TamSaha 124. Sayı - page 24-25

Pfullendorf’ta oynarken Stuttgart’a gol
atmıştım. Maçın ardından davet
edildiğim idmanlardan sonra bana
transfer teklifinde bulundular.
Stuttgart’ın Almanya’daki en iyi
altyapılardan birine sahip olduğunu göz
önünde bulundurarak bu teklifi kabul
ettim.
Stuttgart’a gittiğimde bana önümün
açık olduğunu söylediler. Ben de
futbolda önümün açık olduğunu
görünce sadece futbola konsantre
olabilmek için okul hayatımı bitirdim.
Çünkü bir yola çıktığınız zaman yüzde
100’ünüzü o yola vermeniz gerekir.
Stuttgart’ta hayatım okul,
antrenman ve maçlar arasında geçti.
Beş yıl sonra geriye dönüp “Keşke şöyle
yapmasaydım” demek istemiyordumve
bu nedenle kendimi sadece futbola
verdim. Galatasaray’da da aynı durum
devam ediyor.
Stuttgart bana sözleşme uzatma teklifi
yaptı ancak bu teklif A takım
kadrosunda yer alıp idmanlara
çıkmak, maçları ise ikinci takımla
oynamak şeklindeydi. Bu şartlarda
Galatasaray’ın teklifini daha cazip
buldum.
Stuttgart’taki ilk senemde Tayfun
Korkut elini üzerimden hiç çekmedi.
Küçük bir kulüpten geldiğimi ve
Stuttgart’ın ağır idman temposunda
başlangıçta zorlandığımı biliyordu.
Tayfun Hocanın varlığı ve bana verdiği
destek büyük bir nimet gibiydi.
Stuttgart’a ilk gittiğimde çelimsiz bile
sayılabilirdim. Ama orada yaptığım
antrenmanlar sayesinde bugünkü
durumuma geldim. Özellikle de üç aylık
sakatlık döneminde yaptığım
çalışmalar çok işime yaradı.
“ “
Stuttgart’a transferinden söz açılmışken, bize bu transferin nasıl
gerçekleştiğini anlatır mısın?
Pfullendorf’ta oynarken Stuttgart’ın U17 takımıyla bir ligmaçı
yapmıştık. Omaçta iyi oynamış ve bir de gol atmıştım. Maçın ardından
Stuttgart’ın hocası yanıma gelerek “Seni idmanlarımıza çağırmak ve
orada görmek istiyoruz” demişti. Zaten iki-üç hafta sonra sezon
bitiyordu. Stuttgart’ın idmanlarına çıktımve bir-iki antrenmandan
sonra bana transfer teklifinde bulundular. Ben de Stuttgart’ın
Almanya’daki en iyi altyapılardan birine sahip olduğunu göz önünde
bulundurarak bu teklifi seve seve kabul ettim.
Ailenden ayrılıp başka bir şehirde yaşamak senin için zor olmadı mı?
Böyle bir zorluğu göze alırken aklından neler geçiyordu? Tamamen
futbola mı kilitlenmiştin?
Stuttgart’a ilk gittiğimde kulüp benim tesislerde kalmamı istedi. O
yaşta bir çocuğa kulübün ev vermesi söz konusu değildi. Ancak ben
de tesislerde kalmak istememiştim. Bunun üzerine şehirdeki bir
ailenin yanında kalmamkonusunda anlaştık. 6 ay boyunca bir İtalyan
ailenin yanında kaldım. 18 yaşına girince eve çıkmak istediğimi
söyledim, kabul ettiler. Kalan 1.5 yılımı kendi evimde geçirdim. Elbette
benim için kolay bir süreç değildi. Teklif geldiğinde ailemle oturup
konuşmuştum zaten. Dediğimgibi bu yola yüzde yüz baş koymuştum.
Sonradan pişmanlıklar yaşamak, “Keşke şunu şöyle yapsaydım”
demek istemiyordum. Stuttgart’a ilk gittiğimde yeni bir şehirle
karşılaştığım için çevremi tanımak için gezdim, dolaştım. Ama
akşamları değil. Futboldan arta kalan vakitlerimde şehirle ilgili
merakımı giderdim. Zaman zaman ailemi özlesemde izin günlerimde
yanlarına gittim, bazen onlar benimyanıma geldi. Trenle iki saatlik bir
mesafede bulundukları için bu gidiş-gelişler zor olmadı.
Ailenmaçlarına geliyor muydu?
Ailemin bana verdiği destek inanılmazdı. Ben ve abimin dışında iki
ablamda spor yapıyordu ve annemhepimize yetişiyordu. Evlâtları için
müthiş bir fedakârlıktı onunkisi. Stuttgart’a gittiğimde de ailem
maçlarımda hep yanımda olmayı sürdürdü ve ben onların varlığıyla
hep güven duydum. Stuttgart’ta başlangıçta şehri tanıma amaçlı
gezilerimin dışında hayatım okul, antrenman ve maçlar arasında geçti.
Bunu zaten biliyordum. Arkadaşlarımla gezip dolaşamayacağımı,
geceleri dışarı çıkamayacağımı hep hesap etmiştim. Beş yıl sonra
geriye dönüp “Keşke şöyle yapmasaydım” demek istemiyordumve bu
nedenle kendimi sadece futbola verdim. Tam anlamıyla futbola
konsantre olmuştum. Galatasaray’da da aynı durumdevam ediyor.
Burada da sadece “futbol, futbol, futbol” diyorumve hep daha fazlasını
istiyorum. İstanbul’un çok güzel bir şehir olduğunu biliyorum ama
sadece futbola odaklandığım için henüz şehri tanımaya bile zaman
ayıramadım. Bir işi yapacaksanız doğru yapmalısınız.
İtalyan ailenin yanında kaldığında onların dilini öğrenebildinmi?
Hayır. Çünkü onlar da evde Almanca konuşuyordu. Ancak
Almancanın dışında o kadar olmasa da İngilizce konuşabiliyorum.
Yabancı oyuncularla ya da yabancı bir hocayla konuşup anlaşabilecek
kadar İngilizcemvar.
Almanya’dayken ciddi bir sakatlık yaşadığını biliyoruz. Kendini bu
kadar futbola odaklamış bir insan olarak o sakatlığı yaşadığında
“Acaba futbola dönemezsem?” gibi bir endişe yaşadınmı?
Dediğiniz gibi üç ay boyunca idmanlardan uzak kaldığımbir sakatlık
geçirdim. Stuttgart’a yeni transfer olmuştum. U19 takımındaki son
24
25
1...,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23 26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,...138
Powered by FlippingBook