Previous Page  20-21 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20-21 / 162 Next Page
Page Background

boşalttığı alana sık sık sağ beki-

mizin Kaan Ayhan’ın girmesi ve

uzun deparlarla Hırvatların sol

kanadını felç etmesiydi. Ancak bu

bindirmeler pozisyonla sonuçlan-

mayacak ve ilk yarı da golsüz

sona erecekti.

İkinci yarıya da takımlar aynı

kadrolarla başladı. Oyuna etkili

giren taraf yine Hırvatlardı. 52’nci

dakikada sağ çaprazdan kazan-

dıkları serbest vuruşu Luka

Modric arka direğe kullandı, Dejan

Lovren’in kafa vuruşunda, kaleci

Volkan Babacanmeşin yuvarlığı

iki hamlede kontrol etti. Bir da-

kika sonra ise bu defa Brozovic’in

sağdan ortasında ceza sahasın-

daki Perisic’in kafa vuruşunda top

Volkan Babacan’ın kontrolünde

sağdan auta çıktı.

Yine 10 dakikalık bu rüzgârın

ardından Millî Takımımız da

Hırvatistan’a karşılık vermekte

gecikmedi. 54’üncü dakikada

Hakan Çalhanoğlu’nun sağdan

kullandığı korner atışında Hırva-

tistan ceza sahası içindeki Kaan

Ayhan’ın sol çaprazdan attığı sert

şutta meşin yuvarlak kalenin

yanında dışarıya gitti. İki dakika

sonra bu defa Nuri Şahin’in sol

kanattan ceza sahası içine yaptığı

ortada topa hareketlenen Burak

Yılmaz, çok sevdiği pozisyonlar-

dan birisinde kafa vuruşunu

istediği gibi yapamayınca top

auta çıktı.

57’nci dakikada Hırvatistan çok

net bir gol fırsatından yararlana-

madı. Luka Modric’in çalımlarla

getirip önüne bıraktığı topla sol

çaprazda buluşan Ivan Perisic’in

sağ ayak içiyle uzak köşeye yap-

tığı plasede top direğimizi sıyırır-

ken yüreklerimizi de ağzımıza

getirdi. 74’üncü dakikada ceza

sahamızın önünde topla buluşan

Brozovic’in sert şutunda topu

izlerken adeta nefeslerimizi

tuttuk ve auta gittiğini görünce

bıraktık. Bir dakika sonra ise

stadyumdaki 35 bin kişi ile bir-

likte televizyonlarının başındaki

milyonları müthiş bir sevinçle

ayağa fırlatan golümüz geldi.

Golün başlangıcı oldukça ilginçti.

Hırvatların soldan gelişen ata-

ğında Mandzukiç’i ısrarla kovala-

yan ve metrelerce süren ikili

mücadeleyi kazandıktan sonra

topu da olumlu kullanan Çağlar

Söyüncü’nün başlattığı atakta

topla buluşan Oğuzhan Özyakup,

rakip ceza sahasına yaklaşıp

önündeki rakiplerinin arasındaki

boşluktan sert bir şut çıkardı. Ka-

leci Subašić’in ancak karşılayabil-

diği topu, fırsatçılığını konuşturup

yere düşmeden tamamlayan

Cenk Tosun, kapalı köşeden ağları

havalandırarak Millî Takımımıza

hayat öpücüğünü kondurdu.

Bu gol aynı zamanda maçın da

skoruydu ve puanını 14’e çıkartan

Millî Takımımız, lider Hırvatis-

tan’la arasındaki farkı ikiye indirip

yeniden iddialı konuma gelmişti.

Diğer maçta Ukrayna’yı yenen

İzlanda da 16 puanla Hırvatistan’ı

yakalarken, 14 puanda kalan

Ukrayna averajla dördüncü sıraya

geriliyordu.

“Zafer bir başka

zaferi çağırıyor”

Maçın ardındanmikrofonların

karşısına geçen Millî TakımTek-

nik Direktörü Mircea Lucescu’nun

yüzü gülüyor ve ağzından da

zafer sözcükleri dökülüyordu.

Oyuncularının çok akıllı oynadık-

larını ve önemli bir zafer kazan-

dıklarını belirten Rumen teknik

adam, “Oyuncularımı tebrik edi-

yorum. Çok iyi bir maç çıkardılar,

zekice oynadılar. Organize oldular

ve tutkulu oynadılar. Golü bulmak

için Harkiv’de olduğunun aksine

20

21

hata yapmadılar. Şimdi en önem-

lisi İzlanda’ya karşı kazanmak.

Zafer bir başka zaferi çağırıyor.

Onu da yapmamız lâzım.

Yapamazsak hiçbir anlamı

kalmaz. Seyirci muhteşemdi, bu

galibiyete ulaşmamızda itici rol

oynadılar. Büyük bir takıma karşı

elde edilmiş bir zaferdi” ifadelerini

kullanıyordu.

Lucescu, Ukrayna maçının

on birinde yaptığı yedi oyuncu

değişikliğini “Bize en iyi sonucu

getirebilecek oyuncuları bulmaya

çalıştım. Özellikle orta sahada.

Çünkü Hırvatistan’ın orta saha-

sında çok yetenekli oyuncular

vardı. Alan daraltacak, pas kalitesi

yüksek oyuncuları seçtim.

Oğuzhan çok iyi oynadı, Nuri

Dortmund’daki gibi gayet güzel

alanı kapattı. Hakan, Ukrayna

maçının aksine savunmaya katkı

yaptı, alan daralttı” sözleriyle

açıklıyordu.

Türk Millî Takımı’nın tarihinde

Hırvatistan’a karşı ilk kez maç

kazandığını hatırlatan Lucescu,

bu galibiyetin bir parçası olduğu

için ayrıca mutluluk duyduğunu

vurgularken, “Keşke Ukrayna

maçında da Kassai olsaydı.

Hakemkonusunda doğru gör-

düklerimi söylüyorum. Hakem

bugün normal yönetti. Bize karşı

bir penaltı verebilirdi diyebiliriz

ama o kasti yapılmış bir hareket

değildi. Harkiv’de Cengiz’i kasti

olarak düşürdüler. Oradaki

hareketle burada verilmeyen

penaltı arasında fark var. Ben

hakemin devam ettirerek doğru

karar verdiğini düşünüyorum.

Hakemin kötü niyetli olmadan

maçı yönettiğini söyleyebilirim

ama diğer hakem için aynı şeyi

söyleyemem” diye konuşuyordu.

Hırvatistan karşısında futbolcula-

rının, oynatmak istediği oyun

tarzını anladığına dikkat çeken

Mircea Lucescu “Tüm oyuncula-

rımne istediğimi anlayabilecek

oyuncular ama yine de belirli bir

zamana ihtiyacımız vardı. Arda

uzun süre oynamamıştı, Burak

çok az antrenman yapabilmişti.

Umut ederimki bir ay sonra çok

daha iyi bir takımgöreceksiniz.

Çokmutluyum; vermek istedikle-

rimi en iyi şekilde alıp sahaya

yansıttıkları için. Geçenmaçta

rakibe çok boş alan veriyorduk,

bumaçta bunu iyice azalttık. Bu

iyiye gidiştir, daha iyiye gideceği-

mizin işaretidir. Bu ekibe yeni bir

oyun oynatmış oluyoruz, bu da

çok güzel. Akıl üzerine kurulmuş,

organizasyonu iyi, teknik ve

coşku üzerine kurulmuş bir

sistem. Futbol akıl oyunu ve bu

arkadaşların hepsi genç. Onlardan

ne isteyeceğimi anlayabilecek

akılda oyuncular” diyordu.

Evet, şimdi ipler bir kez daha

elimizde. 6 Ekim’deki İzlanda ve

9 Ekim’deki Finlandiya maçlarını

kazandığımız takdirde ilk iki sı-

rada yer almamız kesinleşti. Bu da

en azından baraj maçı oynayarak

2018 Dünya Kupası finallerinin

kapısını açabileceğimiz anlamına

geliyor. Daha fazlası grup birinci-

liği elbette ama orada da ince ave-

raj hesapları devreye girebilir

ve bunun için bekleyip bu ay

oynanacakmaçların sonuçlarını

görmek gerekiyor.