Önce Futsal ardından da Plaj Futbolu Millî Takımımızın formalarını giydi. Spor Bilimleri Fakültesi mezunu. Plaj futbolunun oyuncuya büyük bir kuvvet kattığını belirtirken oyunun sıçrama yapabilmesi için büyük kulüplerin de kuma çıkması gerektiğini söylüyor.

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

Samsun'da 7 Nisan 1988'de doğmuşsun. Öncelikle aileni tanıyabilir miyiz?

Üç erkek kardeşiz. Babam Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde işçi. Annem ev hanımı. Bir abim ticaretle uğraşıyor. Diğeri de markette çalışıyor. İlk ve ortaokulu Samsun Atakum'da, üniversiteyi de Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde okudum.

Sendeki futbol yeteneğini ilk kim keşfetti?

Her zamanki gibi sokaklarda futbol oynayarak başladık. O dönemde bizimle aynı apartmanda oturan ve Samsun Yolspor'da çalışan bir hocamız vardı. Yolspor, Tanju Çolakların, Celil Sağırların çıktığı takım. Orada yaz okulunda başladım. B Genç, A Genç derken Zeki Komboz Hocamla devam ettik. Yolspor'dan ayrıldıktan sonra birkaç profesyonel denemem oldu. Yimpaş Yozgat'ta profesyonel oldum. Daha sonra Atakum Belediyespor'da oynadım. Bölgesel Amatör Lig kurulunca da oranın gediklisi oldum.

Aynı zamanda futsal da oynadın…

Evet, üniversitede salon futbolu oluyordu, orada liglere katıldım. KoçFest'lerde oynadım. Sezai Aksoy Hocamın yönlendirmesiyle üniversitede başladım futsala. Sonra Millî Takım'dan davet aldım. Futsala başladığımda 2011 yılıydı. Ancak BAL'da oynadığım için futsala fazla mesai harcayamadım. Daha sonrasında plaja ağırlık verebildim.

Futsal dar alanda becerileri çok geliştiren bir dal. Ronaldo'lar, Ronaldinho'lar salon futbolundan gelme… Seni nasıl etkiledi bu oyun?

Futsal hızlı düşünmemize yardımcı oldu. Dar alandasın, rakibi hızlıca geçmen lâzım. Top tekniğimi çok yükseltti. Çabuk karar verme mekanizmamı etkiledi. Diğer oyunculardan bir tık öne geçebiliyorsun ve fark edilir oluyorsun. Orta saha ve ön libero oynadığım için yaratıcılığım arttı ve daha fazla fark edilir oldum. Futsal beni çok öne taşıdı. Kuvvetli, çabuk düşünen, çabuk karar verebilen oyunculardan oldum.

Sonrasında plaj futbolu nasıl başladı?

Futsalda Samsun'un yerel çocuklarından oluşan bir ekibimiz vardı. Samsun'da etaplara katıldık ve şampiyon bitirdik. Samsun Atakum'da Ladik Belediyespor ile şampiyon olduk. Sonrasında Alanya'da etaplara gittik. Yine kendi arkadaş grubumuzla Türkiye ikincisi olduk. Adil Müftüoğlu ve Emrah Aykurt Hocalarımız bizi seçme kampına çağırdı. Beğenildik. Ondan sonra da plaj futbolu kapısı açılmış oldu.

Futsal neden devam etmedi?

BAL'da aktif futbol oynadığım için çakışmalar oluyordu. BAL'da hedefe oynayan takımlarda oynadığım için futsala gitmemi istemiyorlardı. Gidersem benimle sözleşme yapmıyorlardı. Ben de paramı oradan kazandığımız için futsaldan uzak kaldım. 2017'de Atakum Belediyesi'ne girdim; spor uzmanı olarak çalışıyorum; altyapıya destek oluyorum.

Yeni gelen öğrenciler senin millî oyuncu olduğunu biliyor değil mi?

Evet biliyorlar. Sürekli soru soruyorlar. Çocuklar salon futbolu ya da plaj futbolunu bilmiyor. O yüzden çok soru soruyorlar. Yönlendirdiğimiz çocuklar da oluyor. Aday futbolcu olamadıysa bu taraflara doğru yönlendiriyoruz. Okullar da bu tarz oyunlara talep gösteriyor.

Peki, plaj futbolu senin futboluna ne kattı? Kumda yürümek bile zorken siz topla oynuyorsunuz.

Plaj futbolu bize güç, kuvvet, oyun zekâsı, hızlı düşünme gibi konularda artılar kattı. Futsala yakın gibi dursa da plaj daha farklı. Örneğin çim saha oyuncusu, salona adapte olabilir ama plaj öyle değil. Plaja üç-dört yılda anca adapte oluyorsunuz. Estetik isteyen bir oyun. Top bile farklı. Kurallar farklı. Futsalda devamlılık ve akıl işi götürüyor. Ama plajda kuvvet devreye giriyor.

Yanlış yorumlamıyorsam futsal, diğer salon sporları hentbol, basketbol gibi… Set oyunları var. Dönen oyunlar var…

Plaj da öyle aslında. Sadece havadan oynamalısın. Çok daha estetik bir oyun. Bireysellik öne çıkıyor. Görselliğin yanında kuvvet yoksa bu oyunu oynayamazsınız.

Başladığın dönemdeki plaj futboluyla bugünkü plaj futbolu arasında ne farklar var?

O dönem plajda B Ligi'ndeydik; şu an A Ligi'ndeyiz. Plaj futbolunda şöyle bir şey var. 2014'te iyi bir ekip yakaladık. Şu anki oyuncu grubuna baktığınızda 7-8 yıldır bir arada oynayan oyuncular. Yani devamlılık var. Ama futsalda o yok. Oyuncular BAL'da oynadıkları için futsalda devamlılığı sağlamak çok zor. Plaj futbolunda sezon mayısta başlar, eylül-ekim gibi biter. BAL başlayacak şekilde konumlanır.

Rakiplerin ligleri profesyonel olarak 10-11 ay sürüyor. Bizde bu durum kısıtlı. 365 günde rakipler belki bizden 1 milyon kez daha fazla topa dokunuyor. Ama biz buna rağmen amatör oyuncularla mücadele veriyoruz ve A Ligi'ndeyiz. Sence biz bu işin hangi seviyesindeyiz?

Plaj futbolu bir meziyet işi. Millî Takımımız iyi bir jenerasyon yakaladı. Adil Hocayla başlayan serüven, sonrasında Emrah Hocamla şimdi de Ozan Hocamla devam ediyor. Buradaki oyuncular hep birbiriyle oynayan bir ekip. Avrupa'da adam bunu branş olarak, iş olarak yapıyor. Başka bir iş yapmıyor. Ama buradaki herkes özveriyle geliyor. Gönüllülük esasıyla geliyor. Çalışarak, azmederek geliyor. Rusya Ligi'ne gidiyor, Portekiz Ligi'ne gidiyor adam; transfer oluyor. Buradaki her oyuncu tercih edilir ama vize problemimiz var. Vize problemi olduğu için gidemiyoruz. Giden arkadaşlarımız oldu ama dönemlik gidebildiler. Avrupa kupalarına çıkıyorlar; o zaman transfer oluyorlar. Bu iş de bizi etkiliyor.

Hepimiz plaj futbolunu ön plana çıkarmak için bir çaba içindeyiz. Ama sponsorlar da bu işin içine girmeli. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?

Beni Samsun'da herkes biliyor ama Türkiye geneline bakınca zayıf kalıyoruz. Biraz da başarıyla alâkalı bir durum bu. En büyük başarımız Avrupa altıncılığı… B Ligi'nden A Ligi'ne çıkarken şampiyon olduk… Bunlar unutulmamalı. Ama büyük kulüplerimiz; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray bu oyuna yönelse işler daha değişik olur. Plaj futbolu büyük kulüplerin katılımıyla güçlenir. Bu işi sahiplenen belediyelerimiz var ama giderler de ağır. Her kulübün yapabileceği iş değil.

Samsun coğrafyasının futbola bu kadar yatkın olmasını nasıl yorumluyorsun?

Samsun gerçek bir spor şehri… Sadece futbol da değil, diğer branşlarda da söz sahibi bir şehir. Benim yaşadığım Atakum bir sahil kasabası. 230 bin nüfusu var. Göç alıyor. Şartlar uygun. 11 kilometre sahil şeridi var ama mesela plaj futbolunda mesela etap yapamıyoruz. Bu konuda daha iyi yere gelmeliyiz. Plaj futbolundan insanlar para kazanabilse bu iş daha ilerleyecek. Biz buraya gönüllülük için geliyoruz. Arma için geliyoruz. Hedefimiz plaj futbolunu geliştirmek.

Kendine sonrası için nasıl bir plan yapıyorsun?

Bu oyunu Samsun'da geliştirmeyi planlıyorum. Bir arkadaş grubum var. Onlarla sürekli çalışma içindeyiz. Çalışmalarımıza karşılık bir tepki alabilsek daha rahat olacağız. Yatırım yapabiliriz. Daha çok oyuncu çıkartabiliriz. Millî Takım'a daha çok oyuncu gönderebiliriz. Antrenörlük mezunuyum ben. Bu işte adım adım gitmek lâzım. Bu işte biraz daha analiz tarafında olmak istiyorum. Eğitimlerini de aldım. Lisanslamasını yaptım. Şimdi faal oynadığımız için tam gidemiyoruz. Nokta koyunca eğitime daha çok yoğunlaşacağım. İyi bir ekibimiz var Samsun'da… Arkadaş grubuyla başladık bu işe. Kendi aramızda pay yaptık.

Türkiye'nin büyük bir coğrafyası var. Konya'dan oyuncu çıkartıyorsun, Van'dan oyuncu çıkartıyorsun; sahili geçtim, iç kısımlardan bile yararlanabiliyorsun.

Bizim insanımızda doğal bir yetenek var. Bu yetenek olmasa zaten oynayamayız. 4-5 aylık bir çalışmayla, 12 ay bu işi yapan profesyonellerle mücadele ediyoruz. Bu potansiyel olmasa A Ligi'nde yarışamayız. Yetenekli oyuncular bizi taşıyor. Plaj futbolunun maddî gücü yükselirse ülkenin nerelere geleceğini hayal edemiyorum. Dünya şampiyonu, Avrupa şampiyonu olur bu ülke…

Özel hayatından söz edebilir misin?

Eşim de spor akademisi mezunu. Aynı okulu bitirdik. Pilates antrenörlüğü yapıyor. 4 yaşında bir kızım var; Derin… Şu an jimnastik yapıyor ve yüzüyor. Sporun içinde büyüyor. Aslında şanslı bir nesil geliyor. Bizim dönemimizde mahalleye at, topu ver, o kadardı. Şimdi nerelerde dokunuşlar yapacağımızı bildiğimiz için çocuklar daha iyi yetişiyor. Kızım dalış ve yüzmede çok iyi. Üç yaşından beri kendisi yüzüyor. Yüzmeyi de biz öğretmedik; görsel hafızası ile kendisi öğrendi.