TamSaha Dergisi - page 88-89

88
lah’a kalıyor. Allah’ın takdiriyle
her şeyde bir hayır var so-
nuçta. Fenerbahçe’den sonra
Bursaspor serüvenimde oyna-
dığım için, hocalarım tarafın-
dan izlendiğim için Millî
Takım’a gelebiliyorum. So-
nuçta benimhedeflerim
büyük. Ben hiçbir zaman İs-
tanbul ile, Fenerbahçe ile ken-
dimi sınırlamadım. Şimdi
Bursaspor ile de sınırlamıyo-
rum. Tekrar İstanbul’a dönmek
gibi bir çabamyok. Hedefim
yurtdışında oynamak. Hedef-
lerimher zaman büyük… Daha
çok süre aldığım için şu anda
hedeflerime daha çok yakla-
şabileceğimi düşünüyorum.
Tabiî bu benimde elimde…
Az çok cevap verdin ama yine
de soralım. Hocaların sende
gerçekten ne görüyor? Fener-
bahçe’de yedek kaldığın dö-
nemde bile Millî Takım’daydın.
Bütün Millî TakımTeknik Di-
rektörleri seni tercih etti.
Bunu nasıl değerlendiriyor-
sun?
“Bende şunu görüyorlar da bu-
radayım” demek benim tarzım
değil. Fenerbahçe’deyken çağ-
rıldığım zamanlar dâhil ken-
dimi her zaman hazır tuttum.
Kendimi hep en iyi şekilde
göstermeye çalışıyordum. İyi
maçlar çıkartıyordumve bu
yüzden AMillî Takım’a çağrılı-
yordum. Ama tabiî davet edil-
mediğimmaçlar da oldu. Her
kampa da gelmedim. Fakat oy-
nadığımdönemde bir şeyler
gösteriyordumki beni çağırı-
yorlardı. Burada anahtar ke-
lime çalışmak ve sabır… Ben
sabrettim, çalıştım; görev geldi
oynadımve AMillî Takıma
çağrıldım. Beklemenin bana
kattığı ve eksilttiği şeyler de
oldu tabiî ki. Ama şu anda oy-
nayarak açıkları kapatıyorum.
Kontratım süresince Fener-
bahçe’deyken, “Gitmek istiyo-
rum” demedim. Kontratım
bitene kadar orada görev yap-
tım. Sözleşmeli oyuncu olarak
beklemek zorundasınız. Ben
sadece çalıştım. Ama şimdi oy-
nayarak AMillî Takım’a çağrıl-
mak benim için daha büyük bir
olay. Volkan Babacan, ben ve
Hayrullah Mert Akyüz son iki
kamptır beraberiz. Her oyuncu
oynamak için Millî Takım’a ge-
liyor. Herkes oynamak istiyor.
Ama burada inanılmaz bir ar-
kadaşlık var. Volkan Baba-
can’la zaten eskiden beri
beraberiz. Beraber bu şekilde
götürüyoruz. Birbirimize sarılı-
yoruz. Bursa’da da kaleci arka-
daşlarımla aynı şekilde devam
ediyoruz. Harun’la birer ağabey
gibiyiz. Diğer iki arkadaşımıza
yol gösteriyoruz. Kişiliğimhep
bu yönde. Orada şu anda oynu-
yorum. Oynamıyor da olabilir-
dim. Millî Takım’da da görev
alacağım süreler olabilir; alma-
yabilirimde… Benim çizgim
futbolu bırakana kadar değiş-
meyecek. Bu şekilde devam
edecek. Sonrası biraz Allah’a
kalmış. Ben her şeyde bir hayır
olduğuna inanarak çalışmala-
rımı sürdürüyorum. Ne olaca-
ğını gelecek zaman
gösterecek.
Çok önemli penaltı kurtarışla-
rın ve bumaçla gelen bir şam-
piyonluk da var…
Ben penaltıyla gündeme gel-
mek istemezdimaçıkçası…
Çünkü bana göre penaltı yüzde
50’dir. Biraz şans, geri kalan da
gücünüz ve yeteneğinizdir.
Eğer güçlüyseniz daha uzağa
gidebiliyorsunuz. Bir penaltıyla
gündeme gelmeyi kendime ya-
kıştırmıyorum. Daha çok saha
içinde yaptığımkurtarışlarla,
yeteneklerimle ön plana çık-
mak isterim. Ama işte kaderin
cilvesi. O sezon ilerledikçe ave-
raj konuşulmaya ve o penaltı
gündeme gelmeye başladı.
Ama işte o zaman da ben yine
çalışıyordum. Şimdi de çalışıyo-
rum. Bunu hiçbir zaman boz-
madım. O dönemden sonraki
dönemlerde şans bulduğum
anlarda tabiî ki her maçı iyi oy-
nayamam. İyi oynadığımda
oldu; kötü oynadığımda oldu…
İyi olan anlarımsanıyorum
daha çoktu ki, Millî Takım
olsun, onun öncesinde Ümit
Millî Takımolsun sürekli çağrıl-
dım. 11 yaşından beri sürekli
futbolun içindeyim. 15-16 ya-
şından beri de Genç Millî Ta-
kımlardan buralara kadar
Elemelere kötü başlangıç
yaptığımız zaman ben de
kötü şeyler düşündüm.
“Acaba gidemeyecekmiyiz?”
dedim. İşler kötü gidiyordu.
Pek güzel bir ortamyoktu.
Ama daha sonrasında
galibiyetler arka arkaya
gelince, işler son raddeye
gelince Türklerin gücü
ortaya çıktı.
Selçuk ağabeyin golünden
sonraki sevinç anlatılamazdı.
O gol olduktan sonra Selçuk
ağabey bize doğru değil öbür
tarafa koşsa sahanın öbür
tarafına kadar koşacaktım
peşinden… O kadar sevindik.
Direkt gideceğimizi
düşünerek hocamız o
hamleleri yaptı.
Arda gerçekten çok emek
sarf etti. Oynamadan gelmek
kolay değil. Burada varını
yoğunu verdi. Onun büyük
emeği göz önünde
bulundurulmalı. Gerçekten
özverisi ve konuşmasıyla
onun liderliğini
hissedebiliyorum. Arda bu
Millî Takım için hembüyük
bir şans hembüyük bir
değer.
Açıkçası o gün Avrupa
Şampiyonası’na gitmemiz
belli olduktan sonra Serdar
Aziz’le çok konuştuk. “Biz bu
kadronun içinde olmalıyız.
Takıma bir şeyler
vermeliyiz” dedik. Bu
takımdaki bütünlüğü, o
sevinç yumağını gördükten
sonra hiçbir şeyden
korkmamamız gerektiğini
biliyoruz.
89
İtiraf etmek gerekirse Alper
Hocamızla çalışmalarımızda
çok daha fazla disiplin var.
Hep en iyisini yapmaya
çalışıyor. Ben de Alper
Hocamdan şunu aldım;
“Ben en iyisini yapmak
zorundayım.” Bu disiplinli
çalışmadan çokmemnunum.
Riva’da bütün imkânlar en
üst düzeyde tutulmuş. Bu
ortamı gören bir oyuncu,
bunları kaybetmemek için
her şeyi yapar. Çalışmasını
ne kadar arttırabiliyorsa
arttırır; performansını
yükseltir. Bu seviyeye
geldikten sonra aşağı
düşmek bir futbolcuyu
gerçekten zorlar.
1...,68-69,70-71,72-73,74-75,76-77,78-79,80-81,82-83,84-85,86-87 90-91,92-93,94-95,96-97,98-99,100-101,102-103,104-105,106-107,108-109,...152
Powered by FlippingBook