da’yla en çok ilgilendiği dönem-
lerden biri, elbette Sverisson’un
Beşiktaş’ta oynadığı yıllardı.
Ne var ki, bu küçücük ada Avrupa
futbolunda yer aldığı seviyeyi bir-
den değiştiriverdi. Yıllar önce An-
dorra ya da Malta’dan biraz daha
kuvvetli, Moldova ya da Azerbay-
can kıvamında, özellikle evinde
sizi epey uğraştıran ama herhangi
bir büyük turnuvaya katılamaya-
cağına dair yargının herkes tara-
fından paylaşıldığı bir ülke
takımıyken; 2013 yılının Kasım
sonuna dek bir Dünya Kupası rü-
yasıyla yaşadılar. Eğer Hırvatistan
son anda şaha kalkıp, play-off’u
ikinci maçta attığı gollerle kazan-
masaydı, bu büyük hayali gerçek-
leştirmelerine de ramak kalmıştı.
1946’daki Danimarka yenilgisi ile
futbol serüvenine başlayan İz-
landa, 94’te FIFA sıralamasında
37. sıraya kadar yükselmişti.
Fakat modern çağa ayak uydurup
her saha ve zeminde rakiple mü-
cadele edebilecek bir takımhaline
gelmek için 2000’leri beklemek
zorunda kalacaklardı. Geleneksel
olarak, özellikle sahasında ciddi
bir rakip olan İzlanda, 98’de Fran-
sa’yla, 2003’te Almanya’yla,
2004’te İtalya’yla, 2006’da da İs-
panya’yla 0-0 berabere kalmayı
başarmıştı.
Bern Mucizesi II
Almanya’nın bir futbolu devi ha-
line gelişinin ilk adımı, 1954 Dünya
Kupası’nın hikâyesini anlatan
2003 yapımı “Bern Mucizesi” filmi
iyi bilinir. Garip bir tesadüfle İsviç-
re’nin başkenti, bir başka ülkenin
de futbol dünyasındaki rüştünü
nihayet ispat ettiği bir maça daha
ev sahipliği yaptı. Fakat hikâyeyi
biraz daha baştan almakta fayda
var.
2011’de, önceki hocaları Olafur Jo-
hanesson’la yolları ayırıp İsveçli
Lars Lagerback’ı göreve getirme-
leri, İzlanda için bir diğer dönüm
noktası oldu. 2012 Avrupa Futbol
Şampiyonası elemelerinde, yal-
nızca evlerinde Güney Kıbrıs’ı ye-
nebilmişlerdi. Ocak 2011’deki
5-3’lük Portekiz yenilgisinden
sonra artık çalıştırıcılarını değiş-
tirmeleri gerektiğine kanaat ge-
tirdiler. Takımdaki lejyoner
oyuncu sayısı hemnitelik hemde
nicelik anlamında artmıştı. Yılla-
rını Ada’daki kulüplerde geçirip
futbolunu olgunlaştırmış vete-
ranların yanında, Danimarka,
Norveç ya da Hollanda gibi liglerde
kendisini kanıtlamaya çalışan bir
çok genç yıldız adayları vardı. La-
gerback, İskandinav futbolunun
inceliklerini, ayrıntılarını bilen bir
teknik adamdı; İsveç’i 5 defa üst
üste büyük bir şampiyonaya gö-
türmeyi başarmıştı. İzlanda için
artık, uluslararası arenada çok
kariyerli ve potansiyeli başarıya
çevirebilme konusunda tescilli bir
teknik direktöre ihtiyaç vardı; La-
gerback İzlanda’nın başarı, İz-
landa da Lagerback’ın yeniden
ayağa kalkış hikâyesi olabilirdi.
Lars Lagerback, kısa süre içeri-
sinde ekibi yeniden organize ede-
rek sonuç almaya başlamıştı bile.
2014 Dünya Kupası Elemeleri’ne 11
maç ve 25 yıldır yenemedikleri
Norveç’i mağlup ederek başladı-
lar. 2-1’lik Arnavutluk ve Slo-
venya galibiyetlerinde Totten-
ham’ın orta sahasından Sigurds-
son’un serbest vuruşlardan kay-
dettiği gollerin önemi büyüktü.
İnişli çıkışlı maçlarla bazen şaşırt-
24
25
Yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı bir ada olmasına rağmen, yıllarca Avrupa’nın büyük
liglerine oyuncu ihraç etmekte hiç de zorlanmayan İzlanda, sonundamillî takımlar
düzeyinde de dikkat çekmeyi başardı. 2014 Dünya Kupası finallerini kıl payı kaçıran
İzlandalılar, EURO 2016 elemelerinde Millî Takımımızın yanı sıra Hollanda’yı da arkasında
bırakarak Çek Cumhuriyeti ile birlikte finallere adını yazdırdı. İzlandalılar, Millî Takımımızla
oynayacakları 13 Ekim’deki son grupmaçına, tarihlerinde ilk defa bir büyük turnuvanın
finallerinde mücadele edecek olmanın gururuyla gelecek.
İzlanda
Kuzeyliler tarih yazdı
B
ugüne dek İzlanda’yı hep farklı
sebeplerle tanıdık. Nüfusu 500
bine bile ulaşmayan Kuzey At-
lantik’teki bu küçük ada, her
nasılsa dünyayı düzenli olarak
sarsabiliyordu. Björk, Grammy
Ödülleri toplayan, her ülkede
tanınan bir yıldız oldu. 2008
banka kriziyle iflâs ettikleri
duyuruldu; ülkenin batan üç
büyük bankasında parası olan
Avrupalılar çok büyük panik
yaşadı. 2010’da, ismini doğru
telaffuz etmenin neredeyse
imkânsız olduğu yanardağları
Eyjafjallajökull harekete geçti,
tümkıtada hava trafiği
II. Dünya Savaşı’ndan bu yana
en büyük kesintisini yaşadı.
Pek çok farklı yönden ana
gündemmaddesi olan İz-
landa’da spor, “ünlü” olmaları-
nın sebepleri arasında değildi.
Hatta eğer “Dünya spor tari-
hinde iz bırakan takımları
nedir?” diye sorsak, futboldan
çok “2008 Pekin’de Olimpiyat
finali oynayan hentbol takım-
ları” cevabını vermemiz gere-
kir. FIBA Europe’un başkan-
lığını yıllarca yürüten ve birkaç
yıl önce yaşamını yitiren Ola-
fur Raffnson, yıllarca Avrupa
basketboluna hizmet etmiş
saygıdeğer isimlerinden biriydi.
Futbolda Türkiye’nin İzlan-
Tarih Maç Skor Statü
24.09.1980 Türkiye-İzlanda 1-3 Dünya Kupası Eleme
09.09.1981 İzlanda-Türkiye 2-0 Dünya Kupası Eleme
12.10.1988 Türkiye-İzlanda 1-1 Dünya Kupası Eleme
20.09.1989 İzlanda-Türkiye 2-1 Dünya Kupası Eleme
17.07.1991 İzlanda-Türkiye 5-1 Özel Maç
12.10.1994 Türkiye-İzlanda 5-0 EURO 1996 Eleme
11.10.1995 İzlanda-Türkiye 0-0 EURO 1996 Eleme
09.09.2014 İzlanda-Türkiye 3-0 EURO 2016 Eleme
Türkiye - İzlanda AMillî Maçları