TamSaha Dergisi - 134 - page 32-33

yükseliş sayesinde de Basel’in
U16 kadrosuna çağrıldım. Ancak,
altyapıya çağrıldıktan sonra beni
denediler ve kadroya almadılar.
Ben de Old Boys’a geri döndümve
aynı performansı göstermeye
devam ettim. A takıma kadar
yükseldimgenç yaşta. Takım, o
dönem 2. Lig’de mücadele edi-
yordu. O sezon tesadüf eseri Ba-
sel’le kupa maçında karşı karşıya
geldik ve 6-1 kaybettik. Takımın
tek golünü ise ben kaydetmiştim.
Ondan sonra yine beni takibe al-
dılar ve yeniden Basel’in altyapı-
sına çağrıldım. Tekrar Basel’e
geldiğimde, geçen sefer kadroya
almasalar da beni takip ettiklerini
ve kendimi daha da geliştirecek
miyimyoksa pes mi edeceğim,
bunu görmek için ilk süreçte kad-
roda yer vermediklerini söyledi-
ler. Dolayısıyla, Old Boys’a geri
döndüğümdönemde sınavı geç-
miştimdiyebiliriz. Basel’in altya-
pısında oynamaya başladığımda,
bir taraftan da elektrikçi olarak
inşaatta çalışıyordum. Çünkü o
dönem, henüz profesyonel olarak
futbolcu olup olmayacağımbelli
değildi ve bir şekilde de bir meslek
edinmek zorundaydım. Ancak ça-
lışırken aynı zamanda idmanlara
gitmek de oldukça zor oluyordu.
Haftanın her günü öğlen 3’e kadar
çalışıyor, ardından da idmana gi-
diyordum. Bu süreç, 6 ay boyunca
sürdü. 6’ncı ayın sonunda da
takımbana sözleşme yapmaya
karar verdi ve işi bıraktım. A ta-
kımla birlikte kampa gittimve
önemli takımlara karşı oynadığı-
mız iki hazırlıkmaçında da gol
kaydettim. Kısacası, 6 ay bo-
yunca çok yorgunluk verici gün-
ler geçirdim ama dişimi sıktımve
sonunda başarıya ulaştım. Bu da
hemhayatımhemde futbol kari-
yerimde önemli bir dönümnokta-
sıydı benim için. Geriye dönüp
baktığımızda şunu diyebilirimki;
hep inandımve çalışmayı hiç bı-
rakmadım. Sonuç olarak da ödü-
lünü aldım.
Basel’in A takımında geçirdiğin
süreci ve burada gösterdiğin ba-
şarılarla çok daha üst bir lig olan
Bundesliga’ya transfer oluşunu
anlatır mısın?
İlk dönemlerde Basel’de oyuna
yedekten dâhil oluyordum. Zaman
geçtikçe düzenli olarak oynamaya
başladımve kritikmaçlarda goller
kaydettim. Bu da insanların dik-
katini daha çok çekmeme sebep
oldu. Bundesliga ekiplerinden
Bayer Leverkusen de benimle il-
gilenen takımlardan biriydi. Bu-
rayı seçme nedenimhemönemli
bir kulüp olması hem takımın he-
defleri hemde oyun yapısının
Basel’e benzemesiydi. Aslında
transfer olduğum zaman kulübün
düşüncesi ilk sene Bundesliga’ya
alışma sürecimi sağlıklı bir şe-
kilde geçirmemdi. Ancak takımın
forvetlerinden Patrick Helmes
henüz sezon başı kamp dönemin-
den önce tatildeyken ön çapraz
bağlarını koparmış. Takımın diğer
forvetleri ise Kiessling ile Gekas’tı.
Bana da böylelikle sezon başında
kadroda yer açılmıştı. O sezon ef-
sane hoca Jupp Heynckes de takı-
mın başına getirilmişti. Onunla
çok iyi anlaştık. Bana değer verdi
ve güvendi. Helmes’in sakatlığı ve
Heynckes’in desteği ile Bayer Le-
verkusen’de ilk sezonumda
Kiessling ile birlikte oynadım.
O kadar uyumyakaladık ki, ilk
yarı sonunda Bundesliga’nın en
başarılı forvet ikilisi seçildik. Do-
layısıyla Bundesliga’ya çok iyi bir
giriş yaptımdiyebilirim. İkinci se-
13-14 yaşlarında ciddi bir kayak
kazası geçirdim. Durum o kadar
ciddiydi ki felç olma ihtimalim
bile vardı. Bu dönemde futboldan
uzak kaldım. Kilo almaya
başladım. Ama hocamSantino
Cambria’nın desteğiyle futbola
döndümve bir sezonda 40-50
civarında gol attım. O sene bir
dönümnoktasıydı.
Basel’in altyapısındayken bir
taraftan da elektrikçi olarak
inşaatta çalışıyordum. Henüz
futbolcu olup olmayacağımbelli
değildi ve bir şekilde de bir
meslek edinmek zorundaydım.
Haftanın her günü öğlen 3’e
kadar çalışıyor, ardından da
idmana gidiyordum. 6’ncı ayın
sonunda sözleşme yapmaya
karar verdiler ve işi bıraktım.
B.Leverkusen’de forvetlerden
Helmes’in sezon başında
sakatlanmasıyla bana da
kadroda yer açılmıştı. O sezon
efsane hoca Jupp Heynckes de
takımın başına getirilmişti.
Onunla çok iyi anlaştık. Bana
değer verdi ve güvendi.
Kiessling’le birlikte oynadım.
O kadar uyumyakaladık ki, ilk
yarı sonunda Bundesliga’nın en
başarılı forvet ikilisi seçildik.
Leverusen’deki ikinci sezonun
başında Kiessling ciddi bir
sakatlık geçirdi. Bu da takımın
değişmez forveti olmamı
sağlamıştı. Aslında bu benim için
hem iyi hemde kötü bir
durumdu. Çünkü forvette tek
kalınca, rekabet şansı da
kalmadı. Üçüncü sezonumda
Heynckes’in ayrılması ve Robin
Dutt’un gelmesiyle ise düzenli
oynayamamaya başladım.
32
33
futbola bir yatkınlığımol-
duğu belliydi yani.
Tüm çocukluğun Old Boys’ta
geçtikten sonra 17-18 yaşla-
rında Basel’e transfer
oldun…
Dediğiniz gibi tüm çocuklu-
ğumOld Boys’ta geçti. Bu
dönemde başıma, tümkari-
yerimi etkileyecek çok
önemli bir olay geldi, önce
onu anlatmak istiyorum.
13-14 yaşlarında okulumu-
zun götürdüğü bir seyahatte
ciddi bir kayak kazası geçir-
dim. Bildiğiniz gibi İsviçre’de
kayak son derece popüler.
Belimden sakatlanmıştımo
kazada, hatta durum o kadar
ciddiydi ki felç olma ihtima-
limbile vardı. Neyse ki; felç
gibi ciddi bir durumolmadı
ama sakatlıktan dolayı bu
dönemde futboldan uzak
kaldım. Kilo almaya başla-
dım. Futboldan giderek
uzaklaşıyordumyani. Ama o
dönem oynadığım takımın
başına Santino Cambria
isimli bir hoca geldi ve hem
sakatlığımı atlatmamhem
de çalışmam için benimle
yakından ilgilendi. Onun
desteğiyle yeniden futbola
döndümve döner dönmez
kendi takımımda bir se-
zonda 40-50 civarında gol
attım. Kendi yaş grubu-
muzda da İsviçre şampiyon-
luğunu kazandık. Kısacası o
sene hemyaşamımhemde
futbol kariyerim için bir
dönümnoktasıydı. Sakatlık-
tan sonra gösterdiğimbu
1...,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31 34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,...148
Powered by FlippingBook