TamSaha 129. Sayı - page 98-99

ria’da Katanec, Mihailiçenko ve
Cerezo; Udinese’de Sensini ve
Balbo; Atalanta’da Caniggia;
Genoa’da Skuhravy; Fiorentina’da
Dunga; Cagliari’de Francescoli;
Lazio’da Ruben Sosa gibi yabancı
yıldızlar vardı (O dönemde bir ku-
lübün üçten fazla yabancı alama-
dığını da ayrıca belirtelim.)
Bunların yanına namağlup dünya
üçüncüsü olan İtalya Millî Ta-
kımı’nın her biri ayrı birer yıldız
olan oyuncularını da ekleyecek
olursak ortada gerçekten dünya-
nın en değerli oyuncularının yarı-
dan fazlasının tek bir ligde
toplanmış olması gibi bir durum
bulunmaktaydı.
Serie Amacerasına
hayret verici başlangıç
Böyle bir lige, Serie B’den yeni
çıkan takımların tutunabilme-
siyse haliyle bir hayli zordu. 1989-
90 sezonunu Serie B’de dördüncü
bitirerek son anda Serie A vizesini
kapan Parma’nın da 1990-91 se-
zonunda bu ligde misafir olması
beklenmekteydi. Zira Parma’nın
Serie B’de mücadele eden kadro-
sunda pek fazla tanınmış bir isim
yoktu. Üstelik bu kadroyu tepe-
den tırnağa yenileme yoluna da
gitmemişlerdi. Kayda değer iki
transferleri, Internacional’den
Brezilya Millî Takımı’nın da kale-
sini koruyan Claudio Taffarel ile
Anderlecht’ten, Belçika Millî Takı-
mı’nın da savunmasında görev
yapan Georges Grün’dü. Üçüncü
yabancı haklarınıysa Norrkö-
ping’den genç yıldız adayı Tomas
Brolin’le doldurmuşlardı. Takımın
teknik direktörü Nevio Scala’nın
da o güne kadar herhangi bir
Serie A tecrübesi mevcut değildi.
Buna karşın Parma, Serie A’ya
herkesi şaşırtan sonuçlar alarak
başladı. Takım özellikle savun-
mada Gambaro, Minotti, Apolloni
ve Grün gibi oyunculardan çok
yüksek performans almakta ve
zor gol yemekteydi. Kalede Taffa-
rel de kalitesini gösteriyor ve ba-
şarılı bir savunma hattının geri-
sinde oynamasının da etkisiyle,
çoğumaçta kalesini gole kapatı-
yordu. Hücum, biraz klasik İtalyan
mantalitesinin de etkisiyle, ikinci
planda kalıyordu belki ama takı-
mın golcüsü Melli attığı kritik gol-
lerle Parma’ya birçok ekstra puan
kazandırmaktaydı. Melli’ye gezici
forvet olarak destek veren Brolin
de beklentilerin ötesinde bir par-
lama göstermiş ve Serie A’da
adından en çok söz ettiren genç
oyuncular arasına girmişti.
Parma, o sezon özellikle ilk yarı-
nın sonmaçında, son iki yılın
Şampiyon Kulüpler Kupası şampi-
yonu Milan’ı 2-0’la dize getirdiği
maçla birlikte üst sıralara iyiden
iyiye tutunuyor ve ligde her ta-
kıma karşı gücünün yetebilece-
ğini de ispatlıyordu. İstikrarlı
çizgisini sezonun ikinci yarısında
da sürdüren sarı-mavililer, böy-
lece 34. hafta sonunda ligi altıncı
sırada tamamlıyordu. Üstelik lig
ikincisi Milan’ın, Avrupa’da Mar-
silya ile oynadığı olaylı bir maçta
sahadan çekilmesi nedeniyle bir
yıl Avrupa kupalarındanmen ce-
zasına çarptırılmasıyla birlikte
Parma, UEFA Kupası’nda İtalya’yı
temsil edecek son takım olma
hakkını da elde etmişti.
İlk kupa zaferi
Yeni sezon öncesinde transfer dö-
neminde kulüp savunmasından
Gambaro’yu Milan’a kaptırdıysa
da kırmızı-siyahlılardan bir başka
defans oyuncusu Nava’yı kiralı-
yor, forvet Agostini’yi de Melli’ye
alternatif olarak renklerine bağlı-
yordu. Kalede Taffarel ile rekabete
girmesi içinse Cesena’dan Bal-
lotta alınmıştı. Ve belki de kulüpte
yakın gelecekte en çok sivrilecek
isimlerden biri olan sağ bek Be-
narrivo da Padova’dan transfer
edilmişti.
98
99
Onur Erdem
Özellikle 1990’lı yıllarda sadece İtalya’da değil, Avrupa’da da fırtına gibi esen Parma, kötü
ekonomik yönetimlerin bir kulübün başına ne denli ciddi belalar açabileceğine dair futbol
dünyasındaki en güncel ve en trajik örneklerden birisi oldu. İflâsını açıklayan kulüp usulen
kapatılıp yeniden kurulurken önümüzdeki sezonmücadeleye Serie D’den başlamak zorunda kaldı.
erie A, 1980’lerden itibaren
adeta futbolun NBA’i haline gel-
mişti. Dünyada ne kadar yıldız
oyuncu varsa İtalya’nın yolunu
tutmaktaydı. Üstelik bunu ya-
parken illa ki ülkenin büyük
kulüplerinden birisine gitmek
gibi bir ısrar içerisinde de değil-
lerdi. Maradona’nın Napoli’de,
Zico’nun Udinese’de forma giy-
miş olması, bu durumu belki de
en güzel özetleyen örneklerdi.
1990 Dünya Kupası’nın ev sa-
hipliğinin İtalya’ya verilmesiyle
birlikte, İtalya’nın futbolun
merkez ülkesi olma konumu da
iyice güçlenmişti. Turnuvada
boy gösteren neredeyse bütün
yıldız oyuncular hâlihazırda
zaten Serie A takımlarında
forma giymekteydi. Henüz Çiz-
me’ye kapağı atamamış bazı
yıldızlarsa turnuva bitiminde
muratlarına erecekti.
1990-91 sezonu başlarken Serie
A’da kimler yoktu ki? Milan’da
Gullit, van Basten ve Rijkaard;
Juventus’ta Haessler ve Julio
Cesar; Inter’de Matthaeus,
Klinsmann ve Brehme; Napo-
li’de Careca, Alemao ve tabiî ki
Maradona; Roma’da Aldair,
Berthold ve Völler; Sampdo-
Parma
S
Bir efsanenin tükenişi
Melli
Brolin
1...,78-79,80-81,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91,92-93,94-95,96-97 100-101,102-103,104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,114-115,116-117,118-119,...180
Powered by FlippingBook