TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
İsmail Turhan: "Plaj Futbolunun Gelişimi Deplasmanlı Ligin Kurulmasına Bağlı" 1.12.2023
İsmail Turhan: "Plaj Futbolunun Gelişimi Deplasmanlı Ligin Kurulmasına Bağlı"
Plaj Futbolu Millî Takımımızın kalecilerinden birisi. Alanyaspor'da forma giyiyor. Bugünkü imkânlara karşılık Plaj Futbolu Millî Takımımızın bulunduğu yeri ekstra bir başarı olarak değerlendirirken tüm yıla yayılan bir deplasmanlı ligin kurulması halinde büyük bir sıçrama yaşanacağını söylüyor.

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

Hatay'ın İskenderun ilçesinde 13 Şubat 1992'de doğduğunu biliyor ve seni daha yakından tanımak istiyoruz. Ailenden başlayalım istersen…

Altı çocuklu bir ailenin evlâdıyım. Babam emekli, annem ev hanımı. Babam çeşitli işlerde çalıştıktan sonra son olarak bir buz fabrikasından emekli oldu. Kardeşlerimden ikisi çalışıyor. Ablalarımın ikisi evli. Ben de evli ve iki çocuk babasıyım. Bir kardeşim ise henüz çalışmıyor.

Ailende senden başka sporcu var mı? Öğrenim hayatını da anlatır mısın?

Ailede benden başka sporcu yok. Liseyi Hatay'da okudum. Sonra Mustafa Kemal Üniversitesi'nde muhasebe ve vergi ekonomisi okudum. Okulumuz daha sonra Mustafa Kemal Üniversitesi'nden ayrılıp İskenderun Teknik Üniversitesi oldu. Şu anda bir mâli müşavirin yanında çalışıyorum.

Sendeki futbol yeteneğini kim keşfetti?

Bizim zamanımızda Yıldız, B Genç, A Genç diye kategoriler vardı. Ali Gülmez Hocamın desteğiyle Sahilspor'da futbola başladığımda 16 yaşındaydım. Stoper oynuyordum. Ali Hocamızın ayrılmasının ardından takımın başına Engin Canoğlu Hocamız geldi. Takımda fazla süre alamıyordum. Kalecimiz sakatlanınca bana "Kaleye geçer misin?" diye sordular. Ben de kaleye geçtim ve ondan sonra hep kaleci olarak devam ettim. Yıldız takımda oynadım. Kahramanmaraş'ta bölge şampiyonluğu yaşadım. Ancak ailemin maddi durumu iyi değildi ve ben de çalışmak zorundaydım. Bu nedenle futbolu bıraktım. Lise son sınıftayken stajımı şu an çalıştığım yerde yaptım ve orada çalışmaya devam ettim. Beni futbola döndüren, plaj futbolu oldu. İskenderun'da plaj futbolunun bir etabı yapılıyordu. Etaba dört takım katılmıştı. Patronum Mâli Müşavirler Odası Başkanı'ydı ve onlar da bir takım kurmuştu. Bana da "Oynar mısın?" diye sordular ve severek kabul ettim. Performansım beğenilince etabın şampiyonu olan takım beni Süper Finallere çağırdı. O finallerde üçüncü olduk. Hiç kural bilmeden üçüncü olmuştuk. O dönemde Plaj Futbolu Millî Takımı'nın başında Adil Müftüoğlu Hocamız vardı ve beni kampa çağırdı. 2011 yılının Ekim ayıydı… O zamanki kadro çok iyiydi. Aralarına girmek imkânsız gibiydi. Benim de yaşım küçüktü. O nedenle üç yıl yine ara vermek zorunda kaldım. 2016 yılında Ayhan Dik'in "İyi bir takım kuracağız, sen de gel" davetiyle yeniden plaj futboluna döndüm.

Anladığım kadarıyla şimdiki patronun seni çok destekliyor…

Evet, kesinlikle. Şu an çalıştığım patronum Alaattin Özbülbül daha önce İskenderun Serbest Muhasebeci ve Mâli Müşavirler Odası Başkanlığı'nı yaptı. Maddî-manevî her zaman arkamda duruyor. Onun desteği olmasa buralara asla gelemezdim… BAL Ligi'nde oynadım. En son geçen sene Süper Amatör'de oynadım. BAL'da dört golüm var. Kaleci olmama rağmen penaltıları ben atıyorum.

2016'dan günümüze plaj futbolunun gelişimini nasıl görüyorsun?

2016'ya göre daha fazla kamp yapıyoruz. Önceden yurt dışı kampına gidemiyorduk. Şimdi hocalarımız ve teknik ekibimizle gidiyoruz. Daha önce hazırlık maçı yapmadan turnuvaya gittiğimiz oluyordu. Şimdi olanaklar daha iyi. Uluslararası maç yapmak insana tecrübe katıyor.

Plajdaki kalecilik, yeşil sahadaki performansınıza neler katıyor?

Plaj futbolu öncelikle ayaklarımızın gelişimini sağlıyor. Güç katıyor insana… Plaj futbolunda kalecinin önemi çok büyük. Beşinci oyuncu olarak takıma çok katkı sağlıyorsun. Gol atıyorsun, pas veriyorsun. Kumda oynamanın çabukluğa da büyük katkısı var. Auta giden top, bir anda dönüp gol olabiliyor. Plaj futbolu sezon olarak yaza denk geldiği için bizi çok iyi hazırlıyor. Yeni sezona daha hazır bir şekilde giriyoruz.

Plaj Futbolu Millî Takımı'nın senin hayatına neler kattığını düşünüyorsun?

Bu takıma girmeden önce sıradan bir insandım. Ama Plaj Futbolu Millî Takımı'ndan oynamaya başladıktan sonra Hatay'da tanınmaya başladım. Oradaki kulüplerin bana olan ilgisi arttı. Takımlarında görmek istediler ve para kazanarak oynamaya başladım. Plaj futbolundan sonra futbola döndüm diyebilirim. Ben bırakmıştım yoksa… Bu takım sayesinde orada çevre edindim, tanındım ve futbola döndüm. Hâlâ da oynuyorum. Amatör de olsa futbolun içinde kalmayı sürdürüyorum. Plaj Futbol Millî Takımı'yla dünyanın farklı yerlerine gidip farklı kültürleri tanıma fırsatı buldum.

Hatay'da korkunç bir deprem felâketi ile karşı karşıya kaldınız. Biraz da bu süreçten bahseder misin?

İnsan hayatının ufacık bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu gördüm. Bir dakikamız bile garanti değil. Bizim ailemizde bir problem olmadı ama akrabalarımı kaybettim. Allah bir daha yaşatmasın; çok kötü bir şeydi. Bizim evimizde ufak tefek çatlaklar dışında bir hasar yaşanmadı. Ama psikolojik olarak çok kötüydü. Eşim hamileydi o ara… Sevdiklerin gözünün önüne geliyor. Nasıl anlatacağımı bilemiyorum.

Plaj futboluna geri dönersek, sence gelişim için neler gerekiyor?

Öncelikle lig usulü oynanmalı… Plaj futbolunun gelişimi deplasmanlı ligin kurulmasına bağlı. Futsalda bu sağlandı. Plajda mevsimsel olduğu için yapılamıyor ama biz Mart'ta, Nisan'da Rusya'ya gidiyor, orada kapalı sahalarda oynuyorduk. Ülkemizde en azından bir tane kapalı saha olsa keşke… Lig olarak oynasak çok farklı yerlere gelebiliriz. Plajda sürekli oynamanın avantajı çok yüksek. Rakiplerimiz 11 ay maç yapabiliyor. Ama biz sadece yazın oynayabiliyoruz. Üç-dört kampta anca kendimizi buluyoruz. Keşke biz de 11 ay oynayabilsek. İkinci bir problemimiz ise Avrupa'dan bir takım çağırsa vize sıkıntısı nedeniyle gitmekte zorluk çekiyoruz.

Karşınızda 11 ay profesyonel olarak bu işi yapan millî takımlar var. Ama siz çok kısa bir sürede kuma girebiliyorsunuz. Buna rağmen A Ligi'nde ve Avrupa'da ilk 10 içindesiniz.

Söylediğiniz gibi bu çok büyük bir başarı. Sezonun tamamında lig oynayan rakiplerle başa baş mücadele ediyor ve onlarla yarışabiliyoruz. İlk 10'un içine girdik; bu büyük bir başarı. İmkânlarımız artarsa plaj futbolumuz daha da gelişecek. Neden ilk beş olmasın? Neden ilk üç olmasın? Neden şampiyon olmayalım? Avrupa şampiyonu İsviçre'yi yendik. Demek ki başarabilecek kaliteye sahibiz. Ancak alttan yeterince genç oyuncu gelmiyor çünkü plaj futbolu pek bilinmiyor. Bu spora ilgiyi artırıp gençlerin yönelmesini sağlarsak daha da başarılı oluruz.

Plaj futbolundan sonra kendine nasıl bir hedef koyuyorsun?

Şu an plaj futbolunda gelebileceğim en üst noktaya gelmek istiyorum. Avrupa'dan teklif gelse gitmek istiyorum. En üst düzeyde bu işi yapmak istiyorum. Alanyaspor'da oynuyorum. Dışarıdan kaleci geliyor. O kaleciyi getirtmek istemiyorum. Daha çok çaba sarf edip bunu sağlamak istiyorum. Sonrasında kaleci antrenörlüğü yapabilirim.

Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız