Eylül 2006 -
TamSaha
Nisan 2007 -
TamSaha
Hagi’yle çalışmak çok güzeldi, bana çok şey öğretti. Rakibimi nasıl
kolay geçeceğimi, saha içinde nasıl davranmam gerektiğini,
ciddiyeti, yeteneklerimi nasıl kullanacağımı, bazı şeylerin nasıl
değer kazanıp kaybedebileceğini hep ondan öğrendim.
Bir futbolcunun her maçta gol atması ya da
asist yapması imkansız. Ama benim
vicdanımbugünkü kötü durumumda bile
rahat. Çünkü sahaya çıktığım zaman
sonuna kadar en iyi mücadeleyi veriyorum.
İlk başlardaki övgüler insanın gururunu
okşuyor. Ama daha sonra ben bu övgüleri
okumamaya başladım. Çünkü kötü
olacağını bana anlatmışlardı ve gerçekten
de kötü oldu. Benimüzüldüğüm şey,
yapmadığım şeyleri yapmışım gibi
göstermeleri.
Bordeauxmaçında rakibime
attığımkafadan dolayı iki
maç ceza aldım. 19 yaşında bir
oyuncu Şampiyonlar Ligi’nde
iyi oynadığı bir dönemde
neden kafa atar, ben buna
üzülüyorum. Ama büyük ders
aldım. Öğreniyorum işte.
Tekniğimi geliştirebilmek için
evde bile sürekli topla
oynuyorum. Orhan (Ak)
ağabey de “Komşular
rahatsız oluyor” diye kızıyor.
Fizik kapasitemi oldukça
artırdım. Ancak patlayıcı
kuvvetimde hâlâ eksiklik var.
İstanbul zor bir şehir ama ben ne yaparsam
yapayım idmandan sonra iki saat dinlenmeden tek
adımbile atmam. Antrenmanın arkasından
mutlaka iki saat uyurum. Sonra yemeğimi yerimve
akşamdışarı çıktığımda ya da sinemaya gittiğimde
saat 23.00’te evimde olurum. Ertesi gün de
dinlenmiş bir vücutla kalkarım.
Ersun Yanal bana direkt “Bu forma
senin” dedi ve oynattı. Kendimi
futbolcu gibi, o takımın yıldızı gibi
hissettim. Öyle oynayınca da faydalı
olduğumu düşünüyorum. En önemlisi
de oradamutluydumve yüzüm
gülüyordu.
Daha önce kitap okumak gibi bir
alışkanlığımyoktu ama artık okumaya başladım .
Özellikle sporcuların yazdığı kitapları okuyorum. Marcel
Desailly’nin ‘Kaptan’ını, Maradona’nın ‘El Diega’sunu,
Lance Armstrong’un ‘Yaşama Çevrilen Pedal’ını okudum.
Çokmutlu bir ailemvar ve ben de o
mutlu ailenin iyi çocuğuyum. Çok güzel
dostluklarımvar. Çevremdeki
insanların sevgisi de bana pozitif enerji
veriyor. Öylesine mutlu bir ailede
yaşıyorumki bugüne kadar evimizde
bir tek tartışmaya şahit olmadım.
Sorun hep futbolcularda aranıyor. Bir futbolcu genç
takımlarda 80-90 kez milli oluyor, uluslararası tecrübe
kazanıyor ama bu oyuncuya kendi takımında bir defa bile
şans tanınmıyor. Sonra da futbolcu suçlanıyor.
Galatasaray’la bir yere kadar
başarılar kazanmak istiyorum
ama Avrupa’ya damutlaka gitmek
amacındayım. Hedeflerimi büyük
tutuyorum. Bu konuda Ersun
Hocanın da bana katkısı var,
mantalite açısından bana çok
yardımı olmuştur.
‘
‘
Galatasaray
taraftarlarının
içinden birkaç
kişi bana
küfrediyorsa,
Aydın,
Mehmet
Güven, Ferhat,
Oğuz,
Özgürcan,
Mülayim,
Cafercan, Uğur
Erdoğan, Zafer
Şakar sahaya
çıktıklarında
hangi güvenle
oynayacak ki?
İnsanların bende göremediği birçok eksiğimi biliyorum. Mesela herkes benimaşırı
teknik bir oyuncu olduğumu düşünüyor ama ben aynı kanıda değilim. Fizik
kapasitemyeterli değil. Bir de nerede ne yapacağımı biraz daha iyi kestirmem lâzım.
Okuma yelpazemde elbette genişlik oluyor. Daha farklı
kitaplara yöneliyorum. Şimdi düşünceye dair kitaplar
okumaya çalışıyorum. Çünkü geçirdiğim şu zor dönemde
kendimi motive edecek şeylere ihtiyacımvar.
Altyapıdan gelmiş bir oyuncu
gibi değil, lider oyuncu gibi
oynuyorum. Hatalar da
yapıyorumama iyi
niyetimden kuşku
duyulmamalı. İsterse sezon
sonuna kadar rezil
oynayayımama Galatasaray
şampiyon olsun.
İnsanlar her maçta benden goller ve
asistler beklememeli. Ben takımın futbolu
için elimden gelenin en iyisini yapmaya
çalışıyorumve gollerle asistler bunun
bonusu. “Şımarır mıyım şımarmaz
mıyım?” tartışması yapılıyor.
Ben şımarmak nedir bilmiyorum.
62
63
