

68
69
favoriydi belki ama maç sonunda ortaya İtalyanların
bile beklemeyeceği kadar farklı bir skor çıkmış ve
ev sahibi ekip sahadan 6-0 galip ayrılmıştı. İlkmillî
maçını oynamasına, dahası forvet değil de bir orta
saha oyuncusu olmasına karşın dört gol birden atan
Alberto Orlandomaçın adamı olurken, diğer iki
golse İtalyanların ilerisi için çok şeyler bekledikleri
genç yıldızları Gianni Rivera’dan gelmişti.
Türkiye, yaklaşık dört ay sonra Dolmabahçe
Stadı’nda oynanan rövanş maçınaysa, ilkmaçtaki
üzücü skoru unutturabilmek amacıyla, en azından
rakibine yenilmemek için çıkmıştı. Gelgelelim
Angelo Sormano’nun bitime dört dakika kala
Turgay Şeren’i mağlup etmesiyle, İtalyanlar
İstanbul’dan da 1-0’lık galibiyetle dönüyordu.
Millî takımımız, ilk dokuz Avrupa Şampiyonası’nda, elemelerde bir türlü istediği sonuçları
alamamış ve sadece bir kez şansını son ana kadar sürdürürken çoğu zaman erkenden havlu
atmıştı. Ortaya büyük bir iddia koyamadığımız bu yıllarda büyük turnuvalar için oynadığımız
eleme maçları da zaten genellikle birer prestij mücadelesi olarak görülmekteydi.
Kaybolan yıllar
Avrupa Şampiyonalarında Türkiye (1)
Onur Erdem
1960 elemeleri: Romanya - Türkiye (3-0, 0-2)
1968 elemeleri: Evimizde yenilmedik ama…
1964 elemeleri: İtalya-Türkiye (6-0, 1-0)
İ
lki 1960’ta düzenlenecek olan
Avrupa Şampiyonası, o zaman
belirlenen statü gereği dört
takımla oynanacaktı. Bu ilk
turnuvaya, tıpkı ilk Dünya Ku-
pası’nda olduğu gibi fazla rağbet
gösterilmemişti ve sadece 17 ülke
elemelere katılmak için UEFA’nın
yaptığı çağrıya olumlu yanıt ver-
mişti. Buna göre iki takım arala-
rında bir ön eleme turu oynadıktan
sonra çift maç eliminasyon usulüne
göre iki eleme turu daha oynana-
cak ve finallerde mücadele edecek
dört takım belirlenecekti.
UEFA’nın davetini kabul edenler
arasında Türkiye Futbol Federas-
yonu da vardı. Haliyle Millî Takımı-
mız da eleme turlarında şansını
deneyecekler arasındaydı.
İlk turdaki rakibimizse Romanya
olmuştu. Eşleşmenin, 2 Kasım
1958’de oynanan ilk maçında, Ro-
manya’nın son yarım saatte gelen
üç golü, şansımızı büyük ölçüde tü-
ketiyordu. 3-0 kaybedilen bu maçın
rövanşıysa, 26 Nisan 1959’da
Mithatpaşa Stadı’nda oynandı.
Millîlerimiz 13. dakikada Lefter’in
penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçi-
yor, devreyi bu skorla tamamladık-
tan sonra da ikinci yarının 10.
dakikası dolmadan yine Lefter’le
2-0’ı da buluyordu. Ancak maçın
kalan bölümünde iyi kapanan Ro-
manya defansı, millîlerimize daha
fazla gol atma şansı tanımıyor, 90
dakikanın 2-0 bitmesiyle birlikte
de turu geçen taraf oluyordu.
1
964 Avrupa Şampiyonası
elemeleri, ilk turnuvaya na-
zaran çok daha fazla ilgi çek-
mişti ve 17 yerine 29 takım
elemelere katılmıştı. 26 takı-
mın katılacağı ön eleme turu sonra-
sında iki eleme turu daha oynana-
cak ve turnuvaya katılacak dört
takımbelli olacaktı. Millî Takımımı-
zın ön eleme turundaki rakibiyse
İtalya olmuştu.
Dünya futbolunun en önde gelen
ülkelerinden birine karşı 2 Aralık
1962’de Bologna’da oynanacak ilk
maç öncesinde haliyle İtalyanlar
1
968’deki üçüncü Avrupa
Şampiyonası öncesinde
UEFA, eleme aşamasını çift
devreli lig usulüne dayalı
gruplar halinde oynatmayı
kararlaştırmıştı. Buna göre elemeler
dört takımlı sekiz grupla başlaya-
cak, bir sonraki aşamadaysa sekiz
grup birincisi, çift maçlı eliminasyon
usulüyle karşılaşacak ve turnuvaya
katılacak dört takımda bunun so-
nunda ortaya çıkacaktı. Millî Takı-
mımız, ilk turdaki sekiz gruptan
ilkinde İspanya, Çekoslovakya ve
İrlanda Cumhuriyeti’ne rakip ol-
muştu. Aynı zamanda son Avrupa
Şampiyonu unvanını da taşıyan
İspanyollar grubun favorisiydi.
Grubun bir diğer güçlü takı-
mıysa Çekoslovakya’ydı. Böyle-
sine bir grupta, Türk futbolunun
o dönemki şartları da göz
önüne alındığında, Millî Takımı-
mız için öncelikli hedef, iyi bir
prestij mücadelesi ortaya koya-
bilmekti.
Millîlerimizin ilkmaçı, 16 Kasım
1966’da Dublin’de, İrlanda karşı-
sındaydı. Takımımız karşısında
baskılı bir oyun oynayan İr-
landa, 60. dakikada Frank O’Ne-
ill ve 74. dakikada AndyMcEvoy
ile sonuca gidecekti. Millî Takımımı-
zın şeref sayısıysa 88. dakikada
Ogün Altıparmak’tan gelmişti: 2-1.
Türkiye, ikinci sınavında, 1 Şubat
1967’de Ali Sami Yen Stadı’nda
İspanya’yı ağırlıyordu. Sağlambir
savunma anlayışı ortaya koyarak
güçlü rakibini kilitlemeyi başaran
ay-yıldızlılar, böylece 0-0’lık bera-
berliğe uzanıyor ve gruptaki ilk
puanını da alıyordu. Millîlerimiz,
İspanya beraberliğinden üç hafta
sonraysa bu sefer Ankara 19Mayıs
Stadı’nda İrlanda’yı konuk etti.
İlk yarıyı Ayhan Elmastaşoğlu’nun
golüyle 1-0 önde kapayan ay-yıldız-
lılar, ikinci yarıda da Ogün Altıpar-
mak’la farkı ikiye çıkarıyor, Noel
Cantwell’ın son dakikadaki golüne
rağmen demaçı 2-1 kazanıyordu.
Ne var ki Millî Takımımızın iki maç-
lık güzel gidişi, 31 Mayıs 1967’de Bil-
bao’da oynanan İspanyamaçıyla
sona erecekti. İstanbul’daki karşı-
laşmada rakibini 90 dakika boyunca
kilitlemeyi başaranmillîlerimiz, Bil-
bao’da da benzer bir taktikle oyna-
mıştı ama bu kez 63. dakikaya kadar
direnebilmiş ve o esnada Ramon
Grosso’dan gelen gole engel olama-
mıştı. İspanya, 81. dakikada Fran-
cisco Gento ile bir gol daha bulacak
ve sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrı-
lacaktı.
18 Haziran’a gelindiğindeyse Türkiye
bir diğer zorlu deplasmanda Çekos-
lovakya karşısına çıkıyordu. Ne
yazık ki Bratislava’daki maç,
Millî Takımımızın bu gruptaki
en kötümaçı olarak kayıtlara
geçecekti. Çekoslovaklar kar-
şılaşmayı ikisi Josef Adamec ve
biri de Josef Jurkanin’den gelen
gollerle 3-0 kazanmıştı.
Bumaçın 15 Kasım’da Ankara
19Mayıs Stadı’nda oynanan
rövanşmücadelesindeyse ‘gol’
sesi çıkmayacak vemillîlerimiz
grubu dört puanla, son sırada
tamamlayacaktı.
Avrupa Şampiyonası elemelerindeki ilk tecrübemizi
Romanya karşısında yaşamış ama iyi bir sonuç alamamıştık.
Millîlerimiz Çekoslovakya
maçına çıkıyor....