TamSaha Dergisi - page 62-63

kendilerine göre milliyetçi insan-
lar. Kendi taraflarından yazdılar.
Konuşuldu, edildi ama ben oradan
bu yüzden ayrılmadım. O zaman
David O’Leary vardı, hocamız.
O olay yaşandıktan sonra İngilte-
re’ye döndüğüm zaman, “Sana bir
hafta Dubai tatili veriyorum” dedi.
Beni Dubai’ye tatile gönderdi. Ka-
famı temizlemem için… Çünkü ne
de olsa millî maç oynuyorduk.
Burada abartıldığı gibi olmadı.
Sorun oldu, ama bu kadar olmadı.
R.A: Peki Beckham’la daha sonra
karşılaştınız mı?
Heatrow’da karşılaştık. Gazeteci-
ler bizi bir araya getirdi. Başarılar
diledik birbirimize. “Bizim olayı-
mız sahada kalır” gibisinden çok
güzel şeyler söyledi. Hâlâ bu ko-
nuların bu kadar konuşulması bile
saçma. Bizim zamanımızda böy-
leydi. Şimdi biraz daha iyi tabiî ki.
R.A: Biraz önce Milli Takım’da
oynarken kendinizi fedai gibi
hissettiğinizi söylemiştiniz.
O duyguyu biraz açar mısınız?
Millî Takımher şeyin üzerindedir.
Her kulübün üzerindedir. Allah’a
şükürler olsun ki ben o gururu
yaşadım. Millî maçlar elbette coş-
kuyla oynanmalı. Yürekten oy-
nanmalı. Hocalarımız tabiî ki
gerekli teknik-taktiği anlatıyor
ama oyuncular millî formayı giy-
diği zaman gururla oynamalı. Bu
forma herkese nasip olmaz. Ben
bu formayı çok fazla giydim. En
çok giyen 5 kişiden birisiyim. Bu
yüzden delegeyim. Oy kullanma
hakkımda var. Farklı bir gurur.
Demek ki bazı şeyleri iyi yaptık.
R.A: Sizin oynadığınız dönemde
Millî Takım çok iyi bir jeneras-
yon yakalanmıştı. Bu dönemi
yaşamış ve Dünya Üçüncüsü
olmuş bir oyuncu olarak; şu anki
Millî Takımımıza baktığınızda
neler görüyorsunuz? Sizce bu je-
nerasyonun artıları ve eksileri
nelerdir?
Bizim jenerasyona yakın bir jene-
rasyonun geldiğini görüyorum.
Çünkü arkadaşlık üst seviyede.
Herkes birbirini sevip, sayıyor.
Saha içindeki yardımlaşma son
derece iyi durumda. Geriye dönüp
baktığım zaman bizim jeneras-
yonu yakalamaya en yakın jene-
rasyon şu anki kadro… Zaten
başlarındaki hoca da o efsane
jenerasyonu yaratan kişi. Bu jene-
rasyona tabiî ki bazı tohumlar
ekti. Bizim jenerasyona yakın
en iyi jenerasyon, bu kadro.
R.A: Önümüzdeki Avrupa Şampi-
yonası’ndan beklentilerinizi
soralım?
Biz final takımıyız. Bir şeyi zorla-
dığımız zaman, konsantrasyonu-
muzu iyi verdiğimiz zaman
başarabilecek gücümüz var.
Oradaki her maç final havasında
geçecek. Bence çok daha başarılı
olacağımızı düşünüyorum.
R.A: Bir defans oyuncusu olarak
kariyeriniz boyunca hangi defans
oyuncularını beğendiniz ya da
örnek aldınız?
Bizimoynadığımız dönemlerde
efsane Franco Baresi’ler, Paolo
Maldini’ler vardı. Gerçi Maldini çok
fazla stoper oynamıyordu. Ama
defans bilgisi olarak onlar örnek
aldığımız insanlardı. Yani benim
illa örnek aldığım oyuncu budur
demedim. İyi olmak için çalıştım.
R.A: Bugün kimleri beğeniyorsu-
nuz?
Hakan Balta’yı çok beğeniyorum.
Devşirme stoper olmasına rağ-
men çok iyi pozisyon alıyor. Po-
zisyon bilgisi çok üst seviyede.
Oyun konsantrasyonu çok yük-
sek. Serdar Aziz, Semih çok iyi
stoperler. Ersan Gülümde çok iyi.
Ama devamlı kendilerini güncel-
lemeleri gerekiyor.
R.A: Sizi en çok zorlayan rakip
forvetler kimlerdi?
Brezilyalı Ronaldo’yu söyleyebili-
rim. O çok ekstra bir oyuncuydu.
Çok akıllıydı. Sanki sahanın içeri-
sinde değilmiş gibi gözükürdü
ama her zaman oyunun içindeydi.
Çok güçlüydü. Gerçekten onu
tutmak için çok fazla konsantre
olmuştum.
Unutamadığınız maçlar hangile-
ridir?
Mesela Senegal maçı hayatımda
unutamayacağımbir maçtır. Yarı
finale kaldığımız maç… İlhan Man-
sız’ın uzatmalarda altın gol at-
ması… 3 gol attığımMakedonya
maçı… Belçika’yı yenip gruptan
çıktığımız maç… Çok güzel maçlar
oynadık, bunları unutamıyorum.
R.A: Alpay Özalan bu kadar
büyük bilgi birikimi ve tecrübe-
siyle hayatının bundan sonraki
kısmında neler yapmak istiyor?
Tabiî ki teknik direktörlük haya-
limvar. Böyle bir planımvar. Çok
fazla kursa gitmek, çok fazla yar-
dımcı antrenörlük yapmak tabiî ki
çok önemli. Ama bazı şeyleri ya-
şamak, görmek çok daha önemli
diye düşünüyorumben. Dediğin
gibi birçok bilgi birikimimvar.
Gördüğüm şeyler var. Fatih Ho-
camdan Mustafa Hocama, Şenol
Hocamdan Avrupa’daki hocala-
rıma kadar birçok önemli isimle
çalıştım. Bunlardan çok ufak bir
şeyler kapsanız bile Türkiye’de
çok rahat iş yaparsınız. Hepsinden
öte saha içinde oyuncuyla iletişi-
miniz iyi olmalı. Çok rahat başara-
cağıma inanıyorum. Sadece
bizlere güvenilmesi lâzım. Yani
bazı yöneticilerin cesur olması
lâzımdiyelim açıkçası…
R.A: Türk futbolcusu ve Türk fut-
bolu sizin döneminizden bu dö-
neme nasıl bir gelişimgösterdi?
Şu anda oyuncuların çok daha üst
seviyede olması gerekiyor. Benim
beklediğim seviyeden daha altta-
lar. Sonuçta bu kadar kendinizi
güçlendirebilmek için bütün
ortam çok iyiyken, sahalar mü-
kemmelken bence beklediğimin
biraz daha altında seyrediyor
oyuncular…
R.A: YıldırımDemirören yöneti-
minin Türk futboluna kazandır-
dığı Riva Tesisleri hakkında,
geçmişten gelen ve her koşulu
çok iyi bilen bir futbolcu olarak
neler düşünüyorsunuz?
Ben “Avrupa’da oynadım” diyo-
rum. İnanın bana böyle bir tesis
Avrupa’da yok. Öncelikle sayın
başkanımıza ve devlet büyükleri-
mize çok teşekkür etmek istiyo-
rum. Sadece AMillî Takım için
değil; Türk futbolu adına çok
büyük önem taşıyan bir tesis bu-
rası. Türk futbolu büyük bir ka-
zanç içerisinde. Başta futbol aşığı
olan bir Cumhurbaşkanımız var…
Futbol deyince Cumhurbaşkanı-
mız her şeyi durduruyor hayatta.
Federasyon Başkanımız bu kadar
futbol aşığıyken bundan çok iyi
yararlanmamız lâzımdiye düşü-
nüyorum. Türkiye’ye devletimiz
tarafından 38 stat kazandırılmış.
Hâlâ da inşaatlar devam ediyor.
Bunu çok iyi bilen biri olarak söy-
lüyorumki Federasyon Başkanı-
mızın Süper Lig takımlarına ne
kadar yardımı varsa inanın bana
3. Lig takımlarına da o kadar yar-
dımı var… Aynı değerde bakıyor.
Kulüplerin ve oyuncuların bence
bu çok önemli iki kişiden fazla
fazla yararlanmaları gerektiğini
düşünüyorum. Bu tesisler başarı
açısından önümüzdeki seneler
içerisinde futbolumuza çok şey
katacaktır. Bunu da hep beraber
göreceğiz. Oyuncuların artık ken-
dilerini geliştirmekten başka
hiçbir şeye kafa yormamaları
gerekiyor. Bir oyuncuyumotive
etmek için böyle tesisler en
önemli şeydir. Şükür ki Yıldırım
Demirören yönetimi bunu başar-
mış durumda. Yakın zamana çok
daha güzel gelişmeler de olacak-
tır. Bunun çalışmalarını da yapı-
yor Başkanımız. HemFederasyon
Başkanımıza hemde devlet bü-
yüklerimize teşekkür etmemiz
gerekiyor.
R.A: AMillî Takımımız, Avrupa
Şampiyonası’na gitmeye hak ka-
zandı ve hepimizi gururlandırdı.
Avrupa futboluna baktığınız
zaman Fransa’da neler yapabili-
riz? Mevcut oyuncuların perfor-
manslarını da göz önüne alarak
Nasıl bir Türk Millî Takımı bekli-
yorsunuz?
Rakipler bizim için çok önemli
değil. Biz final maçlarını hep başa-
rıyla geçmiş bir ülkeyiz. O formayı
giydiğiniz zaman zaten farklı duy-
guya kapılıyorsunuz. Biz zaten
çok duygusal insanlarız. Çok fazla
yaşıyoruz bulunduğumuz ortamı.
Çok aşırı yaşıyoruz. Oyuncular
bunu pozitife dönüştürmek zo-
runda saha içinde. Oyuncular çok
iyi konsantre olduğu zaman şu
ekibin dünyada yenemeyeceği
takımyok. Yeter ki Millî Takım
coşkusuyla oynansın şumaçlar…
R.A: Futbolu bıraktığınız zaman
medyada da boy gösterdiniz ve
yorumculuk yaptınız. Geçmişten
günümüze medya nasıl bir geli-
şimgösterdi?
Bizim zamanımızda medya çok
acımasızdı. Şimdi biz olgunlaştıy-
sakmedya da olgunlaştı. Bizim
zamanımızda daha tersti. Çok
keskin eleştiriler vardı. Acımasız
eleştiriler vardı. Şu anda yapıcı
eleştiriler var. Bu da oyuncular
için çok daha avantajlı bir durum.
62
63
1...,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61 64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,76-77,78-79,80-81,82-83,...152
Powered by FlippingBook