32
33
2
1 Temmuz 2003 tarihi, Barcelona
kulübünü seven herkes için
büyük önem taşıyor. Zira o gün
23 yaşındaki Brezilyalı yıldız Ro-
naldinho’nun Paris Saint Germa-
in’den transfer edilişi resmiyet
kazanmıştı. Bu imza için Kata-
lanların kasasından sadece 32
milyon euro çıkacaktı. Sadece
birkaç hafta önce ezeli rakip Real
Madrid de David Beckham için
38milyon euro ödeyerek o yaz
mevsiminin en pahalı transferini
gerçekleştirmişti. O gün itiba-
riyle futbol tarihinin en pahalı
transferi ise 74milyon euro ile
Zinedine Zidane’a aitti.
Ronaldinho’nun Nou Camp’taki
imzasından 14 yıl sonra yine
deprem etkisi yaratan bir trans-
fere şahit olduk. Fakat bu kez
ters istikamette… Neymar’ın 222
milyon euroluk bedel karşılı-
ğında PSG’ye gidişi, bir süredir
öncü depremler yaratan o fay
hattının enerjisini iyice boşalt-
masını simgeliyordu. Öyle ki,
henüz Pogba’ya 105 milyon euro
ödenmesinin üzerinden 1 yıl bile
geçmemişti! Bu sarsıntı, kali-
tesi Neymar’a biraz yaklaşan
her futbolcunun değerini ciddi
biçimde artırarak artçı
depremlerle devam edecek.
Ronaldinho, Barcelona’nın
çehresini değiştirmeye
hazırlanırken transfer reko-
runu elinde bulunduran
Zidane, bu sıfatı Cristiano
Ronaldo’nun 2009 yazında
Real Madrid’e geçişine
kadar korudu. Hatta 2013
yazına, yani sadece 4 yıl
öncesine dek ikinci
sırada kalabildi. O yaz
gerçekleşen Gareth
Bale ve Neymar
transferleri Zidane’ı
dördüncülüğe
kadar itti. Ancak
ne olduysa
ondan sonra
oldu. Sebe-
bini ister televizyon yayın hak-
ları satışındaki çılgın yükselişte,
ister futbola dair ilginin ekono-
mik kriz bile dinlemeden artı-
şında arayın ama Zidane bugün o
listenin 12’nci
sırasında yer
alıyor. Yani 2001
yazında transfer
rekoru kırdıktan
sonra 8 yıl zirvedeki
yerini koruyan, 4 yıl
da ikinci sırada duran
bir futbolcu, sadece
son 4 yılda 10 basa-
mak birden aşağı indi!
Vaziyet kısa sürede bu
hale gelince artık futbol-
cuları takımdeğiştirmek
içinmotive eden daha fazla
unsur var. Basit mantıkla
daha fazla forma şansı bul-
mak veya daha yüksek sevi-
yedeki bir takımda oynamak,
eskiden beri süregeldiği üzere
halen transfer istemek için en
köklü unsurlar. Fakat bunların
yanı sıra Çin veya Amerika’daki
bol sıfırlı kontratlar kafa karıştı-
rabiliyor. Veya o kadar uzağa git-
meye gerek bırakmadan, zengin
bir işadamı tarafından yüksek
hedeflerle yeni satın alınmış orta
kalite bir Avrupa kulübünün di-
reksiyonuna geçmek ilgi çekici
olabiliyor. Artık büyük hayaller
kuran takım sayısı da arttığı için
mevcut kulübünde yeterince
değer görmediğini hisseden bir
oyuncu, sürpriz bir transferle
herkesi şaşırtabiliyor.
50
51
Transfer piyasasının
günden güne daha da
akıl almaz bir hale
gelişine an be an şahit
oluyoruz. Futbol daha
geniş bir coğrafyaya
yayıldıkça ve finansal
anlamda fazlaca cazip
göründükçe
tebdil-i mekânda
ferahlık arayan
futbolcuların sayısı da
artıyor. Üstelik bu artış
sadece nicel ve maddî
anlamda kalmıyor.
Artık kalburüstü bir
oyuncunun transfer
istemek adına daha çok
sebebi var.
Transfer
Ayrılık vakti
Mustafa Akkaya