Previous Page  54-55 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 54-55 / 162 Next Page
Page Background

arkadaşları için kullananmü-

kemmel bir insan. Baktığınız

zaman ben Dennis Bergkamp’la,

Sol Campbell’la, Thierry Henry,

Patrick Viera gibi isimlerle çalış-

tım. Ama bu yaşta onun yaptık-

ları, idman temposu, kazanma

hırsı diğer oyuncuları da tetikli-

yor. Zaten takımı da belirli bir

seviyede tutan onun bu kazanma

isteği ve idmanlarda herkesten

fazla çalışması. Takımkaptanı 37

yaşında bu tempoyla çalışıyorsa

kimsenin idmanlarda ya da maç-

larda kaytarma şansı olmuyor.

Ligimizde takımların kadrosunda

14 yabancı oyuncu yer alabiliyor.

Sahada çok az sayıda Türk

oyuncu görüyoruz. Fransa ve

İngiltere’yi göz önüne alarak

yabancı oyuncu sayısını siz nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Aslında bu tuzak bir soru. Çünkü

her türlü cevaba açık. Ama şöyle

bir gerçek var. İngiltere yabancı

kuralını serbest bırakmasaydı

bugün Premier Lig asla olmazdı.

En azından en iyi oyuncuları

seçme ve getirme şansınız var.

Çünkü baktığınız zaman İtal-

ya’nın, Meksika’nın Arjantin’in en

iyi oyuncularını seçebiliyorsunuz.

Aynı şekilde Fransa’da da bu tarz

sıkıntılar yaşandı. Polemik olu-

yordu. İyi midir, kötümüdür diye

tartışılıyordu. Ama ben şuna ina-

nıyorum. Eğer doğru oyuncuları

getirirseniz Türkiye’ye, buradaki

genç oyuncular da çok şey

öğrenecektir. Adebayor,

Arsenal’de, Manchester City’de,

Tottenham’da, Real Madrid’de

oynamış bir oyuncu. Buraya

geldiği zaman insanlar, “Bu kadar

takımda oynamış Adebayor, 32

yaşında böyle çalışıyor” deyip

kendisine dersler çıkartıyor. Aynı

şekilde benim için de, Emre için de

geçerli bu… Bu tarz oyuncuları ge-

tirdiğiniz zaman genç oyuncuların

ve diğer takımdaki oyuncuların

saygısını kazanıyorsunuz. Eğer

doğru oyuncuları seçiyorsanız

Türk oyuncular da kazanıyor. 32

yaşındaki Adebayor tümhırsıyla

çalışıyorsa diğer oyuncuların ça-

lışmaktan başka bir şansı kalmı-

yor. Çünkü şöyle düşünüyorlar:

“AdamArsenal’de, Manchester

City’de, Real Madrid’de oynadı ve

nasıl çalışıyor. Benimdaha çok

çalışmam lâzım.” Ben şuna inanı-

yorum. Bunu doğru dengede

ayarlamak lâzım. Yabancıları geti-

rirken hak eden Türk oyunculara

da şans vermek lâzım. Türkiye

Futbol Federasyonu da zamanla

bu konuyu dengeye oturtacaktır.

Ailenizle birlikte özel hocadan

Türkçe öğrendiğinizi duyduk.

Bunu bir hobi olarakmı,

yoksa gereklilik olarakmı

yapıyorsunuz?

Benimve aile bireylerimin Türkçe

öğrenmesinin tek sebebi sizlere ve

ekmek kazandığımız ülkeye duy-

duğumuz saygıdan kaynaklanıyor.

Asla mükemmel bir şekilde Türkçe

konuşamayacağım. Ama her şey-

den önce saygı var. Bana hayatımı

kazanmamı sağlayan ülke burası. 16

yaşında İngiltere’ye gittiğim zaman

İngilizce öğrenilebilecek güzel bir

dildi. Bundan dolayı kolay olabilir

ama buraya gelirken de aynı kafa

yapısında geldim. Ben size saygı

duyuyorum. Baktığınız zaman

tercümanımız var, toplantılarda

kulaklıklarımız var, dinleme

yapabiliyoruz. Belki hiçbir zaman

güzel Türkçe konuşamayacağım

ama sizi anlayacak kadar Türkçem

olacak. Bu da tamamen benimve

ailemin sizlere olan saygısından

kaynaklanıyor.

İstanbul’da nasıl bir hayatınız var?

Boş zamanlarınız nasıl geçiyor?

Adapte oldunuz mu?

Birkaç gün önce evime taşındım.

Açıkçası şu an İstanbul’da yaşama-

nın ne olduğunu anlayabilmiş

değilim. Ailem4 hafta önce geldi.

Öncesinde maçlar ve kamplar vardı.

Ben İngiltere’den çıkarak ve yurt

dışında futbol oynamaya karar

vererek konfor alanımdan çıkmış

oldum. Çünkü orada kurulu düze-

nimvardı. Bildiğimbir ülkeydi.

Buraya geldim. Kulübümün bana

sağladığı otel, Türkiye’nin en iyi

otellerinden biri de olsa sonuçta

kendi eviniz değil. Kendi evime kısa

süre önce geçtim. O zamana kadar

otelde kaldım. Dünya üzerinde evi

olmayan, arabası olmayan, açlık

çeken insanlar var. Bu belki

küstahça gelebilir ama bu kadar

uzun yıllar bazı şeylere alışmış bir

oyuncu olarak yeni şeylere ve yeni

bir ülkeye alışmak zaman alıyor.

Çünkü baktığınız zaman ilk baş-

larda öyle şeyler oldu ki… Araba

kullanırken kayboldumve 15 daki-

kalık yolu 45 dakikada geldim. Ya

da sizler süpermarkete gittiğinizde

istediğiniz ürünü alırken ben orada

ne yazdığını bilmiyorumve alamı-

yorum. Ailemde bilmiyor. Bu tip

bazı zorluklar var. Mesela kızımı

okula götürmem için sabah

06.00’da kalkmamgerekiyor. Sonra

idmana geliyorum. İdman bitince

yorgun oluyorum. Yani dediğimgibi

şu an evimize geçtik. Açılmamış

koliler ve bazı tadilatlar var. Belki

1-2 ay sonra sizinle yine röportaj

yaparsak İstanbul’un keyifli

yanlarını anlatabilirim. Şu an

adaptasyon sürecindeyim.

Türkiye, Dünya Kupası elemele-

rinde 16 puanlı Hırvatistan ve İzlan-

da’yı 14 puanla takip ediyor. Türk

Millî Takımı’nın Dünya Kupası şan-

sını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle şunu söyleyeyim. Çok sıkı

bir Türk Millî Takımı taraftarıyım.

Bu ülkede oynamaya başladıktan

sonra canı gönülden sizi destekle-

meye devam edeceğim. Şuna inanı-

yorum. 37 yaşındaki Emre, Millî

Takım’a çağrılıyorsa bunun bir ne-

deni vardır. Zaten oynadığı futbola

kimse bir şey demiyor. Oynadığı

futbol çok üst seviyede yaşına rağ-

men. Biz Brezilya’daki Dünya Kupa-

sı’na gittiğimiz zaman Fransa Millî

Takımı Teknik Direktörü Didier

Descahmps’ı çok eleştirmişlerdi. O

oyuncu niye çağrılmadı, bu oyuncu

niye çağrılmadı diye… Bence 22 en

iyi oyuncuyu çağırmak yerine en

güzel harmoni nasıl sağlanır bunu

düşünmek ve buna göre oyuncular

davet etmek gerekir. Çünkü baktı-

ğınız zaman iki maç için 10 günlük

bir süre var. Bugünlerin sıkıntı

çekilmeden geçilmesi lâzım. Böyle

zamanlarda Emre Belözoğlu, Arda

Turan gibi isimler çok önemli. Hatta

bu tarz oyuncular oynamasa bile

koskoca bir ülkeye umut ışığı

olacaklardır. Genç oyuncular bu

isimlerle birlikte olmanın keyfini çı-

kartacaktır, tecrübe edineceklerdir.

Türk Millî Takımı’nın başarılı olaca-

ğına canı gönülden inanıyorumve

sizi destekliyorum.

Teknik direktörlük düşünüyor

musunuz?

Size yaşlıyımdedim ama daha o

kadar da yaşlı değilim (gülüyor).

İnanın bana teknik direktör olmak

çok zor bir şey. Bence en zor meslek

hocalık. Şu an önümde futbol oyna-

yacak yıllarımvar. Ama şöyle bir

gerçek de var. Ben çocukları çok

seviyorum. Eğer futbolun içinde

olacaksamve hoca olacaksam

bunu gençlerle yapmak isterim.

Belki 3-4 sene sonra size vereceğim

cevap değişebilir ama şu an böyle

düşünüyorum. Çocukları çok sevi-

yorum. 15-16 yaşındaki oyuncuları

alıp onları A takıma çıkartmak

isterim. Gençlere ve çocuklara

öğretmeyi çok seviyorum.

Benimve aile bireylerimin Türkçe öğrenmesinin tek

sebebi sizlere ve ekmek kazandığımız ülkeye

duyduğumuz saygıdan kaynaklanıyor. Asla

mükemmel bir şekilde Türkçe konuşamayacağım.

Ama her şeyden önce saygı var. Bana hayatımı

kazanmamı sağlayan ülke burası.

Çok sıkı bir TürkMillî Takımı taraftarıyım. 22 en iyi

oyuncuyu çağırmak yerine en güzel harmoni nasıl

sağlanır bunu düşünmek gerekir. İki maç için

10 günlük bir süre var. Böyle zamanlarda Emre, Arda

gibi isimler çok önemli. Bu tarz oyuncular oynamasa

bile koskoca bir ülkeye umut ışığı olacaklardır.

Eğer doğru oyuncuları

getirirseniz, buradaki

gençler de çok şey

öğrenecektir. İnsanlar

“Adebayor 32 yaşında

böyle çalışıyor” deyip

kendisine dersler

çıkartıyor. Eğer doğru

oyuncuları seçiyorsanız

Türk oyuncular da

kazanıyor. Yabancıları

getirirken hak eden Türk

oyunculara da şans

vermek lâzım.

54

55