TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
"Her şey futbolcuda biter" 30.04.2007
"Her şey futbolcuda biter"

Turkcell Süper Lig'in en tecrübeli sol beklerinden biri; Volkan Bekiroğlu. Adanaspor'da başlayan kariyeri boyunca Gaziantepspor, Trabzonspor ve Malatyaspor formalarını giydi. Futbolu, şimdiki takımı Bursaspor'da bırakmak istiyor. Teknik direktörlerin takıma katkısını yüzde 25 civarında görüyor ama yine de "Her şey futbolcuda biter. Maç günü moralsiz olursan, güçsüz olursan, doğru taktik verilse bile uygulayamazsın" diyor.

Röportaj: Koray Gürtaş

Futbolcu olmaya nasıl karar verdin?

Ben aslen Adana'nın Kadirli ilçesindenim. Çocukluğumdan beri futbol oynamaktan başka bir şey yapacağımı asla düşünmüyordum. Kardeşim Serkan da futbolcu. Adanaspor'da iki sezon birlikte oynadık. Hatta Trabzon'a da gelecekti ama sakatlandı. Şimdi Karşıyaka'da futbol yaşantısını sürdürüyor.

29 yaşında olmana karşın kariyerin dört takımla sınırlı. Bursaspor'a gelene kadar nasıl bir rota izledin?

Futbola 1991 yılında Adanaspor altyapısında başladım. İlk hocam Gündüz Tekin Onay'dı. İlk maçımı Beypazarıspor'a karşı oynadım. Sırasıyla yıldız, genç ve A takımda forma giydim. 1999-2000 sezonuna kadar Adanaspor'da top koşturdum. Ardından Gaziantepspor'a transfer oldum. Ciddi bir sakatlık geçirdiğim için tam anlamıyla verimli olamadım. Gaziantepspor'dan sonra yeniden Adanaspor'a döndüm. Yine bir çıkış yaptım ve bu kez Trabzonspor'a transferim gerçekleşti. Bordo-mavili takımdan ayrıldıktan sonra yarım sezon Malatyaspor'da oynadım.

Trabzon'a gitmeden önce de Bursaspor'a transferin gündeme gelmişti. O dönemde neler yaşandı?

O zaman Bursaspor'un teknik direktörü olan Ümit Kayıhan beni aradı, transfer etmek istediklerini söyledi. Ama o bu teklifi yaptığında Trabzonspor'la anlaşmıştım. Orada lig ikinciliği yaşadım, Türkiye Kupası'nı aldık. Benim menajerim Bursalı bir isim; Özcan Süttaş. Ümit Hoca daha önce arasaydı belki Bursa'ya gelirdim.

Hagi kadar asist yapmıştım

Geçmişte daha ofansif bir oyun karakterin vardı ve seni daha sık hücumda görüyorduk. Bu durum sistemden mi kaynaklanıyordu?

A takıma çıktığım ilk dönemlerde 3-5-2 sistemi yaygındı. Beşlinin solunda oynuyordum ve daha çok ofansif görev yapıyordum. Biraz daha özgür oynuyordum. Ziya Hoca ile birlikte 4-4-2'ye adapte oldum ve defans yapmasını öğrendim. Bursaspor'da savunmaya bayağı iş düştüğü için çok fazla ileri çıkamıyorum. Ama bir kanat oyuncusu olarak fırsat buldukça hücumu düşünmelisin. 1998'de ofansif açıdan çok verimli bir sezon geçirdim. O sezon Hagi 14 asist yapmıştı, ben de 13 gol pası vermiştim.

Milli Takım için sol bek bulmakta zorluk çekiliyor. Sence bunun sebebi ne?

Bu sorunun cevabını bulmuş değilim. Sol ayaklı bir sürü oyuncu var. Ama yıllardır hep aynı kişilerin oynamasından dolayı bazı isimler arka planda kaldı diye düşünüyorum. Abdullah, Hakan Ünsal ve Ergün o kanadı yıllarca domine etti. Ümit Özat aslen sol bek olmamasına rağmen görev yaptı. İşte bu dönemlerde iyi oynayan diğer futbolcuların üzerinde hiç durulmadı.

Aslında sadece solda değil sağ bekte de sorun var. Artık iyi kanat oyuncuları yetişmiyor mu?

Sağda görev yapan Hamit çok iyi bir oyuncu. Zaten Bundesliga'da oynuyor. Ama hiç düşünülmeyen Emrah da o bölgenin en iyilerinden biri. Hasan Yiğit mükemmel form yakaladığı dönemlerde bile kadroya çağrılmadı. Üstelik yıllarca Ümit Milli Takım'da oynadı. Ben bu sezon maç kaçırmadım. Kendimi çok diri ve kuvvetli hissediyorum. Ama ben gidip de "Beni Milli Takım'a alın" diyemem ki.

Türkiye'de beğendiğin sol kanat oyuncusu var mı?

Kayserispor'da oynayan Fatih Ceylan başarılı bulduğum bir futbolcu.

Az önce Milli Takım'dan konuştuk. Millilerin Avrupa Şampiyonası finallerine katılma şansını nasıl görüyorsun?

Son iki maçından dört puan çıkaran A Milli Takım artık finallerin kapısını araladı. Özellikle Yunanistan karşılaşması hepimizi duygulandırdı. Türkiye adım adım hedefine doğru ilerliyor.

Sevdiğim şehirde iyi oynuyorum

Bursaspor ilk onbirinin değişmez isimlerinden birisin. İstikrarını neye borçlusun?

Uzun zaman üç sarı kartla oynadım. Buna karşın mücadeleden kaçmıyorum. Açıkçası biraz şanslıydım. Erciyes maçında sert oynadım ve o karşılaşmada sarı kart görmeliydim. Adanaspor'da da böyle bir istikrar yakalamıştım. Ben bulunduğum şehri ve takımı seviyorsam bu dinamizmi ve sürekliliği yakalıyorum. Buraya isteyerek geldim, ilk teklifte kabul ettim. Şehri ve takımı çok sevdim. Ortam güzel, düzenli bir hayatım var. Her ne kadar evli olmasam da evden idmana, idmandan eve gidiyorum. 29 yaşındayım, güçlü kalmak istiyorsan kendine bakman lazım.

Ankaragücü karşılaşmasında oyundan alınınca neler hissettin? Kendine "Bu sezon tüm maçlarda 90 dakika oynayacağım" diye bir hedef koymuş muydun?

Hedef koymadım. Sıkça özeleştiri yapan bir insanım. Ankaragücü maçında takım olarak çok iyi değildik. Ben de iyi oynamadım O gün herkes çıkabilirdi, piyango bana vurdu. Zaten her maç oynayacağım diye bir kaide yok. Maçtan maça konsantre olan bir insanım. Hocanın her türlü kararına da saygılıyım. Ben kendimi her zaman hazır tutmak zorundayım.

Sezonun ikinci yarısı Bursaspor için iyi başlamadı? İlk maçlarda neden zorlandınız?

Aslında ilk iki maçta zoru kolaya çevirebilirdik Ankaragücü maçında çok iyi oynadığımız bir dönemde basit bir gol yedik. Gol dışında rakibin bir pozisyonu var. Biz ise beş gol fırsatını değerlendiremedik. Erciyes maçında da şanssızdık. Rakip uzun bir süre bizim sahaya geçemedi. Bu iki maçı alsaydık her şey çok farklı olacaktı. Bu kötü sonuçların ardından Bursa'da çok olumsuz bir hava estirildi. Biz bu sezon için ligde kalma hedefini koymuş bir takımız. Bu nedenle bu eleştiriler doğru değil. Aynı şekilde seri galibiyetler sonrası bu kez UEFA Kupası telaffuz edilmeye başlıyor. Bunu da doğru bulmuyorum. Bence kamuoyu ne başarıları ne de kötü sonuçları fazla abartmalı. Takımın üzerine stres yüklemekten kaçınılmalı.

38-39 puan alan ligde kalır

Küme düşme tehlikesini sıkça yaşamış bir oyuncu olarak, ligde kalma barajının kaç puan olacağını tahmin ediyorsun? Bursaspor'un ligi nasıl bir konumda bitireceğini düşünüyorsun?

38-39 puan alan ligde kalır. Yıllarca Adana'da bu stresi yaşadığımız için bu hesapları iyi bilirim. Yarım sezon oynadığım Malatyaspor'da da küme düşme acısını yaşadım. Bursaspor'un ise bu sezonu ilk on içinde bitireceğine inanıyorum. Fakat yerimiz dördüncülük de olabilir, onunculuk da.

Gerçekten çok güzel gollerin var. En beğendiklerini anlatır mısın?

Her sezon en az iki gol atıyorum. Trabzon'da oynarken bir Gençlerbirliği maçında topu kendi ceza sahamızın az ilerisinde aldım. Dripling yapmaya başladım. Ben topu sürdükçe bir baktım ki sanki Gençlerli oyuncular kenara çekiliyor. Topu sürdükçe yoruldum, bari vurayım dedim. Orta çizginin az ilerisinden yolladığım şut nefis bir gol oldu. Bu gol o sezon yılın en iyi golü yarışmasında aday gösterildi. Ancak birinciliği Sergen'in Çaykur Rizespor'a attığı gol kazandı. Bu sezonun açılışında Galatasaray'a sağ ayakla attığım gol de şıktı. Fakat bir itirafta bulunmalıyım. O pozisyonda topu kontrol ettim, kontra yememek için sağ ayağımla vurdum. Bir de baktım ki top ağlarda.

Takım olarak Bursaspor'un bu sezon başarılı olduğunu düşünüyor musun?

Sistemimiz oturdu. Artık herkes ne yapacağını biliyor. Birbirimizin özelliklerini öğrendik. Başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Galatasaray, Beşiktaş ve Antalyaspor maçlarını kazanabilirdik. Daha iyi bir puana sahip olabilirdik ilk yarıda. Biraz önce bahsettiğim Erciyes ve Ankaragücü karşılaşmalarını da kazanmamız işten bile değildi. Antalya'da 10 kişi kaldıktan sonra o kadar dağılmamalıydık, ancak başaramadık.

Bursaspor'un Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş karşısında iyi oynamasına rağmen kaybetmesini hangi faktörlere bağlıyorsun?

Bana göre tek neden şanssızlık. Özellikle Galatasaray maçı inanılmazdı. O gün öne geçmemize ve 10 net fırsat yakalamamıza rağmen olmadı. Beşiktaş maçında da aynı şeyler yaşandı. Fenerbahçe'ye 4-0 kaybettiğimiz karşılaşmada bile ilk yarıda müthiş oynamıştık. Bu arada konu açılmışken, o maçta hak etmediğimiz bir tepki aldığımızı da söylemeliyim. Çünkü Bursaspor takımı çok şerefli bir oyuncu topluluğu. O mücadelenin ardından bize yöneltilen suçlamalar kesinlikle kabul edilemez.

Bursaspor taraftarının takıma katkısını nasıl buluyorsun?

Taraftar gerçekten bizim için itici bir güç. Fakat Sivasspor maçında biraz hayal kırıklığı yaşadım. Karşılaşmanın bitimine 20 dakika kala desteğin kesilmesi beni çok üzdü. Böyle bir davranış beklemiyordum açıkçası. Trabzonspor ve Denizlispor karşılaşmalarında ise muhteşemlerdi. Bu maçları kazanmamızda seyircinin çok ciddi katkısı oldu.

En çok futbolcu üzülür

Yenildiğiniz maçlarda taraftarın suçlamalarına hedef oluyorsunuz. Bu tür eleştirileri nasıl karşılıyorsun?

Taraftarın anlamadığı nokta şu; takım mağlup olduğu zaman futbolcu kadar kimse üzülemez. Çünkü yenilgi bizim bir haftamıza yansıyor. Üstelik işin ucunda ekonomik kayıp da var.

Kendinden yaşça büyük isimlere kaptanlık yapan Egemen'in performansını nasıl değerlendiriyorsun?

Egemen çok dürüst, çok düzgün bir çocuk. Sadece o değil, takımdaki tüm küçüklerimiz müthiş saygılı. Egemen kaptanlık görevini çok iyi yapıyor. Gençlerle de tecrübelilerle de iyi diyalog kuruyor. O yüzden Egemen'i çok takdir ediyorum. Yaşı genç olmasına rağmen uzun süre ligde oynamasının verdiği tecrübeyle zorlukları aşmış. Bazen çok ciddi, bazen çok şakacı. Özellikle de bana karşı.

Bursaspor'daki arkadaşlarından hangileriyle daha önce yolun kesişti?

Yavuz'la Adanaspor'da beraberdik. Hasan ve Ömer'le Gaziantepspor'da birlikte oynadık.

Adana futbolu neden bu kadar kötü bir halde?

Adana gerçekten futbolu seven bir kent. 2.Lig'deyken bir Eskişehirspor maçı oynadık, 25 bin kapasiteli statta 35 bin seyirci vardı. O sezon şampiyonluğa oynuyorduk. Büyük özlem vardı. Nitekim o yıl mutlu sona ulaştık. Adanaspor-Adana Demirspor rekabeti de heyecanı körüklüyordu. Şimdi iki takım da kötü durumda. Adana Demirspor Lig B'de, Adanaspor ise batma noktasından son anda kurtuldu. Şimdi 3.Lig'de. Artık rekabet kayboldu. İki takım taraftarı birbirlerinin maçlarına bile gidiyor. Geçmişte böyle bir şey düşünülemezdi bile. Ben bu iki takımdan birinin en azından Lig A'da olması gerektiğini düşünüyorum.

Bursaspor'da bırakmak istiyorum

Bir gün yeniden Adana'da oynamak ister misin?

Gaziantepspor'da oynadıktan sonra yetiştiğim kulüp olan Adanaspor'a dönmüştüm. Şu anda 29 yaşındayım. Adanaspor da 3.Lig'de. Bu işler belli olmaz ama açık yüreklilikle söylemeliyim ki, futbolu Bursaspor'da bırakmak isterim. Çünkü burada çok mutluyum.

Türkiye'de her zaman tartışılan hakemlerle ilgili olarak sen ne düşünüyorsun?

Hakemlerin performansını beğenmiyorum. Saha içinde ağırlıkları yok, inisiyatif kullanmıyorlar. Kötü niyetli olduklarını söyleyemem ama bence yeterli değiller. Ankaraspor maçında İsmail faul yaptı, kartı Hasan ağabey gördü. Sonra hakem yanımıza gelip, "Faulü kim yaptı?" diye soruyor.

Bugüne dek birlikte oynadığın futbolculardan bir altın karma oluşturabilir misin?

Kalede Ömer Çatkıç. sağ bek Emrah, sol bek ben olayım. Stoperler Trabzonspor'dan Erdinç ve bizden Egemen. Orta sahanın sağında Yattara, solda Maxim Romaschenko, ortanın göbeğinde Altan ile Cumhur ağabey. Forvette ise Fatih Tekke ve Ali Asım.

Hangi futbolcularla daha çok görüşüyorsun?

Emrah ve Fatih Tekke ile iyi görüşürüz.

Sana göre teknik adamların takıma katkısı ne orandadır?

Bana göre yüzde 25 ile yüzde 30 arasındadır. Sonuçta her şey futbolcuda biter. Maç günü moralsiz olursan, güçsüz olursan, doğru taktik verilse bile uygulayamazsın.

En renklisi Yılmaz Vural

Çalıştığın hocaların soyunma odasındaki hareket tarzlarını karşılaştırır mısın?

Soyunma odasında en enteresan insan Yılmaz Vural'dır. İlk yarı kötü bitmişse devre arası çok renkli geçer. Engin Hoca çok sakindir. Raşit Hoca ise hayli gergin olur.

Atmayı hayal ettiğin gol var mı?

Güzel goller attım ama arka direkte uçarak kafayla güzel bir gol atmak isterim. Yine arka direkte havadan gelen topa uzak mesafeden gelişine bir vole atmayı da düşlerim. Ben kafamda her maçı oynarım. Rüyamda bazen kendimi Milan'a karşı oynarken görürüm, bazen başka bir takıma. Futbolcular bu tür hayaller kurar.

Hangi oyuncular sana ters gelir?

Emrah'a karşı oynamak istemem. Bir de Yattara çok terstir. Bu futbolcuya önlem alamazsın. Her türlü çalımı atabilir. Çalım atamazsa topa vurur gider, çünkü çok hızlı. Fatih Tekke'yi de çekinecek forvetler arasında mutlaka saymak lazım. Patlama gücü inanılmaz. O kadar yetenekli ki, kafasıyla plase yapabiliyor. Zaten bana Türkiye'de en beğendiğin futbolcular kim diye sorsanız, geçmiş dönemden Rıdvan'ı, şimdikilerden de Fatih ile Sergen'i sayarım.

En çok hangi stat seni etkiliyor?

En çok Şükrü Saracaoğlu Stadı'nda oynamayı seviyorum. Oranın atmosferi müthiş. Trabzonspor'da oynadığım dönemde İzmir Atatürk Stadı'nda Türkiye Kupası finali oynamıştık. Orada olmak da keyifliydi.