Previous Page  30-31 / 144 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 30-31 / 144 Next Page
Page Background

Dört kardeşiz. İki ablam, bir karde-

şimvar. Ablalarımın biri Türkiye’ye

döndü, burada yaşıyor. Ben de 18

yaşında futbolcu olmak için tek ba-

şıma Türkiye’ye geldim. Fransa’da

hiç profesyonel olmamış, hep ama-

tör takımlarda oynamıştım.

Mehmet Özdilek döneminde Antal-

yaspor’a geldiğimde profesyonel

sözleşme imzaladım ama kampta

bir baygınlık geçirdim. Bunun

üzerine Fransa’ya dönmek zorunda

kaldım.

Geçmiş olsun. Bu rahatsızlık daha

sonra da tekrarladı mı?

Hayır, hayır. Belki hava değişikli-

ğine bağlı bir rahatsızlıktı. Sonra-

sında bir daha yaşamadım. Ama

Antalyaspor’dan ayrılıp tekrar

Fransa’ya dönmek zorunda kaldım.

Fransa’daki takımımda U19 Ligi’nde

oynuyordumve oldukça da başarı-

lıydık. Paris Ligi’nde final oynamış-

tık. Geri döndüğümde başka bir

takımda oynadımve ertesi sezon

yine Antalyaspor’a geldim. Ama bu

defa benimle amatör sözleşme

imzaladılar ve A2 takımında oyna-

maya başladım. Antalya’ya imza

için babamla gelmiştim. Bana ama-

tör sözleşme imzalatacaklarını

öğrenince kararsız kalmıştım. Ama

babam, “Kendini göstermek için bu

da bir fırsat. İyi oyna ve 6 ay sonra

profesyonel sözleşmeye imza at”

diyerek beni ikna etti.

Babanın futbolla bir ilgisi var mı?

Futbola merakı varmış ama işleri-

nin yoğunluğundan dolayı oynama

fırsatı bulamamış. Ağabeyim ise

hem futbol oynadı hemde geçen

seneye kadar Fransa’daki bir ama-

tör takımda antrenörlük yaptı.

Fransızların sadece A takımdeğil

genç takımlar düzeyinde de önemli

başarılar elde ettiğini ve çok sayıda

yıldız oyuncuyu dünya futboluna

kazandırdığını biliyoruz. Fran-

sa’daki altyapı eğitiminden söz

eder misin?

Profesyonel takımlarda olmasa da

altyapı eğitimimi Fransa’da aldım.

U19 düzeyinde 2. Lig’de oynadım.

Oradaki hocamgerçekten bana çok

katkı sağladı. Taktik bilgisi de çok

iyiydi, oyuncuların gelişimine de

çok önemveren birisiydi. Bugünlere

gelmemde onun emeği çoktur.

Okul eğitimini nereye kadar

sürdürebildin?

Fransa’da üniversiteye gidiyordum.

Dil üzerine eğitim alıyordum. Ama

Türkiye’ye gelince okulumu bırak-

mak zorunda kaldım.

Kaç dil biliyorsun?

Türkçe, Fransızca ve İngilizce olmak

üzere üç dil biliyorum.

Kendine rol model olarak seçtiğin

oyuncular, idollerin var mıydı?

Fransa’da doğup büyüyen bütün

gençler gibi ben de küçüklükten

beri Zinedine Zidane hayranıydım.

2006 Dünya Kupası’nda Fransa’nın

Brezilya’yı 1-0 yendiği

maçtaThierry

Henry’ye yaptığı bir

asist vardı. O gün

müthiş bir futbol

oynamıştı. Hiç

unutmuyorum,

maç gece yarısı

bitmesine rağmen

o şevkle ağabe-

yimle sokağa çıkıp

top oynamıştık.

Zidene’ın top kont-

rolü, top hâkimiyeti

ve oyun görüşü

müthişti.

Seni çoğunlukla forvet

arkasında izliyoruz ama zaman

zaman ön liberodaki ikiliden biri

olarak da görev yapabiliyorsun.

Bu da futbolu iki yönlü oy-

nayabilen bir oyuncu

olduğunu gösteriyor.

Bu özellikleri nasıl

kazandığını,

bunun için nasıl

çalışmalar yaptı-

ğını anlatır mısın?

Altyapıdayken

6 numara da

oynadım. Zaman

zaman santrfor

olarak da görev

yaptım. Yani ille de

10 numara oyun-

cusuyumdiye bir

durumumyok. Ben

oyunu iki yönlü oynamayı seven bir

oyuncuyum. 1 yıllık evliyim. Düzenli

bir hayatımvar ve böyle yaşamayı

seviyorum. Kendimi sürekli geliş-

tirmek için çalışıyorum. Bir de kü-

çüklükten beri kondisyonum iyidir.

Antrenörlerin senin hangi özellik-

lerini beğeniyor? Tamamlaman

gereken eksiklerin konusunda

neler söylüyorlar?

Özelliklerimkonusunda bir şey

söyleyemem ama hocalarımmaç-

lardan önce benden şut çekmemi

istiyorlar, bazen şut atmak yerine

pas verdiğimde de ikaz ediyorlar.

Alanyaspor’la senin çıkışın aslında

birbirine paralel yürüyor. 2. Lig,

1. Lig ve derken Süper Lig… Senin

açından üzerine bir de Millî Takım

kariyeri eklendi. Takımın ve senin

bu birlikte yükselişinizi özetleye-

bilir misin?

Antalyaspor’a ikinci gelişimde

Kahramanmaraş Büyükşehir

Belediyespor’a kiralanıp geri dönü-

şümden itibaren devam edeyim.

Kampta Samet Aybaba Hocamız

bana hazırlıkmaçlarında çok şans

verdi ama kadro da çok kalabalıktı.

Ben de kiralık gönderilecek oyun-

cular arasında yer aldım. Amacım

1. Lig’de bir kulübe gitmekti.

2. Lig’de Alanyaspor’dan teklif gel-

diğinde pek de istememiştim ama

gidişim çok hayırlı oldu. Çok güzel

bir sezon geçirdimve 1. Lig’e yük-

seldik. Bu arada Antalyaspor da

küme düştü ve iki takım 1. Lig’de

buluştu. Bunun üzerine Alanya-

spor’da kiralık kalmayı tercih ettim.

Sezon sonunda Antalyaspor Süper

Lig’e çıkınca ben de kulübüme geri

döndüm. Yarım sezon Antalya-

spor’da oynayıp devre arasında ye-

niden Alanyaspor’a kiralık gittimve

o sezon şampiyonluk yaşayıp Süper

Paris’te yaşadığımız yer bir tür gettoydu. Bir oyun

parkımız bile yoktu. Sanırım o çevrede yaşamak

beni agresif yapmıştı. Etrafımızda çetelerin olduğu,

kavgaların yaşandığı bir ortamvardı. Ailemin

verdiği terbiye sayesinde hep bunların uzağında

kaldımve abimle birlikte kendimi futbola verdim.

Annemde babamda Bitlis Adilcevazlı. Ben

doğmadan önce çalışmak için Fransa’ya

gitmişler. Ben de Paris’te doğup büyüdüm. Dört

kardeşiz. İki ablam, bir kardeşimvar. 18 yaşında

futbolcu olmak için tek başıma Türkiye’ye geldim.

Profesyonel takımlarda olmasa da altyapı eğitimimi

Fransa’da aldım. U19 düzeyinde 2. Lig’de oynadım.

Oradaki hocamgerçekten bana çok katkı sağladı.

Taktik bilgisi de çok iyiydi, oyuncuların gelişimine de

çok önemveren birisiydi. Bugünlere gelmemde onun

emeği çoktur.

30

31