Previous Page  118-119 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 118-119 / 162 Next Page
Page Background

manımvar. 2004’ten sonra

yeniden döndüm. 2006 yı-

lında klasmana yükseldim.

Burada üniversiteyi

konuşalım… Çok zor bir

dal olan kimya bölümüne

girdiniz. Yolunuz nasıl kimya

ile kesişti?

Anadolu Lisesi’nin Fen Bilim-

leri Bölümü’nde okuyordum.

Kimya benim sevdiğimbir

alandı. O dönem sınava

girdimve kimya ile ilgili bir-

kaç bölümyazdım. İstanbul

Üniversitesi’nin Kimya Bölü-

mü’nü kazandım. Geniş bir

sektör. Birçok sektöre hizmet

verebiliyorsunuz kimyager

olduğunuzda.

Okuldanmezun olduktan

sonra kimyagerlikmesleğini

yaptınız mı?

Dört sene bir ilaç firmasının

üretimdepartmanında

yönetici olarak görev yaptım.

Uzman olarak girdim, yöneti-

ciliğe kadar yükseldim. Şimdi

Tehlikeli Madde Güvenlik Da-

nışmanlığı diye bir sertifikam

var. Tehlikeli madde taşıyan

firmalara danışmanlık

yapıyorum. Bu hakemlikle

birlikte daha rahat götürebil-

diğimbir iş. Hakemlik, iş

hayatını biraz etkiliyor. Bu

nedenle iş hayatınızda bazı

değişiklikler yapmak

zorunda kalıyorsunuz. Rahat

olabileceğimbir işi seçmek

durumunda kaldım.

12 Mart 2005 tarihinde

İstanbulspor ile Galatasaray

arasında oynanan PAF Ligi

maçında ilk kez sahaya

çıktınız. Bu karşılaşmayı

nasıl hatırlıyorsunuz?

Hatırlıyorum. Profesyonel

olarak ilk resmi maçımdı.

Çok güzel bir heyecan vardı.

İstanbul’un iki güzel takımı-

nınmaçına çıkmıştık. Yanlış

hatırlamıyorsamArda

Turan’ın da forma giydiği

maçtı… Arda da ilk 11’deydi.

Şimdi Barcelona’da ülkemizi

gururla temsil ediyor. Ben de

ilk profesyonel maçımda

onunla sahaya çıktım.

O tarihten röportaj yaptığı-

mız bugüne kadar 179 karşı-

laşmada görev yaptınız. En

unutamadığınız anları bize

anlatır mısınız?

Başarıyla geçen bütünmaç-

lar benim için güzel anılardı.

Ama çıktığım en iyi maçlar-

dan biri bu sezon başındaki

Hollanda-Yunanistan’ınmü-

sabakasıydı. Mete Kalkavan

ve Ceyhun Sesigüzel’le bir-

likte görev yapmıştım. İki

takımda eski Avrupa şampi-

yonu. Benim açımdan çok

güzel bir tecrübe oldu. FIFA

kokartlı olarak ilk sezonda

böyle bir maça çıkmak

benim için çok güzeldi.

Süper Lig ile diğer ligler

arasındaki farkları, yardımcı

hakemgözüyle bize anlatır

mısınız?

Süper Lig, diğer liglere göre

biraz daha fazla konsantras-

yon istiyor. Futbolu daha iyi

öğreniyoruz. Bu bizim için bir

avantaj oluyor. Babamın sü-

rekli büyükmaçlarda görev

alması, benim sürekli onu iz-

liyor olmam, sürekli seyahat

ediyor olması benim için çok

önemliydi. Böyle bir ortamda

büyüyen insan da yaşı

hakemolmaya elverişli hale

geldiği andan itibaren kendi-

sini hakemliğin içinde bulu-

yor. Babambana, “Git hakem

ol” demedi. Kendi isteğimle

hakemkursuna gittimve

hakemoldum.

Hakem olma kararını aldık-

tan sonra nasıl ilerlediniz?

2001 yılında hakemkursuna

gittim. O zamanlar 16 ya-

şında başlanabiliyordu

hakemliğe. Ben de 16 yaşın-

daydımve başlanabilecek

en erken yaşta başladım.

Şubat ayında gittim.

O dönemde 20 kadar maça

çıktım. 4-5 maça çıkmak

gerekiyordu hakem adaylığı-

nın kalkması için; ben 20

maça çıktım. Ama 16 yaşında

olduğumve üniversiteyi ka-

zanabilmek için hafta sonları

dershaneye gittiğim için

2004’e kadar bu 20maçta

kaldım. Arada 2 yıllık boş za-

118

119

Futbola olan sevgimve tutkum

babamı izleyerek gelişti. Daha

5-6 yaşlarından itibaren onun

maçlarını TV’de izlemeye

başladım. Maçlar bittikten

hemen sonra babambeni arar

ve pozisyonlarla ilgili sorular

sorardı. O yaşımdan itibaren ona

yorumlar yapardım.

Biz hakem çocukları olarak

futbola hakemgözüyle bakarak

büyüyor ve yetişiyoruz. Bu

bizim için bir avantaj oluyor.

Böyle bir ortamda büyüyen

insan da yaşı hakem olmaya

elverişli hale geldiği andan

itibaren kendisini hakemliğin

içinde buluyor.

Kimya Fakültesi’ndenmezun

olunca dört sene bir ilaç

firmasının üretim

departmanında yönetici olarak

görev yaptım. Şimdi Tehlikeli

Madde Güvenlik Danışmanlığı

diye bir sertifikamvar. Tehlikeli

madde taşıyan firmalara

danışmanlık yapıyorum.

Profesyonel olarak ilk resmi

maçım, Arda Turan’ın da forma

giydiği maçtı… Arda da ilk

11’deydi. Şimdi Barcelona’da

ülkemizi gururla temsil ediyor.

Ben de ilk profesyonel maçımda

onunla sahaya çıktım.

Babambenimmentörüm.

Her maçtan sonra maçla ilgili

pozisyonları ve genel yönetim

biçimini konuşuruz. Bir de

babamla ben bir ilki

gerçekleştirdik. Hakemlerde

baba-oğul FIFA kokartı takanlar

var ama yardımcı hakemlerde

ilk baba-oğul FIFA kokartlı

hakemler biziz.

Şimdi Cüneyt Çakır ve ekibi

Bahattin Duran, Tarık Ongun

çıtayı çok yukarı çektiler. Dünya

Kupası, Avrupa Şampiyonası

gördüler. Önümüzde böyle

örnekler varken tabiî ki hedefi

onların yakaladığı başarıları

yakalamak olarak koyabiliriz.

Bir yardımcı hakem, nerede

yardım edeceğini çok iyi bilmeli.

Bir yardımcı, hakemin bir

pozisyonu görmediğini anladığı

andan itibaren hakemin o

pozisyon hakkında ne karar

verebileceğini bilmeli ve hakem

gibi düşünerek yardım etmeli.

Oyuncular üzerinize geldiğinde

yapmanız gereken, kararınızdan

emin olduğunuzu göstermek ve

dik bir duruş sergilemek.

Oyuncuları da anlamak lâzım.

Yüksek nabızla bir mücadele

içindeler. O an sizin hata

yaptığınızı düşünüyor olabilirler.

Kabul edilebilir düzeyde

itirazları anlayabiliyoruz.

CORE projesi Avrupa’nın en

önemli projelerinden bir tanesi.

Onda görev almış ve başarıyla

tamamlamış olmak, her hakem

açısından çok önemli. UEFA’nın

bununla ilgili bir istatistiği var.

CORE’a giden hakemlerin yüzde

60’ı FIFA hakemi oldu.

Çokmaç, çok tecrübe demek.

Fiziksel olarak bir yorgunluk

yaşamak söz konusu değil.

Doğru dinlenir, doğru beslenir,

uykunuzu alır ve idmanları

doğru yaparsanız doğru bir

şekilde maça çıkarsınız.

Peş peşe maç almak çokmutlu

edici bir şey.