TamSaha 129. Sayı - page 102-103

102
103
farklı kupa kazanan Parma artık
bir döneme damgasını vurmakla
kalmıyor, adını futbol tarihine hiç
çıkmamacasına kazıyordu. Parma
sezonun en sonunda yine Juven-
tus ile İtalya Kupası finalinde kar-
şılaştı ama bu kez rakibine diş
geçiremedi. Yine de Juventus’un
duble yapması sayesinde bir son-
raki sezon Kupa Galipleri Kupa-
sı’na katılma hakkını elde etti.
Mütevazı takımdan
yıldızlar karmasına
Sezonlar ilerledikçe Parma’nın
başarılarıyla doğru orantılı olarak
transferdeki ihtirası da artıyordu.
1995 yazında da Stoichkov gibi
sansasyonel bir transfere imza
atmışlardı. Ayrıca İtalya Millî Takı-
mı’nın geleceği olarak görülen Fi-
lippo Inzaghi ve Fabio Cannavaro
gibi isimler alınırken, Gianluigi
Buffon da 17 yaşında altyapıdan
A takıma yükseltilmişti.
Ne var ki Stoichkov transferinin
büyük bir hayal kırıklığı yarat-
ması, Parma’nın o sezonki perfor-
mansını da olumsuz yönde
etkileyecekti. Bir yıl öncesine
göre beş puan daha az toplayan
sarı-mavililer, böylece ligi altıncı-
lıkla bitirdi. Favori olarak başla-
dıkları Kupa Galipleri Kupa-
sı’ndaysa Teuta ve Halmstad gibi
iki zayıf rakibi geçtikten sonra
çeyrek finalde Paris St. Germain’e
elenmekten kurtulamadı. Kulü-
bün bir bakıma geri adım atması,
başkan Calisto Tanzi’nin de bir re-
vizyon için kolları sıvamasına
neden oldu ve Parma mucizesini
yaratan adamolarak görülen
Nevio Scala ile yollar ayrıldı. Yeri-
neyse teknik adamlık kariyerinde
henüz sadece bir sezonu geride
bırakmış olan Carlo Ancelotti ge-
tirildi. Bu karar, o zaman çok tar-
tışılmıştı belki ama bugün
Ancelotti’nin kariyerinde geldiği
nokta göz önüne alınırsa herhalde
Tanzi’nin ne denli müthiş bir ön-
görüye sahip olduğunu söylemek,
abartı olmayacaktı.
Teknik direktör değişikliğinin
yanı sıra kadroya da Crespo, Thu-
ram, Chiesa gibi yıldızlar eklen-
mişti. Kulübün en büyük
dezavantajıysa, Zola’nın sezon
arasında Chelsea’ye gitmesiydi.
Eğer bu gidişe engel olabilselerdi
belki de ligde o çok istedikleri
şampiyonluğa da ulaşacaklardı
zira sezonu Juventus’un sadece
iki puan gerisinde, ikinci sırada
tamamlamışlardı.
1997-98 sezonu Parma’nın yine
sendelediği bir sezon oldu. Şampi-
yonluğu son anda kaçıran kadro
muhafaza edilmişti belki ama
hemSerie A hemde Şampiyonlar
Ligi’ni bir arada yürütmek kolay
değildi. Şampiyonlar Ligi’nde
Dortmund, Sparta Prag ve Galata-
saray ile aynı gruba düşen sarı-
mavililer, grupta ikinci sırayı
almalarına karşın o dönemki sta-
tünün cilvesi üzerine en iyi ikinci-
ler arasına giremediği için
turnuvaya veda etti. Serie A’daysa
sezonu altıncı sırada bitiren Par-
ma’da sezon sonunda teknik di-
rektör Ancelotti de Juventus’a
gitmişti.
Son Avrupa zaferi ve
gerilemenin başlaması
Ancelotti’nin yerine Malesani’yi
getiren Parma, 1998-99 sezonuna
flaş transfer olarak Sampdo-
ria’dan Veron’u alarak girmişti.
Bu sezonda takım ligde dördüncü
sırayı alırken asıl başarıyıysa ku-
palarda elde ediyordu. İtalya Ku-
pası’nı finalde Fiorentina’yı 1-1 ve
2-2’lik sonuçlarla devirerek kaza-
nan Parma, UEFA Kupası’nda da
Fenerbahçe, Wisla Krakow, Ran-
gers, Bordeaux ve Atletico Mad-
rid’i eleyerek çıktığı finalde
Marsilya’yı 3-0’lık net bir skorla
devirerek zafere ulaşıyordu.
Parma, her iki kupayı da tarihinde
ikinci kez müzesine götürmüştü.
Hikâye buraya kadar adeta bir
peri masalı gibi ilerliyor ancak
bundan sonrasıysa sırasıyla geri-
leme ve dağılma dönemi gibi…
1999 yazında Veron’un Lazio’ya
gitmesi ve Parma’nın onun yerine
Ariel Ortega’yı transfer etmesi
sanki felâketler zincirinin ilk hal-
kasıydı. Veron, Lazio’da harikalar
yaratıp takımını şampiyonluğa ta-
şıyan isimlerden biri olurken Or-
tega, Parma’da adeta dökülmüştü.
Şampiyonlar Ligi ön elemesinde
Rangers’a elenen takım, ligi de In-
ter’e teslim olduğu play-offmaç-
ları sonunda beşinci sırada
tamamlamıştı. Ertesi sezon ba-
şında bu kez Crespo, Lazio’nun
yolunu tutuyordu. Bir sonraki se-
zonsa Buffon veThuram Juven-
tus’a transfer oldu. Son olarak da
2002 yazında Cannavaro Inter’e
gitti.
Her ne kadar bu transferlerden
büyük paralar kazanılmış olsa da
bu paraların neredeyse tamamı,
giden isimlerin yerlerini doldura-
mayan transferler için çarçur edi-
liyordu. Takım 2000 ve 2001
yıllarında ligi sırasıyla beşinci ve
dördüncü sıralarda tamamlasa da
2001-2002 sezonunda Şampiyon-
lar Ligi ön elemesinde Lille’e takıl-
mış ve Serie A’yı da o ana kadarki
en düşük derecesi olan onuncu-
lukla tamamlamıştı. Ardından iki
sene üst üste lig beşinciliği yaşa-
yan Parma’ya asıl darbeyi vura-
cak olansa, kulübün en büyük
finansal destekçisi olan Parmalat
firmasının 2004 yılındaki iflâsıydı.
Mâli yapı yerle bir oldu
Kulübünmaddi yapısını ayakta
tutan kolon çökmüştü. Parma’nın
kısa vadedeki borçlarını karşıla-
yacak bir geliri yoktu. Bu durum
da öncelikle kadronunmecburi
oyuncu satışları ve gidenlerin ye-
rine de fazla takviye yapılama-
ması nedeniyle zayıflamasına yol
açtı. Öte yandan kâğıt üzerinde
iflâs eden kulüp, mâli kurallar ge-
reği yeniden yapılandırılıyor ve
Parma AC olan resmi adı da
Parma FC olarak değiştiriliyordu.
2004-2005 sezonunda takım
UEFA Kupası’nda bir şekilde yarı
finale kadar gittiyse de ligde işler
hiç iç açıcı değildi. Normal sezonu
18. sırada tamamlamışlar ve play-
off’ta Bologna’ya üstünlük sağla-
yarak kümede kalabilmişlerdi.
2007’de kulüp Tommaso Ghirardi
adında bir işadamı tarafından
satın alındı ve bu hamle maddi
açıdan kısa süreli bir soluklan-
mayı da beraberinde getirdi. Fakat
takımın artık üst sıralara tırma-
nacak hali de kalmamıştı. Nitekim
2008’de Parma, Serie A’ya yük-
seldiği 1990’dan beri ilk kez küme
düştü. Bir yıl aradan sonra bu se-
viyeye yeniden dönse de genelde
orta sıralarda seyreden bir takım
olmaktan öteye gidemedi.
Ve maalesef
kaçınılmaz son
2013-14 sezonunun altıncılıkla ta-
mamlanması tam iyi günlere
dönüş adına bir sinyal olabilecekti
ki UEFA, kulübünmâli yeterlilik-
leri karşılayamaması neticesinde
Avrupa kupalarına katılım için
gereken lisansı vermedi. Bu da,
gerileme devrinin bitip dağılma
döneminin başladığı nokta oldu.
2014-15 sezonuna mâli problem-
leri dışında hiçbir şeyi düşüneme-
den giren kulüp, Serie A’nın dibine
demir attı. Üzerine puan silme ce-
zaları da eklenince Parma’nın kü-
mede kalma umutları haftalar
öncesinden tükendi. Mart ayında
kulübün 11 yıl aradan sonra bir
kez daha iflâsını ilân etmesiyse
adeta tabuta çakılan son çivi gi-
biydi. Sezon kerhen tamamlan-
dıktan sonra da beklenen oldu ve
kulübün kapısına kilit vuruldu.
Parma’nın bundan sonra dirilişi
kâğıt üzerinde mümkünse de bu
2004’teki kadar kolay olmayacak.
Zira kulübün sadece isimdeğiş-
tirmesi yeterli değil. Bunun yapıl-
masının ardından da kurulacak
olan takım, mücadelesine amatör
statüdeki Serie D’den başlayabile-
cek. Şu ana kadar Parma Calcio
1913 adı altında bir oluşuma gidil-
mesi yönünde verilmiş bir teklif
var ama böyle bir takım seneye
Serie D’de mücadele edebilecek
mi, ederse ne kadar süre zarfında
üst liglere tırmanabilecek işte bu-
rası tambir muamma.
Parma’nın son büyük başarısı 1999’da
elde edilen UEFA Kupası oldu...
1...,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91,92-93,94-95,96-97,98-99,100-101 104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,114-115,116-117,118-119,120-121,122-123,...180
Powered by FlippingBook