

Uerdingen-Dresden çekişmesinden sadece üç sene
sonra, iki ayrı Almanya’nın takımları arasında bir
başka unutulmaz mücadele yaşanıyordu. Bu kez
Doğu’nun şampiyonu Dinamo Berlin, Batı’nın
şampiyonuWerder Bremen’le karşı karşıya geliyordu
ve Doğu Berlin’deki ilkmaçı ev sahibi ekip 3-0
kazanmayı başarmıştı. Bremen’deki rövanştaysa
Werder ilk yarıyı Kutzop’un penaltı golüyle 1-0 önde
tamamlamasının ardından 55. dakikada Hermann ile
farkı ikiye çıkartacak, 62’de de Riedle ile şartları
eşitleyecekti. Sekiz dakika sonrasındaysa Burgsmül-
ler, dengeyi Batılılar adına bozmuştu. Werder, son
dakikada Schaaf ile bir gol daha buluyor ve rakibini
büyük bir bozguna uğratarak kupanın dışına itiyordu.
W. Bremen-D. Berlin (1988-89 Şampiyon Kulüpler Kupası): 0-3, 5-0
İki maç üzerinden oynanan eleme turla-
rındaki büyük geri dönüşlere dair son
örneğimiz bir finalden… Bilindiği gibi 1998’e
kadar UEFA Kupası finalleri iki maç üzerin-
den oynanıyordu. 1988’deki finalde de
Bayer Leverkusen ile Espanyol karşı
karşıya gelirken ilkmaç Barselona’da
oynanmış ve Espanyol ikisi Losada, biri de
Soler’den gelen gollerle rakibini 3-0
mağlup ederek kupaya sıkı sıkıya
sarılmıştı. Almanya’daki rövanşta da aslında işler uzun
süre Espanyol’un istediği gibi gitmişti. Golsüz biten ilk
yarı sonrasında Leverkusen 57’de Tita ile 1-0 öne geç-
mişti. 63’te Falko Götz’ün ağları havalandırmasıyla da
ortalık kızışmıştı. Leverkusen adına toplam skoru eşit-
leyecek olan golse, bitime dokuz dakika
kala, gelmiş geçmiş en iyi Asyalı futbolcu
olarak kabul edilen Bum-Kun Cha’dan ge-
liyordu. Bu golle birlikte maç uzatmalara
giderken, 30 dakikalık ekstra sürede de
başka gol gelmeyince son çare olarak
penaltılara geçilecekti. Penaltılarda da ilk
başta avantaj Espanyol’un eline geçmişti.
Zira konuk ekip ilk atışını Alonso ile gole
çevirirken Leverkusen adına Falkenma-
yer atışı kaçırmıştı. Fakat sonrasında Leverkusen üç
atışta da isabet sağlarken Espanyol’un son üç atışının
üçü de karavana olacak, böylelikle Alman ekibi çok zor
bir yükün altından kalkarak kupayı müzesine
götürmenin sevincini yaşayacaktı.
B. Leverkusen-Espanyol (1987-88 UEFAKupası): 0-3, 3-0 (3-2 pen)
Werder Bremen’in
Dinamo Berlin’e yaptığı-
nın tıpkısının aynısını,
aynı sezon, aynı turnu-
vada Galatasaray da
Neuchatel’e karşı yapa-
caktı. İkinci turda eşleş-
tiği İsviçreli rakibine
karşı deplasmandaki ilk
maçta hayli tutuk bir
gününde olan sarı-kır-
mızılılar, ikinci yarıda
kalelerinde gördükleri
üç golle sahadan 3-0
mağlup ayrılmıştı.
Ancak böylesine deza-
vantajlı bir netice alınmasına karşın teknik direktör
Mustafa Denizli İstanbul dönüşünde “Biz bu takıma
rövanşta beş atarız”
demişti. Nitekimkurt
teknik adam, iki hafta
sonra haklı çıkacaktı.
Galatasaray ilk yarıyı
Uğur’un golüyle 1-0 önde
kapaması sonrasında
ikinci yarının başlarında
Tanju ile farkı ikiye
çıkarıyordu. 77’de Uğur
toplamdaki skora dengeyi
getirirken, 80’de
Tanju’nunmüthiş plasesi
üstünlüğü Galatasaray’a
getirmişti. Son dakika-
daysa Tanju hat-trick
yaparak bumüthiş maça noktayı koyacak ve
sarı-kırmızılılar kupada son sekize kalacaktı.
Galatasaray-Neuchatel (1988-89 Şampiyon Kulüpler Kupası): 0-3, 5-0
92