TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
EURO 2016 için üç kanaldan operasyon 1.04.2010
EURO 2016 için üç kanaldan operasyon

2016 Avrupa Şampiyonası'na ev sahipliği için İtalya ve Fransa ile giriştiğimiz yarışta Nisan ayı çok önemli bir dönemeç. Bu dönemeçte avantaj sağlamak için ne gibi çalışmalar yapıldığını, TFF Genel Sekreter Vekili ve Euro 2016 Proje Direktörü'yle konuştuk. Orhan Gorbon, bu süreçte teslim edilen adaylık dosyasındaki revizyonların yapılacağını, yurtiçi ve yurtdışı tanıtım projelerinin sürdürüleceğini, oy kullanacak UEFA İcra Kurulu üyeleriyle de yoğun tempoda görüşmeler yapılacağını belirtiyor ve "Şansımızı yüzde 33'e yükselttik" diyor.

Röportaj: Duygu Terzioğlu

Adaylık sürecinde son iki aya giriyoruz. Gelinen aşamayı özetleyebilir misiniz?

Bu tip adaylıklarda üç farklı faaliyet yürütmek gerekiyor. İlki işin tamamen teknik tarafı. Stadyumlar, havaalanları, oteller, biletler, vs... Bütün bu bilgiler doğrultusunda çalışmaları yapıp dosyayı hazırlamak ve 15 Şubat tarihinde teslim etmemiz gerekiyordu. Adaylık dosyamızı bitirdik, teslim ettik. Şimdi UEFA'dan dosyamızla ilgili bazı sorular ve yorumlar bekliyoruz. Onları da hazırlayıp soruların cevaplarını yeniden UEFA'ya göndereceğiz. İkinci olarak hem yurtiçi hem yurtdışı tanıtım alanlarımızda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gerek yabancı basın gerekse yurtiçi basın kaynaklarını kullanarak outdoor medya ve TV için oluşturduğumuz projelerimizi uyguluyoruz. Bu şekilde Türkiye'de ve Avrupa'da bilinirliliği arttırıyoruz. Üçüncü ve son kısım dış ilişkiler. Oy kullanacak olan UEFA İcra Kurulu üyeleri ile temaslarımız çok büyük önem taşıyor. Bu konuda da çok yoğun bir tempo içerisindeyiz. 28 Mayıs'a kadar inşallah her üç kanalda da başarılı bir operasyon yürüteceğiz.

Çok yoğun bir seyahat trafiği içerisindesiniz. Şu ana kadar nereleri ziyaret ettiniz ve bundan sonra nereye gidilecek?

UEFA bünyesindeki adaylık konularında etkili olan iki ayrı çok önemli komite var. En önemlisi UEFA İcra Kurulu. Bu komitenin oy kullanacak olan 13 üyesi var. Her birini tek tek ziyaret etmeyi planlıyoruz. Şu ana kadar 5 ülke federasyonuna ziyarette bulunduk. Malta, Litvanya, Almanya, Hollanda ve Romanya. Nisan ayı çerçevesinde geri kalan 8 ülkeyi de ziyaret edip oy verecek olan komite üyelerine direkt olarak projemizi anlatacağız. Bir de UEFA'nın Milli Takımlar Komitesi var. Bu komite çoğunlukla diğer federasyonların genel sekreteri olarak görev yapan yaklaşık 14 kişiden oluşuyor. Onları da tek tek ziyaret etmeyi planlıyoruz. UEFA İcra Kurulu ile yapılan görüşmeler üst düzey, başkanlar seviyesinde gerçekleşiyor. İkincisi ise daha ziyade genel sekreterler seviyesinde olacak. 28 Mayıs'a kadar olan süreçte her iki komite üyelerinin hepsini, yani yaklaşık 25 ülkeyi ziyaret etmiş olacağız.

Nisan ayı çok önemli bir ay. Değerlendirme ziyareti yapılacak. Bununla ilgili nasıl hazırlıklar yapıyorsunuz?

8-9 Nisan tarihleri arasında UEFA heyeti İstanbul'a teftiş ziyaretinde bulunacak. UEFA'nın bize bildirdiğine göre iki heyet halinde geliyorlar. Teknik ve politik konularla ilgili olarak ikiye ayrılıyor. Teknik komite dosya içeriği ile ilgili araştırmalar yapmak üzere geliyor. Politik konuyla ilgilenen komite ise devlet desteğiyle ilgili konularda görüşmeler yapacak. Bu her iki toplantı için çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Toplantılar İstanbul Çırağan Oteli'nde gerçekleşecek. Gerek devletimiz, gerek bizler o toplantılarda da UEFA yetkililerini etkilemeyi başaracağız. Bu tip hazırlıkların mükemmel organize edilmesi çok önemli. Çünkü teftiş ziyaretini mükemmel organize eden bir ülke, teftiş ziyaretine gelen UEFA yetkilisine "Bakın normalde bizim bütün organizasyonlarımız bu kalitededir" diye gizli bir mesaj vermiş oluyor. Dolayısıyla bu teftiş ziyaretinin en ufak detayına kadar tek tek planlanması çok büyük önem taşıyor.

Kamuoyundan alınan destek konusunda neler düşünüyorsunuz?

Tabii ki Türkiye gibi bir futbol ülkesinde ve genç nüfusa sahip bir ülkede hiçbir zaman kamuoyu desteğinden şüphemiz olmadı. Kamuoyumuz tamamıyla bizim arkamızda. Aslında birçok daha enteresan projeyle çok daha heyecanlı, çok daha Türkiye'yi kapsayan, kamuoyuna yönelik projeler hayata geçirilebilirdi. Bu çok önemli ancak şu anda bütün dikkatimiz ve ilgimiz batıya kaymış durumda. 13 adet UEFA İcra Kurulu üyesinden oy almak için Avrupa'da uygulanması gereken birçok proje var. Şu anda onlarla daha çok meşgulüz. Kamuoyu desteği için çok teşekkür ederiz, ancak şu anda bütün enerjimizi lobi faaliyetlerine veriyoruz. Bir takım paydaşlarımızla görüşemediysek, nedeni bundandır.

Guus Hiddink'in Milli Takım Teknik Direktörü olması adaylığımızı nasıl etkiler?

Kesinlikle bu çok güzel bir durum. Yani zamanlama olarak çok güzel. Tam UEFA EURO 2016 kararının verilmesine 72 gün kala Sayın Guus Hiddink'in böyle bir görevi kabul etmesi bizim için çok olumlu bir gelişme. Tabii bu Sayın Guus Hiddink' in kişiliği ile de sınırlı değil. Sanırım bu bütün Avrupa kamuoyuna, Türkiye'nin Türk futbolunu yeni bir seviyeye çıkartmak için ne kadar doğru işler yaptığını, Türkiye'nin ne kadar uzun vadeli ve enternasyonal düşündüğünü gösteriyor. Sayın Başkanımız, yönetim kurulumuz ve UEFA EURO 2016 vizyonumuzun Milli Takım vizyonumuzla örtüşmesi buradaki en büyük mesaj. Tabii bütün bunların dışında da Guus Hiddink'in Avrupa'daki bilinirliği, Hollanda'da gazetesindeki köşe yazısı, bundan sonra bizim talep etmemiz durumunda katılacağı organizasyonlar ve yabancı basınla temasları bizim adaylığımız için çok faydalı olacak. Özetlemek gerekirse, adaylığımız için bu gelişme çok iyi bir zamanlamada, çok iyi bir destek oldu.

Rakiplerimizle ilgili gelişmeleri takip ediyor musunuz?

Tabii ki çok yakından takip ediyoruz. Hem medyadan hem UEFA üzerinden takip ediyoruz hem de İtalya ile biraz baha birebir temasımız var. Yani takip ediyoruz ama zaten bir sürpriz yok. İtalya, Fransa gibi Avrupa futbolunun devlerinden, Avrupa'nın en aktif iki oyuncusundan böyle bir organizasyon sürecinde yavaşlamaları, geri düşmeleri zaten beklenemez. Her iki ülke de kazanmak için elinden geleni yapıyor. Takip etmekle beraber şu anda çok şaşırtıcı, sürpriz bir durum yok.

Bundan sonra ne tip çalışmalar yapacaksınız?

Bu dönemden sonra üç tane çok önemli olay var. Bir tanesi bahsettiğim 8-9 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan teftiş ziyaretinin çok iyi geçmesi. İkincisi 28 Mayıs'ta yapılacak olan nihai sunum. 30 dakikalık çok etkileyici bir sunum olması gerekiyor. Aday olan her ülke bu sunumu gerçekleştirecek. Bizim bu konuda çok çok iyi çalışmamız lâzım ki İtalya ve Fransa'dan daha iyi bir iş çıkaralım. Şu anda onu planlıyoruz. Son olarak da diğer ülkelerle temaslarımız büyük önem taşıyor. Oy verecek olan kurul üyelerinin kalbine hitap edecek söylemler yaratmaya çalışıyoruz. Bundan sonra bütün enerjimizi bu üç faaliyete vereceğiz. Hedefimiz, dikkatimizi dağıtmadan bu üçünü muhteşem şekilde yapmak.

Türkiye'nin şansı nedir?

Bu tip adaylıklarda o kadar çok farklı yönden bakılabiliyor ki, her şeyi söylemek mümkün. Bazı açılardan Türkiye'nin şansı çok yüksek ama bazı açılardan da rakiplerin şansı çok yüksek ve dediğim gibi rakiplerimiz de çok zorlu. Normal şartlarda üç adayın olduğu bir yarışta herkesin şansı yüzde 33'tür. Ancak İtalya ve Fransa gibi çok favori ve çok güçlü ülkelerin karşımızda olmasından dolayı sanki biraz daha düşük, yüzde 20 ile başladık gibi algılanabilir. Ama çok yoğun çalışmalarla ve bu işi çok ciddiye alarak şansımızı yüzde 33'e yükselttiğimizi düşünüyorum. Şu an itibarıyla şansımız yüzde 33'ten fazladır demek doğru olmaz. Ancak bence Türkiye'nin İtalya ve Fransa gibi dev ülkelerle eşit şansa sahip olması Türkiye Futbol Federasyonu'nun bir başarısı olarak görülmeli. Birçok alanda İtalya ve Fransa'nın seviyesine yükselmeye çalışırken adaylığımızın bu düzeyde olması bence çok gurur verici, güzel bir gelişme.