74
dığını gördüğünüz zaman, onun her dediğini yapı-
yorsunuz”
diyor Llop.
Dört temel faktör
Proaktif yaklaşım, aşırılığı alınmış bir bakış açısıdır
ve pozisyonları düzeltmeyi reddeder. Pozisyonlar
göreceli hâle gelir, kararlıdır. Arrigo Sacchi’nin talep
ettiği gibi dört faktöre dayanır: Alan, top, rakip ve
takım arkadaşları.
“Kadromuzda kendi başına maç
kazanabileceğini düşünen hiç kimse yok”
diyor Bi-
elsa, Sacchi’nin Milan’ında somutlaşmış prensiplere
benzer şekilde.
“Önden arkaya doğru 25 metreyi
geçmeyen ve birisi pozisyonunu değiştirdiğinde
oyalanmayan bir takıma sahip olarak, ana faktör
sahayı iyi zapt etmek.”
Bielsa’nın daha çok direkt etki-
sine rağmen, Uruguaylı teknik di-
rektör Oscar Tabarez’in
faydacılığı da şaşırtıcı bir biçimde
Bielsa’nın kendi idealizmine uyu-
yordu.
“Futbol, Tabarez’in de sı-
raladığı gibi 4 esastan ibarettir:
1) Defans, 2) Atak, 3) Defanstan
atağa nasıl geçtiğiniz, 4) Ataktan
defansa nasıl geçtiğiniz. Konu, bu
geçişleri ne kadar akıcı yapabildi-
ğinizle alâkalı.”
Cesur bir yaklaşım içerisinde
olmak, Bielsa’yı Newell’s takımı-
nın kadrosunda çok yönlülük ba-
kımından cesaretlendirdi. Mesela,
eğer atak orta saha oyuncusu
Gerardo Martino iki oyuncuyu
tutmak gibi bir durumla karşıla-
şırsa, Alfredo Berti ileride baskı
yapabilecek, böylelikle Martino
orantısız bir mücadeleyle karşı-
laşmayacaktı. Doğal olarak bu
başka yerlere de etki ediyordu.
“Berizzo iki yaratıcı orta saha
oyuncusuyla yalnız kaldığında ne yapıyorduk?”
diye
sordu Bielsa. Llop, Berti’nin boşalttığı alanı doldur-
mak zorundaydı veya Saldana, Berizzo’nun pozisyo-
nuna geçmeliydi. Berizzo bu şekilde Berti’nin asıl
sınırını belirliyordu. Bütün olasılıklar geçerliydi ve
oyuncuların yargılarından yola çıkarak belirleni-
yordu.
Newell’s bu sezonda ligde sadece bir maç kaybetti
ve Clausura’yı Velez’in iki puan önünde tamamlaya-
rak kazandı. Libertadores’te Defensor Sporting’i ye-
nerek San Lorenzo ile çeyrek finale kaldı. 6-0’lık ağır
hezimetin etkisi devam etse de bu sefer Rosario’da
4-0 kazanarak elemeyi geçtiler. Yarı finali de Ame-
rica de Cali’yi penaltılarda yenerek geçtiler.
Finalde ise Rai’nin ve Cafu’nun Sao Paolo’suna karşı
oynadılar, yine penaltılara kaldılar fakat bu sefer
kaybettiler.
Bielsa, teknik direktör olarak belli bir stille oynama-
sına öncülük ettiği takımının zorlanması konu-
sunda görüldüğü kadarıyla artık yorulmuştu, istifa
etti.
“Onu kalmaya ikna etmeye çalıştık, fakat süreç
çoktan bitmişti. Daha önceden istifa etmek iste-
mişti, Martino ve ben onu az daha kalması için ikna
etmeye çalıştık, fakat bir ya da iki ay sonra istifa etti.
Muhtemelen çağının sona erdiğini anlamıştı. Ayrıl-
dığında zar zor ligde kalabildik. Çok kötüydü”
diyor
Llop.
Her kulüpte aynı şablon
Bielsa için şablon hazırdı. Modeli
gittiği her kulüpte devam etti;
yoğun antrenmanlar müthiş so-
nuçları da beraberinde getirdi,
sonra da yorgunluğu. Velez ve
Athletic Bilbao’da Bielsa’nın ilk
sezonlarında müthiş bir futbol
vardı, özellikle Avrupa Ligi’nde
Manchester United’a karşı. Fakat
ikinci sezonda Bielsa ayrılmadan
önce bazı futbolcular takımdan
gitmişti ve diğerlerinin de hoca-
nın yoğun çalışma temposuyla
başa çıkamayacağı anlaşılmıştı.
Bielsa, Velez’deyken
“Oyuncular
insan olmasalar, asla kaybet-
mem”
demişti. Fakat oyuncular
da insandı. Belki de en uzun
süren başarısınınmillî takım se-
viyesinde olmasının nedeni de
buydu. Çok şanssız geçen 2002
Dünya Kupası’ndan sonra Arjan-
tin gruplarda her takımdan daha
çok şut çekmesine ve korner
kullanmasına rağmen elenmişti. Bielsa, Arjantin’i
2004 Copa Amerika’da finale çıkarmış ve sonra da
olimpiyatlarda altınmadalya kazandırmıştı. Şili Millî
Takımı’nın başındayken takımın felsefesini çok
etkin bir biçimde belirlemiş, Şili’yi 2010 Dünya Ku-
pası’nın en çok izlenen takımlarından biri hâline ge-
tirmişti. Şili 2014 yılında da Bielsa’nın oluşturduğu
altyapıya bağlı kalarak Jorge Sampaoli’nin yöneti-
minde de benzer bir performans göstermişti.
Bu; hiç şüphesiz Bielsa’nın enmuhteşemmirasıydı.
Sadece kazandığı kupalarla değil, fakat oyunculara
insan gibi davranmasını becerebilen teknik direk-
törlerden esinlenmesiyle de büyük etki bıraktı.
