TamSaha 129. Sayı - page 54-55

Ülkemizde de tüm
dünyada da böyle.
İyinin yerine alterna-
tif aranır mı? Sorun
varsa, çözümdoğal
olarak aranır. Her şey
kalecilerimizin ve
onlara yardım eden
kaleci hocası mes-
lek- taşlarımızla
bizim ellerimizde. Bu-
radan teknik direk-
törlere ya da idare-
cilere “Türk kalecileri
tercih edin” gibi çağ-
rılar yapmayı anlam-
sız buluyorum. Aynen
hayatta olduğu gibi;
değiştirebileceğimiz
sadece kendimiziz.
Benim en sevdiğim
liderlik tanımların-
dan biri Gandi’ye ait,
“Dünyada görmek is-
tediğin değişimin
kendisi ol!” Olumsuzluklara odak-
lanmadan etrafımızdakiler için
pozitif bir dönüşüme önayak
olmak istiyoruz. Kurslarda kaleci
hocası adayları arkadaşlara da
söylediğimgibi; “Kaleci yetiştir-
meye çalışmayın! Kendinizi; işinizin
gereğini lâyıkıyla yerine getirebilen
kaleci hocası olarak yetiştirin.
Emin olun, kaleciniz de işini lâyı-
kıyla yerine getiren kaleci olacak-
tır. Kısaca ona aynasınız, sizde ne
görürse ona yönelecektir, kendi-
nize dikkat edin.”
Türk kaleciliğinin bugünkü duru-
munu “kalecilik geleneği” olan
İtalya, İspanya, Almanya gibi ül-
kelerle kıyasladığımızda nerede
konumlandırabiliriz?
Bana göre kaleciliğimiz geçiş dö-
neminde. Şu an kıyasladığımızda,
önceki yıllardaki kadar olmasa da
genel olarak gerideyiz. Süper
Lig’de 2014-2015 sezonuna kale-
lerde 5-6 yabancı kaleci başladı.
Bir önceki sezon ise en çok oyna-
yan 10 kalecinin sadece üçü
Türk’tü. PTT 1. Lig’de 2014-2015
sezonuna 4 yabancı kaleci baş-
ladı. Bir önceki sezon bu sayı 8’di.
Kendi içimizde eskiye göre iyiyiz.
Uzun yıllar tek kalecimiz varken,
bir yıl öncesinde Volkan Demirel,
Onur Kıvrak, Tolga Zengin oldu.
Onlardan bir yıl sonraki üçlümüz
Volkan Babacan, Ali Şaşal Vural,
Mert Akyüz oldu. Şu anda bana
göre Avrupa’da başarıyla görev
yapabilecek bir kaç kaleciye sahi-
biz. Önümüzdeki sezon itibariyle
bunu sahalarda kanıtlayacağız.
Kafanızda bir ideal kaleci tipi var
mı? Varsa bu tipi nasıl tanımlaya-
bilirsiniz?
Dünyada şu an kalecilikte gelinen
nokta, performans tipi olarak fut-
sal kalecisi gibi, artı yan topları iyi
olan, kısaca Alman Manuel Neuer
gibi bir kaleci. Fiziksel olarak ise
uzun-kısa, zayıf-şişman gibi ay-
rımlara pek takılmıyorum. Önemli
olan işini gereği gibi yapma başa-
rısını göstermesi. Yaptığı işi mes-
lek olarak gören, işinin gereğini
gerektiği gibi yapan kaleci, zaten
olması gereken fizik yapısındadır
bana göre. Gerçekten de lütfen
fizik olarak uçuk kaçık uçlarda ol-
mayanlar hariç sınıf-
landırma yanlışlığı ya-
parak genç kaleci
adaylarımızın ve dola-
yısıyla Türk kaleciliği-
mizin geleceğini riske
atmayalım. Kaleciliğin
bir de felsefi yönü var
ve bana göre en önemli
yön de ruhu. Fizik per-
formansı beden ise, ka-
lecilik felsefesi de ruhu.
Ruh yoksa beden yaşa-
maz. “Ruhu nedir?” so-
rusuna cevabım ise
bana göre bu röportaja
sığamayacak boyutta,
deniz gibi. Bu denizi de
departman olarak koy-
duğumuz öz görü ger-
çekleştiğinde tüm
dünya anlayacak.
Kaleci antrenörünün
teknik ekipler içindeki
konumu nedir?
UEFA’ya göre de iyi durumda değil
ki, yeni nesil kaleci antrenörlüğü
kurs yapısını, kaleci antrenörle-
rine teknik ekip içinde saygınlık
kazandırmak amacıyla geliştir-
meyi ihtiyaç görmüşler. Antal-
ya’da UEFA’nın 8 ülke federas-
yonunun katılımıyla düzenleyip
bizi de izleyici olarak davet ettiği
organizasyonda Sayın Packie
(Pat) Bonner’a, “Saygınlık kazan-
mak, biz kaleci antrenörlerinin
elinde. En kritikmevkilerden bi-
rini çalıştırıyoruz. Futboldan anla,
anlama - ki herkes anlar - kaleci
iyi mi, değil mi, herkes bilir; adeta,
uzaydan görünür. Kalecine değer
kat, değerin artsın. Bu kadar
basit” dedim. Yine matematik gibi
(gülüyor). Kaleci antrenörleri ola-
rak, teknik ekipte her saniye ka-
lecilerle olan bizleriz ve bu avan-
tajımızı teknik direktörün, bu
alanda hata yapmaması anla-
mında meslek ilkelerimizle hiz-
metine sunarak katkıda bulu-
nuruz. İşini bilen saygın teknik
direktörler de bu hizmetten en üst
seviyede yararlanır.
54
1...,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53 56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,...180
Powered by FlippingBook