

69
68
cester’ın zayıf yanlarına
dair bir rapor “uçur-
muştu” ve bu olayla
başlayan güvensizlik
ortamı, futbolcuların
Ranieri’nin taktik ve
oyuncu tercihlerine duy-
dukları güvensizlikle
daha da derinleşmişti.
Bu haberlerin, Ada’nın
“daha az prestijli” yayın
organlarındaki versi-
yonu şöyleydi: Ranie-
ri’nin gitmesini isteyen
futbolcular, kasti olarak
kötü performans sergili-
yordu.
Bu iddialar ne kadar
doğru, belki hiçbir
zaman bilemeyeceğiz.
Bildiklerimiz ise şunlar:
Leicester yönetimi,
1938’de şampiyon ol-
duktan sonraki sezon
küme düşen Manches-
ter City’nin kaderini
paylaşacakları endişe-
siyle, 22 Şubat’ta deplas-
manda 2-1 kaybedilen
UEFA Şampiyonlar Ligi
son 16 turu ilkmaçının
ardından Claudio Ranie-
ri’nin görevine son verdi.
2017 yılında tek bir lig
golü atamamış takım,
Ranieri’nin gidişinden
sonra çıktığı ligmaçla-
rında Liverpool ve Hull
City’yi 3-1, West Ham’i
ise 3-2 yendi. Şampi-
yonlar Ligi’nde de Sevil-
la’yı evinde 2-0’la
geçerek adını çeyrek
finale yazdırdı. Bumaç-
larda Vardy üç, Mahrez
de iki gol attı. Leicester
City ile düşme hattı ara-
sındaki fark da, bu yazı-
nın yazıldığı tarihte altı
puana yükselmişti.
Dedikodular gerçek
olsun ya da olmasın,
Premier Lig tarihinin en
büyükmucizelerinden
birine imza atan 65 yaşın-
daki Claudio Ranieri, Lei-
cester City’yi şampiyon
yaptıktan 298 gün, şehre
heykelinin dikilmesinin
tartışıldığı günlerden ise
çok daha kısa süre sonra
kovuldu. Yönetimkurulu,
bu kararı, “Bu, yaklaşık
yedi yıldır vermek zorunda
kaldığımız en zor karar
oldu. Ona her zamanmin-
net duyacağız. Fakat şu
anda ligde kalmak gibi bir
hedefimiz var ve kalan 13
maçta bu hedefe ulaşa-
bilme şansımızı mümkün
olduğunca artırmalıyız.
Aldığımız bu karar, Ra-
nieri’nin Leicester tarihinin
en başarılı teknik direktörü
olduğu gerçeğini değiştir-
miyor” cümleleriyle du-
yurdu. Böylece Ranieri’nin
adı, Avrupa’nın büyük lig-
lerinde şampiyonluğa taşı-
dıkları takımlardan kısa
sürede gönderilen ve ara-
larında Louis van Gaal, Jose
Mourinho ve Carlo Ance-
lotti’nin de bulunduğu
teknik adamlar listesine
eklenmiş oldu.
Carlo Ancelotti
(Chelsea)
2009 yazında Chelsea’yi çalıştırmaya
başlayan Carlo Ancelotti, ilk sezonunda
Mavilere tarihlerindeki ilk Premier Lig -
FA Cup dublesini getirdi. Sonraki sezon
Şampiyonlar Ligi’nden çeyrek finalde ele-
nen Chelsea, ligi Manchester United’ın ar-
dından ikinci bitirdi. Kulüp, Everton’a 1-0
kaybedilen son ligmaçının bitiminden
sadece iki saat sonra, Carlo Ancelotti’nin
görevine son verildiğini açıkladı. Evet,
Ancelotti’nin Chelsea ile çıktığı maçlarda
elde ettiği müthiş galibiyet yüzdesini
tarihte aşabilen sadece iki isimvardı
(Jose Mourinho ve Alex Ferguson),
ama bu, İtalyan teknik adamın bir lig ikin-
ciliğine kurban edilmesini engellemedi.
Felix Magath
(Bayern
Münih)
2004’te Bayern Münih’i çalıştırmaya
başlayan FelixMagath, ilk iki sezo-
nunda da takımın Almanya’da lig -
kupa dublesi yapmasını sağladı. Ne var
ki, üçüncü sezonun yarısı geride kalıp
Ocak ayı geldiğinde, Bayern Münih
ligde dördüncü sıradaydı ve Şampiyon-
lar Ligi’nin dışında kalma tehlikesi ya-
şıyordu. Bu, Bundesliga’nın başarıya en
alışkın takımının yöneticileri için kabul
edilemezdi ve beklendiği gibi Magath,
Şubat ayını göremeden kovuldu.
Ottmar
Hitzfeld
Vicente del Bosque
(BayernMünih)
(Real Madrid)
Bernd Schuster
(Real Madrid)
BayernMünih tarihinin en önemli teknik direk-
törlerinden Ottmar Hitzfeld, Bavyera kulübüne ilk
kez 1998’de geldi ve ilk sezonunda 15 puanlık
rekor bir farkla şampiyonluğa uzanıp, ardından
şampiyonluk serisini üç sezona çıkardı. Serinin
üçüncü sezonunda ayrıca Şampiyonlar Ligi şam-
piyonluğu da geldi. Bu başarılar, bir sezon sonraki
lig üçüncülüğünün yönetimve taraftarlar tarafın-
dan görmezden gelinmesini sağladı ve 2002-03
sezonunun bitimine dört hafta kala gelen şampi-
yonluğun da önünü açmış oldu. Ancak 2003-04
sezonu kupasız bitirilince, Hitzfeld’in görevine son
verildi. Öte yandanAlman hoca, Bayern’e Şubat
2007’de, FelixMagath’ın yerine geçerek döndü ve
bir sonraki sezonAlmanya’da üç kulvarda birden
şampiyonluk yaşayıp, takımdan kendi isteğiyle
ayrıldı.
Real Madrid’i 1994 ve 1996’da ge-
çici olarak kısa süreler çalıştıran
Vicente del Bosque, Kasım
1999’da bu kez daha uzun bir söz-
leşmeyle takımın başına geçti.
Real Madrid, onun yönetiminde,
yıllardır hasret kaldığı kadar
önemli başarılar yaşadı. Hem
2000 hemde 2002’de UEFA Şam-
piyonlar Ligi’ni kazandılar, 2001
ve 2003’te La Liga şampiyonu ol-
dular, 2001’de İspanya’da, bir yıl
sonra da Avrupa’da Süper Kupa
kaldırdılar ve 2002’de Kıtalararası
Kupa’yı da müzelerine koydular.
Ancak Los Galacticos olarak anı-
lan kadro o kadar iddialı futbolcu-
lardan kurulmuştu ki, birçok
insan, “Bu takımı kim çalıştırsa
şampiyon yapar” diye düşünü-
yordu. Böyle düşünenlerden biri
de başkan Florentino Perez
olunca, Del Bosque’nin 2003’te
biten sözleşmesi, takımı şampi-
yon yapmış olmasına rağmen
uzatılmadı. Del Bosque’siz ilk se-
zondaysa, “herkesin şampiyon
yapabileceği” o ekip, David Beck-
ham transferine rağmen ligde
dördüncülükle yetindi.
2007 yazında Real Madrid teknik direktörlüğüne geti-
rilen Bernd Schuster’in bumacerası, UEFA Şampiyon-
lar Ligi’ne ikinci turda havlu atılınca çok uzun
sürmeyecek gibi görünüyordu. Ancak ilk sezonunda
ligi bitime üç hafta kala rekor puanla kazanmayı ba-
şaran Schuster, 2008-09 sezonu başlarken de koltu-
ğunu korudu. Ne var ki basınla yürüttüğü gergin ilişki
yüzünden, işlerin birazcık bile aksaması halinde
Alman hocanın başının çok ağrıyacağından herkes
emindi. Öyle de oldu. Schuster Aralık 2008’de, 4-3
kaybedilen Sevilla maçının ardından, kendisine zor
ve sert sorular soran basına, yaklaşan El Clasico’da
Barcelona’yı deplasmanda yenmelerinin “imkânsız
olduğunu” söylemesi üzerine kovuldu.