38
39
Millî Takımımızın
8 Haziran’daki özel
maçta karşı karşıya
geleceği Bulgaristan
Millî Takımı, Dünya
Kupalarında 7, Avrupa
Şampiyonaları’nda ise
2 kez boy gösterdi.
Bulgaristan Millî
Takımı’nın en büyük
başarısı, ABD’de
düzenlenen 1994
Dünya Kupası’nda elde
ettiği dördüncülük.
Dünya futboluna Hristo
Stoichkov gibi bir
yıldızı hediye eden
ancak EURO 2004’ten
bu yana büyük bir
turnuvanın finallerine
katılamayan Bulgarlar
90’lardaki altın
nesillerini arıyor.
Bulgaristan Futbolu
1994 ruhunu arıyor
B
ulgaristan, Futbol Millî Takı-
mı’nı 1922’de, Futbol Federas-
yonu’nu ise 1923’te kurdu.
Bulgaristan Ligi ise ilk kez 1925
yılında oynandı ve Varna ta-
kımı Cherno More’nin şampi-
yonluğu ile sonuçlandı.
Bulgaristan Millî Takımı ise ilk
maçını 21 Mayıs 1924 yılında
deplasmanda Avusturya ile oy-
nadı ve 6-0 kaybetti. Maçlarını
Sofya’daki 43 bin 632 kişi ka-
pasiteli Vasil Levski Ulusal
Stadyumu'nda oynayan Bulga-
ristan Millî Takımı, tarihindeki
en farklı galibiyeti 14 Ekim 1968
günü Gana’yı 10-0 yenerek elde
ederken, en ağır yenilgisine ise
21 Mayıs 1933 günü İspanya’ya
13-0mağlup olarak uğradı.
1931, 1932 ve 1976 yıllarında üç
kez Balkan Şampiyonu olan
Bulgaristan, 1956 Olimpiyat-
ları’nda üçüncü, 1968 Olimpi-
yatlarında ise ikinci olmayı
başardı. Dünya Kupası finalle-
rine 7, Avrupa Şampiyonası fi-
nallerine ise üç kez katılan
Bulgaristan Millî Takımı, en
büyük başarısını ABD’de dü-
zenlenen 1994 Dünya Kupa-
sı’nda dördüncü olarak elde
etti. Altın nesille yaşanan bu
başarı ve ardından gelenmaç-
larda kazanılan puanlar onları
1995 yılının Haziran ayında
FIFA sıralamasında 8. basa-
mağa kadar taşıdı. Hemen ar-
dından gelen EURO 96’ya ve
1998 Dünya Kupası’na da katı-
lan Bulgaristan, daha sonra
büyük turnuvaların finallerini
sadece EURO 2004’te görebildi.
Şimdi gelin, Bulgaristan’ın
Dünya Kupası ve Avrupa Şam-
piyonası serüvenine biraz daha
yakından bakalım.
Bulgarların katıldığı ilk büyük or-
ganizasyon 1962 yılında Şili’de
düzenlenen Dünya Kupası finalle-
riydi. Fransa ve Finlandiya ile aynı
grupta yer aldıkları elemelerde 4
maçta 3 galibiyet, 1 yenilgi aldılar
ve Fransa ile birlikte 6 puan topla-
yıp ikinci oldular. İki takımda Fin-
landiya’yı her iki maçta da yen-
miş, birbirleriyle evlerinde oyna-
dıkları karşılaşmaları da kazan-
mışlardı. Şili’deki finallerde Maca-
ristan, İngiltere ve Arjantin’le yer
aldıkları grupta işler hiç de iste-
dikleri gibi gitmedi. Arjantin’e 1-0,
Macaristan’a ise 6-1 yenildikten
sonra tek puanlarını golsüz bera-
bere kaldıkları İngiltere’den aldılar
ve grup sonuncusu olarak turnu-
vaya veda ettiler. Dünya Kupa-
sı’nda attıkları ilk golün altında ise
Asparuhov’un imzası vardı.
Bulgaristan, hemen ardından
gelen 1966 Dünya Kupası’nda da
yer aldı. Belçika, İsrail ve Malta ile
eşleştikleri grupta Malta çekilince
üçlü bir mücadele yaşandı. Belçika
ve Bulgaristan, İsrail’le oynadık-
ları maçları kazanıp birbirlerini de
evlerinde birer kez yenince grubu
eşit puanda bitirdi. O günün statü-
süne göre iki takımfinallere katıl-
mak için tarafsız sahada bir kez
daha karşı karşıya geldi ve İtal-
ya’daki müsabakada Belçika’yı
2-1 yenen Bulgaristan, finallerin
yolunu tuttu. Ancak İngiltere’de
Bulgaristan’ı bir kez daha hayal
kırıklığı bekliyordu. Grupta Brezil-
ya’ya 2-0, Portekiz’e 3-0 ve Ma-
caristan’a 3-1 yenilerek puan
alamadan grup sonuncusu oldu-
lar. Yine bir gol atabilmişlerdi ve
bu gollerinin altındaki imza da
yine Asparuhov’a aitti.
Bulgarların Dünya Kupası’na ka-
tılma geleneği 1970’te de devam
etti. Üstelik bu defa eleme gru-
bunu ilk sırada tamamlamışlardı.
Polonya, Hollanda ve Lüksem-
burg’un yer aldığı grupta oyna-
dıkları 6 maçın 4’ünü kazanırken,
1 beraberlik, 1 yenilgiyle 9 puan
topladılar ve 8 puanlı ikinci Polon-
ya’nın önünde Brezilya’nın yolunu
tuttular. Hollanda’yı 2-0, Polon-
ya’yı 4-1, Lüksemburg’u 2-1 ve
3-1 yenerken, Hollanda ile deplas-
manda 1-1 berabere kaldılar, tek
yenilgilerine Polonya deplasma-
nında 3-0’lık skorla uğradılar.
Finallerde ise Federal Almanya,
Peru ve Fas’la eşleştiler. Ancak bir
kez daha hayal kırıklığı yaşadılar.
Peru’ya 3-2, Almanya’ya 5-2 ye-
nilirken, sadece Fas’la 1-1 bera-
bere kalarak 1 puan alabildiler ve
üçüncü olarak elendiler. Peru’yla
oynadıkları ilkmaçta 2-0 öne
geçmelerine rağmen 3-2 kaybet-
meleri, kendileri adına büyük bir
şoktu.
Komşu, üst üste dördüncü kez
Dünya Kupası finallerine katılma
hakkını 1974 elemelerinde Porte-
Komşuyla 22 maç
Millî Takımımız, Romanya’nın ardından en çokmaçı komşumuz
Bulgaristan’la oynadı. 5’i Balkan Kupası, diğerleri özel nitelikteki bu
22 maçın 6’sını millîlerimiz, 10’unu Bulgarlar kazanırken, 6 müsa-
baka da beraberlikle neticelendi. Ay-yıldızlılar, 1925’teki ilkmaçtan
da 2012’deki sonmaçtan da galibiyetle ayrılırken, 1927 ile 1973
arasındaki 46 yılda oynanan 8maçta ise galibiyete hasret kaldı.
Stoichkov