PSG ve Monaco gibi derin cepli ra-
kiplerin olduğu bir ortamda Lyon
özüne dönerek tekrar zirveye
yükselmek istiyor.
Neden durdu?
2008 yazındaki son şampiyonluğa
kadar Lyon’un kendine has stra-
tejisi o kadar başarılıydı ki, bu sa-
yede Forbes dergisinin en değerli
20 futbol kulübü sıralamasında
kendine yer bulabilmişti. Şampi-
yonlar Ligi’nde o güne dek çeyrek
finalden öteye geçememiş
Lyon’un hedefi artık finale yükse-
lebilmekti. İşte kulübün başına ne
geldiyse bu hırs yüzünden geldi.
Yıllardır alışıldığı üzere altyapıdan
oyuncu yetiştirme stratejisi bir
kenara konuyor, Avrupa’daki
devlerin pahalı transfer politikası
kopyalanıyordu. Belki de Başkan
Jean-Michel Aulas’ın aklında
2004’teki Monaco örneği vardı.
Onlar finale yükselebildiyse Lyon
neden yapamasındı?
2008 yazında HatemBen Arfa ve
Löic Remy gibi altyapı mahsulleri,
Milan Baros ve Sebastian Squillaci
ile beraber toplam 30milyon eu-
roya elden çıkarılıyordu. Parlayan
yıldızları ederinden bir nebze fazla
paraya yolcu etmek Lyon’un geç-
mişine hiç yabancı değildi. Ancak
Makoun, Ederson, Lloris, Pjanic ve
Mensah gibi isimlere 53 milyon
euro harcanması, bazı şeylerin
değişmeye başladığına işaretti.
Gelenlerin yaş ortalaması 22’ydi
belki ama kulüp uzun süre sonra
ilk kez bir transfer döneminde
bu denli zarar ediyordu. Üstelik bu
bilinçli bir politika değişimiydi.
Tümkulvarlarda hüsrana uğrayan
Lyon, 7 yıl aradan sonra ilk kez
kupasız bir sezon kapatmıştı. Ne
var ki Aulas, dümenini henüz yeni
kırdığı rotadan şaşmadı. 2009 ya-
zında Benzema ve Keita’dan gelen
43 milyon euronun rüzgârı bu kez
kulübün kapılarını Lisandro
Lopez, Bastos, Cissokho, Gomis ve
Lovren’e tam 80milyon euro kar-
şılığında açıyordu. Sezon sonunda
Ligue 1 yine kaybedilse bile Lyon
ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde yarı
final görüyordu. Aulas, amacına
“biraz” mâliyetli de olsa yaklaştı-
ğını sanıyordu. İşte bu yanılgı,
artık pahalı sözleşmeleri karşıla-
makta zorlanmasına ve zarar
etmeye başlamasına rağmen Au-
las’ın çizgisini yine değiştirmedi.
Önceki iki sezonda yüksek be-
delle alınan isimler en azından
potansiyel vaat ediyordu. Fakat
2010 yazında Gourcuff ve Briand
gibi istenen patlamayı bir türlü
yapamamış oyuncular için harca-
nan 28milyon euro adeta çöpe
atılmış gibiydi. Ligue 1’da anca
üçüncü sırada kendine yer bula-
bilen, Şampiyonlar Ligi’ne ikinci
turda veda eden ve artık ağır
kontratlar altında iyice ezilmeye
başlayan Lyon’un projesi resmen
iflâs etmişti. Tambu esnada
PSG’nin Katar sermayesi saye-
sinde dev kanatlar takması, işleri
iyice zorlaştırıyordu.
Nihayet 2008-2011 yılları arasın-
daki yanlışın ardından Aulas, ku-
lübünü en iyi bildiği işi tekrar
yapmaya yönlendirdi. Bir Lyon ef-
sanesi olan ve genç takımın ba-
şında bulunan Remi Garde teknik
direktörlüğe getirildi. Son yıllarda
kulübe katılan yüksekmaaşlı
isimler, transfer edildikleri bede-
lin altında olsa bile sırayla yolcu
edildi ve yerlerine tıpkı eskiden
olduğu gibi altyapıdan oyuncular
getirildi. Nitekim zamanla Lyon
kendine has hızlı kontratak fut-
bolunu yine kendi yetiştirdiği
gençlerle oynamaya başladı. 3 yıl-
lık görev süresi boyunca Garde
tam anlamıyla kulüpteki kirli kanı
boşaltıp yerine tazesini pompala-
mıştı. Geçen sezonun başında
onun yerine geçen Hubert Fourni-
er’nin elinde artık kimliğini geri
kazanmış, başarıya aç ve genç bir
ekip vardı. Ona düşense artık bu
hazır takımı doğru hamlelerle sa-
haya dizip oyuncularına güven
aşılamaktı.
Nasıl bir altyapı?
Lyon’un kısa bir aradan sonra
tekrar parlayan altyapı sistemi,
geçtiğimiz sezon Avrupa’nın 5
büyük liginde tam 33 futbolcu ile
temsil edildi. U15 antrenörü Lau-
rent Courtois’ya göre bu güzel so-
nuca giden basamakların belli bir
sırrı var. Öncelikle bir yıldız adayı-
nın 10-12 yaş aralığında yetene-
ğini belli ettiğini savunuyor Cour-
74
75
Mustafa Akkaya
Geçtiğimiz sezon gencecik kadrosuyla Ligue 1’i epeyce zorlasa da nefesi yetmeyen
Olimpik Lyon, birçok futbol romantiğinin ah vahları arasında ikincilikle yetindi.
Yakın zamana kadar Fransa’nın zirvesinde yer alan kulüp için Şampiyonlar Ligi’ne
katılımanlamına gelen bu sonuç hiç de fena değil. Art arda gelen birinciliklerin
ardından Lyon duraklama devrine girse de gençlik ateşine yeniden kıvılcım
vererek yükselişe çevirecek gibi.
vrupa futbolu ile 2000’lerin
hemen başında ilgilenmeye
başlayan biri için beş büyük
ligin dördünde az çok rekabet
göze çarparken Fransa için
şampiyon henüz Ağustos
ayından belli gibiydi. 2002 ba-
harında tarihinin ilk lig şampi-
yonluğunu kazanan Lyon, top-
lamda 7 sezon üst üste zirve-
den inmeyerek adeta rakipsiz-
leşmişti. Üstelik Şampiyonlar
Ligi’nde de daha ileriyi zorlu-
yor ve bunu kendi yetiştirip
parlattığı oyuncularla başara-
rak örnek bir model sergili-
yordu. Ne var ki bu sürecin
sonunda daha da yükseğe zıp-
lamak adına tavizler veren
Lyon, kendini bir anda yokuş
aşağı inerken buldu. Bugün
Futbol Ekonomi
A
Lyon’un dirilişi
Remi
Garde
Hubert
Fournier