

mıştı. Matthews sonrasında Stoke
formasıyla iki sezon daha yeşil sa-
halarda yer alırken, kramponlarını
astığında çoktan yarım asrı devir-
mişti.
Dino Zoff
Futbolda kalecilerin, diğer oyuncu-
lara göre daha uzun süre oynayabil-
dikleri bir gerçek. Yine de normal
bir futbolcu 34-35 yaşına kadar
oynarken kaleci de 38-39 yaşına
kadar oynayabilmekte ve kaleciler
arasında dahi 40 yaşını geçen,
dahası bundan sonra da başarı
kazanmaya devam edenlerin sayısı
bir hayli az. Dino Zoff ise bu alanda
verilebilecek en etkileyici örnek
olsa gerek.
1968 yılında, 26 yaşındayken İtalya
Millî Takımı’yla Avrupa şampiyon-
luğu yaşayan Zoff, 1972’ye gelindi-
ğinde şöhretine şöhret katacağı
Juventus’a transfer olmuş ve 11
sezon boyunca siyah-beyazlı takı-
mın kalesinde Serie A’da tek bir
maç dahi kaçırmazken altı da şam-
piyonluk yaşamıştı. Bunlara ek ola-
rak iki İtalya Kupası ve bir de UEFA
Kupası zaferi elde eden Zoff, kariye-
rinin en büyük başarısınıysa 40 ya-
şını geride bıraktıktan sonra, 1982
Dünya Kupası’nda elde edecekti.
Söz konusu turnuva aslında İtalya
adına pek de iyi başlamamıştı ve
Gök Mavililer, ilk tur gruplarında
Polonya, Kamerun ve Peru ile oyna-
dıkları üç maçtan da beraberlikle
ayrılmış, üçüncü sıradaki Kame-
run’u da sadece gol üstünlüğüyle
geride bırakabilmişti. Ancak ikinci
tur gruplarında açılan İtalya, Arjan-
tin ile Brezilya’yı peş peşe devirmiş,
sonrasında yarı finalde Polonya’yı
saf dışı bırakmış ve finalde de Fede-
ral Almanya’yı 3-1 mağlup ederek
44 yıl sonra dünyanın en büyüğü
olmuştu. Zoff, turnuvadaki yedi
maçın tamamında İtalya’nın kale-
sini korurken kalesinde altı gole izin
vermişti. Aynı zamanda takımkap-
tanı olarak kupayı da havaya kaldı-
ran Zoff, günümüzde dahi dünya
şampiyonluğu gören en yaşlı
oyuncu unvanının sahibi konu-
munda.
Peter Shilton
Zoff kadar zirveye çıkmış olmasa
da kalecilerden bahis açılmışken
adı anılması gereken bir başka
isimse İngilizlerin ünlü file bekçisi
Peter Shilton’dır. 1966’da, 17 yaşın-
dayken Leicester City’de başladığı
kariyerinde en parlak dönemi
1970’lerin sonunda Brian Clough’ın
çalıştırdığı NottinghamForest’ta
yaşayan ve bu dönemde bir lig, iki
de Şampiyon Kulüpler Kupası şam-
piyonluğu gören Shilton, millî takım
kalesini de 1970’ten 1990’a kadar
uzanan 20 yıllık süre içinde tam 125
maçta korudu. Shilton halen İngil-
tere adına en çokmaça çıkan
oyuncu olma özelliğine de sahip…
İngiltere ile 1982, 1986 ve 1990
Dünya Kupalarında da boy gösteren
Shilton, buradaki en önemli başarı-
sını, 40 yaşını dokuz ay geride
bıraktığı İtalya 90’da elde etti.
İngiltere, söz konusu turnuvada yarı
final oynarken, 1966’daki şampi-
yonluğundan sonraki en iyi derece-
sini de elde etmişti ve Shilton yedi
maçta kalesinde beş gol görmüştü.
Millî takımmacerası İtalya 90’da
son bulmasına karşın kulüpler dü-
zeyinde futbol oynamayı sürdüren
Shilton, 1991’de kulübü Derby’nin
küme düşmesinin ardından kariye-
rinde yeni bir sayfa açarak oyuncu-
teknik direktör olmaya karar verdi.
Bu alanda da üç yıl boyunca Plymo-
uth Argyle takımında görev yaptı.
Sonrasında teknik adamlıktan
vazgeçen Shilton, buna karşın bir
müddet daha yedek kalecilik yaptı.
1997’de futbolu tamamen bıraktı-
ğında 48 yaşını doldurmasına
yaklaşık üç ay kalmıştı.
Roger Milla
Dünya Kupaları tarihinin en yaşlı
golcüsü unvanını elinde bulunduran
Kamerunlu Roger Milla 1976’da,
henüz 24 yaşındayken Afrika’da
yılın futbolcusu seçilmiş, iki yıl
sonra da Valenciennes formasıyla
Avrupa’ya adımını atmıştı. Fran-
sa’da daha sonra Monaco, Bastia, St.
Etienne ve Montpellier’de de oyna-
yan Milla’nın bu ülkedeki macerası
1989’da son buldu. Artık 37 yaşına
gelmişti ve bundan sonrasında
keyif için futbol oynamayı düşünü-
yordu. Bu vesileyle Fransa’nın deniz
aşırı topraklarından olan ve Hint
Okyanusu’nda yer alan Reunion
adasına giderek buradaki St.Pier-
roise kulübünde oynamaya başladı.
Emeklilik havasına girmiş olan Mil-
la’nın, 1990 Dünya Kupası için Ka-
merun kadrosuna çağrılması da
haliyle beklenmiyordu. Fakat Ka-
merun’un Sovyet teknik direktörü
Valeri Nepomniachi bir sürpriz ya-
parakMilla’yı İtalya’daki turnuvaya
götürme kararı alıyordu. Kupaya
son şampiyon Arjantin’i tek golle
yenerek flaş bir giriş yapan
Kamerun’da Milla bumaçın
sonlarında oyuna girmişti.
Bir sonraki Romanya maçında da
bir saatlik süre dolmak üzere ve
skor 0-0’ken oyuna giren Milla, son
15 dakikada iki gol birden atarak
takımını 2-0’lık galibiyete taşıyacak
ve bir anda turnuvanın en çok
konuşulan ismi haline gelecekti.
Sonmaçında SSCB’ye yenilse de
ikinci tura yükselen Kamerun, bu-
radaysa Kolombiya ile karşı karşıya
geldi ve Romanya maçındaki se-
naryo bir kez daha tekrarlandı. Milla
yine ikinci yarıda oyuna dâhil olu-
yor ve yine iki gol atıyordu. Dahası
bu goller 30 dakikalık uzatma bölü-
münde gelmiş ve ikincisi de bir geri
pası kontrol etmeye çalışan rakip
kaleci Higuita’nın ayağından topu
kapmak suretiyle atılmıştı. Kolom-
biya daha sonra bir gol bulduysa da
maç 2-1 sona erdi ve Kamerun,
Dünya Kupası tarihinde çeyrek
finale çıkan ilk Afrika takımı oldu.
Kamerun çeyrek finalde İngiltere ile
karşılaşırkenmaçta ilk yarıyı 1-0
yenik kapıyor fakat ikinci yarıda
Milla’nın oyuna girmesiyle birlikte
yine durumu lehine çeviriyordu.
Önce bir penaltı yaratan, ardından
da Ekeke’ye bir asist yapan
Milla’nın ateşlediği Kamerun, 2-1
öne geçmişti. Fakat maçın sonla-
rında İngilizler Lineker’ın penaltı
golüyle işi uzatmalara götürüyor ve
burada Lineker bir penaltı golü daha
atarak İngiltere’nin yarı finale
çıktığını ilân ediyordu.
Milla, turnuva sonrasında futbolu
bırakmama kararı alırken ülke-
sinde Tonnerre Yaounde takımında
oynamaya başladı. Dört yıl son-
raysa 1994 Dünya Kupası için
kendisi tekrar kadroya alınıyordu.
Grupta Kamerun’un Rusya ile
yaptığı sonmaçta ikinci yarının
başında oyuna dâhil olan Milla,
sadece bir dakika içinde ağları
havalandırarak Dünya Kupaları
tarihinde gol atan en yaşlı oyuncu
oluyordu. Ancak bu gol Kamerun’a
yetmeyecek ve Afrika ekibi raki-
bine 6-1 yenilerek turnuvaya veda
edecekti. Yine de Roger Milla futbol
dünyasının unutulmazları arasın-
daki yerini çoktan ayırtmıştı.
Sonrasında iki sene kadar da Endo-
nezya’da futbol oynayan Milla,
futbolu bıraktığında 44 yaşındaydı.
Romario
Gelmiş geçmiş en büyük golcüler-
den biri olarak kabul edilen Roma-
rio, 1990’ların başlarında PSV ve
Barcelona forması altında attığı
gollerle adını tümdünyaya duyur-
muştu. 1994’te Dünya şampiyonlu-
ğunu kazanan Brezilya Millî
Takımı’nın da en golcü oyuncusu
olan Romario, ertesi sene, 29 yaşın-
dayken ülkesine dönmüş ve kari-
yerinin kalan kısmının büyük
bölümünü de burada geçirmişti.
Ancak yıllar geçse de Brezilyalının
78
79