Yolu Anadolu’ya düşen ilk uluslararası
yıldızlar, 1988 yazında Malatyaspor’un
transfer ettiği Brezilyalılar Serginho, Eder
ve Carlos’tu. Her ne kadar Eder resmi bir
maça çıkmadan takımdan ayrıldıysa da
Serginho ile Carlos sarı-kırmızılı formayı
giymişlerdi. 1982 ve 1986 Dünya
Kupalarında Brezilya’nın birinci kalecisi
olarak görev yapan Carlos,
Corinthians’tan transfer edilmişti. Bir
önceki sezon ligi Galatasaray ve
Beşiktaş’ın gerisinde üçüncü sırada
tamamlamış olan Malatyaspor’un bu
sansasyonel transferlerle birlikte çok
daha fazlasını yapıp yapamayacağı
elbette sezon başında büyükmerak
konusuydu fakat beklenen olmadı ve
Doğu Anadolu temsilcisi iniş çıkışlarla
geçen sezonu ancak 12’nci sırada
bitirebildi. Carlos da takımı adına pozitif
anlamda bir fark yaratmaktan uzaktı.
Bir sonraki sezonsa işler çok daha kötü
gidecek ve sarı-kırmızılı ekip küme
düşmekten kurtulamayacaktı.
Bu neticenin ardından Carlos da
Malatya’dan ayrıldı ve ülkesine döndü.
32
33
Onur Erdem
Ligimize şöhretli isimleri sadece ‘Dört Büyükler’ getirmiyor. Özellikle son yıllarda birçok Anadolu kulübü de uluslararası düzeyde
tanınan oyuncuları kadrosuna kattı. Ancak bu isimlerin Türkiye serüvenleri genellikle kısa süreli oldu ve hayal kırıklıklarıyla sona erdi.
Huzurlarınızda, yolu Anadolu’dan geçen eski yıldızlardan en çok ön plana çıkanlar…
Aslında Serginho’nun ne denli
uluslararası bir yıldız olduğu tartışılır.
1982 Dünya Kupası’nda Brezilya çoğu
futbolseverin gözünde turnuvanın
mutlak favorisiydi. Özellikle orta
alanda Socrates, Falcao, Toninho
Cerezo ve onların önünde de Zico’nun
varlığı, Sambacılara tüm zamanların
en iyi takımlarından
birine sahip olduklarını
düşündürmeye
yetiyordu. Ancak en
uçta Roberto
Dinamite’nin yerine
Serginho’nun
oynatılıyor olması da
kafaları bir hayli
karıştırmaktaydı.
NitekimBrezilya’nın
turnuvaya ikinci tur
gruplarında veda etmesi de bu soru
işaretlerini artırmıştı. Zaten Serginho
daha sonrasında millî takıma da
çağrılmadı. Yine de Brezilya Ligi
içerisinde önemli bir santrfordu.
Fakat 35 yaşında formasını giydiği
Malatyaspor’da artık kariyerinin
sonuna geldiği açıkça belli oluyordu.
Ligde birkaç maçta
parlamasının haricinde
bir türlü vasatı aşamayan
Serginho, bir sezon
taşıdığı sarı-kırmızılı
forma altında sadece yedi
gol atabildi. Sezon
sonunda da vatandaşı
Carlos’un aksine daha
fazla Türkiye’de kalmak
istemeyerek tekrar
Brezilya’nın yolunu tuttu.
1997 yılının başında Peter van Vossen İstanbulspor’dan Rangers’a
giderken Oleg Salenko da aynı yolda ters istikamette hareket
etmişti. 1994 Dünya Kupası’nda Rusya ile Kamerun arasındaki
mücadelede rakip fileleri tambeş kez sarsan ve bu rekoru hâlen
daha kırılamayan Salenko, bu sayede o turnuvadaki gol krallığını
Bulgar Hristo Stoichkov ile de paylaşmıştı. Golcü oyuncu,
sarı-siyahlı takıma, yerine geldiği van Vossen’den daha fazla
katkı verdi. Hatta ligin ilk yarısını alt sıralarda tamamlayan
İstanbulspor, ikinci yarıda Salenko’nun gollerinin de etkisiyle
tırmanışa geçerek sezonu altıncı sırada tamamlamıştı. Rus
oyuncu da sezonu 15 maçta 11 golle tamamlamıştı. Fakat bundan
sonra yaşadığı sakatlıklar nedeniyle sonraki iki sezonda sadece
üç maça çıkabildi ve zaten bir daha futbola dönmeyi denediyse de
eskisi gibi olamadı.
Serginho Chulapa (Malatyaspor)
Carlos Roberto Gallo (Malatyaspor)
Spor Toto Süper Lig
Peter van Vossen (İstanbulspor)
İstanbulspor 1996 yılında uzun bir aranın ardından 1. Lig’e yükselmişti ve
Türkiye’nin önemli şirketlerinden birinin de desteğini arkasına alarak
çarpıcı transferler yapmaya başlamıştı. Oğuz Çetin, Aykut Kocaman ve
Gökhan Keskin gibi üç büyüklerin ikisinde
sembolleşmiş isimlerin yanı sıra sarı-siyahlılar
yabancı transferinde de gözlerini karartmış ve
Avrupa çapında isimyapmış oyuncuların peşine
düşmüştü. Teknik direktörlüğe Hollandalı ünlü
çalıştırıcı Leo Beenhakker’in getirilmesinin de
etkisiyle takıma santrfor olarak Ajax’tan Peter
van Vossen alınmıştı. Van Vossen her ne kadar
Amsterdam ekibinde yedek oyuncu olsa da
geldiği takım son iki yılda Şampiyonlar Ligi’nde
final oynamış ve bunlardan ilkini de kazanmıştı.
Ayrıca zaman zamanmillî takımda da forma
giymekteydi. Ne var ki Hollandalı golcü,
İstanbulspor’a beklenen katkıyı yapamadı. Yarım
sezonu geride bıraktıktan sonra da ayrılmak istedi
ve bir başka önemli golcünün, Oleg Salenko’nun
transferinde Rangers’a takasta verildi.
Thomas Berthold (Adanaspor)
Joachim Löw’ün 2000-2001 sezonunda
Adanaspor’un başına geçmesi sonrasında uzun
yıllar Alman Millî Takımı’nın savunmasında
görev yapmış ve 1990’da bu forma altında bir de
dünya şampiyonluğu yaşamış olanThomas
Berthold da turuncu-beyazlılara imzayı atmıştı.
Galatasaray’ın Brezilyalı file bekçisi Taffarel’den
sonra Türkiye liglerinde boy gösteren ikinci
dünya şampiyonu
futbolcu olan
Berthold’dan ilerlemiş
yaşına rağmen elbette
takımın savunmasına
liderlik etmesi
bekleniyordu. Gelgelelim
Adanaspor ile Joachim
Löw’ün yolları çok kısa bir
süre sonra ayrılınca,
Berthold da güney
ekibinde kalmak istemedi
ve hocasının peşinden o
da ülkesine döndü.
Tecrübeli oyuncu
Adanaspor formasını
sadece beş maçta
giyebildi.
IbrahimBa (Çaykur Rizespor)
Fransa Ligi’nde 1996-97 sezonunun en çok parlayan isimlerinden birisi
IbrahimBa idi. Bordeaux’nun sağ kanadında adeta fırtınalar estiren
genç oyuncu 1997 başında millî takıma kadar yükselmiş hatta Fransa
adına çıktığı ilk maçta bir de gol atmayı başarmıştı. Zaten sezon
sonunda da Milan’a transfer olacaktı ve artık önünde
dünya yıldızı olma şansı vardı. Ancak Ba bu şansı iyi
kullanamadı. Her ne kadar iki sezon geçirdiği Milan’da
takımının yüzüncü yıl şampiyonluğu fotoğrafında yer
alan isimlerden biri olsa da kendisine ilk on birde yer
bulmakta çok zorlandı. Ardından kiralık olarak gittiği
Perugia ve Marsilya’da da dikiş tutturamadı,
sonrasında transfer olduğu Bolton’da da hayal kırıklığı
yaşadı. Ba’nın Bolton sonrasındaki adresiyse şaşırtıcı
bir biçimde Çaykur Rizespor oldu. 2004-2005
sezonunda Karadeniz ekibinin kadrosuna katılan eski
Milanlıdan hâliyle çok fazla şey bekleniyordu fakat
Ba’nınmavi-yeşilli forma altında çıktığı maç sayısı bir
elin parmaklarını geçmedi. Sezon arasında da kendisi
çareyi İsveç Ligi takımlarından Djurgarden’a gitmekte
buldu.
Oleg Salenko (İstanbulspor)
Anadolu’ya düşen yıldızlar
