TamSaha 129. Sayı - page 48-49

göndermiş olduk! Bu soruyla bana
iyi bir orta yaptınız. Ben de geli-
şine vuruyor ve gururla soruyo-
rum; “Lütfen araştırın, dünyada
başka örneği var mı? Bunu “kale-
cilik takımı” olarak, işini meslek
olarak gören insanlar olarak yap-
tık.
Sizi Millî Takımların kaleci de-
partmanın başına taşıyan da
Trabzonspor’daki başarılı süreçti.
Kaleci departmanının kurulması
ve başına sizin getirilmeniz aşa-
malarında neler konuşuldu, nasıl
planlamalar yapıldı, hangi hedef-
ler konuldu?
Sayın Fatih Terim, “Kaleci depart-
manı kuruyorum, başına da seni
getiriyorum, programını yap”
dedi. Bu kadar. Kısa ve net. Hoca-
mızın bu güveninden çok etkilen-
dim. Kendimi en iyinin en iyisi de-
nizinde yüzüyor buldum. En kısa
sürede programımı hazırlayıp he-
yecanla sundum. Yine kısaca “Geç
yap” dedi. Hemfikir olarak sözleş-
tiğimiz gibi devam ediyoruz. Sayın
Fatih Terim, “Bu görevi Alper Ho-
caya ben verdim. Ne karışırımne
de kimseyi karıştırırım” dedikten
sonra görev oku gerilmiş yaydan
çıktı, hedefe kenetlendi. Hocamı-
zın kanatları altında, onun verdiği
göreve lâyık olabilmek için simya-
cıların felsefe taşı gibi, kimyacıla-
rın katalizatörü gibi mesleğimizi
en iyi şekilde gerçekleştirmeye
uğraşıyoruz. Türk kalecilik eko-
lünü oluşturmak için girdiğimiz
yolu, departman hocalarımla, ku-
lüplerde görev yapan kaleci hoca-
larımızla, hep birlikte yürüyerek
oluşturuyoruz. Matematik gibi,
hayat gibi... Her şeyi yazıp belgeli-
yor, görüntüleyip kaydediyoruz.
TFF olarak kaleciliğinin veri taba-
nını oluşturma çalışmalarımızda,
göreve geldiğimizden bugüne
1700 video görüntüsü kaydettik.
Hepsi bize özel, başka hiç bir
yerde olmayan antropometrik öl-
çümler, raporlar vb... Çok inandı-
ğımız ve işimize koşarak gelme-
mize sebep olan net bir öz görü-
müz var; “Kendi ligindeki tümka-
lecileri Türk olan ve dünyanın
önde gelen takımlarında en az 5
kalecisi Türk olan bir kalecilik
ekolünü oluşturmak.”
Sorumluluğunu üstlendiğiniz işin
iki farklı boyutu var. Bunlardan
birisi, kaleci antrenörlerinin eği-
timi. Uzunca bir süredir kulüplere
kaleci antrenörü bulundurma
mecburiyeti getirilmesini yanı
sıra kaleci antrenörlüğü için
kurslar açılıyor. 2007 yılında dö-
nemin Millî Takımlar Kaleci An-
trenörü Eser Özaltındere ile
yaptığım röportajda, Türkiye’de
kaleciliğin doğaçlama yapıldığını,
kalecilik eğitiminin bir bütünlük
içinde verilmesi gerektiğini vur-
gulamıştı. O günden bu yana an-
trenörlük kurslarında bir stan-
dart eğitim sağlandığını ve bu
eğitim sayesinde genç kalecilerin
de standartlara uygun yetiştiril-
diğini söyleyebilir miyiz?
Bu noktada; işimizin bugüne
kadar geldiği yolda katkıları olan-
ları saygı ve sevgiyle anmalıyız.
Bu bir bayrak yarışı. Amacımız,
bizden sonra gelecekler için kul-
lanabilecekleri yolu oluşturmak,
daha da ilerilere götürebilmeleri
için zemin hazırlamak. Haklısınız,
işin iki boyutu var. Birincisi kale-
cinin, ikincisi ise kaleci antrenö-
rünün eğitimi. Şu an ülkemizde
kalecilikteki işleyiş, bir bütünlük
içinde, Sayın Fatih Terim’in bilgi-
leri, kontrolü, desteği ve görevlen-
dirmesiyle departmanımız tara-
fından başarıyla gerçekleştirili-
yor. UEFA kaleci departmanı, bu
48
49
yaptı. Zamanında Onur’a
gösterilen güvensizlik Tolga
için konuşulur oldu. Saha dı-
şında da yetişebildiğim
kadar cevaplamaya çalıştım
ama her zaman olduğu gibi
asıl cevabı sahada verdi
oyuncularım. Tolga kalan 9
maçta sadece 3 gol yedi.
O da roket gibi çıktı. Amillî
oldu. Sonra da Beşiktaş gibi
yaklaşık 110 yıllık camianın
takımının kalesine geçti ve
3-4 ay sonra da kaptan oldu.
Dün gibi hatırlıyorum;
Onur’un sakatlığından sonra
Tolga’nın ilkmaçı öncesi,
başkan Sayın Sadri Şener
Ankara’da otel lobisinde,
“Alper Hoca, Tolga’nın du-
rumu ne?” diye sordu. Niye-
tini anladım ama başarıdan
emin olduğumdan, keyfini
çıkarır bir cevap vermeye
karar verdim. Başkanın et-
rafı kalabalık olduğu halde,
söyleyeceklerimi, rahatlatıcı
bir şey duymak ümidiyle
dikkatle dinlemeye başladı.
“Sayın Başkan, bir oyuncu 1
maç sarı kart görüp oyna-
madığında, hafta içi bütün
antrenmanlara çıktığı halde,
gelecek ilkmaçta 70 dakika
tempo yakalayabilirse, ken-
dini başarılı olmuş sayar.
Tolga 26maçtır oynamıyor.
Neredeyse bir tam sezon! Bir
de Tolga orta saha değil, ar-
kasında hatasını telafi ede-
cek oyuncu yok, onu geçen
top gol oluyor” dedim. Baş-
kan şoke oldu. Devamında,
“Ama Sayın Başkan, siz lüt-
fen şeref tribününde rakip
başkanın yanında rahat
oturup puronuzu yakabilir-
siniz. Maçlar ne olur bile-
mem ama sezon bitince en
az gol yiyen takımolacağız”
dedim. Ligin bitiminde
benimdinleyemediğimbir
röportajda “En az gol yiyen
takımolduk” dediğini söyle-
diler. Görevde olduğum4.5
yıl süre içinde Onur ve Tolga
en az gol yiyen kaleciler
oldu. Polonya’daki UEFA Av-
rupa Ligi maçına, sakatla-
nan Onur’un yerine sonra-
dan giren Zeki, kurtardığı
inanılmaz pozisyonla rekor
kırmamıza katkı yaptı.
Omaçta da Onur’a sakat
sakat oynamamasını ve
Zeki’nin görevini yüzde 100
yerine getireceğinden emin
olduğumu söyledim. Aynen
de öyle oldu. Pilot takımımız
Karadenizspor’un üçüncü
kalecisi, iki yıl sonra bir A
Millî Takımkampı kadro-
suna, üç kaleciden biri ola-
rak katıldı. Üç-dört yılda, üç
kalecimizi AMillî Takım’a
Departmanımız 19 aydır erkek,
kadın, salon futbolu, plaj
futbolu, futbol köyleri, karmalar
ve Ampute Millî Takımı
kalecilerini standart olarak
çalıştırıyor. AMillî Takım’da
kalecilerimle ben hangi usule ve
ilkeye bağlı çalışıyorsam,
saydığım tümbu gruplar da dozu
ve şiddeti farklı olarak birebir
aynı çalışıyor.
Bütün çalışmalarımıza her hoca
kameralarla girer, çalışmayı
kaydeder, sonra bilgisayara atıp
analiz eder ve sayfaya yükler.
Kaleci departmanı hocaları
olarak tüm çalışmalar ve tüm
kaleciler kontrol altındadır.
Ertesi gün sayfamızda hepimizin
izlememize, kontrolüne hazır
haldedir. Bütün gruplarda hangi
kalecinin hangi stilde olduğunu
bilirim. Her hocambilir.
Müthiş hazırlıklarımız,
konumuzda ilklerimiz var ama
prensip olarak yaptıklarımızı
anlatmayı alışkanlık haline
getirdik ve böyle devam
edeceğiz. Şu ana kadar sadece
buz dağının suyun üzerindeki
görüntüsünden bahsettiğimizi
belirtmeliyim.
Volkan Babacan, Hollanda’daki
performansıyla UEFA’nın
karmasına girdi. Kazakistan
maçında UEFA yetkilisi, “Uzun
yıllardır Türk Millî Takımı’nda
böyle kaleci izlemedik” dedi.
Bizimmesajlarımız olacak ve
genç Türk kalecilerden buna
karşılıklar gelecek. Bizi izlemeye
devam edin. Kısaca, Türk
kaleciliği çok daha fazla
konuşulur hale gelecek.
1...,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47 50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,...180
Powered by FlippingBook