeyse hiç varlık göste-
remiyor ve 5-1’lik ağır bir yenilgi
alıyorduk. Polonya’nın gollerinin
üçü Lubanski’den, birer tanesi de
Bula ve Gadocha’dan gelmişti.
Millîlerimizin tek sayısını kaydeden
isimse Nihat Yayöz’dü.
Polonya maçındanmaalesef daha
utanç verici olansa, 14 Kasım’da Ti-
ran’da Arnavutluk karşısında alına-
cak 3-0’lık yenilgiydi. Avrupa fut-
bolunun en zayıf iki-üç ülkesinden
biri konumunda olan Arnavutluk’a
karşı alınan bumağlubiyet, eleme-
lerde hanemize yazılan en büyük
eksi olarak yorumlanabilirdi. Neyse
ki 5 Aralık’taki grubun sonmaçında
Polonya’yı İzmir Atatürk Stadı’nda,
Cemil Turan’ın golüyle 1-0 yendik
ve Arnavutlukmağlubiyetini bir
nebze de olsun unutturmayı başar-
dık. Grubu ise altı maç sonunda beş
puanla üçüncü sırada tamamlamış-
tık.
Ö
nceki üç Avrupa Şampiyo-
nası elemelerinde karşı-
mıza hep çok zorlu engeller
çıkmıştı. İtalya, İspanya,
Çekoslovakya, Federal Al-
manya ve Polonya gibi… 1976 Av-
rupa Şampiyonası’nın elemelerine
gelindiğindeyse kura şansımız
sanki biraz dönmüştü. Rakiplerimiz
bu sefer Sovyetler Birliği, İsviçre ve
İrlanda Cumhuriyeti’ydi. Evet, son
Avrupa ikincisi SSCB, grubunmut-
lak favorisi konumundaydı ama
İsviçre ile İrlanda’nın yakın tarihte
önemli bir başarıları yoktu.
Gruptaki serüvenimiz, 20 Kasım
1974’te İzmir Atatürk Stadı’nda oy-
nanan İrlanda maçıyla başladı.
Karşılaşmanın ikinci yarısının baş-
larında Terry Conroy’un kendi kale-
sine attığı golle 1-0 öne geçmiş
olsak da kısa bir süre sonra Don Gi-
vens’ın golüne engel olamayınca
1-1’lik sonuca ve bir puana razı olu-
yorduk. 1 Aralık’a gelindiğindeyse
Millî Takımımız yine İzmir’de, bu
kez İsviçre önündeydi ve 18. daki-
kada Hans-Peter Schild’in attığı
golle 1-0 yenik duruma düşmesine
rağmen önce 21’de İsmail Arca ile
beraberliği yakaladı, sonra da bi-
time beş dakika kala Mehmet Oğuz,
ay-yıldızlılara iki puanı getiren golü
kaydetti.
İlk iki maçında üç puan alan Tür-
kiye, 2 Nisan 1975’te, Kiev’de
SSCB’ye konuk oluyordu. Maalesef
neredeyse tek kale şeklinde geçen
maçta SSCB 25 ve 56. dakikalarda
Viktor Kolotov ile iki penaltı golü
buluyor, son sözü Oleg Blokhin’in
söylemesiyle de sahadan 3-0 galip
ayrılıyordu. 30 Nisan’daysa bu
sefer İsviçre deplasmanına çıkan
millîlerimiz, burada aldıkları 1-1’lik
beraberlikle SSCB mağlubiyetinin
yaralarını bir bakıma sarıyordu.
Maçın ilk yarısının sonlarında Kurt
Müller İsviçre’yi öne geçirdiyse de
ikinci yarı başlarında Alpaslan
Eratlı skora dengeyi getirmiş ve
alınan bir puanda başrolü oyna-
mıştı.
Türkiye bir sonraki maçındaysa İr-
landa’ya konuk oluyordu. Lâkin İr-
landalılarınmaçta pek konuksever
davrandıkları söylenemezdi. Sa-
vunmamız Don Givens’ı bir türlü
durduramazken golcü oyuncu, üçü
ilk yarıda olmak üzere tamdört kez
ağlarımızı sarsıyor ve İrlanda da
maçı bu gollerle 4-0 kazanıyordu.
Millî Takımımızın sonmaçı olan
içerideki SSCBmücadelesi, aynı
zamanda grubun da sonmaçıydı.
İlginçtir, bumaç öncesinde grupta
sıralama çoktan kesinleşmişti ve
SSCB grup lideri olarak bir sonraki
aşamaya geçerkenmillîlerimiz ise
grubu üçüncü sırada tamamlamıştı.
Dolayısıyla bu sonmaçın, bir dost-
lukmaçından farkı kalmamıştı.
Karşılaşmada rakibine oranla pres-
tije daha çok ihtiyacı olan ay-yıldız-
lılar, Cemil Turan’ın golüyle bumaçı
1-0 kazanmayı başarıyor ve altı
maçta altı puana ulaşarak elemeleri
en azından güzel bir biçimde nokta-
lıyorlardı.
1
980 Avrupa Şampiyonası
elemelerinde, tıpkı bir önceki
elemelerde olduğu gibi, Millî
Takımımızın grubuna bir
tane büyük favori ve iki tane
de dişimize göre rakip düşmüştü.
Grubun açık ara favorisi Federal Al-
manya idi. Öte yandan Malta ise sa-
dece grubun değil, Avrupa’nın en
zayıf takımı konumundaydı. Bir
diğer rakibimizse Galler’di ki onların
da uzun süredir uluslararası dü-
zeyde önemli bir başarıları bulun-
mamaktaydı. Öte yandan 1980’den
itibaren Avrupa Şampiyonası sekiz
takımla oynanmaya başlayacaktı.
Dolayısıyla elemeler de grup aşa-
masından ibaret olacaktı ve gru-
bunu birinci bitiren takımlar, direkt
şampiyonaya katılma hakkını elde
edecekti.
Türkiye gruptaki ilkmaçına 29
Kasım 1978’deWrexham’da, Galler
önünde çıkıyordu. Millîlerimiz maçı
uzun süre başa baş götürse de 70.
dakikada Nick Deacy’den gelen gole
engel olamıyor ve Türkiye’ye eli boş
dönmek zorunda kalıyordu. Bir son-
raki maçımız, 18 Mart 1979’da
İzmir’de Malta’ya karşıydı. Karşılaş-
mada Sedat Özden’in 34. dakikada
attığı gol ilk yarıyı ay-yıldızlıların
1-0 önde kapamasını sağlarken,
ikinci yarının sekizinci dakikasında
Ernest Spiteri-Gonzi durumu 1-1’e
getirmiş ancak üç dakika içinde
Fatih TerimMillî Takımımızı yeni-
den öne geçirerek Türkiye’nin
gruptaki ikinci maçında galibiyetle
tanışmasını sağlamıştı: 2-1. İki
hafta sonraysa Türkiye’nin konuğu
bu kez Federal Almanya’ydı. Her-
bert Zimmermann’ın 11. dakikada
direkten dönen şutu haricinde
güçlü rakibine pozisyon vermeyen
Almanlarla oynadığımız Köln’deki ilkmaçtan
beraberlik çıkartsak da sonunu getiremedik.
Sovyetlerle oynadığımız prestij
niteliğindeki sonmaçımızı, kaptan
Cemil Turan’ın golüyle kazanmıştık.