Previous Page  122-123 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 122-123 / 162 Next Page
Page Background

Bir problemyaşamadınız sanırım?

Sakatlandığımyılda bile hepsini

koştum. Bir sezon stres kırığı

yaşadım. O sezon hakemliği don-

durmak zorunda kaldım. O sezo-

nun öncesinde ve sonrasında

testleri başarıyla tamamladım.

Antrenmanları çok düzenli yapı-

yorum. En üst seviyedeyiz. Ha-

kemliği hayatımızda çok önemli

bir yere getirdik. O yüzden her

kritere dikkat etmemiz gerekiyor.

İdmanları diğer hakemlerle

beraber mi yapıyorsunuz?

Hayır, bireysel yapıyorum. Birkaç

arkadaş bir araya gelip yaptığımız

da oluyor ama genellikle tek ba-

şıma çalışıyorum. Polar saatimiz

var. Yaptığımız idmanları kaydedi-

yor ve kayıtları Ali Hocaya gönde-

riyoruz. Ali Kızılet Hocamız eğer

özel bir durumumuz varsa ayrı bir

idman programı yazıyor. Şu an

bütün hakemlere bir programge-

liyor. Ama siz özel olarak bir prog-

ram istediyseniz Ali Hoca asla geri

çevirmiyor. Sizin eksikliğinize

göre programyolluyor. Ben sakat-

lık yaşadığımdönemde kendisiyle

çalışmıştım. Diğer hakemlerle

aynı seviyede değildim. Bana çok

destek oldu. CORE projesine gitti-

ğim zaman seviyemi arttırmak

için yine yardımcı olmuştu.

Sakatlandığınız dönemde “Acaba

bir daha hakemlik yapamazsam

ne olur?” diye düşündünüz mü?

Stres kırığı gerçekten sıkıntılı.

Gerçek bir kırık değil. Vücut da

bunu kırık olarak algılamıyor.

Mikro bir şey. Tedavi etmekte çok

gecikiyor vücut. Çok ağrı veriyor.

Doktor bana, “Bu kemiği komple

kırsaydın daha hızı iyileşirdi”

demişti. Benim iyileşmemüç ay

kadar sürdü. Geri dönmek iste-

dim, tekrarlar gibi oldu. O dönem

iyice toparlamadan dönmek iste-

medim. Sakatlık psikolojisi çok

kötü bir şey. Şöyle dediğimi hatır-

lıyorum, “Bu sakatlık yerine ceza

almaya razıyım. En kötü ceza bile

sakatlıktan daha iyidir.” Sakatlı-

ğın psikolojisi çok zor. Psikolojik

destek bile almak gerekir.

Bu sezon lig ve kupada nere-

deyse her hafta bir maça çıkıyor-

sunuz? Bu kadar sık maç almak

hakemi nasıl etkiliyor?

Çok maç, çok tecrübe demek.

Çok maç almak tecrübenizi art-

tırdığı için size mutlaka bir şeyler

katıyor. Fiziksel olarak bir yor-

gunluk yaşamak söz konusu

değil. Doğru dinlenir, doğru bes-

lenir, uykunuzu alır ve idmanları

doğru yaparsanız doğru bir şe-

kilde maça çıkarsınız. Psikolojik

olarak ise her zaman moralli ve

sıcaksınız. Peş peşe maç almak

çok mutlu edici bir şey.

Bir maça nasıl hazırlanırsınız?

Perşembe günü maç tebligatımız

gelir. O gün herkes takımlarla

ilgili hazırlıklar yapmaya başlar.

Takımların klipleri izlenir. Oyun-

cuları gözden geçiririz. Hangi

oyuncular neler yapıyor, bakarız.

Ön hazırlığımız olur. Maçtan ön-

ceki gün maç idmanımız olur.

Bir araya geldiğimizde de video-

lar üzerinden konuşuruz ve ha-

zırlığımızı yaparız.

“Çantamı aldım, maça gittim”

durumu yok yani. Ben bu hazır-

lık şeklini yıllar önce Cüneyt

Çakır’dan dinlemiştim. Galiba

artık her hakem aynı şekilde

hazırlanıyor maçlara.

Evet, her hakem böyle yapıyor.

Maç aldıkları zaman iki takımı da

analiz ediyor. Bu bir gereklilik

haline geldi.

Bu analizlerde nelere dikkat

ediyorsunuz?

Takımların oyun sistemlerine

bakıyoruz. Çok hızlı oyuncular

olabiliyor. Hızlı oyuncular yar-

dımcı hakemler için çok zordur.

Girdi-çıktı pozisyonları risk fak-

törüdür. Çok iyi yer almanız ge-

rekir. Kimi takım sarkık defans

oyuncusuyla oynar. Yardımcı

hakem olarak biz böyle analiz

ediyoruz. Hakemler ise futbolcu-

ların daha önce yaşadıklarına

bakar. Sahaya çıktığımız zaman

“Bu oyuncu bize ne yaşatabilir”i

iyice çalışıp çıkıyoruz. Ama tabiî

ki oyunculara karşı bir ön yargı-

mız olmuyor. Bunları yaptıktan

sonra kendinizi daha hazır

hissediyoruz. Ben maça atandığı

zaman iki takıma Play-Stati-

on’da maç yaptırıyorum.

Oyunculara göz aşinalığı oluyor.

Bu tempoda özel hayata vakit

ayırmak zor olmuyor mu?

İkisinin dengesini iyi kurmak

gerekiyor. Boş zamanları dolu

dolu geçirmek gerekiyor. Seyahat

yapmaya çalışıyoruz genelde.

Sinemaya gidiyoruz. Arkadaş

gruplarımızla yemekler yiyoruz.

Evde puzzle yapıyorum. Son ola-

rak 4 bin parçalık puzzle yaptım

ve çerçeveletip astım. Çok da

güzel oldu. 1.5 ay sürmüştü.

Sahaya çıkarken uğurunuz

var mıdır?

Babamın 1996 yılında aldığı FIFA

kokartı benim çantamda durur.

Maça öyle çıkarım. Babam

1996’da FIFA oldu. Ben de 20 sene

sonra 2016’da oldum. Güzel bir

tesadüf.

tiğini hemde penaltı vermesi

gerektiğini hakeme söylemiştim.

O benim açımdan güzel bir örnek

olmuştu.

Bazen öyle bir pozisyon oluyor ki

5-6 kişi yardımcı hakemin üze-

rine geliyor. Sizin de geri adım

atmamanız gerekiyor. Ne düşü-

nüyorsunuz böyle anlarda?

Sizin orada yapmanız gereken,

kararınızdan emin olduğunuzu

göstermek ve dik bir duruş sergi-

lemek. Oyuncuları da anlamak

lâzım. Yüksek nabızla bir müca-

dele içindeler. O an sizin hata

yaptığınızı düşünüyor olabilirler.

Ama saygı sınırını aşmaması

gerekiyor. Aşarsa ceza gerekir.

Kabul edilebilir düzeyde itirazları

anlayabiliyoruz.

CORE kursuna nasıl seçildiniz?

2012 yılında üst klasman yardımcı

hakemliğe terfi ettim. Üç ay sonra

UEFA’nın CORE denen kursu

vardı. Birkaç sene içinde FIFA

olabilecek, genelde 32 yaş altında

genç, yetenekli ve İngilizce bilen

hakemleri UEFA, Nyon’da bir

merkezde topluyor ve 10 günlük

bir seminer yapıyor. Bu seminerde

hakemlere tüm atletik testleri

uyguluyor. Maç yönettiriyor. Yağ

oranlarını, fiziksel yeterliliklerini,

esneklikleri, İngilizce seviyesini

ölçüyor. Saha çalışması yapıyor-

sunuz. Kararlar veriyorsunuz.

Sonra bu kararları izleme fırsatı-

nız oluyor. UEFA’nın eğitimcileri

ve size atanmış olan koçlarla

beraber çalışmalar yapıyorsunuz.

CORE projesinin yöneticisi de

UEFA HakemKomitesi üyesi

David Elleray… 10 gün boyunca

burada kendinizle ilgili eksiklikle-

rinizi görebileceğiniz bir sistem

kurulmuş. Tüm eksikliklerinizi

görüp, 6 ay boyunca sizi takip

ediyorlar. Siz de devamlı UEFA ile

iletişimhalinde oluyorsunuz.

6 ayın sonunda ikinci seminere

gidip tekrar maç yönetiyorsunuz.

Bir seviye kat etmenizi, İngilizce-

nizi ve fiziksel durumunuzu geliş-

tirmenizi istiyorlar. Bu esnada

İsviçre’de bir dil okuluna yazdırı-

yorlar sizi. Uzaktan haftada 45

dakika skype üzerinden bir ya-

bancı hocayla konuşuyorsunuz.

Bir internet sitesi üzerinden İngi-

lizce çalışıyorsunuz. Yani sizi ge-

liştirmek için UEFA elinden gelen

her şeyi yapıyor. İkinci periyottan

sonra da siz artık bu CORE’u ba-

şarıyla tamamlıyor ve diploma

sahibi oluyorsunuz. CORE proje-

sine ilk kez gittiğimde bir sakatlık

yaşadım. Barış Şimşek ve İbrahim

Bozbey ile gitmiştik. Sakatlıktan

sonra David Elleray demişti ki,

“İyileştikten sonra seni yine çağı-

racağım.” Geçen sene Onur Kara-

baş ve Fevzi Demirhan ile tekrar

davet edildim. Bu CORE’dan başa-

rıyla mezun olmam, FIFA kokartı

takmamda önemli bir etkendir.

Hakemlikte dönümnoktanız

bumudur?

Evet… Benim açımdan bu projeye

dâhil olmak çok önemliydi.

Peki, neden sizi CORE projesine

seçtiler?

Genç ve yabancı dil bilgisine

sahip hakemler gidiyor buraya.

O dönemki MHK da bu kriterleri

sağladığımı düşündüğü için beni

yolladı.

Size ikinci şansı vermeleri de

güven duyduklarının bir işareti

sayılabilir mi?

Evet. Sakatlığım sebebiyle projeyi

tamamlayamayacağımbelli

olduğunda Elleray, “Ben Türkiye

Futbol Federasyonu ile bunu gö-

rüşmek istiyorum. Yarımkaldığı

için senin yeniden gelmeni istiyo-

rum. Onlara da ileteceğim” de-

mişti. O dönemben gider gitmez

bir Yo-Yo Testi’ne girdim. Testten

sonra sakatlandım. Eğitimlere

katıldım. Belki eğitimlerdeki sözlü

mülakatları beğenmiş olabilir.

O dönemki Hakem İşleri Müdürü-

müz Burçin Keskin’in de bunda

payı vardır. O da iletişimkurma-

mızı sağladı UEFA ile… İkinci kez

dâhil olmambenim açımdan

dönümnoktası oldu. Çünkü o

proje Avrupa’nın en önemli proje-

lerinden bir tanesi. Onda görev

almış ve başarıyla tamamlamış

olmak; her hakem açısından çok

önemli. UEFA’nın bununla ilgili bir

istatistiği var. CORE’a giden ha-

kemlerin yüzde 60’ı FIFA hakemi

oldu.

Kursu bitiremeyen var mı?

Kursta başarınıza göre ya diploma

alıyorsunuz ya da katılımbelgesi…

Diploma alamayan da oluyor.

Eğer gerekli kriterleri yerine

getiremediyseniz, kendinizi geliş-

tiremediyseniz diploma alamıyor-

sunuz. Eksiklikleriniz varsa ikinci

kursa çağrılmayabiliyorsunuz.

Ya da çağrılıp sadece katılım

belgesi alabiliyorsunuz.

Fitness programınız nasıl?

Ali Kızılet’in önderliğinde yürütü-

lüyor antrenmanlarımız. Haftalık

antrenman programı geliyor.

Haftada dört idmanımız oluyor.

Maç programına göre ayarlıyoruz.

Atletik testlerimiz de sezon

başında ve devre arasında bir,

aralarda da birer tane; toplam

4 atletik testten geçiyoruz.

122

123